a A aK S MGE, aa GA Maa l8 Z “ala mı, Girte he kölbetmiş 1 Yaptırdığı t tanesi e. | ir p İtkelesine ayak | M y Mar, '_"dıı_;in dük z et de ,:“*ı! / efendi? Süan ÇAM ki, yalnız ür fakir in . Ve cebinde Bulunan her Müvezzii, pos. , Mezar kazıcı | ü Pâr bir bi. | bi | —!q%:ı_hkmn bir | kr Sinin ne ka. | * Olduğunu | Pek İstan. ;_MĞ:_"* Pek Tür. vapura | 'l'ıun.., | İ Hattâ bazan ı esini bi. | b:wem"! şaşar. H * değil. Fıka, jt Skatçı olalım : 5 Gi dediğimiz İ Sir teselliden bt b fikaralığın h ı—m&"?h";ünıh. Ş Gdini briz. | Ütdiğimi .* İğimiz a. Ükayş SAP filmleri. MSimli Mısır ““—_nlın da w Eödinin pl ,, NÜ ayın o. £, meşhur Bibi karın. *efendi de i bırakır, tutardı. t iyi yürek. ğ'ül efendi, Ki e “ı:ll' olmaz Slur; bu. N Nı..ğ:"- Orta hal. 4 % bmhııııdü. i » eç beş ku. | q— ı'î:l"di. hem k Varı açla. Ha YA hatta sevk. lkk_eîlll olma. k:' Hendi ba. adaj e W y N dar ihtiyacı TMdi, Mese, bi tün para. h ? Çımacıya Vi biş ÇA vermek | u be. TİDİ nezaket. HZ ":’İ rl zevkle. T de bu iş. lıı" öcuk so. Sniyi ge Bereket A“l!u gaze. hmetle gel k Anlatma ya. Arsadan, #eyi yok. :ğ': Yukarı. ayiizli hizli ÇA AaARİR olurlar. N,i © kadar "“lîı_ ır'"'“ evin a Müddet “ q,ı'""ı Hamdi. ı.;_hn Ş tsİği taman Bine otu. ;:::.1"'“. Ana. | indikleri . Sölye almaz | | ı'”' â%'? ekmek mi ? YAZAN: Salt Faik 0' kisi de Ahmetle Hamdinin ar. kadaşlığına göz yummaza me. bur olurlardı. Ahmedin hiç kimsesi yoktur. İskelede yatar, kalkar. Çek çirkin ve çok kavgacı olduğu için kimse yüz vermez, Ahmet eskiden böy. | le değildi. Sonra yavaş yavaş ab. dallaşmıştı. Bilinmez ne yüzden? Belki de bir iki defa... Cami av. lusunda yazın rüya gören arap hafızın cıgaralarından bir kaç ta. ne içtiği için böyle olmuştur. Ahmedin bütün düşüncesini bir gün birdenbire Milli piyango aldı. Ya çıkarsa... Çıkarsa evvelâ bu üÜstündeki paçavraları atacak. tı. Üstünde bildim bileli giydiği bu elbiseden içine bir bıkkınlık çökmüştü. Kurban ve Ramazan ayramlarında esnaf çocuklarının mavi şayak elbise yaptırdıkları. nt ve başlarına şemsiperi güneş gibi parlayan mor kasket geçir. diklerini görünce kan beynine çı. kardı. Başkalarının - elbiselerini yırtmak isterdi. — Ah, bir fiyakalı sem, derdi. inci derdi de francala idi. la onuün için mütbiş bir şeydi. Nasıl kadın görmemiş in. sana kadın nasılsa francala da Ah. met'e ayni hali verirdi. Isırmak, dişlerinin. bütün kuvvetile bir francala ısırmak... Para kazandığı zaman francala mı, ekmek mi? a. layım diye çok düşünürdü. Pek az fazla bir para ile francala a. labilecek vaziyetler ayda bir iki gün olurdu. Olurdu ama Ahmet bir türlü francala mı, ekmek mi? meselesini halledemez, eli bir türlü varıp francala alamazdı. Â. deta utanırdı. Ona: — Ulan Ahmet, para mt yiyor. sun? Deyiverirse ya birisi... Utan. cndan bucak bucak kaçardı. Kendisine ara sıra yemek yediren tütüncü Recai bey, sonra akşam. ları küçücük paketini evine gö. türdüğü beyefendi, sonra, ©o her akşam İstanbuldan meyhane dö. nüşü ufaklık paraları Ahmedin e. line dolduran beybaba şayet Ah. medi francala yerken görseler bir daha ona parâ vermiyecekler gibi gelirdi. Ahmet gazrete satardı. Fakat ekseriya pek kazanmazdı. Bazan içeriye girdiği de olurdu. Ne çı. karsa akşamları yükten çıkardı. 