11 Haziran 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

11 Haziran 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 — VAKIT 11 HAZIRAN 1938 Bir sivri akıllının maceraları: Üyük Milli Romamn MS-eemanı sarecceneasenerAsARAEEAA AAA KALAAALALARAALERARABE cALAR HARMAN SONU B 2 e Sermet Muhtar :_*'iı:ıhnna:ım çıktılar. Mabe. |leceğim, ahbaplarıma da tavsiye ) |edeceğim burayı ril ni yit - * bey koridorda (utufetm H, * kaldı) diye odacıya soruş.| — Bravo, asarı âtika meraklı. şada, o da memişayı göster. | sı olduğumu nasıl fehmettiniz? Bir müddet intizar.. Beş on gün İ yim; Avrupalı, Ame- oner dostlarım da be- Günün meseleleri Düşkün hayvanlar | hastahanesi açılıyor | Hayatta muvaffak olmak için Bir Amerikalı bu uğurda iki şahadgmame şanmm“—? Bu mevzuda ortaya atılan fikir için iki avukat fikirlerini söylüyor Muharrir Muhlâdin Birgen dün yazdığı bir makalede mec lise seykedilmek üzere olan ye- ni barem projesinden bahsede. rok, bilhassa umum! harp ve is- lâl harbi sonelerinde - tahsil esaret Koftileri ata ata Bitpazarma vardı, Orada da çığırtkan Bile: — Hişt hişt, müsü buraya bak, Az kullanılmış beyaz pantolon |istersen en daniskası bende.. Bir gör, yine de alma!.. — Çorbacı, bir kere yıkanmış, alamoda keten elbiselerim çeşit çeşit. Beğen beğendiğin kadar. — Direktor hele bir gel, Tak. simbahçelik, Tepebaşı bahçelik pardesülerim var. Rengini bildir, ötesine karışma!.. Külhan takımları etrafa fısıl . tıdalar: — Karamusal sepeti mastori . yi tanırım, kaldırım mühendisi- dir, Gece gündüz Beyoğlu cadde. sİni argınlar!.. Daha ötede Karamanlı, $ matyalı, Balatlı ağızlar da iş! yol — Aslanım, gozbebeim saâ yaz lıh bir göstüm gostereyim de sey. ret!. — Ciğerim bunda buyur. Gök. suluk, Hünküârsuluk, Cırcırlık ta- ge kımlarım var. Giy sırtına, Şir - " ö | ket vapurunun güvertesinde b: (i igel m çabucak olduğu yere| cak bacak üstüne at, lord gi -'y“ 4 Çekirge gibi zıplaya zıp -| kurul! eki tümle kapısından çıktı. — Yel bana yuzelim; L“ıaoıln:' önlüyorlardı: goözum yok, akşam pazaridir, ser. ottinin aklı fikri güğsünde- ç©. Abdesthanede banknot . ar araba . . Terbiyesizlik ölur Gikkatli bakamamıştı. Ahların peşinde, — neşesinden lakları şaşıra gaşıra, ayak. İribirine dolaşa dolaşa iner. İt belki görülür, aç gözlülü- ledilir diye cebini yokla. bilgili ve tecrübeli memur kıy- metini ortaya koyabilecek ve hakkı olan mevkil alabilecek- tir. Burada muhterem Şöyle bir sual sordum: — Pekâla, fakat meselâ 20.25 Benedir muamelecilikle meşgul birisi ba müddet zarfında ka- nunların her türlü tefsirlerine irmiş, bütün karışık muamele. lerin altından çıkabilir ve hu- kuk iİlmi üzerinde tetebbülerde de bulunmuştur. Bu zat böyle K Dü arindz. dar bir müsabaka imtihanımda tam i a numara alacak ve tablatiyle 1 bir has emsi küşa - İmış v liyat geçirmiş o -| Gil, bizzat hayatta karşı karşıya ko-| TUT s ni bir hastanenin remsi küşa -|mış veya ameliyat geçirmiş İxup bunlar arasında müsabakalar avukat olacaktır. Bu husnata dı yapılacakıtr. lanlara mahsustur. ]Iayv:m.iırmam. p etmek gibi feyizli bir usul du-|ne diyeceksiniz? Bu haberin alâkalı olan hiç .