Aynı şekildeki kadar aytı n şeyordu. Genç kız, Titoya yol salonlarda ne ukadderatlar çarpı. gösteri. yorz; enteresan bulduğu her has. ; vanın karyolası önünde durarak xullandığı metodları ve yeni kür şekillerini izah ediyordu. Cerrahi kısmında, ether ve iot | kokuları içinde bir hemyşire, seyen bir hastayı şu sözlerle te. seili ediyordu : — Düşünün ki, bir ayağınız cennette bulunuyor; ve pek — ya. | kında siz de bütün vücudunuzla ayağınıza ulaşmış olacaksınız. Başka bir odaya geçtiler, Sestiz hemşireler, beyaz ön . lükler, buzlu camli büyük peti . esreler... ©lü odasında, küçük alçak bir karvolada, madalyaları , serpus ve kilte: ile bir miralayın cesedi yatıyordu. Tito gülerek: — Yatak üzerinde şapka felâ. ket getitir derler. Dedi. Artık öldü, öona ne felâket bilir ki — Hortlıyabilir... Bundan sotra amfiteatr'a gir. diler, Birkaç sene evvel Tito da bu yuvarlak siraların üzerinde oturmuştu. — Hatırlrıyor musunuz? — diye kadın doktor söze başladı: Daima bu tarafta otururd B* dün; bec şura. ya, siz buraya... Bir merdiven çıktılar, başka salonları gezdiler, bazı âletleri iş. lettiler: ondan sonra lâboratuva; | ra girdiler. Büyük bir camekânlı dolapta, içinde muhtelif zamanlarda alırı. | mış ceninlec sıralanmış duruyor. lardı. Üç aylık, dört, beş, altı, yedi aylık ceninler muhteli! ka. vanozlara konulmuş idiler... Biz. çoklarının göbeği bile kesilme - miş, barsak gibi bağlanmış, bat. A bazısı saç gibi örülmüştü. Di. Üctleri ise müstehzi bir mana ile buruşturmuşlardı. — Fa. ke, hepsi de mütebessim bir çeh. re ile küçük, teşekkül etmemiş ellerini bürunlarına doğru — kal. dırmışlar, sanki, kendilerini pen. çeside Almağa muvaffak olama. yan: Kağâtileleğleniyorlardı. Hemen yanındaki salonda * ca. mekânlar İle içinde ağızları be. yâz pamuk kapanmış küçük tüp. Ter bulunuyordu.. »— Bunlar serumlar için hazır. Tanart mikroplar mu? — Evet, diye genç kız tasdik etti... İşte difteri, zatürree, kızıl, tifo mikropları. We kız bu sözleri söylerken e. Niyle de teker teker üzerlerine mavi etiketler yapıştırılmış tüp. leri işatet ediyordu. Doktor kadın bakterilerin mik. Toskop altında tetkiki için nmasıl boyanması lâzım gekliğini anla. tirken, beyaz gömlekli büyük a. yaklı bir adam meydana çıktı. Bu zatın geçtiğini gören kadın dok.- tor derhal seslendi: — Doktor! Ve Titoyu tüplerin önünde yal. niz bırakarak uzaklaştı. — Doöktor.. Anatomi enstitü. sünden telefom ettiler; bir kadın cesedi istiyorlar, hattâ kahilse genç olsur, dediler. in. | Kısa bir düşürceden sonra dok. tor şöyle cevap verdi: — Şimdilik elimde bir şey yok Fakat nihayet bu akşam bir tane uydurmak kabil olur. Kadın de. migtiniz değil mi? Bende esasen olan da ©.. Profesöre telefon e. | din_ ve arzusunu akşama — doğru | yerine getirebileceğimi söyleyin. | Ve yanımdaki odaya geçti. Tito bu kısa görüşmeden ist fade ederek sarı etiketli bir t alarak alelâcele cebine yerle meğe muvalfak olmüştü. Bir müddet daha hastahanede | kaldı. güzel tehberinin verdiği | izahatı dalgın ve sabırsız bit hal. de dintedi. Hastahaneden çıkar cıkmaz a. lelâcele evine döndü. Avucunu içinde küçük cam tüpü büy kıskanclıkla akıyordu. | | — Tito, Tito! Tito