e GU AAA LA A kka a ükan Çt GA G et aA RRE SA SAA M AA İ Ü ON İ yq::lden kastım, bu mecmuanın b Çıkmadığı — zamanlardır A â R'le yükşelmiştir. Bu itibar. ““ıu.': Paencerinieniz. Bir dosta Marie - :'*dm Sadri, ». 4D, Hakkı Tarık ile İle görü. beken bir. münasebetle Ömer 'ıM“W ve onun “Yabancı Wt olur, yabancr kalde olmaz,, Hinden bahis açıldı. Birdenbire n gu meşhur Marle - Claire ::“l— geldi. Tedat oldukça amma, hiç yersiz değil. -..'““x başlayalı beri, sokaklar uanın kapağındaki renkli % 'e benzer kadınlarla doldu. k_:"ı fena değil, İnsanın göz. Tenk ve haz veriyor. B YAN muhakkak ki, bu mec H, ” bize, hiç bir ilmi eserin, hiç Mütehassısın, hattâ hiç bir €bin yapamadığından pek Mücssir olmuştur, ve kadın- Ti giyinme hususundaki Seviyeleri, eskiye nazaran v *Pimiz “Marle » Claire,, € te. y*;'" borçluyuz. Esasen bu te. Ümüzü, ona gösterdiğimiz Yörüe de isbat ediıyuruı. l!h"——» Bir noktaya işaret et. ıq:h'yomn Sakın, allı, yeşilli, k'h bacak resimli mecmua sa- h_q:îhl. Marle Claire'in reka- &hı Şikâyet edeceğim sanma! €en, hiç bir vakıt güzele 'N’ değilim ve kendim bece, *tüm diye, güzeli kötüle Bayir. Maksadım, — Marle - lq,':en değil, kadınlarımızdan & etmek. Vakra bu pek teh- Me y İT gey ve işin içinde, kafa. N""*n. ve topuklu iskarpin N,i tehlikesi de var, Fakat bu- ü—m yine söyliyeceğim, ve .'%ş" devam edeceğim. K larrmız, demiştim, Marie a Sayesinde, giyinme zevkle. K viyesini yökselttiler. Li '!:,?' tanım mecmuada, yalnız | ’*t" tuvaletten bahsedilmi- N““d!. €v tanzimi, yemek pi- M 1 Mizafir ağırlama, karı - ko *—üubm, ziyaret kabulleri A öleri, el örgüsü; leke çıkar- NLi elbiseleri yenileme, sine. İ , Hyatroya gitme, aile bütçe- N' Adabına dair sötün sütun, gA mektuplar Claire Yazan: Fikret Âdil dan olmamakla beraber, zevk ve hüsnüniyet sahibi herkesin, her yerde saadet — yaşatabileceklerine kani olanlardanım. Bu itibarla, Marie - Cisire'in tebessümlerini tattıktan sonra etrafıma bakındım. Odada çarşı içi kübiklerinden, ci. Kâsı burnunun Üüzerinde bir takım. Bir divan, Üüzerinde — yastıklar. — ayıp ollu, puflar dyecektim — öyle puflar ki, sorma, Hepsinin Üzerinde bir ,sinema yıldızının yağlı boya resmi. Hem de özenil- miş, ve benzediği belli olsun diye, aynı yıldızların duvarlara, altın yaldızlı çetçevelere otoğrafları a- sılı. Yerde, sanki bizimkiler mak- bul değilmiş gibi, Avrupanın taz. lit kalrları ortada, üzeri muhtelif mezelerle dolu bir masa, Anlaşıl. dı. Eğleneceğiz, şercfe içeceğiz. Oturduk, Marie - Claie, pek ta- bil bizden evvel oturmuştu. Hiz- metçiye seslendi: — Baise! 'Tuhaf isim! İçeriye siyah baş- Örtüsü, çenesinin Üzerne bağlı, her bakışında, “ibretlik,, nazarlar fırlatan bir “batune,, girdi. Bu ka- dın bir felâkete bais olmasın di. ye düşünürken içkiler geldi. Ka. dehleri doldurmağa başladık. Fa. kat iki kadeh eksik!.. — Canım zarar yok, aynı ka- dehten içeriz! Yabancı mıyız? 