İle scilik hayatım gen heyecanlı #Yünlerim Yyapıldı, gazeteciler. im şeyler soruldu. Bi- _dl" k::ek dlienedenbcıi. Ş, ndi adiyle ve | .=nıhrıı yazıp durdu; < Şeyler soralım, O za- ditini matbuat hâdimi öğünsün, teselli bul- adı. Ben neyse... Matbuat ha. ü yıprattıktan son. ssmda mekân tutan Matbuat sahnesinde gös- ler sayesinde ikbal! 'esine ecen daha bir. umız var. Bunları ettiler? Meslek gay- irade ve sinirlerime ge Onların yapmadıkla. yapacağım. Evvelâi Ncamlarımı yıımık ı( için başkaların. h mathuıt ermektarla- meddin Çarpar'ın Bü. yalısının daima açık İt kapısından girdim. lerle berenmiş ;ıkıl Ieçum, iç kapıya İrlğe n Buyukdrrede "P!ır işitmiştim. tde bitiremiyorlardı.. hiden de fazla imiş. Ken. ( Sbahçe sarayında zan. 'tııı.. bir çekinme geldi. zilir düğmesine bas- Malı genç bir ıcru:ı. d ldi. Kapının hemen' ACAki bekleme — odasına diyetlerimi arzetmeğe' İ yliyerek kartımı ver. hçi ©t dakika bekledim,, h M sayın bay, sökün et- Hükarı resmi bir ziyaret ll halde ipekli pijama. hağa lüzum görmemiş, tım, hürmetle elini! ır yanlış wyluyon.ım. dim, Altmışı ferah fe- Şüpkesiz olan bu ihti. hxı mengene gibi « Yımı biribirine geçir. Söki torbiye, kapının ya. ki ah—w' istiyordum. e yine- “YİDE AA Pıle...m; geçirmek kolumdan tutup beni bir gerleştirdi. Masanın Üüze. a Mlan zile bastı. Ünifor Ve emretti. Bir koltuk; karşıma grmıe R'üldü ve kahveleri ısmar. dışarı çıkarken gözü, ismişti; sırrtiyordu. Bu ? .*bdnm bir türlü anlıya. terbiyesizliğine e başladım. dimizi tasdi etmezsem, hayatınısa dajir — bazı ağım, Ben gıxzıe:iliği Ü- ll urulh)ı efendim; mat. İ vücudunuzla - Siz onu nutsanız da,| üııu ve ı.mıi-mvua-':— t tarihine altın yazı-! K “Odilen namınız kıyamc. 'llınmıyecdmr lerimin kendi IIıır- başka bir şey olma. ııkl':ubıraber. dalka "'hıl tesirini gösterdi, yı bana uzatarak) Jer ede.! ize hun. l-hanm ıptıdzıyumdc 8t ulümü tahsil ettim. Sebüâfahatun mektebi #fendim? Snının ilerisinde Zey- n karşısında, © sonra hangi mektebe ? t yokuşu rüştiyesine l tarihte mezuniyet ıl.'ı iyerek) Bu, çok tu. Irdu-. Bu mektebe %dmm etmiştim. Het ti çıkryordum. S: b lap ve kalem gibi qeykr. KÇO'du. Hamid devri ma” R » iftira ve tezvit O yidır. . Bunları benim olarak'sirkatla it-' ttrl ? Ve kellâ, bu kabil mi de beni tekrar —aları için mrar etme- £harbin kumandanı iharf) | Günün deniz kahramanı Kontre Amiralı Har- d e n I Z k vaetl kaı d ı ? vood'un karısı Lady öldü Graf von Spte'ye karşı yapılan Kommodor | Henry Harvood'a kral tarafından | *Bain tişanının şövalye komandor derecesi verilmiş, Kontre - Ami. ral rütbesine yükseltilmiştir. Kontre . Amiral Henry Har- voodun 14 yaşında bir oğlu var- dir ve şimdi kendisi Susseks'de bir mekteptedir. 