basilleri! epsini içeceğim.. Ölüme . İste benim aradığım » Eğer mukalderat öl. | mek değilse, hastalığımı tedavi. | ye muktedir bir doktor ryönderir Ve elindeki tüpte bulunan 3. &e mayü salladı, çalkaladı. hep. sini bir bardağa boşalttı; bir ham lede içti.. Lezzeti biraz buruk ve ekşice idi: — Lezzeti de pek fena değil. miş, dedi. | Ve bunun üzerine bir kadeh konyak çekti. Cebinden, çantasının — içinden Modun çırılçtplak resmini çıkar. dı; enu uzun uzün seyretti. Son. Ta masanın üzerine büyük bir | sayfa kâğıt çıkardı; şunları yaz. mağa başladı : “Kendimi öldücüyorum, çünkü artık yaşamaktan usandım.. Yir. mi sekiz yaşma gelmiş olan her zeki intanın yapması lâzım olan | da budur. Cesedim defnolunurken papas. ların bulunmasını — istemiyorum. Fakat cenazede papaslar ölüler - den ziyade diriler hanı ndan | ya kötü bir itikada sahiptirler ki,. bu takdirde herkesin sevgi ve hütmetini kazanmış demektirler; yahut koyu bir itikat sahibidirler ki, bu takdirde de daha ziyade şayanı hürmettirler, Ben, tabuta yeşil pijamam — ile ve ıllı_riın cebimde olarak yatırıl. | mamı istiyorum, Yakılmak ârzusunda bulunuyo. rum., | — Yakıldıktan tonra küllerim ev. | velce bir antikacıdan aldığım iki | kürrevi buhurdanlığa konacak, biri benim hatıramı anması için Nocera, diğeri de Matmazel Mod Fabry tarafından muhafaza olu. nacak, Bundan maada Noceraya da bütün elbise ve kitaplarımı bıra. kıyorum. Rahip dostuma gümüş ıı.ihııp. kandilini, Madlen Panar. nat cemiyetine terkediyorum.” (Daha var) Ameliye oldukça uzun sürdü, Yakat nihayet işlerinde muvaffak oldular ve hiç bir in. filâk olmadı. Zannolunduğu gibi kasa dinamitli değildi. Bu teşhisten sonra deliği bi. yültmekte hiç bir mafizur gör. mediler ve kısa bir zaman son. ra kasa içizde bulunanları dışa. rıya çıkarmağa muvaffak oldu. lar, Bunlar görünüşte pek sağ. lam olan iki üç bileük celik ka. sadan ibarelti.. Tahkikat hâki. mi bunları acçmadı. Hepsini resmi! mühürle mühürledi ve bir - zabıt tanzim ettikten sonra ken. - disi de imzasını koydu ve be. lediye reisi ile işçilere de imza. lattı. Bundan sonra bir otomobile bindiler. kasacıkları da yanla. rına I. Belediye reisi bizzat Nise ka, dar kendine refakat otmek iste. di. Hâkim tehessüm ederek: Zimi tahkikat hâkimine bildir. — Ben de sizden bu . riçada ğ GU Büvük Zabıta Romanı “Sinek Beyi 24 bulunacaktım.. ğ mzk.b;llîk:“almıdıtm e artık tel ı öğrenen halk küçük grupa d:t ru koşarak belediye reisi kim ve diğer zevatla birlikte Ni. sde mütteveccihen hareket ediyor. u. Ertesi gün yani 1 temmuz ta. Hihinde Croa.de.Gagnes beledi. ye reisi hâlâ kazaya avdet et. memişti, Fakat ne muavini ne de ailesi en ufak bir endişe bile duymuyorlardı. Fakat o gün sabahleyin bizzat Vis tahkikat hâkimini getiren bir otomobil meydana çıkmca işin rengi değişti.. O da derhal belediye reisini sordu.. Ve bir gün evvel gecmiş olan vakalar kendisine hikâye olunduğu za- man hakiki hâkimin rengi attı ve hiddetle kollarını gökyüzüne kaldırarak: — Bir kere daha hizi aldat . tılar.. diye hiddetle bağırdı. Bu hâkim, bu polis komiseri hepsi sın ve memleket sani Ajans ve meteornloji . 