S-—VAKIT 5 HAZIRAN 1939 Alman eski muharripler kong_re- Büyük Kurultay sinde bir İtalyan şöyle dedi: “Müstakbel büyük kararlarda da muzaffer olacağız,, Cassel, 4 (ALA.) — B. Hitler resinde hazır bplunmak tayyare ile buraya gelmiştir. Cassel, £ (A.A.) — Alman es, ki muhariplerinin kongresinde bazır bulunan İtalyan eskli mu- haripler cemiyeti Treisi Rossi İngiliz - Rumen ticari görüşmeleri Hararetle devam ediyor Londra, 4 (A.A.) — İngiliz ha. zine mülmessillerile Rumen mu . rahhasları arasmda geçen ı ünü başlıyan müzakerelere fa. aliyetle devar lmektedir. Mali ve ti yonlar den me- Al (Ba; Darzig makaml lelere bu riayet ide) ın mukave. Polonyayı gümrük mürakabesini takviyeye sevketmiştir. Esasen bu mürak beyi tatbik etmek “hakkı — hiç kayde tabi değildir. Varşova, # (A.A.) — Alman iş gephesi şefi Hierl bugün iş hiz- meti kampına mensup kıtaları tef- tiş etmek üzere Danrige gelmiştir. Göbbelsin de 18 — Haziranda Danzige gelerek bir nutuk söyli- yeceği hakkında şaylalar dönmek. tedir. Varşova, 4 (A.A.) — Polon- yak sinema filmleri âmilleri, Po. lonya ile Almanya arasında film. ler teatisine mütcallik olan itilâf- mameyi feshetmeğe karar vermiş- lerdir. arafı 1 İn Varşova, 4 (AA.) — Dınzi!ılere masun ve mahfuz bir halde makamları dün, Danzig hakkında | Nakletmemi icabeden hukukumu- yanlış haberler vermek suçundan, İngiliz gazetecisi Scott Watsonu Üroloğ Dr. Kemal Üzsa ulrar yalları, deri ve trengi ha talıkları mütehassısı Tünetbaşı İstiklâl — caddesi No, 0 Bursa parerı Gstü Tel, 4123! ErTaEL man iş cephesi şefi Danzig'e gitti rek mücadelenin galebe çalmak büyük kararlarda da muzaffer çıkacağız,, demiştir. Söz alat general ()ukno da: “Birleşmik kaldığımız tak . dirde adalet vo barışı elde ede- teğiz,. demiştir. Prensip meseleleri Frederick Leithross'un Bükreş! ziyareti es. nasında halledilmiş simdi yalnız teferrilata ait nol talarla kredilerin ne suretle ku lanılacağı ve ticari a | rin ne suretle yapılacağı tetkik| olduğundan | k. | | L| tevkif etmişler ve uzun bir sorgu-| dan sonra serbest bırakmışlardır. Varşova, 4 (A.LA) — Torun'da akdedilmş olan Pemoranya iktısat meclisi: küşat toplantısında bir nutuk İrat eden başvekil muavini B. Kvlatkovaki, ezcümle demiştir Polonyanın siyasi — ve iktısadi | istiklâlinin sınırı, Polonya Pemo- | ranyasından geçer, Polonyanın denizde serbest bir mahreci bulun- ması ancak ezeldenberi ” Polonyal:| olan Pemorenya ararisi sayesinde mümkündür. Müttehit ve mütesa. nit olan millet, bu mamülkünü mu hafaza için her türlü tehlikeyi gö-| ze almğa âmadedir, İhtimal günün birinde beynelmilel münasebetleri yüksek bir siyasi kültür idare ede. cektir. Fakt bu zaman, çok uzak. tır. Binaenaleyh müstakbel nesil- | zu bizzat kendimiz müdafaa etme, liyiz, OY rmme Dr. Necaettin Atasagun Sabahları 8.30 a kşan' . ları 17 den sonra Lâleli Tayyal Ap, Dalre 2: No, 17 de hastalarını kabul eder. (Telefon: 23953) İhürlerinden biri sayılır. Alman ski muhariplerinin kongiarzu ve lüzumundan du“u“_lı—ıınııuın şahsi, üzere|nu söylemiş: "Bütün müstakbel ve üniversite (Daştarafı 1 incide) müşterek ilim ahlâkmın teza - Bunun içindir ki üniversite bir | asra yakın zamandır memleket- te bir ilim havası yaratacak, İ - im hayatını takviye edecek üs tün bir kuvvet olamamıştır. ııuş Üniversite kürsüsü yalnız bir ihtisas menbat değil, aynı za - manda bir memleketteki fikir orijinal bir karargühıdır da. Fakat Üniver- sitemizi bu hirmeti ifade ııçr'l| kaldığı için şimdiye kadar pok | mıştır. çok tazir ettik, hattâ Darülfü .