'Tesellilerini savurduk. Maric - Claire “olmaz,, hükmiyle çay ka- dehleri getirdi: — Eyvallah!.. Diye işi dervişliğe vurarak önü- müze çektik. Kapı çalındı. Bir parti daha misafir, Bu sefer san. dalya yok, Haydi zile bas. Kapı. er geldi. Komşudan sandalya rica edilâi, “Kırılmasın, dikkat edin,, kaydiyle verildi, Tabii bu sefer ça-. tal, brçak eksik. Meseleyi parmak- larımızla hallettik ve biliyor mu- sun, bizimle beraber gelen misa- firlerin Marie - Claire'leriyle ev| mahrum hırakmıştır.” zahibi Marie . Cisire arasında iki| Nevyork Times - gazetesinin saat ne konuşuldu? Vaşingtondan aldığı bir habere İmkânı yok bilemezsin azizim, |göre, Ruzvelt ve Hull'ü bitaraf- Sdri, onun için söyliyeyim; Max |lık Kkanununda tadilât yapılma: Factor isimli Hollivut yıldızları. |sınt jatemeğe sevkeden başlıca mrn makiyajlarını yapan berberin|s©bep Almanyanın Skoda fabri- Hudak boyalarının, pudralarının| Kalarma vazıyet etmesi keyfiye- bah saat bir buçuğa kadar kifa. mürettebatmın kurtarılabile: fından muvaffakıyetle yapılan teşebbüsten sonra tahtelbahir mürettebatından hiç kimse davis âleti vasıtasile gemiyi terketme- miştir. Gemidekilerin niçin bu â- letle kurtulmağa teşebbüs etme. dikleri keyfiyeti merakı mucip olmaktadır. “Thetis,, in vaziyetini değiş - tirmek için geminin ön kısmımın altından bir halat geçirilmiştir. , . Skoda'nın işgalı Silâh müvazenesinin Almanya lehine ihlâl edilmesidir Vaşington, 3 (A.A.) — Pitt. mann, dün kongrenin koridor- larında bitaraflık kanununun ambargo bakkıdaki maddesi a- leybinde bulunmuştur. Muma- ileyb, harp vukuunda bu mad- denin taarruza uğrayan millet. lerin aleyhine olarak mütaar- rızı himaye ettiğini iddlia etmizş ve gu sözleri ilâve eylemiştir: — Skoda fabrikalarına Al- mapya tarafından vaz'ıyet edile most Balkan milletlerini milda- , alışveriş vesaire usul- İş ç simler, tavsiyeler, makale- ı:“ız var, Sx:“îııldn esası da şu: Ne dinlarımız bunlara ehemmni. lar? iî"' Bün bir davetiye aldım. "_dıirzıine gittim. Karısı Mazie - Ciaire idi. “Meni is. v Yan ve Perapalasta ziyafet davet ettiler. gç benimle beraber diğer da- N N.?uurm berilmiştir. İki saat kadar, geçirmişlerdir. OA X:'(Wyvrlu. bunlarla meşgul folduğu gibi sadece sokakta gör- V Aötlar da münhasıran moda | mekle iktifaya kârar vererek, izinjbirçok büyük endüstri mücsse. Arkadaşım — evleniyormuş. | böyle mi Sadri? kanunu,, tatbik edildiği için, | Gümrük kaçakçıları g“_:eccııurinı söylediler ve | bir hafta içinde gümrük muha. yeni evlilere mahsus|on sekiz defter sigara kâğıdı, İ Bessümlerle karşıladı. Kü- | bir silâh, ön iki kaçakçı hayva- ç yuvası,, olmağa nam |nı. t k apartımanda oturuyorlardı. W hesabıma, apartıman|sen dokuz kilo gümrük kaçağı '*K kutularda saadet olabile. |ile üç kaçakçı hayvanı eloe ge- — hele biztlde — inananlar. |çirmiştir. vesair müstahzeratının İstanbulda|tidir. Çünkü bu hâdise Avrupa satılmağa başlandığı! sllâhlarınım — müvazenesini Al- Patlayacaktım. Marie - Claire- |manyanın Johine olarak İhlâl leri artık, mecmuanın kapağında| etmiştir. ç Prag, 3 A.A.) — Witkoviç'de seleri — Almanlaştırılmaktadır. Burada her güü vasatf olarak 80 Çek amelesine yol verilmek. te ve bunların yerine Alman 3- melesi alınmaktadır. ——— Fransa yeni bir zırhlı daha inşa ediyor Paris, 3 (MA.) — Bahriye aldım, fırladım çıktım. Ankara Marie - Claire'leri de Gözlerinden öperim, Ankara, 3 (A.A.) — Geçen faza teşkilâtı, Suriye hududun- ç Müniyetle gittim. Marle .