7, 8 bazan 12 kuruş bile aldığı olurdu. Bir francalaya on kuruş... Beş kutuşluk da peyniri alacaktı pi. yango çıkarsa... Sonra o lâcivert Şayak elbiseyi ve o şemsiperi gü. neş uçuran kasketi de alacaktı. Geri kalan parayı ne yapacaktı? Acaba geriye para kalır mrydı? — Ulan enayi, kalmaz olur mu? derdi kendi kendine.. Bütün İstaribul gazetecilerine şayak lâ. civert kumaş bile alabilirim artan para ile, Ahmet, Recal beyin küçük oğ_. lunun sayesinde bir tayyare pi. yango bileti edindi. Nasıl oldu... Çok mühim... Çok mühim... Oldu ama, işte... Piyango Ahmede isabet etti. Etmez olaydı. Ahmet elbiselerini cami avlusunda soyundu. Ortalık yaz gibi bir bahar günüydü. Çı. rılçıplak şadırvan başına oturdu. Ekmek mi, francala mı? diye dü. şünmiye başlarır. Düşünüş o düşünüş... Çırılçıp. lak tam altı ay francala mı, ek. mek mi? diye düşünen çocuğun, fırsat buldukça yine çırılçıplak soyunup hastahane koridorların. da dolaştığını gören aklı başında gardiyanlardan çoğu piyango alıp almamayı kötü kötü düşündüler. Ahmet altı ay sonra hastahane. giyinebil. den çıktığı zaman parasını cami | avlusunda nereye koyduğunu bir türlü hatırlayamadı. İmam, kay. yum, müezzin, çımacı, iskele me. murları cami duvarlarını ve bah. çeyi tartak martak getirdiler.. Bir şey bulunmadı. Ahmet bazı akşamları - “francala mı, ekmek mi?" diye yeniden düşünmemesi için tam bir sene tütün ve piyan. ge bayii Recai beyin elinden her akşam bir francala alıp yedi. Ye. meseydi hali fena idi. Ama yine de aklından böyle düşünceler hiç eksik olmadı: Bereket kıştı. Re. cai bey francalasını veriyor, rüz. gâr zaten dökülen elbiselerinde onu çırılçıplakmış gibi Üşütüyor. Au: Ç VETGİİ 'Fransada bir. | Cİ Sevgilisini öldür | Son gelen Fransız gazeteleri | Parisin tanınmiş serserilerinden birinin 19 yaşındaki metresini öldürmüş ve sonra da polise si- lâhla mukabele etmeğe teşebbiis |ederken — yakalanmış olduğunu | yazıyor. Enteresan bir şekilde cereyan eden hâdiseyi nakledi. yoruz: Suzan isminde on dokuz ya şında bir kadım Madam Demo- maktadır. Ön altı yaşında evlen- miş olan bu kadın bir iki sene sonra Fransanın meşhür serse- rilerinden ve Lulu namiyle ma. ruf Lui Tuke isminde bir genç- cası gibi Bersesi ve işe yaramaz yüz çevirmiştir. Bundan bir müddet evvel Lulu bir sebeple Parisi terkettiği için genç kadınm arzusuü yerine gel. miş, fakat bir hafta kadar ev. vel Lulu Parise dönünce derhal sevgilisini aramıştır. Lulu bir arkadaşile sevgilisine haber gön dermiş, menfi cevap almış, bu- nun Üzerine gözü dönen serseri Madam Demorelin kapısına da. yanmış ve kapıyı açan hizmetçi kıza Suzanı sormuş, hizmetçi Simon gu cevabi vermiş: — Suzan evde yok, hem artık burada çalışmıyor. Bu cevaba rağmen Lulu hiz metciyi göğüsleyerek içeriye gir miş ve Suzanı sramağa başla . mış. Bu arada banyo odasma da- lan serseri Madam Demorelin orada meşgul olduğunu görmüş. ve bilâhara doğruca mutfağa inmiştir, Faki sevgilisinin ne kadar ha. şin olduğunu bilen Suzan bir kö- şeye kaçmış, Lulu cebinden bı. çağını çıkararak tam beş kere genç kadınm vücudüne sapla . mış ve cansız. yere - serdikten sBonra tekrar yukarıya çıkmış; kanlı bıçağını göstererek: — Hesabımı gördüm.. Deyip, çıkıp gitmiştir. Vaka derhal mahalli zabıta | âmirliğine bildirilmiş; az son- Irı © civardaki kahvelerden bi. rine giren Lulu da komisere te- lefon ederek: — Nasil yaptığım iş güzel mi? Diye kahkahalarla sormuştur. Fakat tam telefon odasından çı. karken iki