| Yttıp kalktıkları yer, demir par- /— vv0 Yimna hügiyi bir şohadetna-| — Fakat avukatlık bir mesle: bir tarafr yok değil mi? Ancak | Maklıklarla biribirinden ayrıdır. | menin Xâğıdına sarıp rafa Koymak-İk$ mahsustur. Kendisinin mut- geman V: et olan dürdürürü, — kurüt Kİ gunn.da İlâve edelim . ki bu bas | Yetda daman vardır. Duyarlar İtan ibacet olan dürdurücü, kucubu ( A A esi l A SY beyaz çinidendir. Herİcu ve çürütücü usule neden gidelim? | t tane insanlara mahsus değil, kö- ;î'ı",::ıî"mî’_îfd'îîî':"_î:_knf_1 ea “şahadetnamesiz” diye bü-|Şarttır. Bu usul ise kabili IhlâI pek, kedi, papağan, kanarya gibi i su diğeri yeme h devletinin “re- | 4 alıdır? Kağik di ilindir. Bu aa | cin olmak üzere iki temiz tas var ola devletinin “re- | değildir ve olmamalıdır? Benim İ aaf” bir'sözlerim umumiyetle memurlar tane Avrupadaki emsali mücaso- Si yatandaş zümresi olarak resmi hayat- içindir.” y ülerinli inde bi- | * 4 selerden kat kat büyüktür. Köpekler için ayrı bir salon, |ta, kıymet ölçülerinin barte! | Çah (1) aşağı kapısında ha. Yine büklüm büklüm, yer. üdar temennahlarla uğur. damaz, küçük bahçenin götine yürüdü; clini cebine avukata çallarını tcephelorde ve kamplarında geçiren memurla. Tin şahâ seleri olmadığın- dan bir | K I ede terfi ottirilmiye- | Ür ,” âdet beşlik banknot, se. t te pıril pıril lira. tinden çıldıracak. Ceman 2800 kuruş, yani 6300 bu frank.. v beş liraya dünden fitti, bu gçtf ça hemen iki misli.. Etrafı| v Ollamada. Bir şüphelenen 0. ? bu herif hirsiz midir, yan. V midir nedir diye enseler. cek unutulmalarının doğru ol- madığını ileri sürüyor ve şöyle F Bir düşkün hayv an tedavi ediliyor Tecrübesiz şahadetnameli — İle einamesizi mtekteple. rin Bir kaç güne kadar Fransada|hayvanlara, diğeri ise yaralan . kârda kalhım ve bir kenara atalım? Z0 seneyi mütecaviz bir za- “plık xBu:nn- müsü, Beyoğluna gö. mayesine raziyim! m”ı; n Bu ağız kalabalığı arasında n Mıstık Beyoğlu araba M birak, efendi oralı değil ; Doğanici seke, Bideceksin. Bin, 10 postası. tiştireceğim!.. ü bunca badireleri nc se. $ Röze aldırdığını unutur mu ç *psini kılık kıyafet düz. " Şıklaşmak fikrinden neşet ir A Rbolardan birine bindi: ıĞiyiık çarşıya - gideceğim İ “in Beyazıt cihetinde! Hlnumcularda indi. Bit h Fisma gitmedi, Kalpak Zü. r y dan saptı, yürüdü yürüdü. | £ İ birinci ve ikinci sokağı W Üçüncü sokağa gelince so- | 'k, bir miktar daha gittik. Pa yukarı döndü. Mzarının eteğinde. Etraf , IBĞn—.ın bağırana, yolunu ke. | y J'*Br—ne: wi İN Corbacım buraya gele, ala.| 'gı!l'".' kasnak işlerinin en kârı | Ükçleri, Sultan Mahmut ve| 'İN, Efendilerimiz zamanından | iları bizde mevcut | alafı y AMaların, matmazellerin ki. luzlarda hotozlarımız var, U Çeş ğhl gerilerde de sesler: #İK “en tezgâhta dokunmuş an- | khlîunş isteyorsun, anladım. H Vi yüz yıllık savayilerimiz, h lerimiz, acemkârı şalları - lep ve Şam işi kotrolurı. km':" Ak, İdeki dükküncıların sesleri 4 blskm. Sayılanları tekrar. la beraber İlâvedeler: Tepobaşındaki R yelara git, 80 alnımı karışla dörtbaşı mamur, baş- b Hepsine ayrı ayrı maval o. | y İnyor, mister kulak ver. | Mahmutpaşa yokuşunum, Sultan. eri) için (Beygirlerine o başka, Al onları, koy önlerine, âfiyetle yesinler!..) di. yen diyene.. Corci ağır ağır, sağına soluna göz gezdire gezride yürüyordu. Şarlatan takımına kulak asil . maz; adama zokayı sokuverir ler, Hepsini geçiyar, hiç ine ce. vap vermiyordu. Köşemsi bir yerde dışı, içi, raf. lart elbiseyle dolu yüklü bir dük- kân gözüne ilişti. Sahibi kereve. te bağdaş kurmuş, bir taraftan ür höpür kahve içiyor, bir ta. 