4 kruvazöre mukabil müttefiklerin l kruvazörü var Graf von Spce'yi de kaybettik- ten sonra Almanyanın elinde ka- lan gemiler şunlardır: İki tane otuz beş bin tonluk modern zırhlı.. İki tane cep kruvazörü.. Hâdisenin vukua geldiği günün “Köln” sınıfından bir kruva. gecesi mektep mildürü olan Bi zorünü de kâybettikten sonra Al- başı Yennings küçük delikanlı manyanın yalnız yedi kruvazörü Kkalmıştır ki bunların da ancak dördün vazife görmektedir. Çünkü amirallık Bremen — ge- misine yol veren denizaltı gemi. sinir bir Alman kruvazörü batır. mış olduğunu bildirmiştir. Halen inşa edilmekte olan on bin tonluk “Amiral Hipper, Blü. ! ceher ve Seydlitz” isimli kruva- - görler henüz faaliyete başlama- , mışlardır. i Bunlardan maada altı tane altı gece yarısı uykusundan uyandı- rarak babasınım iriştiği şerefi ona haber vermiştiz. Küçük çocuk; — Eyvah! diye mukabele et- miştir. Ne yazık, ben bugün ona mektup yazdım; zarfın üstünde de kendisine amiral yerine İkom. modor rütbesini, verdim. “Sunday Expres” — gazetesinin muhabiri de bu iyi haberi kontre » amiral'in karısına haber vermiş. tir. Madam Harvood bu sırada annes'nim yanmda bulunuyordu. Muhabire şöyle demiştir: — Kotcamın böyle bir şerele nai! olmasından dolayı çok büyük bir iftihar ve gürüur. duyuyorum. Fakat ben eminim ki o, bu işi fevkalâde bir şey olarak yapma- Kendisine ı.ıı;e— bir vari- pmuştir; ve bunu böyle te, Jâkki etmiştir. Muharrir kendisine bugünden itibaren Lady Harvood denilece. ğini de söylediği zaman; — Ben bu şerefe nail olmak n hiç bir şey yapmadım ki., ce. vabiyle mükabele etmiştir. ——— Askerlerin metresle- rine verilen maaş tnııııı.—rıde dini teşkilâtlar, as. ikert hizmete alınmış erkeklerin karılarma olduğu gibi, metresle. rine de maaş verilmesine muha. hıı'hiye nazırı Hor 'ya i. 'tirazda bulunmuşlardır. ——— bin tonluk kruvazör mevcuttur. Bunların üçü “Köln” tipindedir. ? isimleri: Köln, Königsberg — ve - © Karlsruhe'dir. Bunlar 1927,1930 , seneleri arasında inşa edilmişler. © dir. Bunların urunlukları 169 3>metre, genişlikleri ise 15.20 met- redir. Bu kruvazörler fevkalâde sür'- atlidir ve saatte 32 mil yapmak. tadırlar, Makine kuvvetleri 6500 beygirdir. Silâhları dokuz tane 15 lik, altı tane 8,8 lik, sekiz ta. ne 3,7 lik tayyare dafi topu ile H mücehhezdir. Ayrıca 53,3 lük ön iki tane torpil kovanını ve ilci de- niz tayyaresini hamildir. Bu parçaların dışında bir de 5400 tonluk Emden kruvazörü kalmaktadır. Kısaca şunu da kaydedelim ki bugün müttefik devletlerin faali. yette bulunan kruvazörleri mik- tarı 61 dir, Alman deniz kuvvetlerinden İDoyçland Son günierde birçok parçaları. a uyhemd' olan Alman bahri: 'yesinin bugünkü kudreti nedir? Herkesin merak ettiği bu sua. Je kısaca cevap verelim: Hususi Havadisler Daily Sketch gazetesi *Hususi,, kaydiyle aşağıki haberleri veriyor; Graf Şpee, İngiliz gemi- lerile kapışmadan az za. man ovvel verilmiş olan ve bir şifreli ibhtar olduğu sa- nılan radyo Mmeoesajını rarenğiz menbarı Öğrenil- miştir, hibi de bizim yakın akrabamız-! /dan dı, pederim beni oraya ver. i. Malümat gazetesi kapanınca. . ya kadar orada kaldım., Ondan: ysonra bir müddet de Sabah gaze- tesinde çalıştım. Edebi ve siyasi mıhleıcr yazar, İransızcadan 'klâsik eserler tercüme