Sük ü eat F -— w ee wS M A, - - tü l di ei MÜĞ S d 8B-VAKIT 26 HAZIRAN Tardiyönün Saçmalıklara dikkat.. Dünyada mevzuubahsolan | vaziyet kim Fransanın mı, Ingilterenin mi? Mister Çemberlayn, Müsyö Daladye, Vikont Halifaks yeni nutuklarınm, bir çok düşünenler nezdinde sürprizler husule getir- | miş olduğunu saklayamazlar. Mösyö Daladye teşrik mesaiyi tahakküme karşı koyarak ham| maddelerin munsifane bir şekilde taksimi için anlaşmaya hazır ol . duğunu söyledi.. Fakat kiminle?. Lord Halifaks her türlü çem - berleme projeleri karşısmda ken. dini müdafaa etti.. Ne çemberle. mesi? Yalnız kendini müdafaa için çembetleme siyaseti tatbik olunmaktadır. Hattâ Mösyö Çem berlayn “bugünkü hadiselerin va- ziyetlerini de bir dereceye kadar değiştirmeğe" hazır olduğunu Böyledi. Bu değişiklik hangi noktalar Üzerinde? Almanyaya teklif edilen bu şe. kildeki avanslarm iki mahzurü vardır. Birincisi faydasız, oluşu, ikincisi de tehlikeli oluşudur. 'Totaliter devletlerin her günkü kabalrkları karşısında faydasız. dır. Fransız ve İngilizlerin gös - termiş oldukları nezaketten son. Ya Führer'in biri Lüsgarten de diğeri Kassaelde söylemiş olduğu iki nutkunu bir daha okumanızı rica edebilir miyim ?, Bunlar tah. kiramiz değil midirler?. Birinci nutukta “büyük harbin ihtiyar askeri” 1914 do Almanya- nn harp gayesi olmadığmı mü. dafaaya yeltendi.. Fabrikalarımı. zi yıkmak hakkındaki plânlarmı ne yapıyorlar? İkincisinde sesinin tonunu de- ğiştirdi ve selefi ikinci Giyom'un vaziyetini alarak çemberlemeden bahsetti, Diktatörlerin istedikleri ham madde değildir. Fakat ham mad. deyi istihsal öoden memleketler . dir. Mahsulü almazdan evvel & . Taziyi isteyorlar... Her şeyden | evvel oraya yerleşmek lâüzımdir. İşte ben bu sebeble bu şekilde ki ünsanlara bütünün bir kısmını teklif ederken yanılmış olmala. | rından korkuyorum.. Çünkü on- Jarm istedikleri bütündür, kısım değildir. ... Tehlikelidir mi demiştim? İzah edeyim.. Bizim kelime üzerinde | derde girer.. Memleketlere bir a. yağını mı attı. Bu muhakkak dört olur. cat etmişler.. Fakir ve hayat sahası.. Fakir memk. kotler, hayat sahası isteyen mem leketlerdir. Bu şekilde iki fikir birleşmiş oluyor. Fakir memleketler mi?., Bu- günkü Almanyadan çok küçük olan 1914 Almanyasımım, istihlâ. kinden maada istihsalinden sene. Vi on milyar bakiye kaldığmı ileri Bürerek gururlandığını hatırlata. bilir miyim.. Bu bakiye ne ol . muştur? | Sulh konferansındanberi İngil- | tere ve Amerika Almanyayı ih -| yaya çalışıyorlardı.. Bu sebeble | Londralı ve Nevyorklu bangerler Almanyaya kredi açmadılar mı?, 1931 senesinde kredilerinin kar - giliksızliık - kaldığını gören ban. gerler Müsyö Lavale müracaat etmemişler miydi?, Bugün de Çek altımın aynı for. müllere uyarak Berlin yolunu tutmuş olduğunu görüyoruz.. Cenevre konferansından Lond. ra konferansına kadar bir çok tecrübeler gördük, mütoarrızları yeniden ilhiya etmek için dalma kurtlar kuzular