insanlar memleketinde Yazan: SADRI ERTEM Köylü bu dükkânlardan kendisi için kırmızr basına, mayvi irnek dokuma aliyor. Pazara. müşteri olan küylü kumaş işinde yüzde elli nişbe. | tinde millt pazarı atlryor. Fab- yika yerli yaptıklara müşteri olduğu halde, o, Nazilli fabri- Kkasmnin kırmızı renginin açık- lığından, Kayseri fabrikasının baruti.mavi renginin koyulu. Bütdan sikâyetçidir. Fes rengine yakın bir kırmı. zı ile haval mavi bez istiyor. Estetik kadar debağat vo fi at meselesi do bu işte müessir olüyor..Bunun içindir ki yu. baner basşma hâlâ hududumuz İçinde göze çarpıyor. Seker 1- şinde yerli pancar yabancı şe- keri adım-adrm hudüttan sü- rüp çıkarıyor. Köy böylece geh. rin veyahut dünya ,piyasasının bir parçaşı halini alırken ge- hirle küy arasında benzeyiş mesafesi de azalıyor. -'Tama- yaen pazar için çalışan köyde şehirle köy - kıyafetleri arasm- da fark çok cüzi bir miktara inmiştir. İşin icbar ettiği kıyafete in- hisar etmektedir. İş haricinde. ki kıyafet gehir kıyafetine doğ ru, bllhuu jadınlarda büyük bir sürâtle inkişaf etmektedir. Pancar ekon, ayakkabı, ge- ker, kahve satın alan, pazara buğday arpa satan, tereyağını pazara sevkeden, kendisi haş- haş yağı yiyen. afyon eken, pa- muk ekip, bunları kendi böya. #yan, yarı otarşik bir küyde şe- hir kıyafetiyle dolaşan bir a- dam gördüm; sordum: “— Neden bu adam böyle dolaşıyor! Bana cevap verdiler: * — Sık, sık şehire gider de onun için! Bebhir kıyafetli adamla ko- nuştum, bana dedi kt: * — Ben bu köyün kasaba ile olan işlerini yaparım. Tapuya giderim, eskerlik dalresine uğ. rarım, Nüfüsa girer çıkarım. Mahkeme ile gıkı münasebetim vardır. Kasabaya evvelee köy kıyafeti ile giderdim. Sapka giyildikten sonra yine aynt kı- yafetle gittim. Kapılardaki nöbetçiler bana hor baktılar, Hepsi: — Çekil oradan, diye g#oslen- diler. Kasabadan iyi bir şapka aldım, başıma giydim. Kapıda- Ki nübetçiler, hademelor bu se. ifer ayağıma baktılar; bu defa biraz daha hafifçe: * —- Çakil oradan, dediler. Gittim bir ayakkabı aldım., Sonra dikkat ettim. Ayağın. ,G ayakkabı, boynunda boyun- yhağı olan insanları İçeri salır woriyorlar, , Hem de eğilip se. llln duruyorlardı. — Buyurun efendim, buyu- ,ı'nn beyim, diyorlar, Ayakka.- “brlâfrar siliyorlar, 1 -Ben de gittim, bir yakalık, ,bir « boyunbağı satın aldım. pBaktım bizim gömleğe uyma. dU)Kağnıya motör takmış gibi ,bir şoy oldu. Gittim bir de bo- yuhbağına uyan gömlek satın ,aldım. Bana şuradan çekil di- yo'kötü Jlüft eden nüöbetçiler, hademeler el pençe divan dur. dular desem yalan olmaz, Çok itibar ettiler. Ben de böylece Kkasabadaki — dairelere gidiyo- yYum. Bir gün bir kâtip yüzüme baktı, suratını buruşturdu. An- laşılan benden hoşlanmadı. Anladım. — Ağrımda dişler yoktu. Bir dişçiye gittim, altın dişler taktırdım. Artık kâtibin karşısına gittiğim zaman du; Mdaklarımı açıyor, altın dişleri. mi gösteriyordum, Bu dişto tesirini güsterdi: Bana bir hademe: “ — Buyurun efendim, diya nazikçe lâflar etti. Kıyafet yüzünden hem be- nim, hem köyün işi kolay ko- lay yapılıyor. 