ederdim. — Gazetecilik hayatınızda en heyecanlı zamanlarınız: da Jütfen' anlatır mısıniz ? — Bu pek müthiş bir hâdise. dir, Malümat gazetesi sahibi Ta- 'hir bey, bendenizi saraya intisap' ettirmek için bir bayram günü E. hakikati öğrenince, bu rad- yo istasyonunun #ahipleri- ne ihtarda bulunmuştur. Şöyle ki, ezas itibariyle tayyareleri idare için ku- rulmuş olan bu istasyonun, bu maksattan başka güye- lerle İstimali takdirinde, imtiyazı hükümet tarafın- dan feshedilecektir. ek- W. W0 İbülhüda efendi hazretlerine tak. *. * * *dim etti. Birkaç gün sonra da cü- Bu merâj, Mrrnın' cep İmanddığina vüĞEN Dar ae İK y ü lüsu hümayun şenlikleri yapıla. kruvazörünün Cenubi At radyo istasyonu, hürp baş- Jantikte fena bir vaziyette olduğunu,, bildirmekteydi. Mesaj, evyelâ “Roma vad- yosuna ütfedilmiş, fakat oradan regmen tekzip edil- miştir. Bynu müteakip de- niz eksperleri mesajın ne. reden — göldiğini — tetkike başlamışlârdır. Neticede mesajın Arjan: tinde ticari hava hatlarin- da işliyen, hüsusi bir Al- caktı. Ebülhüda bedenizden çok memanun oldu. Müteaddit defalar *“maşaallah çok akıllı çocuk!” di- jye iltifat buyurdu. Cülüsu hüma. .ıyun için bir tebrik kasidesi yaz. İmamı teklif etti. Tam bir hafta Todama kapandım. Yazdığım kasi- idemi Ebülhüda efendi hazretleri. 'ne takdim ettiğim gün çektiğim heyecanı ömrümün sonuna kadar ımulımryıuğım. *Ya kabule şa. yan bulmazsa” diye içim içime sığmıyordu. Bir iki söz daha teati ettikten sonra Artık işim kalmadığını gö. 'rerek müsaade istedim. Dıvarda. iki saate bakarak tehdit edici bir “isanla: “Saat on iki; bu vakit gi- -dilir mi? Çorbayı beraber içmie. - den bir yere gidemezsiniz.” Eski adamlar vesselârmn..... ladığındanberi Alman tay- yarelerine birbirlerinin ah- vali hakkında — malümat vermek ve İngiliz harp ge- milerinin harekâtımı bil- dirmek üzere kullanılmış-« tır. ... Sovyet hükümeti, İranla bir ticaret anlaşması akti için müzakerelerde bulun- man rağyosu tarafından maktadır. Öğrenildiğine verildiği *meydana çıkmış- göre bu anlaşmanın, İran- tır. ğ daki İngiliz — İran petrol ... kumpanyasının mesalsine Arjantia hükümeti, bir tesiri olmiyacaktır. bu T :— ASA '&an mektebine götür. |. ay kaldım. Fransız- Şe öğrendim, O vaktin, We(eu çıkıyordu. Sa-" — Burada durabiliriz, kaptan, .. Baksana, tdenizde batacak yer' kalmamış.. Almanların ne kadar Âskt insanı çıldırtır | duğu için Teksas hâkimleri ken. Aca Sıra: İstılah meselesi... Yazan: Kadircan Kaflı Nurullak Ataç dünkü Haber'de ıstılah meselesine temasş ediyor. Muharrir ;stılah işinin karga. | şalığından şikâyetçidir, lâkin bu- | nun değişmesini de isteyenlerden değildir. Eğer bu iş salâhiyetli Sevgilisini bomba ile uçurmak istiyen bir genç Nevyorktan bildirildiline göre, | Amerikarın Teksas vilâyeti da- | bir hi KN B hilinde Dallas'da Vayt isminde | Şiç Beyet taralından Crganize e. bir adam cinayete teşebbüs su- | Öilir ve plânlaştırılırsa âdeta ilim- de diktatörlük olurmuş; halbuki ıstılahların zorla