|da: Kırk altı kaçakçı, bin”altı / yezereti 380 milimetrelik toplar kilo gümrük kaçağı İle, bin yuz“_ mücehhez 35.000 tonluk dör « ıdüncu bir zırhlr sipariş etmiştir. Loire tezgkâhlarında inşa edile . cek olan bu zırhliya “Gaseogne,, Irak hududunda: İki yüz'sok-|ismi verilecektir. Bu sınıf zırlılılardan birincisi olan “Richelieu,, nü 17 ikincikâ- nun 1939 da denize İndirildiği ve aynı gün “Clemenceau,, İaminde- ki ikinci zırhlının inşasına baş landığı hatırlardadır. - “Jean * Bart,, ismindeki ikinci zırhlı Sa- int.Nazaire tezgâhlarında inşa edilmektedir. —— İspanyadaki İtalyan tayyarecileri Roma, 3 (A.A.) — İspanyada mauharebe eden İtalyan tayyare . cileri 9 veya 10 haziranda “Diu- lio,, vapurile Kadiks'den hareket edeceklerdir. Bunların 330 zu za. bit, 410 u küçük zabit ve 400 1 neferdir. -| İspanyadan ayrılmadan evvel “WKWmtuthm&WmüldeMW rısından biraz sonra devam eden siyafette yavrular İrini İspanyol makamlarına tes * yet codbileceği malüm olmuuıal “Thetis,, tahtelbahiri pupası hâlâ suyun altında bulun yüt etmemiştir.., 4 ği:mıkuyd:, Arka kısımda bir de- Thetis, derin sulara dalmış de - dün akşama kadar Ümit cıâilmekılil açılmasına teşebbüs edilmiş ğildir. Fakat geminin büyük olan teydi. Sabahleyin saat ©,50 de İse de bu işte muvaffak olunama sikleti suyun üstüne çıkarılma - |gemide bulunanlardan ikisi tara-| bazları çekmekte olan birçok ro- faalarını hazırlamak için kâfi|morkör, “Thetis,, in pupasmm miktarda malzeme tedarikinden | Son Haberler Tahtelbahir faciası Deniz mahafilinde büyük bir yeis hüküm sürüyor ümitsiz çalışmalardan sonra gemi sahile çekilmiye haşlandıı:â;.:'ı";..:î;î“-.,,“;’:ıfî":î:; Londra, 3 (A.A.) — Deniz mah Geminin ön kısmına s#u dolmuş hirini terketmiye muvaffak ol .ioll"k orada oturmağa hakkı 0- fellerinde, ihtiyat okaljenin sa -| ise de mürettebattan hiç kimse muşlardır. Thetisi terketmeğe | İA"lar derecesini bulmuştur. |uğrıgızken iki kişinin boğuldu . bu kısımda bulunmamaktadır. Sular alçaldığı zaman geminin dığından kazazedeleri kurtar -| mak Ümitleri büsbütün azalmış . tır. Scapa Flov'da Alman harp ge- milerinin yüzdürülmesi ameliya. tma iştirâk etmiş olan 6 eksper kurtarma işlerine yardım etmek için tayyare ile Liverpoola git- mişlerdir. Saat 22 de Amirallık, gu tebr liği neşretmiştir: *“Bazı şayiaların hilâfıma ola- rak sular alçaldığı zaman “The. tis,, in arka kısmı suyun Üstüne çıkmamıştır. Şimdi tombazlarla geminin arka kısmınm kaldırıl. masıma uğraşılmaktadır. Apirab- lk, mürettebattan — birkaçımın kurtarılması ümitlerinin yeniden azakdığını teessürle bildirir.,, Facia mahallinin — civarında bulunan bütün harp gemileri kur tarma ameliyatile uğraşanların işlerini kolaylaştırmak ve Davis fleti vasıtasile kurtulmağa mu - vaffak olabilecek gemlcileri ka. ranlıkta seçebilmek için projek - törlerini “Thetis,, in bulunduğu noktaya tevcih etmişlerdir. bulunduğu yeri işaret eden kö. pük parçasınm etrafında bir hal- ka teşkil etmişlerdir. Birçok kü- rekli sandallar durmadan - gidip gelmekte idiler. Dalgıçlar, deni- ze dalmakta ve tahtelbahirin ka. burgasını muayene etmekte idi - ler. Atış talimleri esnasında “The- tis,, in bir vapur enkazma çarp- tığı zannedilmektedir. Thetis'de mahbus kalmış olan. ların akraba ve dostları Birken- head'daki Cammel YLairad tez - gâhlarma akın ederek kazazede- lJer hakkında haber beklemekte . |Bolus, yesinden bağırıp çağır - |makta olan bir bahriyelinin ze tebattan bazılarmın davis llotll vasıtasile kurtulduklarına dair wıabıhley'.n alının haberler, bü - | yük bir ümit uyandırmıştı. Bir - * |kaç kadım, sevinçlerinden bayıl- mışlardır. Fakat akşama doğru |herkeste derin bir keder hâsıl olmuş ve tezgâhlarda derin bir ü mitsizlik havası esmeğe başla . miştir. etisden kurtulmağa muvaf - fak olan 5 bahriyeliden ancak üçünün yaşıyabildiği öğrenilmiş tir. Şimdi Thetisin sahile doğru çe kilmesine uğraşılmaktadır. Tabtelbahirdeki oksijenin ya- kında biteceği malüm olduğun . dan kurtarma projektörlerin gö- zalıcı ışıkları altında. hararetle devam edilmektedir, / Bu hususta gelen diğer telgraf lar şunlardır: * Londra, 3 (A.A.) — Birken: head tezgâhları sabaha kargı sa. Bt 1 de Thetisin mürettebatını kurtarmak Ümidinin kesildiğini bildirmiştir. * Londra, 3 (ALA.) — Geceya- Amirallik aşağıdaki tebliği *Yalnız 4 kişi 'Thetla .. Ni  " 38 — VAKIT Filistinde ne kadar Yahudi var? 4 HAZIRAN - 1939 miktarı yeni bir mesele teşkil ediyor Dünkü posta ile gelen Tayms gazetesi yazıyor: “Filistine gayri kanuni şekilde giren Yahudilerin sayısı, başlı ba. şena bir meşguliyet mevzuu toşkil edecek kadar artmıştır. O kadar 1938 de Yahudi muhacirlerin ğuna dalr verilen haberler toey - miktarı 12,858 olarak tesbit edil- mişken bu senenin başlangıcında. ki muhacir miktarı aymı nisbeti bulmuştur. İnalılacak bir menbadan edindi- ğimiz malümata göre, yalnız ge. gen sene 7000 kişi gayri kanuni yolalrdan Filistine girmiştir. Filistine gayri kanuni olarak girip yerleşenler belki eskikler de vardı; fakat şimdi bu miktar kor- kunç dereceleri bulmuştur. 'Tahmin ettiğimize göre 1933 — 38 senelerinde Filistine giden 25 bin seyahtan çoğu, ikamet müd. detlerini aşırarak gayri kanuni ©- larak Filistinde kalmışlar, buna ilâve olarak birçokları da kara ve- ya deniz yolundan kaçak suretiyle girerek her hangi bir şekilde ka. yıt ve tescil olunmamışlartlır... Bu vaziyet kargısında Araplar, şimdilik gazetelerinde bir talım tenkit makaleleri yazmakla, ve hü- kümete bir çareti hal bulmağı tek. lif etmekle kalıyorlar, Eğer hü- kümet buna bir çare bulamazsa, bir Arap hükümeti teşkil olundu. Bu takdirde bu işin nasıl halledil. sına mani olmaktadır. Londra, 8 (ALA.) — Kurtarma ameliyatına bu sabah saat 6 da devam edilmiştir. Amirallik, ma. kamından bildirildiğine göre, dal gıçlar, “Thetis,, in mürettebatı - nın bu sabah geminin kaburga - sma vurduklarını işitmişlerdir. Mürettebatın