| Üniversitenin bir taraftan ih nun İsmi sırf bu maksatla ünl-| isas unsurları yetiştirmesi, bir | versiteye tahvil olundu. Yani| yandan ilim merkezi ve fikir modetn faaliyetli bir üniversi- 'hayatının merkezi «ikleti olma. teye olan milli iştiyak ifade e& - sınr milletin hâkimiyetini gaye dildi. Bugün de, bu arzunun ta, | ulinmiş bir. memlekette tabii hakkuku için hzami mesal sar- | çörmelidir. Demokrasilerin tek folunmaktadır. Sarfedilen me - |hastalığı domagojidir. Demok - saiye mukabil aldığımız netice- | rasileri domagojiden, yanlış hü. yi az buluyoraz. Fakat bu neti. cümlerden kurtaracak unsur | cenin başka Üniversitelere na -|'lim kudretidir. zaran mukayesesini yaparken| Muagır milletin kudretini an- tâbi olduğumuz tarihi şartların | enk iki kudret tahdit eder. ı'.ıv:v] -ulmuş olmasıdır ki Parti proğ- | “amımda üniversitenin bu hiyz - meti ehemmiyetli bir mevki a. davranıyoruz. Çünkü muasır üniversitelerin tarihleri bir kültür temadisin - don ibarettir. Hangi Avrupa t wiversitesini Mületin iradlesi ile aldım e! ermesi rejimle nesi demektir. A bet ilme inanan, besaplarını o . almmız,'na göre tanzim eden Kurultay sak omun kültür seviye .| ünivorsiteyi iki vasfı ile nazarı | sini tarihin şartları içinde İnki- tubara almakla şaf ettiren bir temadi vardır saadete et ; | la, yani müs alırsanız muhak z ketlerinin düştüğü hata- eksik (tardan nzakta kalmışlır. Avrupa |mem Bizim üniversitemizin olan tarafı budur. Hep biliriz ki, ilk açılacağı zaman ona isim bi- İlim ve tecrübe ocağı olan Ü üniversitemiz | niversiteleri bir dinin mabet haline koyarak ve tecrübeye yatımızda “ilim,, in teokratik (başa giden DogmalarIn ilim ve bir mana İfade ettiği zamanlar |realiteyeo düşmanlık eden rejim. sartların gözönünde bulundu - | * determinizmini unutmuş gibi jmilletin iradesi, ikincisi akıldır. | , lo bulunamamıştır. Bizim ba “|karşı cephe alan, cehaletle baş- ” Heyecanlı Zabıta Romanı O, 5 Ihgilizceden Çeviren : H. MÜNIR ge Bu iki çeşit parmak izinden bi- miştir. Zira deniz kenarında * ri bittabi ölen Çarliye âitti. Fı'mlm. bu gibi şeyler bulunuyar: parmak izleri, Stomnur ha- 'çen sene benim küçük kızıtı” pizhanesinden kaçtığı halde deniz. | yağını denizde bir cam Ktf de boğulduğ -ait ll nî.d”';;';ı,“;';î?::%'l'i';iı"'k' — Müfettiş Karter... EğEf " KT U Te n aold, Çarliyi öldürmüş ise, BEL Je bir sebep dolayısiyle öldÜr tür, Acaba sebebi ne? yö Başkomiser Mak Karti parmak üzlerini gözden geçirdikten sonra müfettiş Karter'e dönerek: K — Ne diyordun, diye sordu. — Hapishane kaçağı bir üm yeis içinde bir adamd:f: © içinde bulunan adam her türlü /| naati işler, Her şeyden evv '|>aya ihtiyacı vardır. Müfettiş