kabul ettirilme. si bir takım kötü ve elverişsiz o. lanların da kabulüne sebebiyet verirmiş. Bizce her işte görülen karga- şalığın yegâne sebebi o işin teş. gundan elli sene hapse mahküm olmuştur. Cinayete teşebbüs suçu için verilen bu cezayı pek çok göre. Fakat suçlunun kullan. ve hazırladığı ölüm ün bu cezayı almasına | kilâtsız ve plânsız yapılmasıdır. sebebiyet'vermiştir. “Sade türkçe” cereyanı eğer Şi- — ğ nasi devrinde plânlaştırılmış ol. Suçlu Vayt, Mis Mirler i Hürâ€a Wibür eaT Tlniz de bir orta mektep direktörü ile sevişmektedir. Bu kadın gerek . gerek mevkli, gerekse va- bi ağır başlı bir taze oldu- Bundan sevgilisi Vaytın her arzu. suna tamamiyle cevap veremct. mekte ve yalnızca öpülmesine müsaade etmekte imiş. fi ruhların müsbet ruhlardan da. ha küvvetli bulunduğu — devirler amanlar yok muduür? Atların ikisini de arabanı bir tarafına koşmak varken, ni arkaya ve ters koşmaktaki fayda nedir? Eğer son zamanlara kadar bu iş için kurulan komisyonlar, he- yetler, encümenler bir iş becere. medilerse kat'i fikirleri ve ilmi celâdetleri olmadığından, plân yapamayışlarındandır. Plânsızlık demek başıbozukluk — demektir, Osmatili devrinin semeresizliği bu yüzden değil midir? Endüstri- miz cumhuriyet devrinde niçin bu kadar sür'atle kalkındı; şehir. lerimiz niçin ancak son zaman- larda yeni bir karakterin ilk izle. rini gösterdi, hep plânlı çalışmıya başlayışımızdandır. Eğer plânlı çalışılsa elbet çocuk babaları yav- rularına bugün şu şekilde yarın başka şekilde okutulduğundan şikâyet etmiyeceklerdir. Nurullah Ataç bütün ıstılahla. rın resmen tayin ve kabulünü li- beralizime uygun bulmuyor. Hür, riyet demek elbet kargaşalık de- mek değildir. Istılahların icadımı serbest bırakınca bu işc bilen bil. miyen karışacak, uzayacak, Unut- mamalıdır ki bazan bilmiyenlerin gürültüsü bilenlerin vekarın; bo. ğar. Istılahları hemen kabul etmek Fakat bu masum buseler Vay. tin hırsırı arttırmış. ve delikanlı daha ziyade lezzet, daha büyük zevkler aramağa başlamış... Aşığın bu talepleri Mis Mirler tarafından reddedilmiş, daha ile- Tiye gidip saldırmağa başladığı görülünce de kendisine kapının tera tarafı gösterilmiştir. İşte böylece kapı dışarı edilen üşık bu defa da intikam almağı | düşünerek bu intikamının çok müthiş olmas: için çareler arama- ga başlamıştır. En müthiş ölümü, kendi eliyle hazırlayacağı bir bembanın müm. kün kılacağına karar veren deli. kanlı, bu bombayı Mis Mirlerin karyolası altına yerleştirmiş — ve bu şekilde kendisinin istifade ede. mediği varlıkların havaya uçma- sına intizara başlamış... Fakat Mis Mirler gayet itinalı ve biraz da korkak bir kadın 0ol- duğu için her gece yatağının altı. nı gözden geçirmek itiyadında i. mis.. O gece de karyolasının al. | balinde uygunsuz - olanların da tında bömbayı ele l“,î"'“l ve hiç | dilimize klerini bir mahzur bir olmadan | olarak ileri sürüyor. Hakkı var- — Iı= ik bir Gllııkıı kurtul- | der, lkin bunun önünü kargaşa. lık değil, bir tecrübe