'tan fosur f dolma gibi si. garasını tü iyor. El sallama. sı, gel demesi filân yok.. Çatık kaş, palabıyık, göbel kart bir Ermeni, Corci dükkâna yaklaşıp durun. en, ahbar ğesini çıkardı: — Aradığın nedir? Elbise, pan- tol, yoksam palto?.. Aynı zamanda dd bitişik dük. kânin çtrağile ense çekişen dört kaşlı oğlunun eteğine asılmada: — Köpoğlunun oğlu bıyığa, ga. kala karıştın, genem itlikten kur. giydiği, maskara | tulamoorsun! ği feracelerimiz, | Ardımmdan yarısı türkçe, yarısı ermenice: sata gillas!.. kabilinden söyleni. yor.. Corci de örnek almış gibi ya- rısı türkçe, yarısı fransızca: — Okazyon, blö fonse komple istiyorum!.. dedi, Ahbar vaziyetini boözmuyor, Hüölâ bir elinde kahvesi, öbürün. de sigarası,. Oğluna beteldi: — Eşsek gibi duracağına et | tezgâhtarlığını!.. Bastıbacak öfkelendi: — (Voyons) vaktim. yok, çok preseyim! Palabıyık yola gelmişti: — Darılma, bu katırzadeye kı. |zancas pusulayı gşaşırıyorum. Ci. bir | — Müşteri bidi arnem de le zen Hastanenin en mühim hususi. vanlarıma kapalı oluşudur. Bura- st kimsesiz hasta hayvanlara a- çıktır. Hakikaten insani bir teşebbl. sün mahsulü olan bu mücasese de birçok levhalar asılıdır.. Bu levhalar zengin Bakımlı köpek - lerin bu hastanede yeri olmadı - Kinı, müessesenin gayesinin zen gin hayvanlarını tedavi veya güzelleştirmek olmayıp, kimsesiz hasta, zavallı hayvancıklara yar dım etmek olduğunu bildirmek- tedir. İngilterede de bü gibi düşkün hayvanlar için hastaneler mev . cuttur. Tekmil Avrupada ise beş fakir hayvan haslanesi ve yet - miş kadar da hayvan dispanseri vardır., Bu şekilde senede bir milyon hayvan bakılmaktadır., Pariste bir Amerikalı, Mi Vinburn bu hastanenin inşası i- gin iki milyon frank vermiştir. İşte Bievre hastanesi bu şekilde meydana gelmişti: Müessesede hasta hayvanların tedavisi için koğşular, pansman odaları, ameliyathaneler, hattâ röntgen odaları vardır. Haatanelerin yatakhaneleri kısımdan müteşekkildir. Biri sa- ri hastalıklara yakalanmış olan kediler için ayrı bir salon var. dır, (Köpekler dairesi ziyaret edil diği zaman nisbeten sıhhatte o- lan hayvanlar etrafı velveleye | vermektedirler, Kediler ise yu - |mak yumak, tekerlenmişler bir küşede uyuyorlar, Ancak pek vahşileri küçük ağızlarımı açıp tıslayarak kabarıyorlar. Hastanenin ayrıca bir de ara. ma teşkilâtı vardır.. Yolda bulunan hasta ve yara: lt kediler, köpekler derhal hasta- neye naklolunmakta, burada te- davi edilmektedir. Herhangi bir kazaya uğrayan veya bir gaddarın tekmesile sa. katlanan bu hayvanlar derhal |hastaneye naklolunmakta ve bu- rada evvelâ röntgeni yapılarak kırık yerler tamamen tesbit olun Henüz faaliyote başlamış olan düşkün hayvanlar hastanesi ha. kikaten insani bir teşebbilstür. İSTANBUL — HALK TİYATROSU Kenan Güler ve ar. kadaşları : — Bu; Osküdarda Taşi bahçesinde — (Pa paçavrarıları), şel varyetesi, Car revüsü. Ma- |makta va bilâhara-ameliyat ya-| | 5 | pılmaktadır. 