ile doyuruluyor. duü. Ve işte bu sebeble ben içinde bulunduğumuz zamanmm hentiz 1939 bir makalesi in vaziyeti? el uzatacak vakıt olmadığmı söy. Hüyorum, Bir harp şansı mevzuubahs ©- lunca da fikrimi değiştirmiş de. gilim.. Bu harp muhtemel değil. dir. Olursa da gayet kısa olacak, ve biz kazanacağız.. Bunun için de yalnızca bir tek şart vardır: Pek erken silâhları bırakmamak | ve saçmalar söylememek.. Unutmayalım ki Almanya Da. nimarka, — Baltık memleketleri ve Finlandiya üzerinde tesir edi- yor; hattâ bu tesiri Yuğoslavya, Belçika ve Hollanda da görülü. yor.. Rusya muvacehesinde — ise | biz henüz sıfırız. Şu vaziyete göre İngiltere ve Fransanın en yakın müttefiki o. larak Türkiye ve Polonya var, Möayö Daladye ham maddele. ri taksimi teklif ediyor.. Bundan Üç ay evvel topraklarımızm bir parçasını bile feda etmiyeceğini bildirmiş olduğunu —unutuyor mu?, Mösyö Çemberlayn “Bugünkü vaziyette bir değişiklik yarata . cak mahiyette bile olsa" görüş. meğe hazır olduğunu söylüyor.. Mevzuubahsolan kimin vaziyeti. dir?, Fransanım mı İngilterenin mi?. Geçen gün bir İsviçreli vakli: — Avrupa tamamen itimatsız. lik buhranı içindedir. Diyordu. Geçen gün bir İsviçreli vekli: lerimiz tarafından. boşluğa, &av. rulan bu nezüiket nişanelerine, i. timat avazelerimi cevap verecek? İtalyan Alman tehdit ve tah. kirlerina kargı öyle zannediyo. rum ki Fransızların verecek hiç bir şeyleri yoktur. El uzatmak, anlaşmak siyaseti mi?. Hayır.. Çünkü uzatan elleri. miz karşısında uzun müddet yum. ruk göreceğiz. Imtiyaz siyaseti mi? Hayır.. Bunu yaptığımız müddetçe de karşımızda giddet bulacağız.. Maln Kampf'ı tekrar okuyu - nuz, o zaman anlarsınız. Buhran! Madem ki buhran vardır, henüz bitmiş değildir.. Zaman kuvvet ve soğuk kanlılığı icabettiriyor. Andre Tardiyö Müthiş bir katili şan-us İki karısını zehirlemiş.. 'Daha başka birçok cinayetleri de var Altmış yaşındaki katil 18 yaşındaki hizmet- çisini seviyormuş Fransada müt. hiş bir cinayet serisi daha mey. dana — çıkarıldı. Saint . Martine is minde ihtiyar bir adam hizmetçisi . nin aşkt uğruna iki karısını da ze hirliyerek öldür . müş!.. — Bundan maada son daki. kada elde edilen malümat Sainte . Martine'nin da . ha bir çak cina . » yetler de işlemiş olduğu şüphesi . * ni vermektedir. CİNAYETLER NASIL İŞLENMİŞ? Geçen senenin haziran ayının en üçüncü günü Madam Sainte . Martine hayata gözlerini kapa . mıştı. Henüz elli bir yaşımdaydı. * Derhal çağırılan doktor kadının çarpılmış ağzı, gerilmiş hatları, şayanı hayret zayıflığı kargısın- da hemen defin ruhsatiyesi ver- memiş, bilâkis vaziyeti polise bil dirmişti. Raporunda göyle yazı- yordu: Madam Sainte Martine zehir - lenme neticesinde ölmüştür. Bunun Üszerine Karakola celbe- dilen kocası vaziyeti öğrenince karısınm böyle bir felükete kur . ban gitmiş olmasına müteessir olduğunu bildirmiş ve çocuk gi. bi ağlamağa başlamıştır. Mösyö Saine - Martine elli dokuz yaşmdadır. Evvelce araba- cilik, sonra kahvecilik, lokanta - cılık etmiş ve biraz para yaptık. tan sonra da iradı ile geçinmeğe başlamıştır. Adliye bu şüpheli ölüm üzerine tahkikatı derinleştirmiş, ölümün stikinin zehiri yutulmak neti . cesinde vukua geldiği anlaşılmış- tır. Polia tahkikatı da Müsyö Sa - inte-Martinenin on altı yaşında. Katil ki hizmetçisi ile münasebette bu. lunduğunu, karısının vaziyeti öğ renmesi üzerine hizmetçiyi mem leketine yollamış olduğunu or - taya çıkarmış ve Müsyö Salnte - Martinenin bir gün hizmetçi kı. — BSenin için bir cinayet işle - memi ister misin? İster misin karımı öldürüp seninle evlene . lim.. demiş! Tahkikat hâkimi huzuruna çı- karılan Sainte-Martine bu ha . kikatlerin meydana çıktığını du- yunca: — Hayır, hayır.. Yanlış, yâlân dir. Diye bağırmıştır. Sainte.Martine her ne kadar serbest bırakılmışsa da tahkika:- ta devam etmiş ve ölmezden ev. vel Madam Sainte Martinenin ko cast lehine üç yüz bin franklık bir vasiyetname imzalamış oldu- ğu meydana çıkmıştır. BİRİNCİ KURBAN Tahkikat derinleştirilince Müs yö Sait-Martinenin ilk karısının da 1929 senesinde öldüğü ve bu ölüme sebep olarak da Üreminin ileri sürülmüş olduğu meydana çıkmıştır. Bunun Üzerine mezardan çıka. rılan ceset üzerinde yapılan tet: SALON OYUNLARI © Bu adamlar iki kardeş fikir i.| Dünkü Oyunun halledil- |kamla karşılaştırmak için şu o- memleketler miş şekli (Zekâ oyunu) Arkadaşınzın hangi rakamı atladığını bulmak kolaydır. Tut- muş olduğu rakam 368471 idi. Bu rakamdan yirmi dokuz çı - kartarak 368442 rakamını elde etmiş, halbuki size 36442 de- mişti. Yani (8) rakamımı atlar mişti. Bu (8) rakammı elde etmek için yapılacak ameliye şudur: —| 36442 deki adetleri toplarsr nız.. Ön dokuz eder.. Elde et - miş olduğunuz bu rakama, en yakın olan dokuz mislini ararsı" nız.. Ön dokuza en yakın dokuz misli, yirmi yedidir. Bu rakam- dan elde etmiş olduğunuz adet. ler mecmuunu tarh edersiniz, arkadaşınızın atladığı rakam el- de edilir. 22 —19-8 Bu şekilde herkesi hayrette bırakabilirsiniz. MESELE Herkesin uğurlu saydığı ra * kamlar vardır.. Bir mecliste bu- hlunduğunuz zaman ahbapları - nızi. birdenbire - sevdikleri ra « yunu öğrenmelisiniz. Bir kâğıdın üzerine sırasile şu rakamları yazarsınız ; 12345678689 Bu rakamlardan en çok han:- gisini sevdiklerini sorarsınız. Meselâ dört rakamını sevdikle rini söylerler.. Siz öyle bir şey yapmalısınız ki yukardaki ra - kamlarla herhangi bir rakam zarbolunduğu zaman salondaki Bugünkü bulmacamız SOLDAN SAĞA: 1— Habeşistanın merkezi, 2 — Koku, 3 — Bir mezhep. 4 — Yazı, 5 — Bir sinema yıl- dızı, 6 — Sual, 7 — İhtiyatlı, 8 — Bir harf, 9 — Vilâyetlerde yüksek bir memur. bütün ahbaplarınıza taksim edi-| YUKARDAN AŞAĞI: lecek birçok dört rakamı elde edebilesiniz.. Küçük bir hesapla|man - Güzellik kraliçesi, 3 — bunu yapabilmeniz mümkün - dür. | — Bir âlim, 2 — Her za Sıhhat bulmak, 4 — Bir nota * İBir spor, 5 — Nida - Genişliği, (Bu meselenin halledilmiş 6 — Erkek - Fransada bir nehir, şeklini yarınki nüshamızda bu. | (Amerikada bir mıntaka, lacaksmız.) 'i KK A 7 —.. B— Bir nota, 9 — |kikat neticesinde bunun da Ar .| SETİ Yaı'll.ldiıer |senikle zehirlenmiş olduğu mey - |dana çıkmıştır. Bunun üzerine geçen gün po -| bir vatan bulabildil” | gıııı.r Sait.Martine'i tevkif etmiş lerdir. Kendisine suçları bildirildiği | beri deniz üzerinde g; zaman katil inkâr etmiştir. Ma - Şan Saint . Lois gemisi amafih elde edilmiş olan delil .| yanaşacak bir iskele er kat'idir. Sait-Martine halen iki cinaye-|"i binbir facla ve sefaletten Ar'nın malümatma müracaat et.|nihayet kendilerini kabul miş, ilk olarak çocuğunun baba -| bir memleket, ayaklarını ğ sını sormuştur.. Bu suale cevap| bir karış toprağa kavuşabildile” vermiyen hizmetçi kız ağlayarak “akikati anlatmak istemiştir. Mari An, cinayetler ve efen .'bir aydanberi serseriyane | Uslyle münasebatı hakkında ıuııı | arı söylemiştir: D vGl On sekiz yaşmdayım.. İki ene evvel! Müsyö Sait-Martine . | in yanma hizmetçiliğe girdim.. Bey benimle cok iyi geçinirdi. Fakat hanım bu vaziyete taham- mül edemedi, beni kapıdışarı at. tı. Memleketime döndüm. Fakat bir gün eski efendim geldi, beni buldu. “Hadi seni almağa gel . dim,, dedi. Fakat bu sefer eve götürmedi beni başka bir eve yer tin falli olarak kabul edilmekte . dir. Maamafih onun daha birçok cinayetleri olduğu zannolunmak- tadır. Çünkü ailesi efradınm bir çoklarımın ölümleri şüpheli kal . mıştır. Sait Martinenin sevdiği hizmet gi kıza gelince, o şimdi bir has - tanede nekahet devrini geçirmek tedir. Çünkü on yedi mayısta bir oğlu dünyaya gelmiştir. HİZMETÇİ KIZ NE DİYOR? Zabıta küçük hizmetçi Mari leştirdi.. Bundan sonra her Pazar gşmwmı"hrh UĞ nsb M'Karfstir tetiklemiş “öimü * sından şüphe edildiğini söyledi mi? — Hayır, gayetle normaldi., Tik defasında bu ifadeyi veren Mari An ikinci ifadesinde çocu - ğunun babası Saint Martine oldu ğunu serbest olduğu takdirde kendisiyle evleneceğini söylemiş olduğunu bildirmiştir. Derinleştirilen tahkikat, kati . lin on iki senedenberi gizli bir hayat sürdüğünü ve arsenikle iş gördüğünü meydana koymuştur. KATİLİN ÇİFT HAYATI Sait-Martine 1900 senesinde arabacılık yapıyordu. Bilâhara odun - kömür sattı ve nihayet beş on kürüş sahibi olarak ev . velâ bir lokanta, sonra da bir ©- tel işletti. Bu şekilde zengin olan ihtiyar katil, son senelerde bir kenara çekilmiş, sakin bir hayat sürüyor, hissini veriyordu. Hal . buki eli para tutunca Saint Mar. tine çift hayat sürmeğe başla - mıiştı. O, görünüşte evine bağlı bir erkekti, Fakat karılarını ya- vaş yavaş arsenikle zehirliyor ve dışarıda başka kadmlarla sefa . hate dalryordu. Son olarak da bir yandan karısını ölüme sü - rüklerken bir yandan da genç hizmetçisinden bir çocuk peyda. lamıştı. Katil Saint Martine muhitinde| herkesin hürmetini daha doğrusu korkusunu kazanmıştı. Tahkikat bir senedenberi devam ettiği halde kalil hakkında hiç kimse şahadette bulunmamıştı. Muhit- |te herkes ondan koörkuyordu. |Fakat tevkif olunduktan sonra yüzlerce mektup Sainte Martine- nin daha başka suçlarmı bildir . meğe başladı. Fransız polisi bu işin altımndan da yeni bir arsenik hâdisesi çı - kacağını ümit etmektedir. Ailesi efradı bile katilin diğer| dolaşmış olan Saint - Louis etmektedirler. 'sinin serseri yahudileri suçlarını ihbar "ehkikata devam olunmaktadır. Gemisindeki ser” Nihayet yeırleşoî:ek döolür nihaytf bulabildi. # gemideki yüzlerce Yahudi Ğ: Bir aydan fazla bir a Saint . Louis gemisi N";' limanına geldi. Atlantik Gzerit yüzlerce yahudi karaya gıkti: Saint * Louiş gemisi 13 lllî: tarihinde Hamburg ıımı'““dî_ kalkmış idi. İçinde Alının_“';.' kinden kaçan bini mütecavi? hudi vardı. Hepsi de pasapör'| . nı Almanyadaki Küba konlff”d’_ ğuna vize ettirmişlerdi. KÜt gelecekler yeni bir hayata # caklardı. Fakat bütün bu ü”:ı_ Havana limanı önünde sonâ y Yolculukları srrasında — Kübe * kümeti böyle külliyetli mık“'a Yahudi mültecisini memlekete İ7 bul etmeği mahzurlu gemi Havana limanı önüne İ& ce yolcularını karaya hvdh'"'”( ceği bildirilmiştir. Bunut üzerlnt ümitsizliğe düşen yolcuların ÖĞÜ anlaşması yapmış oldukları İ"; buna rağmen de yine Kübayf bul edilmedikleri melümdür. Bu sıralarda Saint - Lowis 6” yt Almanyt) tekrar w misi kaptanı dönmek emrini almıştı. Diğer raftan Amerika ve Avru; Yahudi birlikleri de faaliyeti çerek Saint - Louis'deki mb'“; leri kabul etmeleri için birçok * | | kümetler nezdinde teşel bulunuyorlardı. Vapur nihayet Anvers Himanıt? geldi. Hemen herkesin bir aydil beri serseriyane dolaşan bu IJ deki zavallıları sefalet içinde sar nediyordu. Gemi limana girdi keleye yaklaştığı zaman patif gözler sarı bacalı yana yatmış € minin — güvertesine di saçları, darmadağınık listleri bf ları intizamsız, insanlar arıyo” Halbuki bu manzaradan l:: yoktu. Bilâkis gemide gayetle “| | mniz giyinmiş, neşeli insanlar #” ze çarpıyordu. Maamafih a: da tek tük ümitsizler de yok Ö” gildi. Fakat ne de olsa, istikbalsiz, gayesiz olmalarıng a | men, bu serseri yahudilerin Ktf #zemı gık ve neşeli idiler, Vapur rıhtıma — yanaşır yıl*v maz, Yahudi heyeti derhal ge ye girdi. Bin kadar mültecii” kendilerini kabul eden memlekt” lere ne şekilde taksim olunaca$” r: kararlaştırıldı. Saint * Louls — gemisindeki * ne yakın yahudinin 250 sini Paf sa, iki yüz yetmiş dördünü B# ka, iki yüz tanesini İngiltere, ,W doksan dört tanesini de Hol kabul ediyordu. Vapur epeyce bir zaman * tıma yanaşmış bir vaziyette old ğt halde bhenüz hiç kimse inmiyordu. Takelenin yanında bir — Alrif pelisi nöbet bekliyordu. Nihayf akşama doğru mülteciler teker ker aşağıya inmeğe başladılar. nenler doğru trene koşuyor, dilerine misafirperverlik gös' memleketlere biran evvel kavtf| | mak İçin can atıyorlardı. Ogün bütün gemi boşandı. lece bir ay müddetle — Atlanı ne birer vatan bulmuş oldular