12b0: Türk Müziği P4 13.30/1400: Müzik (Kücük örkes, (İllimas elmeye Refik V de yan — Türkü Hğşİran a .2 — İsmall 4 şiran şarkı: (Yanar x İta Niköğos — Acemkürdi şarkız (Sev di gönlüm ey melek — sima seni) |— ua — Acemayiran şarkı (Pen çei gamdan #zâd kıl. 5 — Helik n — Tanbur Tak —. kuyan: Müzeyyen Sem yem setlin Ziya — Kürdil , kı: (Güvenme hüsnüne ) Bey — Kürdilihicazkâr şarkı: (Sır- ma saçlı yare kim haber versin). 3 — Lemi — Kürüllüncarkâr şorkı: | (Narlandı bülbülr. 4 — Sel, Par Kürdilihivarkâr şarkı: — (Ne gelen var ne haber), Ğ —. — Mehayyer ürküz (Menekyeler — tatam İlam? Konuşma (Diş polltika hâdi, . AHAN: (Türk müziği (Fasıl heyeli), 20.20: Temsil: 20.50: Ko- nuşma: — (Haftalık posta — kutüsü). Zi 10 Müzik (Riyaseticumbur ban- dosu — Şef: İhsan Künç G. Pures: Marş. 2 Estudiantins — (Vulys). 3 — Berlioz Romeo ve Jülyellen balo balo sah. nesi. 4 — A, Bruneau: Çocuk Kral | ). 5 — Maurice Ravel: Bar » 2200: Memleket — sağt ayarı, Ajans baberleri; zirast, Esham — Kambiyo — Nukul bor ). 22.20: Serbesi saal. 7 sı ( Müzik JOpeca aryaları — PL) 1235 ZMüzik TDarbarld « Pi 2005280 “Yarıakâ paogrumu ya kapaaş Tiyatrolar ve sinemalar SENİR TİYATROSU Komedi Kısmı bugân: gündüz 14 te: Çocuk Ti- ) yatrosu. Gece 20.30 dü KAN KARDESLERİ — Tepebayı Drsm Kısmı: Şeytan —— HALK OPERETİ Ha akşam — eski Çağlayanda — saal 21 de Zozo Dal. masla — (Halime) Büyük şark öpereli çei ALEMDAR sinemasında Günahkâr Melek Arizona Kaplanı de Sinek Beyinin yardımcıları, onların adamları. Ve bir kaç saat sonra zavallı belediye reisini yüzü gözü kan içinde ve her yanı iplerle sıkı sı. kı sarılmış bir halde kazaya bir kaç kilometre mesafede bir hen. değin içinde buldukları zaman vaziyet büsbütün aydınlandı. Daha yola çıkar çıkmaz za. vallı belediye veisi derhal taar. ruza uğramık ve yarı baygın bir hale getirildikten sonra iplerle sıkı sikt bağlandıktan sonra bir kenara atılmıştı. Ve zavallınım ceplerinin birin. de'meşum kart bulunuyordu, Tade ve ailesini tamamen öl. dürdükten sonra haydutlar eş /| pırlantaları ele geçirmeğe mu. | vuffak olmuşlardı. Artık Sinek Beyinin zaferi ta. mamdı, 3 Ikinci kısım , ROLANDIN İZDİVACI I BÜYÜK İÇTİMA Deniz fena idi. Rüzgür şiddet. le esiyor, fırtınalar yaratıyor. du de bir tek yıldız bile yoktu.. Ufukta Nis şehrinin ışıkları ve sahile konmus olan fenerler görünüyordu Valiltenfek; | ira — ecip Aşkın). 1 — Erleh Tranp Hisa'am Elrufında müzik sesleri (Fantezi), 2 - 1 Siraunas Viyana Bonbonlari ; (Vab), 18.00: Program, 18.05: Memlekel sanl aya, rı, Ajans ve meetoroloji — haberleri ürk Müziğir - | cihe, Cevdet. Çağla, Fal e Refik Fersan. 1 — Okuy Erten, © — Andon'un hüseyni peş. revi — Südettin Kaynak — Hü- seyli Türkü: VAyrılık yıl dâr W 3 — Sadettin Kaymık Hüseyni türkü: (Bağrıma — taş büsaydım) * — Arif Hey — | mar atarken onun yanıbaşındaki — 40 Mikar! bunların kaçakçı olduk- larını hemen anlamıştı. Hattâ an. kıdığını anlatmak için gülerek şu cevabı vermişti: — Halbuki tap tüfek de bizim içim bir ilâçtır. Bizi ölümden an. cak onclar kurtarabilir. Ne diye bu ilâcın yurdumuza girmesine engel olmağa çabalıyorlar?... İki Ayrupalı bu zeki delikanlı. min ellerini candan sıkmışlardı. Bicisi dedi ki: — Bravol... Sizin Milletler Ce- miyetindeki avukatınıza bunu he. men bildirmeliyiz, Cibutide güm. ük memurunun kulağına da fL. sıldayalım mı?... Çünkü vapurun anbarındla bu ilâçtan üç yüz san. dik var!,.. | Mikaelin gözleri parlamıştı. aynı zamatıda bir üzün. duyuyordu: bizim sozt altınlarımızı da elimiz. den almak için İtalyayı kışkırtı. yorlar... İnsanların, biribirinin leşlerini yiyen canavarlardan ne farkları VÜK İ (Mareşal Jofr) rıhtıma pala. bir İtalyan vapuru da ayrilmâk Üzereydi, Onun ardımdan diğerle. Tinin de palamarları çözerek de. mir alacakları ve kanala girecek. leri anlaşılryordu. Mikarl bu vapurun baş omuzluğunda şu yazıyı Biankamano. Pek çoğu sarışın olan asker ve karagömlekli delikanlılar geminin parmaklıklarına abanmışlar, boş gözlerle yıhtımdaki kalabalığa, şehre ve şuraya buraya bakıyor- | lardı. Yüzlerinde sonu bilinmi. yen bir mâaceraya sürüklenenlerin hali okunuyordu. Fakat içlerin. | de gen görünenler vardı; diğerle. ri de onlar gibi olmak için ken. dilerini zörlüyorlardı. | Bunların çoğu traş bile olma. mışlardı; sarışın olduklarına gö- re İtalyanın en güzel ve zengin yeri olan Lombardiya köylerin. den toplanmışlardı. Hörkklyesdae G S ASN ll Geminin kamaraları önünde, ocların gü - vertelerinde yüksek ve küçük de. | receli zabitler de vardı. Bunla. tTın aralarında kadınlar ve bir iki çocuk da bulunuyordu. Mikael | oradaki genç kadınlara bakarak Elissayı hatırladı. O da belki böyle bir vapurla Eritreye git - mişti, yahut gidecekti. Çünkü Matanyo Habeşlere karşı açılan bir savaşta en başa geçmek için can atacaktı. Branley koluna git — Haydi üst güverteye çıka. | Jem. Biankomanc'nun içini de gö. rebiliriz. Bakalım askerciklerin oturanları ne yapıyorlar?. Dedi, Sahiden Fransız vapuru İtal . | yan vapurundan daha yüksekti. | Sandalların bağlı ölduğu. en üst | güverteden onun her tarafı çok | iyi görülecekti. ' Yürüdüler. Branley anlatıyordu: | — Çok büyük bir fırsat kaçır. dım. Sekiz ön ay önce bütün pa, | iskele okudu: abeş — delikanlısının [ ramla Süveyş kanalı bhisse senet. lerini almış olaydım pek çok ka. nal şirketi ne para kırıyor?.. na İşitketi ne para kırıyor?... Mikacl yanındaki adamın yü. züne baktı. Branley devam — ÖOn aydanberi kanaldan âay. da en az yüz yirmi İtalyan gemi. si geçiyor. Bunların Eritreye ta. şıdığı asker iki yüz beş bin kişi. diz. İtalya hükümeti kanal ida. resine gemiler için ton başına ye. di buçuk ve asker için adam başı. na on beş şilin veriyor. Kücük bir hesap yapalım, En aşağı he. şapla yirmi beş milyon İngiliz lirası ediyor. Diğer masrafları da buna göre ölçersek simdiden milyarı bulur. Bazı budalalar hâlâ İtalyanın Habeslere harp aç. mıyacağına inanıyorlar, Bir dev. Jet bu kadar masrafı yantıktan sonra yalnız hava almakla kalır mı? Hem de Eritrenin kötü hava. SınI.. , Mikael önce aldırmadığı halde gimdi bu sözleri büyük bir dik. katle dinlemeğe başlamıştı. Ba İngiliz. kurdu da kaptan Cosston pibi konuşuyordu. Öyle ki Habeş delikanlısının, harp olmıyacağına dair kafasının bir köşesinde kalan-en küçük ü. mit de can çekişiyordu. Yukarı çıkmışlardı. Peter Ku. | raski İtalyan gemisinin yukarı dan aşağıya kuş bakışı