devresi aç- makla önlemek pek mümkündür. Istılahlar tesbit edilir; meselâ on sene müddetle kullanılır, bu müddet zarfında lehde ve aleylı. teki fikirler, kullananların götüş noktaları mukayese olunur ve ni. hayet âyıklama işi de kısa zaman- da yapılır. Bugün tatbik edilen de aşağı yukarı aynı şeydir. Istılah meselesi için Peyami müuştur. Suçlu Vayt'a gelince hazırladı- ğt ölümü itiraf etmiş, böyle vah. şiyane bir cinayet düşünmüş ol. disinin elli sene hapsine karar vermişler.. Yatım asır sonra hapisten çıka- cak olan suçlu Vayt'ın ateşinin her halde sönmüş olacağını tah- min ederir. Safanın “Terim rezaleti” demesi Hiüinğiik elbette dargın bir ruhun fazla tit. « : rek ve hırçın hareketinden başka Kliselerin altın bir gey değildir. Bu işti bitiril tezyınatı mesi için lâzımgelen sistemin ya- rım saatte kurulacağı hakkındaki fikri de sadece çnk fazla mübalâ. galıdır. Fakat Nurullah Ataç gibi “ba- şıbozukluk” taraftarı da değiliz! (Lütfen sahifeyi çeviriniz ) Almanyada altin azlığı dolayı. siyle katolik piskoposlarına mü- racaat edilerek kliselerin altın tezyinatı. salipler ve diğer hari- neletin Alman hükümetine veril- mesi istenilmiştir. Görüp ıişiı'nduk—ç_e_ Tekneden sonra... “Fon Spee,, nin, askerliği inciten acı ükıbeti, dünyanım her tarafında darğın mırıltılarla konuşuluyorken, bir başka ha- ber daha geldi, Radyolar, ajanslar bu geminin süvarisinin de tabanca ile kendini vurduğunu süyleyip yazdılar, Yarın, işin üstündeki bütün bulutlar sıyrıldıktan sonra, hâdixe nasıl incelenecek, ne türlü hükümler verilecek bilmi- yoruz. Fakat denizde başlıyan faclanın karada — kanla imza edildiğine artık kimsenin şüphesi yoktur. Daha kalın zırlı, daha büyük top, daha geniş tekne ile kendinden küçüğe, kendinden zayıfa yenilişi, zaten âlemce hayretten ziyade soğuk ve durgun duygularla karşılanmıştı. O yenilişin karasını, şanlı bir kanla örtmek dururken, tuttular zavallı bir tekneyi İidama mahküm ettiler. Düşman bağrına atılacak cephaneyi petrollayarak uçurdular, Bu ha- berin geldiği santte tarih hükmünü yermişti. Yalnız şaşılacak şey şu, ki *Fon Spoo,, nin bu cılız ve şe- refsiz âkıbeti Almanyada alkışlanmış, Mektep çocuklarına va- rıncaya kadar, hâdise bir şeref örneki gibi güsterilmiş, Ya şimdi, zavallı kumandanın bu şerefsizlikle yaşamağa imkân bulamayıp kendini öldürüşü duyulunca, ne yapacak- lar? Bu inlihar, hiç şüphe yok, ki hâdisenin utanılacak bir felâket olduğuna kanlı bir şahittir, Hiç kimse, bu deniz işinde baş rolü oynuyan kumandan kadar söz sahibi olamaz. O da kendini öldürmekle hükmünü vermiş oluyor. Dün bir şeref örneği, bir kafa ve yürek kahramanlığı gibi alkışlanan vakanın hakiki çehresi, halka, milletin çocukları- nn nasıl güsterilecek? Diyorlar, ki kumandana “batır!,, emrini veren “Berlin,, miş. Axkeri tarihe sürülen bu lekenin kara boyası oradan günderilmismi ş. , Öyle ise, intiharda, axkerce itaatten sonra insanca veril- miş bir karar hali görmek lâzım gelecek. HAKKI SÜUHA GEZGİN *