sivil memurun üze. rine geldiğini görünce tabanca Bına davranmıştır. Kahvede hazır bulunanlar memurlardan birinin şimşek gi. bi süratle hareket ederek haydu- dun çenesine iki yumruk vurdu. ğunu ve bitap bir halde yere serdiğini görmüslerdir. Bu ge . kilde tevkif olunan haydut ad liyeye teslim edilmiştir. Alman mütehassısların kontratları yenilenmedi , İstanbul mıntaka liman reisli. ğinde kontucatları biten - Peter. sen ve Vahi isimlerindeki iki A tan mütehassısın konturatlar yenilenmemiştir. Bu mütehassı! lar bugünlerde vazifelerinden ây. rılaiaklardır. | “Bir çocuk boğuldu Fındıklıda oturan 3 yaşında Si. mon isminde bir çocuk dün evle. rinin sarnıcına düşmüş, boğul. muştur. Bir bayan öğretmen aranıyor Çocuk Esirgeme Korumundan: Çocuk Esirgeme Kurumunun Anka çılmıştır. Bir bayan üğretmen tayin olunacaktir. ANA amnıflarına — öğret- menlik etmiş olanların Genel Merke. ze müracnatları, Teşekkür Uzun samandanberi - çekmekte ol düğum emoroitlerimden, Tıb fakülte. & ikinci cerraht kdlinikliğinde gerek ameliyatımı yapan Doktor — OCperatör Hinlid Ziya, Hayri ve Zekiye, gerekse tedavim osnasında — ellerinden — gelen ihlimamı esirgemiyen hemşire — ve hastabakıcılara alenen teşekkürü bir barç bilirim. MUNİR DİZER rel isminde birinin evinde çalış- | le tanışmış; fakat bunun da ko- | bir adam olduğunu anlayarak 'S-VAKIT 27 NİSAN 1940 nayet en haydut pol'slere de s.lâh çekt BK KDA YN I rada Gündüz Bakrmevi müdürlüğü a. | Sevimli çift komik Lorel ile Hardi şimdiye kadar başlarına gelen bütün felâketlerin sebebi. ni aptallıklarında değil, (bayır, asla), fakat tah. sillerinin noksan olduğunda bulmuşlar ve çare. siz tahsillerini ikmale karar vermişlerdir. (Tabil filmde)... İşte bu sebeple iki ahbap çavuşlar İngilte. reye giderek Öksford üniversitesine devam et. mek lüzumunu duymuşlardır. Bir muz kabuğu sayesinde İngiltereye vâası! olmuşlar ve burada marus kaldıkları birçok müşkülleri Lorel'in par. Jak zekâsı sayesinde alt ederek tahsillerini ik. mal ile münevverler arasıma karışmışlardır. Av. rupa sinema mecmuala! göre yeni senenin işte en güzel filmlerinden biri budur. KORİN LUŞER İTALYADA Fransız yıldızlarından Korin Lüşer birkaç gün evvel İtalyaya gitmiştir. İtalyan san'atkâr. ları ve san'at severleri tarafından çok iyi karşı. lanan bu seçvimli yıldız. tam dört ay İtalyada film &milleri mıştır? l * .Gorel ile Hardi? Çevirdikleri Film Sinema “Kocam hâlâ çapkın- lık yapıyor,, filminde Franşot Ton ile altı yıldızı nin Yeni kalacak ve büyük bir film çevirecektir. Bu fil. min ne olduğu henüz malüm değildir. Fransız bu film hakkında büyük bir ketü. miyet muhafaza etmektedirler. Korin Lüşer de İtal: fevkalâde memnun g gürültülü hayat, Napoli serenatları, Venedikteki göndol sefaları Fransız yıldızını fevkalâde alâ. kadar etmektedir. ya gitmiş olduğundan nmektedir. Romadaki ŞARLO, “DIKTATÖR” FİLMİNİ HİTLERE GÖSTERMEK iİSTİYOR Meşhur Amerikan artisti Şarli Şaplin (Şar. 10), “Diktatör” ismindeki filminin tekmil hazır. ikmal etmiştir. Geçen gün birisi Şarli in'e filmini ilk olarak nerede göstermek ar. zusunda bulunduğunu sormuş ve şu cevabı al. — Berkestagen'de bir tek kimseye göster. meyi arzu ederim. Kraliçe Viktoryanın bileziği | Müzayedeye çıkarılacak Londradan bildiriliyor: 10 Haziranda Lonârada yapılacak bir müzayedede tarihi kıymeti haiz bir mücevkher de