şekilde cck iyi görünen güverte. İ işaret ederek: — Karâ gömlekller iskambil oynavorlar... | Dedi. Bunlar, gönüllü oldukları için asker elbiseli olanlardan daha dinç ve neşeli idiler. Branley ilâ. ve etti: — İçlerinde Habeş harbini is. kamlıil oyunu kadar kolay sanan. | lar 4a vardır... Milrel güvertedeki asker ka, labalığına şöyle bakrp geçmiş. ba. kışlarını daha ziyade birinci mev. ki güverteye çevirmişti. Oradaki rabitler ve aralarında. Lki iki xadını, hasır koltuklara ve. DRELİME S itinci mevki ve lüks |- , Bu;karlınlardan birisi otuz. beş | | kırk yaşlarında ve esmerdi. Mikaetl onu ilk bakışta Elissaya benzetmiş ve o olmadığını da he. men anlamıştı. Vapur son palamarı da alarak tıhtımdan ayrılmak üzere L lu. nuyordu. ; Küpeşteye dayanan askerler şapkalarını rıhtima döğrü — salla. yorlardı. Rıhtimın parmaklıkları ardın . da yetmiş, seksen kişilik bir ka . labalık toplanmıştı. Bunların ço . î ğunun da İtalyan öldukları anla. | şılryordu. Mikael esmer kadıma bir daha baktı. Bu sırada onun arka tarafın . daki kamaranın köşesinden — bir sabit çıktı. Bu, faşist gönüllüleri. ne mahsus elbiseyi giymişti. Zabitler ayağa kalktılar ve ona yer verdiler: — Buyurun miralay!... — Yok... Oturmıyacağım. Çok şükür gidiyoruz. Böyle rzamanlar. da oturulür mu? Şehri son defa görmek daha iyi değil mi? defa PPPT RETU T UEV O RAREERRERIERARERARRR GAOAU denecek | KONUSUYOR Yazın: Kadircan Kaflı i | çürikü ne gekilde ve ne şar ğ ğ Esmer kadına döndü: — — Haydi, kalksana, Mariyâ-- — Dizlerim ağrıyor! Beni T hat brrak... j Yorgun ve hastalıklı bir ğ vardı. ya ; Mikael miralayın ağrından * riya sözünü duyduğu # ğ küçük bir ümide, kapıldı. — — Yokst bu sahiden Elissafiü | annesi mi? Eğer öyle ise şu Mi y lay da... A Fakat, o kadar uzak bir ihtiml İdi ki .. : riya adında olanlar her ha bin kadar sayılabilirdi. Fakat miralay birdenbirt İtalyan kadırları arasında Mi iyal 1 ide yük du: — Elissa nerede?., Neredt yaramaz?... Yine kam T mı? Hasta olacak... Leosino, BU onu buraya çağır.. Erarediyoruf Mülâzim Leosino hemeri WW laştı. K Bir dakika sonra miralayın &” #iğı köşeden Elissa göründü. , Mikael onun adını du şüpheleri çoğalmıştı. ' n Fakat buna rağmen Elissi D | dında binlerce kız. olacağın! kabul etmek lâzımdı. Elissa... İşte o... n Miralay ona doğru yürüdü:- " mdan Si tür | — Bak... Ne bambaşka yerlti” Şimdi kanala gireceğir... Buf'U görülecek şeylerdir. Böyle ©L manda İssan hiç kamarasınd rak ve sevinçle genç “kıza yordu. D Dili tutulmuş gibiydi. Şu anda ona hiç olmazsa haykıramadığına, güz gğu mek için bir şey yapamadı şok üzülüyordu. babi 1 Dernek ki oturan esmer onun annesi, bu miralay da sı Matanyo idiler. O da Eritreye gidiyordu. — y Delikanlı bundan büyük ——— har duyuyordu. | Biribirlerine yı'ılzıryorll fiş Fakat bu haz uzun ı'.lf“ çinde yakın'aştıklarını — düşkü yordur. *Elissa rıltıma bakıyordu; zü solgundu. ap İtalyan vapuru rıkhtımdan WEL laştıkça sanki Mikaelin de KA ni göğsünden çekip götürü dü. » j Ah, bir defa baksa. Bit bakışsalar... Hiç olmazsa lerinin nerelere gittiklerini ler... ye Branley ile arkadaşı linl'a ki başka vapurlara, şehrin K balığına göz gezdiriyorlardı. (Daha