Karter piposunu çeke. | rek; — Bundan benim anlad ğım, Arnold'un boğulmamış olmasıdır, dedi. Her halde bir yerden kara | — Fakat bana verilen .,—.;ıüff ya çıkmış yolunu :a göre Çarlinin cebinde P”:ı_ır bulmuş. unmuş, şu halde bu adamı ö0 necine rağmen parasını almif” reden? ve kaçmanın — Senin kanaatince, bu cine- yeti de Arnold iştir öyle mi? e. Bu husut-| — Belki korkmuştur. — Korkacak olsa, herifin c,—ı? dektrik Jâmbasım çıkarı? ? var geri Kof nı? Her hakle böyle karcket olacak. Yoksu parmak İf n üzerinde kalmazdı. ver ağır bir şeyle vurmakt | sunla bi parasın: almamif sıl olmuş Bir yara bul Belki de Wf ürerii — Kim biliyor? Çar sir çok para olduği er biliyordu. Yanu bilmiy da | Ben almıştır. BZ aç u çok İi parçası bulum: yğr ası bulundu aç para olÜk rdı. O itibarla İf ini Sif sinden ne kadar eksildiğini * küçücük parçası, ür? at nasıl — oluy sdam, soymak maksadiy da kurulan bu müessesese n.l.,mrlıı olan farklılığını bir kere rülfümn gibli neayip bir lcimW takımmaya mecbur — kalmıştı.! daha ortaya atmıştır. Sadri ERTEM W Ankara Caddesinde denize ve caddeye nazır Gazetemiz m KİRALIK ODALAR <ammum Muayanehane yapılmağa elverişli kiralık ucuz - otdalar idaresine müracaat TÜRĞKİYE İS BANKASI i de dedi, o cam parça- ları o yaranın İçine mı öldürüyor ve parasının y denizde gir- bi kısmını alrp gidiyor Müfettiş Karter bunun üzerif ğ # bir nazariye daha ileri sürmes? başlarnıştı. Başkomiser Mak Kaf? onun sözünü keserek: Yazıhane, Melye , l — Ben Lessinzer'i düşünüyü Yüm, dedi. — Fakat Lesinger'in bu işle ali kası yok ki... — Biliyorum, şimdi elimizi! bulunan vaka, bir cinayet vakast dır. Stonmir hapishanesinden bi mahküm kaçıyor, bir küçük kayiF la denize açılıyor. Sonra kayığ! İsahilden beş mil açıkta bulun! Mahkümurn boğulduğu zan yor. Sonra sahilde bir ölü bulunü” yor. Cebinde bir hayli para... SAf hoşluk eseri yuvarlanıp boğuldu- gu tahmin ediliyor. Fakat Üerktf mahkümun boğulmamış — olduğ” meydana çıkıyor. Ve tahminimi? göre, cesedi bulunan adamı öldü- ren de bu kaçak mahkümdur. Def İru anlatabiliyor muyum? — Tamamen doğru... — Şu halde mhkümun — sak olduğunda ittifak ediyoruz de mektir. Bereket versin, bu mâl” küm kendisini takip edebilmek İ* çin elimize mühim bir vesila vef” miştir. Parmak clektrik lâmbası üzerinde bırakırken het* halde bunu düşünmemişti. Dedi- ğin gibi yels ve telâş içindeydi: Bizde onun fotoğrafı, vücudunun tarifi ve ölçüsü de var, Binaent- leyh onu böyle ufak bir muhit İ« çinde bulmak güç olmryacaktır. izlerini — Hayır.. Ben de zannetmiyo” rum, — Şu halde git bul. Bulduğun zaman bize haber ver, Fakat gü“ zetelere haber verme. Sence bu hâdise basit ve vazih öyle mi? Bence o kadar değil. Bence esrü* rengiz bir hâdisedir. Ve bu esra” rin en mühim tarafı, mahkümün bir adamı parası için öldütlüğü halde neden onun parasını alma- dığıdır. Yataladığın zaman Arncl- da evvelâ bunu soracağ m. Müfettiş Mak Karti bu tk'nci vakanın esrarının da —kendi:i-? tevdi edilişintlen pek memnun ktl- mMamıştı. Çünkü esasen bir esrarım içinde bulunuyordu: Lessinger'in (Devamı var) ;_,I SELTEF LE