Atatürkün kabri mevzuu Anıt kabir mi, Panteon mü? Yüksek bir sanat muhitimizin bu mevzu ttrafındaki tetkik ve düşünceleri '—Mx”'““l! Sahasına yeniden çıkan .u:l_;"z»::mım; Edebi Şef Ata- * Ârıt Kabrinin nasıl olma. | ırsla ,'_“:_"nn:dıg-.n. dair bir örnek . Ş bulunuyor. m;nv—uıebeııe dün, şehrimizla | ve! o timsali Şereteiş olan adam.n hi bir sanat m & |fikrinin kopyesi demek oluyor. =ıı.," Ve ihtisas H,_':'döınumek istedik. Ve çok üç “ Ülkkat bir netice elde et. takım dar semboll kabil ve doğru mudur? Bir Hitit t, bir mezar taş. kadar bile ğildir. Sanat — itibar, beliğ y ise Hitit arslanı, binlerce sene ev- Dördüncü münakaşa mevzuu, Ebedt Şefin ihtiramla tevdi edi ceği makberenin Sbide şeklinde « B lup olmaması meselesidir. Ü / Heticeyi karilerimize verme. *;py_f:""' mevzuu şöyle birkaç ' başlarsanız mezarlar *den tetkik edelim: Ehramlardır. Heykeltraşi yok gi 1 ) Avtt — Kabir ne den en büyük ktir? | bid Cumhurre . Bir değil, hattâ birkaç mi- | ıisimi iskele boyunda toplanmışlardı İstanbuldan giden vapur sa, at yarıma döğrü Yaâlova iskele- tarafın lovalılar ve köylüler erkenden [ yaklaşı her bayraklarla süslendiği ve iske, e başına bir tak kurulduğu gö en, ülüyordu. 'Tomiz kıyatetli mektep ço. cukları başlarında öğretmenle ri iskele meydanını çevrelemiş. lerdi. Takın bir tarafında * 1f şef hoş geldin,, diğer tarafın. da “Milli şef çok yaşa,, yazıl. mıştı. İskele civarını dolduran bü. yük bir halk kütlesi Ssabırsız. lrkla cumhurrelsini bekliyordu. Bir ara Savaronanın saat ikide Yalova önlerine geleceği duyul. du. Vakit bir türlü geçmiyor- dü, Küçük yavruülar ellerini bir birine vurup “Millf şefi.. göre, ceğiz diye büyük bir sevinç te- VAKIT 9 HAZIRAN 1939 z Yalovada ver Emir Nalif olduğu halde, Yalova iskelesine çıktılar. Burada ndileri valisi Refik Kuralkan, İstan., bul emniyet direktörü t tin Aka ve Yalovadaki hükümet istikt üzerinde Ot Bursa erkânı İskele ha 1 ettiler. obil bulunuyordu. Hafifçe ya yağmur altında iske rüyerek meydana çıktılar. Ya. lova bandosu istiklâl marşımt çalıyor, halk ve mektepliler şa! varol,, diye © tandan tezahiüratla milli alkışlıyorlardı. kun ve şeti İnönü, meydanda ilerlerken iç küçük mektep talebesi yak- laşarak buket verdiler. İnönü küçüklerin iİsimlerini sorarak ve okşayarak iltifatta bulundu ve kaplıcalara giden yola sapa, rak bir mülddet daha etrafları- nı çevreliyen hâlkım emsalsiz ) Atatürk için bir kabir mi | Marın projesini hazırladığı ve 300| Pi ? Yoksa bütün Türk kah- tezahttratı arasında yürüdü, sonra Bayan İnönü ile otomobil lerine bindiler ve otomobil yi, ne kesilmeyen alkışlar arasın. da kaplıcalara doğrü hareket ott. Refakatlerinde gelen zevat da otomobillerle — kaplıcatara Kittiler. Cumhurreisimiz Ya, lovada bir müddet tstirahat e. decekleri ve Bursaya kadar gi. decekleri söylenmektedir. Bu arada halk ve köylü ile İstan « bulda ve Kastamonuda oldu. Bu gibi, görüşmelerde buluna. cakları