4| memurların kayırılmaları ç) Brader efendiler maksadım » laşmak., Mahaza lüzum ha. İ çta ziyaret ederim!. €ek makul bir 4 Akkmız P ediyorsunuz. Bizzat gel| gerim arzunu söyle, şunu bir te, fa daha tekrarla'.. Devamı van (1) Şimdiki İstanbul Maarif |direktörlüğü. Yağcı damat arayor... — Babam sizin bana münasip bir koca olmadığının söyledi.. — Fakat ben dürüst bir adamım.. — Evet.. O da “dürüst, çok dürüst, şayanı tercih değildir., Hi erine girişte de |e e de şahadetaame & |len ve hu: bir kıymet verip bunların sahiplerini m z bir sınıf olarak İfün etmek usulü yanlıştır, hattâ bü- yük bir hata teşkli eder. Bunuu yerine, mühendislik, doktorluk kimlik, avukallık gibi m yen bir ihtisas tahsi iktiza etli. İren meslekler haricindeki işter için P ve muayyen bir takı © ve seviyeye göre, Şuurlu mü- imtihanları tertip edelim, Bu e bir şahadet. mütemadiyen mü Ptaz biz sınıf mevkiini muhafara ede- rek eahil kalmaklta ısrar - etmekten kurtulsun ve ötede — şahadetnamesiz olan bir nesil de, çalışıp tekâmül et- yeni yeni şeyler öğrendiği, Iyi ği ve temiz işlediği yamunda, ölekilerden evvel ilerlemek lın- ımi elde etsin. Bu müsabaka lar, sıkı bir nizam içinde ve şuurlu bir hedefe göre tertip edildiği zaman ne kadar mükemmel ve feyizli neti- verebil Evt, bu, büt: şlar — için, bütün hayat müd am eden bayırlı ve feyizli bir müsabaka ©. lur.” Yeni barem kanunu projesi. nin daha kabul edilmediği şu zat mahdut bir ten zümreyi ihtliva eden bu kabil için düşünülecek. Pmnat! melek sabal suretle Ja n yalan sıralarda, elbette bir çare K Fakat acaba umumiyetle bu gibi şahadetnamesiz, lâkin bil gili, müstait, çaltı n ve bran- lar hakkında bu gibi bir müsa |genin iddiası gibi muvaffak bir netire verecek midir? Avukat Besim Şerif bu husus ta Muhiddin Birgen ile mütte fiktir: — Evet, diyor, hen do diplo. madan ziyade ihtisasa ve tecrü- beye kıymet veririm. Çünkü kâAğıt üzerinde kalan ve sahibi. ne imtiyazlı bir hukuk temin e- den tasdikname ve şahadetna- menin müteamel olan kuvve- tinden ziyade, şahsın liyakat ve istidadı deercesine göre terfi ve terfilerine kıymet vorilmesi dü- ha muvafıktır. Hu gibi bir mü- dedi, — Fransız karikatörü — sabaka ile diplomasız, fakat şı dahilinde mütehassıs memur- | | | baka hakikaten Muhiddin Bir. mandanberi memuriyet hayatın- da bulunan, fakat şahadetna- hĞı parçasına, her şeyo hâkim| Resiz olduğundan nihayet ka- - nunun bahşettiği, dereceye ka dar terfi ederek bu mevkide u zun zamandanberi kalan Cemt- hâ Jlettin Küskün da tam zamanın- ya atılan bu fikri sevinç- le karşıladı: — Elbette böyle bir müsaba- bilgi,|ka arılması lâzımdır. Hattâ bu vadide geç dahi kalındı denebi« lir, Ben, işte 20 senedir bu memu- riyetteyim. Kanunen hakkım olan dereceye yükseldim. Fakat daha fazla — ilerleyemiyeceğim, Niçin? Şahadetnâmem yoksa bu memuriyette kâfi, hattâ fazs la bir tecrübem ve bilgim var. Fakat bunu bu vaziyette kimaa kabul etmiyor. Meselâ arada sırada bir üni- versite mezunu memuriyetimi- aj görmek tizere gönderilir. Bu gençler tablatiyle hi dex Bildir. Fakat mesleğe lâzım tec- rübeye de malik değildirler. Bu gençler birkaç aylık staj müddetlerinde, bizden ders gör- dükleri halde hem daha fazla maaş alırlar, hem de bir gün ba- şımıza şef gelirler. Bu gibi hallerde çok defa şef olmaları- na rağmen iiçnden çıkamadık. ları işlerde bizden akıl danışır- ar, Volhasrl bu müsabaka nsulü n utlâk surotte kabul edilmeli ophede geçiren vatan evlâtları bizim gibi tahsil çağlarını akları olan mevkti elde edo- bilmelidirler." Ankeli yapen Nihat Şazi Dİ se ERTUĞR Sehzadebâşı - (TURAN) Tiyatrosunda — gündüz: Her yer 20; Paradi 10; Lacalar 100. KARIMI BEN ÖLDÜRDÜM Ba gece: (BÜYÜK HA Okuyacu AY Bu gece Karagüm, rük Zaferde HARUN REŞİT Cumartesi Mecidiye köy, — pazarlesi adaşile Dinar bahçesinde

Bu sayıdan diğer sayfalar: