Büyük Mi ——— —- H Kayıkla mesafe uzun; Bosfor Kizgârı serindir, çarpa bilir... Arabanın nesi eksik?. Kuvvet. Ğ beygirli bir fayton Şişli üstün. den aliverir onu. || Bir yandan da yine içinde bir rek; şeytan çimdikleyip duru. — Corci, diyor, acelen ne?.. vgiline hiç değilse beş on gün Wlaha uzaktan avucunu yalaya . aksın. Bu akşam keyfine bak!. W Son kararını vermeden hesabı BBörüp (Ekonomi) den çıktı. Bir fece evvel ve o gün şarap tut. tayan Beyrutlunun ayakları do. şıyor. Tünel kapanmış; Yüksekkaldı. t yokuşunu çıkacak halde do. ül... Yine bir arabaya bindi. — Altıncı İaireye'.. Orada indi; daracık sokaktan eydanı buldu. çip gidenler seyrek.. Derviş so- ğının önünde duraladı. Polonyalı Margriti i?.. Vazgeçti.. Hemen ardında Timoni.. Pren. 'Polu, Evdoksiya bulunmaz çap. FPFulardandır... Onu da istemedi. yoklasa Olgayı bir görmek; çok otur. Myzp İki şige bira ısmarlamak.. Onu da çiğnedi. ( O Lion) un wvani sokağınm ba. tda dimdik, (Pale dö (Kristal) Mmüzisyenlerinden Macar Nelli Baatte yemeğini yemiş, otelin. hazırlanmaktadır, Üç Napol « gözden çıkar, angaje et mdine) i. I i; son istasyona indi. Â Etraf kır, bayır; sil kâra. " başka bina yok. Maa .ı hebir-iki, gece arabası 'bek- dede; sesleri de çıkmada: h — Yıldıza, Ortaköye götüre . .. Bebeğe kadar da ineriz!.. Corci yine frenklik taslaya . Pk, sözlerine fransızca kelime. ? karıştırarak seslendi: (A mol), Bebek gideceğim Ki Bir arabacı segirtti: | — Gel müsü! 2aten kafası fayrapta, pazar - edecek halde değil, —Atladı *Lonu,, Yine dilini bozmuyor: h — Ama çabuk gidiyoruz değil ? Robert kollejde bu gece (Les b du Lâvant) (en töte) li bir “erans vereceğim. Vakit ka . k istemiyorum.. Ü saatte Robert kollejliler ka. uykuda. Hesaba, kitaba s1. k mü, sığmıyor mu farkında 2 İ Ökülğimiz tarihlerde Şişlinin ,.Vay istasyonu önünden iki. Ayrılan, soldaki Kâhtaneye gi. Yolun sağındaki mimli. —uncirlikuyunun, Balmumcu ““':inın güzergühı. Oraları da Reşat Efendi makatrı. Sivari karakolunun önünde nö- | yetişip beygirlerin önüne | S Netreye? [ğll açık olan Corci öfkelenir x?f"" rapya gidiyorum!.. S Kimsiniz? k;:::m büyük elçisi Mösyö | Ce Bor.. S Geçin!.. demişti. 5:—'“ bir yaz gecesi.. Yaprak Ntı uyor. Zincirlikuyuyu geç Ykırıyordu. bacı da müşterisine örnek, Ni Roman HARMAN SONU Sermet Muhtar Dizginleri bırakmış, cebindeki rakı şişesini çekip çekip, — Deh, fiyakası bozuklar!.. di- yerek sigârasını sararken, müt . hiş bir küt. — Dinlerine üfleyeceğim şim . di!, diyerek aşağı atladı. Kaç yerinden telle, iple bağ . lanmış olan makas kırılmış; te, kerleğe oturmuş. Daha İstinye tepelerindeler, Aşağıdaki ışıklar ateş böcekleri gibi görünüyor. Corci hemen atladı.. Dünyayı umursamıyor, keyfi tamam.. Ye. ni lâcivert kostümünün, ipek at. las gri pardesiisünün buruşup kirleneceği aklında bile değil.. Fundalıkları çöktü. Yine ope. raları terennümde, Arabacı yanaştı: — Müsü