vaf) P VAKIT' Gezetede çıkan — bütün - yâfi Ç resimlerin hukuku mahft ABOYKE TARİFESİ Meçhul adam kaputuna sarıl. [demir parmaklıklr ve tuğladan | yapılmış kapısı açık bir villânın | di ve denizden vola çıkan tepe. ciğe tırmanmağa başladı. Her taraf tenha idi.. Meçbul adam yolun üzerinde sol tarafa teflş ve endişe ile bakıyordu. Asağıdan sahilden doğru bir motör sesi geldi.. Adam dizleri üÜzerinde doğruldu. Şosevi tet. kik etti: — Nihayet., Çok şükür.. Dedi. Isıkları söndürülmüş bir oto. mmobil yokuşu tırmanıyordu. Bir fundalık arkasına yatarak oto. mobilin kendi hizasma kadar gelmesini bekledi.. Otomobil ay. ni seviyeye geldiği zaman dur. du., Kullanan adam üç kere ha. fif hafif kornavı çaldı. Bu ev. velce kararlaştırılmış olan işa. retti. Bekleyen adam bir par. mağını ağzma götürerek otomo. bile vaklaştı. Şoför de otomobil. den asağıya İnmisş ve elinin bir parmağını ağrı Üzerine götür. müştü. — Anlasmışlardı. Şoför kapıvı actı. Meçhül adam oto. mobile bindi ve tekrar aynı yol. dan asağıva inerek şehrin yolu. nu tuttular., Şehir ve civarmda otomobil be'ki on kere — dolaaıp izini kaybettirdikten sonra bu kere Nisten çıkarak Cimiez yo. lunu tuttu ve bir müddet sanra L haricen hiç te lüks görünmeyen önünde derdu. Meçhul adam o. tomobilden indi ve eve girdi.. Evyelâ kendisini dar bir antre. de buldu, burası gayet hafif zi. ya veren bir kandil ile aydınlan. mıştı. Camlar çok koyu mavi renkte olduğu için dırarıva i4tk Bızmasma İmkân yoktu.. Odava garsrengiz bir loşluk hâkimdi. Bu kücük antrede varım dalre şeklinde sıralanmta dört kapı gö. ze çarpıyordu. — Mechul bunları teker teker zorladı.. An. cak bir tanesi tazyike mukave, met gösteremedi, — Kapı açıldı.. Mechul adam bu şekilde tama. men çıtlak ve bomboş bir oda. ya geçli.. AÂntre ribi vine aynı şekilde esrarengiz bir kandil vasıtanile aydmlatılmış olan bu kücük o. dada eşya olarak iki bir portmanto, bir lüvabo, ve tahtadan bir koltuk üzerine a. tılmış simsiyah büvük bir man. to bulunuvordu. Bu gayet bü. vük bir. manto idi, belinden küçük Sinek Beyle. dr vardı. Mantonun tam Föğsü. ne isabet eden kısmımda hilvilk ve sarı renkte bir “T” harfi gö. ze çarpıyordu. Omuzuna doğru (Daha var) | adam | temlikt 'mür G Aylık v 100 FĞĞ Baylık — 200 — 425 * 6 aylık 475 Ka "1 £öydlik — 900 — 1600 ? Yarıteden Balkan — Birliği a| ayvda otur kerus GMMI'A" y birliğine Ggirmiven yeri velmis beşer kurus "_,“JW' ”| Abone kaydını bildiret Tpf tun elarat Deretini. e| Darasının bosla veya bakü,, yollama ücretini tdare kendi * rine alır. .| öektyenin ee Kazek aBi İzinde VAKIT'a ahone Adres değistirme 25 kuruştur. a (L*NV ÜCRETLERİ , | Ticaret ilânlarının santii çe tırı sondan ttibaren ilân $f ""d'd::ân h:ıııvlı şü & rüsi nC0 sayfada *e Üücüncüde 2: birincidee, | baslık venı kesmece üyük, cok devamlı. KÜğçel renkli ilân verenlere ! | indirmeler yapılır. » tın sanlim , salırı 30 a l Ticari Mahivette O " g Kücük Nânlar ' Bir defa 80. iki !' 4 Öelesi Te Messğleli i' : ilân verenlerin bir defasi İgrif satırı vadır. fazla satırları bes y sap edilir. g| Yakıt hern idan a| kendi idare ılve- | mde — KEMALEDDİ n Bürosn eliyle YAt eder /Rüranun İeİel Ai