'Ayni adama akşam köyün odasında rastladım. Kıyafetini değiştirmiş, küylülerin kıyafe. tine girmişti. Köy otarşik mahiyeti muhü- faza ettikçe kasaba voe kıya- fete itinayı da bir fazlalık sa- yardı. Çok defa çocukların sağlarımı amaları bir makasla merdiyen merdiven — kırkardı. Otarşiden kurtulmaya doğru giden köylerde artık berborle. Te tesadüf edilebiliyor. Otarşiden kurtulan köyler düne nazaran bugün fazladır. Bu köylerdir ki, kahvelerinde , delikanlılar kürrei musattaha, nın karşısına geçip birbirlerine | harita üstünden —öğrendikleri şehirleri bir bilmece gibi soru« yorlar. Şehirden gelen nüfuzlu bir Josan gördükleri zaman: “ — Mektep,, diyorlar. Ve yeni teknik ihtirasiyle 1- çin için kaynayorlar. Fakat karşı karşıya gelen iki ruh on- da bir kararsızlık şeklinde Le. celli ediyor. XVI KÖYÜN FİLOZOFLARI Sosyal ve maddi şartlar yarı otarşik köyü yani bir. teknik kavuşmaktan alakoyuyor. Otarşiden kurtulmuş köy Te« alist, tanssuptan uzak, hâkim bir zihniyet içinde kendi ken- dini tahlil etmektedir, Birkaç müşahedem bu hük- mü takviye edecek mahiyette. dir. Yüksek devlet makamların- dan' birini işgal eden bir tat yarı otarşik köylerden birini ziyaret ediyor. Köyün hbol gölgeli çardakla- rindan birinin altında halk bi- rikiyor. Halka şu aval sorulu. yor: “ — Derdiniz var mı? İhtiyar bir adam sakalını ar. vazlayor. Cevap veriyor: * — Yaşıyoruz efendim! Bu cevap ziyaretçiyi tatmin etmiyor. Daha doğrusu nükte- yi anlamıyor, İhtiyar köylü izah ediyor: * — Yaşamayanın derdi ol- maz, Biz yaşıyoruz ve derdi. miz var. Otarşik köyün bir üsulü vardır. Dışardan gelen her şoyi dinlemek, fakat hiç birime inan mamak, sükültla, hor şeyl pas- sif mukâvemetle ” karşılamak, gehri güphe ile ve İstihfafla hatırlamaktır. Halbuki derdi yani ltatmin edilmiyen ihtiyaçları hakkında açıkça konuşabiliyor. Pazar için iş yapmaya baş. layan bir köy mühtarı bana gunları söyledi: “ — Şu dünyada iyilik dedi- Bin şeyi yapmak gayot kolay. dır. — Natıl, diye sordum. Cevap verdi: * — Heybe dinli olma, torba dinli ol! Suratıma baktım, Bana izah etti: “ — Heybe dinli şeyin iki gözü vardır. İki gözüne, başka başka şeyler konur. Torba bir gözlüdür. Heybenin bir gözü- ne koyduğunu gösterip ötekini saklama, hani iki yüzlülük et- me derim.. Ahlâk kaidesin! bir sembol. 1o bu kadar vazıh şekilde ta. rif eden ihtiyar, köye Rama- zanda gelen bir imamdan Şöy. le bahsetti: — Bir gün köye bir imam geldi., Dediğim epey zaman o- luyor. Ramazanda size namaz kıldırayımı dedi. Ben ona de- dim ki; * — Hoca şartımıza uyarsan istediğin parayı, yahut zahire. yi veririz. Hoca: — Söyle, dedi! * — Hoca, dedim, bu köylü- ler öon sokiz saat tarlada çalı- girlar. Bir terayi kılmaya va. kitleri vardır. Sen de onu uzat. ma! Kmadan kes!.. Hoca gözümün içine baktı. * — Poki, dedi. B Ramazan | 9 Ramazın hizir 160 | bizir 170 ıkitleı1vıııu erdmi İrasatt ıcuıl » azlız 5R 11 Se| v 88 1 D7) 9 88 17 S0f12 00 B gı di * göğli 19 Güne, Öğle Tkindi Akçam Yüt İmsak & arfır &4 120 | 6 37 14 Bi| 6 85 17 difız K v ufısı « Sft 17 " Eğitmen kurslarından 580 eğitmen mezun oldu Yeniden 15,000 kö çocuğu okula kavuşuyorı ylü Eğitmen kurslarına mütedavil sermaye verilecek Köylere öğtetmen yetiştiri meıc nürmlzdeki hafta tamamlacalktır.. Bu kurs « Jar, Eskişehirde iki, Samsun, İz- mir, Edirne; Kattamonu, —Kars vilâyetlerinde birer tanedir, Kurs Jara devam eden 580 eğitmen ge- vTek nazari, gerekse ilmi dersler. de tamamiyle muvaffak olmuşlara Idır. Eğitmenler Cumhuriyet bay. ramında merasimle yeni köy O. kullarında vazifelerine — başlıya- caklardır. Muhtelif vilâyetlerde inşa edi- Jen köy okulları da Cumhuriyet bayramında açılmış, eğitmenleri Mektep kitapları Vekâletin tesbit ettiği fiyatlardan fazlaya satılamıyacak Vekâletin ilk okullarda, nd . leri Vekâletçe bildirilmiş olan kitaplardan başka hiç bir kli derg kitabı olarak talebeye dırılmıyacaktır. Gene ilk okul kitapları, Türkiyenin hiç bir ğıtrinde Maarif Vekületinin tes. ettiği fiyatlardan daha üz. uın bir fiyatla satılamıyacak . Hızsu.s! tâbiler — tarafımdan Bastırılan okul kitaplarının fi. yatları yeniden tosbit edilerek ucuzlatılmış olduğundan kitap. ların üzerine basıimış olan &. ki fiyatların bükmü kalmamış- tir. Alfabe, okuma, tarih, yurt - bilgisi tabiat bilgisi, geometri kitapları Mnrlf Vekilliğinin Ankarada, İstanbulda, Çember. Htaşta, ırda, ve Brzu. rumdaki yaym evlerinde kitap. çılara ve okul koaperatif yasa. sma göre kurulmuş okul koo- peratiflerine satiş tallmatı hü. kümleri dairesinde toptan ve isteyenlere perakende satıla . caktır. Bu satışlara eylülün 15 inci günündenberi devam olun. maktadır. Evvelki yıl okullara tamim e. Gilmiş olan türkçe terimler ü. zerinde bazı ufak değişiklikler yapılmış ve değişiklikler kitap- larm yal basıla . rında likkate alm « mıştır. Fakat bu tadiller, elle . rinde ümıdlnw! Udıaıin elinde bu. kınan ve geçen sene basılmış olan kitaplar üzerinde de hk— belerine bizzat yaptırmaları i. erp ettiği ayrıca - bildirilmiş - Ddrrlunou ve beşinci smıfla. rın yurtbilgisi dersleri ile alfa. be kitapları açılan müsabaka . lar neticesinde bu yıl yeniden kabul edilerek bastırılmış oldu. ğundan bundan evvel bastırı! - muş olan yurtbilgisi ve alfabe kitepları artık okutulmıyacak. tır, Ders kitabı. bir kaç tane gösterilmiş olan derslerin ki . taplarımı öğretmenler. başöğ YTetmenlerine danışarak kendi , leri seçeceklerdir. Bu suretle öğretim yılı başmda seçilerek taleboye aldırılan kitaplar ar . tık vil icinde değiştirilmiyecek. Jerdir. Maarif idareleriyle ilk öğretim müfettisleri, öğretmen- lerin kitap seçme işine karış . mıvacaklardır. Okul kitaplarının posta para. | 81 azaltılmış tarifeye göre her S0 gram ve artığı için 10 para. dır. Posta paketi olarak veri -| Jenlerinden neile tasmırlarsa| taşmısımlar, en kilci ücret 10 kuruş olmak üzere bu bhusus . taki kanuna göre her brilogram ve artığından beş kuruş alma- caktır. Bunun için kitap satı « etlarının elicilarden - herhangi bir şekilde posta parası iste . meye hakları yoktur. tayin edilmiş olarak tedrisata de- vam edecekleri Köy okullarına levazımı ve eğitmen leri ide tesis edilecektir. Kaç çocuk okuyabilecek? İlk tahsil çağrna gelen kov. go, cuklarının sayısı maarif tarafımdan teşbit edilm'ştir. velki çocuklarla birlikte 1 milyon $00 bindir, Bu yıl yeni pılan okullarla ve yetiştirilen lerle bu çocukların 15 bini oku. yabiletektir. Dört sınıfa çıkarılan köy okullerı Köy okullarının da maarif şü- rası kararı mucibince önümüzde- ki ders yılı başından İtibaren heş yıla çıkarılması ve tam ilk tahsil bilgisinin verilmesi karar altına alınmıştı. Bu kararın bu ders y h başından itibaren tatbik edil. mesi için bütün vilâyetlere emir vetilmiştir. Köy okullarında bu yıl yalnız dözdüncü smıflar açı.' Tacaktır. İstanbulda bulunan yüze yakın