da söylenenler arasın . dadır. VALİ VE KUMANDAN DÖNDÜ Vali ve belediye reisi doktar Lütfi Kırdarla İstanbul kömüs tanı general Halis Bıyıktay âk şam üzeri İstanbula dönmüş. lerdir. Dahiliye Vekili ile Emniyet direktörü Sadrettin Aka Yalo. vada kalmışlardır. zahüirleri gösteriyorlardı. İkiyi biraz geçe uzaktan bir vapur dumanı göründü. Biraz geriler de dolaşan halk, sahil kenarı. na koşuştu. Bütün gözler git - tikçe yaklaşan vapura bakıyor. lardı. Biraz sonra bunun araba vapuru olduğu anlaşıldı. Saat üçe doğru Savarona yağan yağ mur ve hafif sis arasında gö- ründü. Yağan şiddetli yağma . ra rağmen binlerce halk mey - danda muntazam bir şekilde sı ralanmışları Savaronanın arkasında Adı. tepe torpito muhribi geliyordu Yat, iskelenin poek yakımına kadar geldi. Biraz sonra Sakarya motö- rü yata yanaştı. Üçü yirmi ge. çiyordu ki, relsicumhür Trefa- Kkatlerinde Bayan İnönü, Dahi. noktaları ortaya koymuştur. liye Vekili Faik Öztrak, İstan. HİKMET MUNİR | B M bi iel0E h Çi €£ |bul vali ve belediye Teisi Dr. | e e 5 Ş ğ Lâtfi Kırdar, amiral Şükrü O. Romen mili bayra- ” hebalini Hazn Bi İ | Gedeleç, başyaverleri Celâl, ya mı münasebetile d kabul resmi Dün Romanyanım milli bayra. idi. Bu münasebetle Ru- Köstençenin ku. üzerinde bir re> Va Te Vitu bin amelenin üç ayda bir değişe. rek meydana getirdiği E yalnız mezardan, türbed 'tir. Heykeltraşın rolü sadece, içe- isine konan mumyanın realist bi teykelini yapmaktan ibarettir. Olar na şamil bir Panteon mu 'da getirmeli?. beliz Çok büyük insanlar için sem- v le anıt vücuda getirmek da kâfi mi? 4 Atâtürk uğrunda kurulacak ı,j_îî“ Mimart ve h Re derece oln ü : 5) Eserin üslübu ? nimart eserle ükesk v> EöM Dikn Sinanın şaheserlerinden i"r... . ı.ıım'r_nu_..n nde yaptı. tpe YOnuşma bizde şu intibala Sitıl etti _*'*' Şeyden evvel “Anıt — Ka- #a N ifade edildiğini tayin iyek — lâzımdır. a Mbeau,, tleri Daha sonralara gelince bütün | selçuk devrinde, bütün Osmanlı. | ar devrinde mezarlar nimarı Hüsrevpaşa Türbesi mimari mahsulüdür. O halde ku. İrulacak tarihi eserin bu bakımd vaziyetinin ve bilhassa üslübunur sadece bir m gelmektedir. Fransızcada Şefin aziz metfeni 'e “Pantheon,, Bunlardan bj ar", ötekl meşahirin medfun “Unduğu büyük bir makberedir. lı.E,z Türklerde de “Mezar, var- Ürbe,, vardır. Bu vaziyette 6 Kabir,, in mahiyetini zi Türk vatandağı — sifatiyle —vde_,___ , Piğer bir nokta da Millt Şef 14. 'L* İnönünün cumhurrcis! <MBap edildiği gün söylediğ ";;î'. işaret ettiği bir hakikattir: bu, * Şef, sulh ve terakki yolunda ::i“r gayretlerini asil bir surette fetmiş olan millet'mizin, mec- *U Olursa, kendisi şanlı ordusu keli. iz şekil, ananevi m lüpta mt olacaktır? Bu büyük etrafında sanat muhitimizde tığımız dünkü temas, şimdilik © vardır. biri ve Ant AOĞN aK Cumhurretslmizin otomebili Yalovadan ağulançlğn. T eee Si TLELÜKİÇ Güldügurülk Ha nu Görüp düşündükçe: Zavallı Filorinalı! Şiir kralı Filorinalı Nizım, bir hastane köşesinde öl. müş. Hastalıktan haberimiz yoktu. Son günlerinin nasıl geç. tiğini de bilmiyoruz. Yalnız bir tek vaziyetini öğrendik. Za- vallı adam: — Ölümümü gazetelere bildiriniz. Demiş. Demek son nofesinde bile, o büyük derdi, göhret ıztırabı yakasını bırakmamışmış. Uğrunda bütün ömrünü, bü. tün insanlık haklarını, bütün kazancını harcadığı “göhret,, o. Janca hızıyla ondan kaçtı. Gerçi meşhurdu. Fakat bu meşhur. luk, saygı veren, imrendiren, ede mızı gururla yükselten cinsten değildi. Onu andıkça, her yeni cümlesile karşılaştık. ça, gülümseyorduk. Gülümseten göhret.. Bilmem bundan da. ha acı, daha acmacak ne var!.. “Birsamlar” la yüklü zavallı başı, gövdesine takılmış bir işkence âleti gibi işlerdi. Her gün bütün gazeteleri, bütün mecmuaları okur satırları arasında kendi büyük admı arardı. Bulamamak o kadar korkunç bir azaptı, ki, çok kere buna uğ. mamak, bundan küurtulmak İçin, ilân sahifelerinde para ile yer aldığı olurdu. Dehasma inanmıştı. “Hayrilhalefi Şairiâzam bana derler,, Sözünü, mukaddes tarihlerin: — Ben sizin “Nebi" nizim! Diyen peygamberleri gibi “vahiy” lerle ürpererek söy. lerdi. İmanlı gururu içinde benliği eri; için, mizahla ciddiyi ayıramazdı. Akbabada çıkan taçlı bir karikatünün, onu haki. ki bir “tetevvüç,, lezzetile titrettiğini hayretle görmüştüm. Şimdi içim ıyarak düşünüyorum, Tanmmış mezar başlarında nutuk söyleyişleri, ihtifaller yapışı, adını bir kere daha basılı görmek içindir, sanırdık. Fa- kat o, toprak altında kalanları kendi şöhretinin omuzlarına a. larak andırdığına inanırdı. Onda dolap çevrmiş birsinsinin hali değil, hayır başar. miş bir kahramanınm feragatli büyüklüğü sezilirdi. Ölüm, Fi. lorinalımnm hiç ardı kesilmiyen didinmesini dindirdi. Ona rahmet dilerken, bir nokta hakkında da fikrimi söy. lemek isterim: Nâzım, gerçi şöhrete düşkündü. Fakat ona ermek iİçin kullandığı merdivende hiç bir kirli basamak yoktur, Halbuki ayni şeye varmağı, ahmak bir gurur ve arsız atılganlıklarda arıyanlar bu âlemden hiç bir zaman eksik olmamışlardır. Florinalmm manevf varisleri, arada sırada kendilerini gö teriyorlar.. Hakkı Süka mı men — gemisi mandanı gemi mi kabul yapmıştır. İstanbul vali muavini Muzaffer, Rumen elçimiz Suphi Tanrıöver, Rumen başkon. şolosu Rakoceviç, Sovyet, Alman, Uğunu söylemişti. Yugoslav, Yunan koni ; Bü söz, büyük Türk milleti için | Türkiye — matbuat ml: r*' hakikattir. Bütün Türk milleti, | ve Rumen kolonisinin hazır bulun toplantı dokuza kadar :ı"'îîıi; kahramanların hayranlı. Celbedecek yeni kahramanlarla *la olan,, fedakir göğsünü en PA'lak vazilelerle süslemeğe hazır slariyle «silleri, M Sözün ifade ettiği mânaya inan. | du; (ç? Ve sarılmış bulunuyor. Onun $8 her büyük milletin yaptığı gi- " bir “Panteon,, vücuda getirerek , dün —kahramanlarımıza or “Yık olduğu yeri vermek müna- p olmaz mı? Milli Şef Yalo va iskelesinde, sürmüştür. Cumhi imi t Ve kö ih t bulduğu . , *“Cumhu simize zmitten e körfezin nihaye ulduğu Nafiada tay'nıer (a at rdrnıınhnduki bataklığın kurütulma Ankara, 8 (Hust — Nafta t Yakup ya.