kurtarılması ü - midi hemen yok gibidir. Dört kişi kurtarıldı Londra, 3 (A.A.) — Öğleye doğru Thetisin kaburgasma ha . fifço vurulmakta olduğu dalgıç - lar tarafından işitilmesi Üzerine gemiden birkaç kişinin daha kur tarılabileceği Ümit edilmekteydi. Thetiste 101 kişinin bulunduğu resmen bildirilmiştir. Bunlardan dördü dün kurtarılmıştır. Londra, 8$ (ALA) — Amirallık dairesinden gelen ve Cammel La> ird tezgâhlarının merkez binası | kapısına asıları bir telgraf, Thetis denizaltı gemisinde bulunanların hayatlarının kurtarılması hakkın- daki ümitlerin artık nihayete er. miş olduğunu bildirmektedir. Texgih meikez, biasumın gntin. de toplanmış bulunan halk, bunun Üüzerine hıçkırmağa ve Thetis'de bulunanların anaları, kardeşleri, karıları ve çocukları ümitsizlik içinlde çırpınmağa başlamışlardır. Manzara çok teessür verici idi. Denizaltı gemisini su üstüne gıkarabilmek ve sahile çekebilmek için gayretlere halen devam olun- maktadır. mesi lâzım geleceğini gösterecek- lerini söyliyeceklerine şüphe yok. tür.,, Prens Pol Berlini geziyor Berlin, 3 (ALA.) — Yugoslav. ya naibi Prens Paul, Berlin bele- diye reisi Lippert'i kabul etmiş- tir, Belediye reisi Prense hoş geldiniz demiştir. Prens Paul Je Prenses Olga, bundan sonra Potsdam saraymı gezmişler ve Von Ribbentrop ta. rafından şereflerine verilen öğle yemeğinde hazır bulunmuşlardır. Görüp düşündükçe: Yaz içinde kış Hava iki gündür antızın değişti. Davul derisi göklerde ağır ve öfkeli bulutlar, yuvarlana yuvarlana geçiyorlar. Arada etrada bunların içinde şimşeklerle yarılıp boşananlar da var. Yağmur, tozlu, buruşuk, kavrulmuş yapraklar üstüne dökülürken, gür bir kum şelâlesinin gürültüsünü veriyor. Yaz içinde yağmur, hoşa gider. Yer yer çatlamış toprak tı- lanmca, ortalığa bütün çiçek nefeslerini bastıran bir koku yayı. hır. Yapraklar dirilir, yeşillik canlanır. Fakat iki gündenberi za. man zaman yağan yağmur ve inadına kapalı hava, takvimlerden âdeta yazı sildi. Haziranda sert bir kânuna girdik. Dün yelekler fazla geldiği için ince gömleklerle dolaşıyor- duk. Bugün pardesüsüzler üşüyorlar. İstanbul, cereyanlar uğrağı bir beldedir. Sinirli insanlar gi. bi, pek de sağı solu belli olmaz. Bakarsınız bugün sıcaktan kub- belerin kurşunları eriyecek kadar kızar, asfaltlar yamuşar, to- puklar ziftli kumlara gömülür.. Fakat yine bakarsınız ki, kıplazıl bir batı ile biten günden sonra ufukları darğın bir karanlık basar. Yıldızsız, kalm ve ağır bir gece şehrin üstüne kapanır, Barometre rüzgürlı bir inişte yuvarlanıarak düşer. Üşüye- vek uyanırşınız. Kalkıp battaniye almağa da üşendiğiniz için büzülür, toplanır, kıvrılırsınız. Uykunuz, gerğin sıçramalara uğ. rar; neşeniz kaçar, tadsızlaşırsınız. Hele şmidki gibi, ertesi gün de hava açmaz, poyraz devam ederse, muhallebici camekânlarındaki dondurma çeşitlerini gös- teren yaftalara rtağmen, siz, mangal başının safasını düşünür. Yaz içinde kış, hava konservesi gibi bir şey. Tevekkeli her gey yerinde ve mevsiminde güzeldir, dememişler. »4 | HAKKI SÜHA Gayri kanuni girenlerin —