köy mektebi dört sınıfa çıkarıl. mıştır. Alâkadar öğretmenlere — tebli. gat yapılmıştır. Çifte tedrisat ya. pılan köy okullarında öğretmene ikinci tedrisat için ayrı ücret ve- rilecektir. Mütedavil sermaye verilecek im olan ders tüphane. Köy eğitmen kurslarına da mü- tedavil sermaye verilmesi hak- kında maarif vekilliği bir ta'srat. nam: hazırlamıştır. Talimatna, meye göre açılmış ve açılacak köy eğitmen kurslarının her nevi Fi. raat ve atelye işlerinin daimi su. germaye verilebiletektir. İptidat malzeme ve mübayıa bedelleri ile mütehassıs ve amcle ücretleri mütedavil sermayeden ödenecektir. Bu sermaye ile to. sis ve idare edilecek işlerin ne >İrfr altında teşekkill edecek bir heyet tara- fından hazırlanarak tatdik edil- mek üzere maarif vekilliğine gön- derilecektir, Bu sermaye ile alâkalr bütün alım ve satım işleri komisyonda ıbruşukrek karara bağlanacak - Muhıılpler Malsandığından iş. Tetmek üzere aldıkları paralardan işletme neticesinde elde edecek. leri mebaliğin $00 liradan fazla. «mt kasalarında tutamryacaklar. dır. Mütedavil ıermıyell alım sa- tım işleri arttırma ve eksiltme ka- nununa tâbi olmıyacak, fakat bü- tün muamelât divanr muhasebat veznesinden geçecektir. Gümrüklerde biriken Alman malları 19 Teşrinievvel akşa mına kadar gelenler Memleket&e ithal ediliyor 31 Ağustoşta feshedilen Türk * Alman ticaret anlaşması dola- yısiyle o tarihe kadar gümrükle- re gelip de beyannamesi verilme. miş veya bedelleri Merkez Ban. kasına yatırılmamış Alman mal. Tarımın memlekete girmesine mü. saade edilmemiş, 31 Ağustoktan sonra gümrüğe gelen Alman mal. Jarı da âaynı muameleye tâbi tu- tulmuştu. Dün gümrüklere Ankaradan gelen bie emirle 19 Teşrinievvel, yani dün akşama kadar gümrük- lere gelmiş bütün Alman malla- rının memlekete girmesi hakkın. da karar verildiği bildirilmiştir. Yalsız bu sabahtan itibaren güm. Tüğe gelen mallar bu karardan is. tifade edemiyecektir. Güracüklerde birikmiş olarak 3 milyor liraya yakm muhtelif AL man malı vardır. Bunlar arasın. da otomobil ve etektrik Tevazi- matı, ve eczayi tıbbiye ile muhte- Nİf sanayi malzemesi, makine par- çaları ve mensucat bulunmakta. dır. Bu karar piyasada büyük memnuniyet uyandırmıştır. Buh. rant görülen birçok Mmaddeler bollaşmış olacaktır. Diğer taraftan haber aldığımı- za göre, bu malların ithaline mü- saade olunması hususunda Alman hükümeti ile karşılıklı bir anlaş- uı ’ıgıllm:hf Alman gümrük. lerinde birikmiş Türk malları da A!.mınııyı kabul olunacaktır. Arkadi vapuru | Kâğıthane sırtla- a| Burgazdan gelı:lil rındaki tecavüz Memleketimize ait eş- yalar vapurdan boşaltıldı Alman . Polonya barbi başlar başlamaz buradan Bulgaristanın Burgaz Hmanma firar eden Al. man bandıralı Arkadi vapuru i. çinde memleketimize ait bulunan malların İstanbula çıkarılması hu. susunda yapılan teşebbüsler mü- sait netice verdiğinden vapür eve velki gün Hmanımıza dönmüştür. fçindeki kâğıt, ve birçok sana- yi mamulâtını boşaltmaktadlır. Aynr zamanda Almanyaya sa. tılmış oları mühim miktarda tütü. nü yüklemektedir. Vapuür buradan Akdenize çık. mayıp tekrar Bulgaristana gide. ceğinden bu malların Büulgaristan yoluyla Almanyaya gönderilece. ği anlaşılmaktadır. ——— Üsküdar Adliye binası Cumhuriyot bayramından ev. wl teslimi ve bayram günü de işat resminin