|ameliyesi ile meşgul oldu. Vekâületi girket ve miseri Ziya Meriç üçüncü | Bu satır müşavirliğine, pusta ve telgraf /(4A yazıyor n sert ğ e St vi taen MA CN Sert .İları ile uğu nüm müdür vekili Nâzım Tu . yeşon, sertken tatlılaşan bir lik runç kara nakliyat dairesi reis.|, . ha iğine, idari müşavir Rüçhan A.| , >ry yollanıyoruz.. kıncı tarife ve ticaret dairesi re.| kuyük mill! şefe bakıyorum 'f“g'*';'*-ot““'!'::k““ mu“'krîf' O, engin hir neşe ve yaratmak 1;;':[ P’_:âî;ı Münakale k';yn'î enerjisi içinde bütün yüurt ve t ni ne, kara — nal a memleket için kı yor. İ dalresi reis muavini Rıza Akad| ”” e v ai Ü başmüfettişliğe tayin edilmişler. dir. tren ayni coşkun te - şa var ol) sada,| rlandı Savarona ya- eri Derince , de bulunuyordu. Dahiliye Veki- N Falk Öztrak, İstanbul valisi | Çok büyük insanların hatırasımı ları Savarona yatın - Stmbolle canlandırmağa gelince, “Mas ettiğimiz sanat muhitinde İA mütalca ileri sürüldü: — Meselâ, Ses mecmuasının tettiği kabir projesini ele ala. » dediler. Orada görülen H :f'ılanı neyi ifade edebilir? Bir *k fikrin, bir tek aksiyonun adar Ü fıln-uyın bir şahsiyetin bütün siyonlarını, bütün fikirlerini bi dün akşamdı 1 içinde Yulovaya Doktor Lütfi Kırdar, İstanbul komutanı general Halis Bıyık . tay da Savarona ile beraber gel m İmişlerdi. Derincedeo Gdonanma verilen izahatı dikkatle, alâkay/ pomutanı amiral Şükrü Okan| da cumhurreisimizi istikbal et-| Uzun v İzmit körtezinin bu baştan| — **0 Yavuz harp gemimiz, 21 pa. güzel, baştanbaşa yeşil ve| BB ğ K ve top atma etile İsmet İn- sahli, İnö. ' Dünü selâmladı. — Adatepe, Gul, etti. İPeyk muhriplerimiz, denizaltı rü Okan, bu Ci Amilerimiz hep sıra sıra se. arından, Üzümün.yam vaziyeti almışlardı. den, fındığından, zeytininden N halisettikçe milif şef “köylünün| . SöYarona — Derinceden — #saat| eline giren para ne kadar?,,;| 17:9 da hareket oLt. Yolculuk| Giye 'sörüyordu. çok noşeli ve tatlı geçti. Milit| şef, bütün yol imtidadınca hep' İzmit, büyük Tnönüne mu-| A azzam bir tezahlirat gösterdi. | YStatIn. milletin yükselme mev zuu etrafında konuştular. İstasyonu doldurmuş olan on binlerce halk, onu gönülden| — Sahil boyuna dolan halk, mil- gelen sovgi ve saygı çağlayanı W şefl alkışlıyorlar, (yaşa, var içinde uzun uzun, alkışladı, oD diye haykırıyorlardı. Millf gef, İzmit valisi Ziya| — Yalovaya giden arkadaşrmız 'Tekelliden vilâyetin sıhhi ve zi,|yazıyor: ral vyaziyeti hakkında izahat al| Relslcumhurun Yalovayı şe. At. “İ roflendireceklerini öğrenon Yas & etraflı malümat alı-| anbaşa n nünü çok n Amiral Li Haber arkadaşımızın yazı işleri sekreteri Reşat Enişle Ba, Yan Ayşenin nikâh merasimi Fatih nikâh dairesinde iki tarafın dostları ve davetlileri önünde yapılmıştır. Yeni aileye candan *aadetler dileriz, Ş