kusura bakma, ahbap ||ııquk artık, Yanımda konyağın Caddeikebir tenha mı tenha; | varsa bir yudum çekeyi Mösyönün temizlediğ; darya şarapları boğaz rüzgârile çoktan uçmuş. İçkiye karşısında- kinden daha teşne, Frenkliğini unutmuştu: — Sen icat et ya ahi ben de nasipleneyim! Arabacı artık yüz, göz: — Kırık mükası — kuşağımla ama dingilleri kaldırmak lüzim. Yardım et mastori!.. Hulüsa, — heyamolalarla koya inmişlerdi. Arabacı yine muha . verede: — Rumelihisarına buradan gi. demeyiz. Turhan paşanın yalısı var bir kere. O olmasa da Tok . mak burnundan Emirgânı, Boya. | crıköyünü aşamayız. Corcinin zaten oralarda ne işi var? Tatinyeye-indiler; Kavikle orua. (ya kadar gitmek yok, j Arabacı, içeridekinin bovarda. Tığını çakmışlardan. — Be müsüçüğüm, gördün ya imanım gevredi. Çık bakalım bahşişimi, iki tek çakayım!. di- ye asıldı, Corci, olur diyerek işaret et . ti, Kendisi de peşine düşecek... Bu kadar kafa çektiği halde sar. miyor da sarmıyor. Saat gece yarısına yaklaşmış. tr. On biri geçiyor, Sahillerin hiç birinde ışık kalmamış.. Yalnız akıntı şırıltıları duyulmada; ya. li boylarını ölgün mevceler ok . şuyor. Corci vecd halinde; denize ba. kıp bakıp Viktor Hügonun La . martinin, Müsenin şliirlerini tek. rarlıyor, kendi ilhamlarını da a- raya kâtıyordu. — (O, ma Venüs!..), (Mon a. me!.), (Ma preberde!) — diyerek coşuyordu. Kendinden geçmiş halde; en . sesinde bir el: — Ne arryorsun burada? Kim. sin sen? Oradaki büyük yalılardan biri. nin korucusu deniz kenarma ka. dar inmiş, etrafı yoklamada: Corci şaşkın şapalak, hüviye . tini, Necip Melhame Beye men. supluğunu anlatırken, korucu çı. kıştı: — Hadi yoluna git, buralarda dolaşma hemşerim! (bmmı var) İki süt fabrikası , kurulacrk Süt meselesinin halli için 500 bin Hralık bir şirket kurulacak. tır, 200 bin lirasına belediyo, ge. ri kalanıma da müstahsiller Işti. râk edecektir, Haydarpaşa ve Fa. tihte olmak Üzere Iki fabrika ku. rulacak, bunlarm 6 tane topla - ma yerleri bulunacaktır. Sütün kilosu azami 15 kuruş olacaktır, Koman. & | Z » Sarhoş Aklı — Böüyle bakalım adresin nedir? 1230 Program, 12,88 Türk müziği ve meteoroloji haberleri, 1318 — M Program, 1008 Müzik (Soli . PL), 19 Memleket saat ayarı, ajana ve mete, oroloji haberleri, 20,1. Negeli plüklar R., 20,20 Türlk müziği (Müşterek ve solo taganmi), 1 — Hicaz peşrevi, 2 — Badullah #ğanın , Hicaz yürük sema. Iai , Nideyim sahnı çemen, 3 — Şev, KI beyin — hicaz garkı — Bilmiyorum bana noldu, 4 — Leminin — Hicaz şar, kt . Barulmasın bana yesim, & — Tek sazla halk türküsü — Ay doğdu bat, madı mı, © — Tek sazla halk türküsü Yıldır türküsü, 7 — Keman taksi, mi, 8 — Uşak şatlı — Yd ila geçti szamanım. 9 — Bimen Şen , Uzak şar ka . Bahar erdi, 10 — Refik Fersan | Uşak şarkı , Kız bürün de galma, 21,00 Kanuşma, 21,15 Müzik (Öpera | Müzik (Küçük orkeslra — Şef: Necip, Aşkımı ı Hanns — Lölr , Memleketten memlekete (muhtelif memleketlerin melodileri üzerine rapsodi), 2 — Alols Pachornegg . Viyananm cazibesi, 3 — B. Kutsch lspanyol kaprisi, 4& — Val ter Borchert — Bir gecenin kilkâyesi, $ — Hermann Dostal — Marş, 6 — Zlehrer | Viyanalı küçük kız, 23,00 Bön ajans haberleri, siraat, esbam tah, vilât, kombiyo . nukut boranaz (fiyat), 23,2) Müzik (Caxbant — Pi.), 23,55 — 24 Yarınki program, 15-6-939 Perşembe 1230 FProgram, 1238 Türk müzüği, 1 — Hicaz peşrevi, 2 — LAtif ağa Hicaz şarlı . Niçin geb ta seher, 3 Mustâfa Nafiz , Hicaz şarkı | Gök. sünde açılmış, 4 — Ahmet 'Rasim , Hicaz şerkı . Can haşta gönül, & — Artaki , Kürdili hicazkâr yarkı — Ar, tik ne siyah güzlerinin, 6 — Kürdili hicazkâr şarkı , Güller açmış bülbül olmuş, 13,00 Memleket anat ayarı, a. Jans ve meteoroloji haberteri, 1318 — M Müzik (Karışık — program — Pi.y, 1900 Program, 19,05 Müzik (Kasb, re . PL), 1915 Türk müziği (Fasıl heyetiy, 20,00 Memleket saa$ ayarı, a Jans ve metearoloji haberleri, 20,15 Ne yeli plâklar £ R., 20,30 Türk mllziği, 1 — Hüzam peşrevi, 2 — Badi , Se, Züh şarlu , Ruhumda #ten, 3 — Ze, BSegüh şarkı — Mizrabi bi Neyzen Rıza efendi — Buzi nak şarkı , Çaldırıp — çalgayı, 5 — Muntafa Nafiz , Suzinak şarkı — Sön, bahar göncesi, 6 — Kemençe taksimi, ? — Halk türküsü - Eminem hopla da gel, 8 — halk türküsü . Develer ka, tar katar, © — balk türküsü — Esme, rim kıyma bana, 10 — Halk türküsü Bir kaçı birleşerek, 21,00 — Konuşma (Zirant ssati), 2115 Müzik (Neşeli plâktar), 21,80 Müzikli konuşma (Ce, vat Memduh tarafından — Opera ve tekâmülü PL, 1300 Mernleket saat ayarı, ajana Müzik (Karışık program — Pi.), 19,00 ? 16 Türk müziği (Faszi heyeti), 20,00 (200) pllklar masiller), m mi?, Post « reslan memur efendi.. —— —— — — ——— —— — |14-6-939 Çarşamba 2190 Müzik (Küçük orkestra , Şel Necip Aşkın), 1 — Lepold . Kafkas melodilerinden (potpuri), £ — Gangi, berger . Efsaneler armarında, 8 — Le opold , Ni nekri kenarlarında, 4 — Bazs Schnelder , Tirol dağlarınım haik garkı ve danslarından , Potpuri, 5 — Vül Lautensehlager primavera — Ar, Jantin serenadı, 6 — Michell £ İspan | yol serenadı, T — J. Btransa — Nu nağ meler- seni sarsın ey dünya — Vula, 8 — Chopin — Noktürn, 22,00 Son ajans baberleri, zirast, esham tahvilât, kam biyo , nukut borsası (fiyat), 22,20 Mü zik (Cazbant , PL), 28,5665 — M Ya, rınki program, Yabancı Radyolardan Seçilmiş Parçalar Program Türkiye saati üzori- nc ve öğleden sonraki saat ola- rak verilmiştir: OPERALAR VE SENFONİ ee ÖNSERLERİ Paris (PTT)3 Raveler Sirâ$bBürg: Mass Siminör Bahe Monte Ceneri: “Manon” (Puc. cini). Napoli grapu: “Cavallerla Rusticana” (Mascagni). 1120 Hamburg: Mozart, Sehubert, ODA MUSİKİSİ VE KONSERLER 10, n Londra (R): Piyano kon- Seri, 7.20 Viyana: Keman, çello, 8. Byfel: Şarkı, çello. 