yapılması mu . I—nmr olan- Üsküdar adliye bi. nası bütün gayretlere rağmen Euıvym günde bitirilemiyecek. ir. Bina ancak 10 ikinciteşrinde teslim edilecek, küsşat resmi de ©o gün yapılacaktır. davası Genç bir kıza hücum eden maznunlar yüzleştirildi Geçen 19 Mayıs bayramında Hüseyin adında bir delikanlı ile Kâhtane sırtlarmda £ çeken Odet isimli bir genç kızm üzerine hücum ederek, fotoğraf makinesi İle el çantasmı çalan Süleyman oğlu İsmail, Mehmet oğlu Mahmut, Şükrü oğlu İlyaa, Ahmet oğlu Mehmet, Abdujlah oğlu İsmail ve Ali oğlu İsma. ilin, (kinci ağır ceza mahkeme. mıştır. Yakalandıkları zaman her şe. yi itiraf eden ve Mecidiyekö . yünde toğrağa gümdükleri eşya larm yerini gösteren suçlular mıhkumde inkir etmişler, ha. V;—Hm olmadığını söylemişler. , Mahkemeye gelen ve çok si. nirli görünen Ödet ise, suçlula. rm hepsini de teker teker gös. tererek, hangisinin elini tuttu . u, saçlarından yakaladığını, hangisinin de eş. yalarını çaldığmı söylemiştir. Duruşma sahitlerin dinlen mesine kalmıştır, le mülâkatın h tarafları Harıcıye Ve ili w Yazan: Hikmet Mü M bugünkü “Vakıt,, sayfasında okuduğu natını umumiyetle m n OSKOVADAN henül pf non Hariciye V! 'ekl ns | re verdikten sonra kent yaklaşarak şu suali sordü — Ekselâns! Dünya tini nastl görüyorsunuz? Zeki ve sempatik Ve rin bir ldrâk, ihata veo sürati ilo parlayan bana çevirip hafifçe yerek: gül — Ben de, dedi. $imdiyf; dar bana gorulan sunller0 şılık size bir sual sormi şünüyordum. O sual de $f caktı: “Dünya vaziyetini görüyorsunuz?,, — Fakat Ekselâns! Bi nu kestiremezsek mazur lebiliriz. Biz, havadisi temadiyon birbirino eriii bir. girdap içinde bulü rarz. Bunlar arasından tice veya hiüküm ç kolayca muyaffak ola Lâkin siz... Sualimi — mesküt karar vermiş bulunan M rem Vekil bunun üzorin0 lümseyişine daha sempsti' çeşni katarakı — Beni, dedi. Ba dışmda mır sanıyorsunuz”, — Vaziyetimiz nasıldır? zamanda sporct. Tü ve cesur hir hükümet olan Saraçoğlu, eliyle K* bir teavet yaparak: * Her zaman — olduğu dedi.. Hiç bir değişiklik DEMİR GİBİ!.. Muhterem Saraçafği! Sual daha sordum: — Moskovadayken, lunt d memleketin hariciye vekiğ de temas ettiniz mi? Saraçoğlunun gülüms! deki sempati, otu teyit V€ Vviye eden anlayışlı le tekrar kendini — Fon Ribbentropla şüp görüşmediğimi istiyorsunuz, dedi. Hayif" — Görüşmeleriniz niçi kadar uzun sürdü Ekse Bütün dünya merke akseden türlü tefsirler Bunun hakikt sebebini der misiniz? — Sebebi basit... cereyan eden — mü dört devleti alâkadar Moskü '4 niş bir mahiyette buluf'yü du, Bildiğiniz movzular fımda bir Sovyet Rusya 116 zakere ediyorduk, Ayni da İngiltere ve Fransa geh görüşmelerimiz dovam €ÜY mekteydi. Görüşme mevf, a seyri büylece ağtır © binnetice fazla zaman Hariciye Vekilimi-, sonra gvvelki — gecekl be; kendisinden sitayişkâr € Dr, sayö lerle bahsetmiş nı.mııl j sında duyduğu tahnssüsü eden hir teşekkür telgraff mağa koyuldu. — Bunu derhal g istiyorum, dedi. Bana bulunmuşlar.... Fakat Saracoğlu, Cumhurrelsimizin, faatimizi gözbebeği değil midir? ? milli iyasetini t mıll.ı: bi CI sidün muhakemelerine başla. | de göst bEĞk tifata yerden göğe kadaf ran bir kadınım evine düVf, !enkgııvn.bhlllrü yakalanan vum:ı" R uştu. Kaçak gezen Mustafs Ö* yakalanmış. yodinci S ” o .ı klmlğği tarafından tev