satılacak- tır. Bu imücevher Birinei Napolyonun karısı Avusturya Pren- geslerinden Mari Luizin Krallçe Viktoryaya hediye etmiş ol. duğu biloziktir, Bu b ik altın işlemeli ve dört büyük minyatür ile bun- ları birbirine rapteden ağır bir Brezilya Zİncirinden müte- şokkildir. Ju dört minyatür, sırasiyle, Romanya Kraliçesi Mari'nin babası Edimburg Dükaeını, Kraliçe Viktoryayı, kocasını ve Prens Alber lle büyük Düşes Hes'i temsil etmektedir. Prenses Elizabeti kimler zıyaret etti Tamdradan bildiriliyor: İngiltere tacının varisi Pronses EBlizabet dün, on dördüncü senci devriyesi münasebetiyle ken. âlsine gönderilmiş olan yirmi kadar hediye püketini açtı. Kral ve Kraliçe kendisine ananev! inci ile daha birçok hediyeler ver. mişlerdi. Fransadan Vindsor Dükü ile Gracater Dükünün su- reti mahgusada yolladıkları kimseler de Prensese hediyelerini verdiler. Pronsesi ziyarote | Prens Eduar ve Prenses Aleksandra | yordu. | Büyük Kraliçe Viktoryanın hayattaki yezâne oğlu olan | DUk Konog önümüzdeki hafta doksan yaşıma girecektir. Ye- dincl Eduar'ın kurdeşi olan Dük Konog ihtiyar olduğu için son | zamahtlarda ev çıkmıyordu. Fakat buna rağmen müstak- bel İngiltere Kraliçesini ondördüncü sendi devriyesi müna- sebetiyle kucaklamak üzere saraya kadar gelmek zahmetine kaeatlanmıştır. An Şer'dan müzeye konacak Holivuttan Vazılıyor: Amerikan sinemasının en güzel ka- dını An Şeridan, canlı canlı bir tarih! müzeye girocektir, Yıl- dızın gireceği bu müze Mak Kord namiyle meöşhur tiyatro ve- sikaları müzesidir. : Müecssesenin bilgiç direktör ve sahbibi An Şeridana müra oaat ederek, bütün terclmel halini yazmasını ve bu vesikalara — mümkün olduğu kadar — çocukluk resimlerini İlâve etme- sini, sonra da sinema ve tiyatro hayatma ait kısmı yazarak ha- yatının kısa bir tarihini vücuda getirmesini istemiştir. Bu vesikalar Mak Kord müzesinin dalmi arşivleri arasına karışarak ve Teksas'ın meşhur şahsiyetleri arasıunda güzel yıldız An Şerldan da yer almış olacaktır. elenler arasında Kont Dük ve Düşesi, ve Dük Konog bulunu- ı_â&'ışıs_ı I'Şı Bir Alman kâhi- ninin çıkardığı | meticeler 1911 de neşredilmiş bir salna. mede “Garahbi şuun ve fünun” başlıklı bir yazı var, ga. zetelerinin biri “1913 milâdi yı. h" serlevhalı bir yazı neşretmiş. Muharrir, Almanyanın her lara. fında berikatlarım inşa edildiği 1849 tarihini ele alarak hüküm. ler yürütüyor. Daha doğrusu re. mil döküyor. 1849 tarihinde Bem adlı bir Lebli, topladığı bir ordu ile mem. leketini kurtarmıştı. Almanyada tarihin en büyük hâdiseleri vu. kubulmuştu. Alman muharriri, bu 1849 yılma aynı rakamların mecmuu olan 22 yi ilâve ederek 1871 yılmı, yani Alman tarihinin en parlak gününü çıkarıyor. Mu. harrir, yahut falcı devam ediyor: 1484741 (i tekrar cemederek 1871 e ilâve ediyor ve 1888 i bu. luyor. Almanyada üç imparatı ların senesi. Martın onunda birin. ci Vilhelm ölüyor, yerine üçüncü Fredrik tahta geçiyer, Nisanın on beşinde a da ölüyor ve tahtı ikinci Vilhelme kalıyor. Demeb fal doğru çıkıyor. 1888 rakamı nn mecmuu olan 25 rakamını i. lâve ettiği vakit de 1913 yılımı çı. karıyor. Muharrir, 1913 yılımı id. râk etmemiş olduğu için okuyu. cukrına; | “— 1913 de mühim hâdiseler olacak.” diyor. Umumi harbi bu tarihle izah edebiliriz. 1913den de? 19134-1-911-43—1927 çıkiyor. | Muharrir “1927 de Almanyada l (Devamı 8 incide)