9.30 Londra (R.): Canterbury fes- tivali, İta. — Varşövn, Budapoşle: Chopin konseri, | Proğ: Keman, kaartet, Königsbere (Hellsberg) : yano konseri, 11.30 Kolonya: Chopin, HAFİF MUSİKİ VE OPERETLER Macar balk mü- 1010 10,25 Pi-| afif musiki, Prağ: Operet parçaları. Breslav: Örkestra, şarkı, Leipzig: Halk programı. Roma grupu: “Melodi ve ri. tim”. 10,15 Bükreş: Hafif örkestre, 1130 Viyana: Örkestra, sopranoa. 12. — Buüdapeşle: Orkestra, 12. — Prağ: Çek müsikisi, DANS MUSİKİSİ 1045 Sottens; 11 Beromünsler; 1L10 Prağ; 11.30 Napoli grupu; 12.1!], Londra (R.); 1215 Londra (N),' Roma grupü, İ ISTANBUL HALK TİYATROSU Xenan Güler ve ar-| — adaşları: — Şenyol Şanardibi Aile bah- :esinde Dengi den gine vodeli' 38 p. Profesör Mişel: 7 kişllik varyelte heyeti., IT 14 HAZIRAN 1938 Belediyenin doğru bulmadığımız bir kararı Çiçek saksıları Evlerimizin pencerelerin- | den kaldırılmamalı Belediye yeni bir karar vermiş:| laştıran, ruha ferah veren, koku- Pencerelerin önüne konan saksı. lar kaldırılacakmış!.. Kazaları önlemek bakımından faydalı görülen bu kararı hiç ye- rinde bulmryoruz. İstanbulun han. gi semtine giderseniz gidiniz, en zengininden en fakirine kadar ev. lerin pencereleri renk renk çiçek: lerle süslüdür. Büyük konforlu ev- lerin Balcalarını, merdivenlerini süsliyen çeşit çeşit yeşilliklere yer vermiyen kenar mahalle evlerinde oturanlar ne yapıp yapıyor, pen. celerinin önüne desteklerle tuttur- dukları saksılara edinebildikleri çiçekleri dolduruyorlar, Dolduru. yorlar diyorüz, çünkü bu böyle- dir. Türk çiçeği sever, Onu bir evlât gibi besler, büyütür. Hükümetin Türk çiçekçiliğini himaye için ah dığı tedbir, ax zamankla cidden takdirle karşılanacak bir harek-t >|yapmıştır. Eski bir çiçek meraklı. sı: — Vaktiyle diyor, yurda Avru- padan çiçek gelirdi.. Beyoğlu eo. kaklarında Avrupadan gelen çi- |gekler satılırdı. Bizim yetiştirdiği- miz çiçeklere rağbet edilmezdi. Bu yüzden Türk çiçekçiliği ölmek |üzere idi. Halbuki Türk çiçekçili. ğinin parlak bir mazisi vardır. Bü- yük emeklerle yetiştirilen ve dün. yada eşi olmıyan Türk çiçekleri- nin nümuneleri, yeniden canlana- caktır. Ben şimdi yeni tecrübeler, yeni aşılar yapryorum.., Bu çiçek meraklısının bahçesin. “de yüzlerce nevi gül vesair Ççiçek- lerin bulunduğunu söylersek, söz. lerinin “taşıdığı sehemmiyet daha kolayca anlaşılmış olur.. Evlerin pencerelerine — konan saksılara gelince, İstanbullunun buna cidden ihtiyact vardır. Bu hususta bir zat şunları söyledi; — Vaktiyle İstanbul evleri bah- çeli idi. Seneler geçtikçe bahçeler kalmadı. Mahalle aralarındla sıkış- ğunu anlamak hususunda oralarda küçük bir tetkik yapmak kâfidir. Sabahtan akşama kadar evinde, hattâ odasında oturmaya mecbur kadın! vardır. Onların yegâne önül eğlenceleri renk renk çiçek. leridir.., — Başka bir zat da şunları söy- ledi: — Çiçek bir zevk meselesidir. Çiçek seven, evinde çiçek bulun- duran insan temizliği ve iyi geçin- meyi seven, açıkçası zevk sahibi insan demektir. Çiçek ruhu olgun. ANKARA TİYATROSU Bu gece: Yenişehirde San'alkfir Zekl Alpan ve İlüzyonist Emin Atabay birlikte: BÜYÜK MÜSAMENRE ERTUĞRUL SADİ TEK Şehzadebaşı (TURAN) Tiyâtrosunda bu gece (Para knoveli) 3 Perde OKUYUCU: AYSEL EĞE TİYATROSU TEMSİLLERİ Suri Gençdür ve arka. laşları 16 Haziran cn- üü akşamı Şehremini Taşirah bahçesinde süngü arasında) mış evlerde oturan aileler için çi.! n ğ çeğin ne derece bir ihtiyaç oldu-| Nü: Akpınar, Sofular küylerinde su, rengi ile bir kül halinde “gük zellik,, tir. Halkı ondan mahrum kılmak doğru olamaz. Saksıya pen. cereden kaldırmak, Ççeği idam et mektir. Çünkü odasında saksıyı muhafaza edemiyecek evler vardır Nihayet birçok ev sahipleri köhne evlerini çiçeklerle süslemek sure. tiyle kendilerini — teselli etmekte- dirler.,, Biz bu mütalcaları — sıralarkea hiç şüpke yok ki, idari bir mecbüs riyetle verilen kararın ilk bakışta basit görünen bu fikirlere feda e. dilmesini söylemek istemiyoruz. Yalnız bu mütalealar, çiçek ilia tiyacının mutlak surette lâzem ol. duğunu göstermektedir. Bu kabul edildikten sonra belediyenin vere« ceği daha başka bir karar olabilir; meselâ saksılar pencerelere şu yes kilde konacak, umumfi caddelere nâzır pencerelere saksı konmuya. cak, saksılara su dökülüp geçenle. rzin üstleri başları ıslatılmryacak; vesaire gibi kayıtlar! Baksılarım kaldırılması şehir güzelliğinin bo. zulduğundan olmasa gerek, Çünkü pencerelere konan çiçek- ler iptidat bir hal değildir. Eğer bu karar kazaların önünü almak için verilmiş bir kararsa, bu da doğru değildir. Şimdiye kadar saksı ile başı yarılan kaç kişi vara dır? Netice şu: Çiçek merakı, çiçek zevki Türkün kanma işlemiştir. Tarihte çiçeğin devirleri, çiçekle. rin üstatları vardır. Onun Sşıkla- rımı birlden çiçeksiz bırakmak cid. den acz olacak. Pencereleri pırıl pitil zenklerle yanan — evlerimizi bomboş bırakmıyalım, Beledye, saksısını muhafaza edemiyene şid- detli ceza vermeli; fakat aslâ onu kaldırmamalıdır. eeei A Kırşehirde zelzele Kırşehir, 13 (A.A.) — Dün ge. ce saat 20,18 de Kırşehir merk&, zinde orta kuvvette ve Tosunbür. de giddetli olmak üzere 3d gü niyo süren bir zelzele olmuştur, Kongreye davet 'Topkapı fakirler yurdu idarG heyetinden: Haziranm 24 üncü cumartesi günü saat 14 te Topkapıdaki mül. essese binasında yurdumuzun fev kalâde kongresi aktedileceğinden sayın azaların teşrifleri riça olu. nur. İstanbul Ticaret ve Zahire Borsası 13 -6 - 939 FİYATLAR Buğday yumuşak 5.32 - 6 ; Buğ. day sert 5.10 « 5.! Buğday kımılca 5.32; Mısir sarı çuvallı 4.23 . 4.27; Mısır sarı dökme 4.20; Keten tohumu yeni 9,25; Tiftik mal 100 - 106; Tife Hik çengelli 100; Peynir beyaz taze 23.15 - 20.22; Peynir kaşar taze d0 . 52; Pamuk yağı 42.20 - 44 kumuş. GELEN Buğduy 523; Arpa 18; Kepek 71; Yapak 56; Un 88; Tifttik 31; Kıl 5; Çavdar 4; B.'peynir 47; EKaşar 17 ton, GİDEN Kepek 351; Mikât 100; Yapak 30; Tiftik 15; İç fındık 1 ton.