Köy davamızın halline doğru: 7 B nn M B |Öy öğretmen okulundan yetişe- k gençler bize neler vâdediyor? P dayamızın adsız kahramanları, isimsiz misyonerleri olan genç muallimleri saygı ile analım ! [.'üdııı evvelki yazı. lar 20, 81,22, 28, S0 ma, Ve 1 hasziran tarihli #ayılarımızdadır.) ç Fin Hamidiye köyünde lyin in yamacına ser. bi .0 tarlalar, her köyde ü evlerden uzak ayrı 4 "llq; Mahmudiye köyün- | gelen Seydi deresi Mt geçiyor. Derenin ke. ta ç Sra ağaçlar lâtif bir ı::::dl ediyor. Burada e. ğ indan — idare edilen a u, bir de koskoca bir “okulu var, Okul bina . N karşı yapılmış. Önün. laş ” Sahada okul talebesi F, Pleybol oynuyorları:. Bön < *Kulu mualimlerinden y “enin üstündeki tahta Aip okula doğru gel . _N;f“mum uzaktan gör- hiy, / derenin kenarında .,,_m':undı söğüt ağaç. : N yeşil otların üstü. el dinlendik; bize te. j D | Yorlar, hem bu arkedaş- h,'“*iinı de hoş görmüyor. İtadüf mü, yoksa bura. arkadaşlar arasın. Slan küvvetli propa - la, mi nedir Hami. '&'q öğretmen okulunda ke- 45 Ptüdelere kargı giddet. ıik var. np dereni kenarmdaki ay. iden %l" başlıyarak kö- g “Dek ve mekteplerin. Ha " kalmak suretile bütün ettiğimiz bu birlikte geçen sa. kezzetini " ve iyi hatırası. İ * Öğretmen okulu öğ- “İ hep genç adamlar... içilei e, yürekleri yurt dolu, ateşli çocuklar... A, Ayrt ayrı müuhtelif yea demvurduk, lâfrm 2t Hamidiye köyü öğretmen okulu öğretmenleri, ilk tedrisat urtum müdürü ve muharririmiz derin bir tevaza ve sessizlik için. de çalışıyorlar. Hamidiye köy öğretmen oku . İlunda samimi bir alle yuvasının temiz havası var, Direktör Rem. zi Özyürek, muavini Rıza Öztü. kel kendilerini arkadaşlarıma da, talebelerine de sevdirmişler; Mah , | mudiye eğitmen kursu direktörü Enver Törüner burada tarih coğ- | rafya okutuyor, Hamidiye eğit . men kursu direktörü Aydın Arı. kök te türkçe okutuyor. İkisi de ders günlerinde buraya gelip gi. diyorlar; resim ve iş öğretmeni Osman Yalçın, riyaziye öğretme. ni Hasan Gökalp, tabilye öğret. -- Ahmet Sevengil — | Moskava, 1 (A.A.) — Söovyet fera omiserleri heyeti reisi ve harlciye komiseri Molotov, dün, yüksek Sov- yet meclisinde barici siyasete — dalir nühim beyanatta bulunmuştur. Molalov, enfernasyonal — siyasette son zamanlarda mühim değişiklikler| vukuhulduğunu ehemmiyelle kaydet- likten sonra demiştir ki: Bu değişiklikler, sulheu devleller bakımından enternasyonal variyeti levkalâde vahimleştirmişlir. Bugün bir taraftan mütecaviz devletlerin si- yaseti ve diğer taraflan demokrasi Jevletlerinin ademi müdahale siya. tetlerinin neliceleriyle karşılaşmış vulunuyoruz. Mütccnvit devletlerin mümessille- <i, tecavüz siyasetlerinin neticeleriy. -e iflihar etmiye pek ziyade temayül Msteriyorlar. Demokrasi devletlerinin mümessik eri, köllektif emniyet siyasetinden vazgeçerek ademl tecavüz ve ademi müdahale siyasetini takip etmiş ol. duklarından, enternasyona| vaziyet- teki vehameti kendi — efkârumümi- yeleri nazarında hafifletmeğe uğra. yayorlar ve sanki son zamanlarda mü im bir şey olmamış gibl davranmı- yorlar. ENTERNASYONAL VAZİYETİN VEHAMETİ Enternasyonal hayatta bugünkü hâdi- selerin takdiri Sovyetlerin hallı | aareketi yükarda zikrettiğimiz — her | ki tarafın da hattı hareketinden baş- iadır. Herkesin de anlıyabileceği ü- Ğ Sovyetlerin vaziyeti mülecaviz 'ere teveccülhkür olmakla itliham e. dilemez. Kezâ, entermasyonal - vazi. yetin vehamsetini hafif görmek teşeb |büsleri üe de alâkası yöktur. Bizim için mevzuubahis olan şey, enlernas: yonal vaziyette husule gelen bhakiki d ikleri efkârrumumüyeden giz lemek teşebbüslerine karşı — vakınla. rı orlaya dökmeklir. Bu suretle & çıkça görülecektir. ki, teskin edici nutuklar ve makaleler ancak tecavü Beydi deresi kenarında mektepleri talebesinin aokuyup öğrendiği her şeyi öğrendikten başka nazari ve ameli ziraat ve iInşaat dersi görüyorlar. Hamidiyedeki öğretmen oku . lunda yatılı yüz yirmi üç talebe var. Köylerdeki beş sınıflı ilk o. kulları bitirdikten sonra buraya alınmış olan çocuklar sıhhi bir şekilde ve tabiatın kucağında ye- tiştiriliyor; her işlerini kendile. ri yapıyorlar; ekip biçiyorlar, zi. raatte makine kullanmasmı, ma. kine tamirini, hattâ ufak tefek makineleri yapmağı öğreniyor. lar; bisiklet ve otomobil kulla. kat “kabul edilir” bir istikametle lerlemesini ümit eden ve Istiyenler için lâzımdır. Daha geeçülerde büyük Britanya- nin ve Fransanın salâhiyettar mü- messilleri betbaht Münih anlaşması- nın müyaffakiyetlerini meth ve se- na ederek meülekellerinin efkârı- mümiyesini teskine çalışıyorlardı. Eylül Münih anlaşmasının Çekoslo- 38 — VAKIT Bötün bunlardan sonra Almanya devlet reisinin bir tek nutku İle iki mühim enternasyonal muahedeyi fes. hetmiş olmasına hayret etmemek lâ. zımdir. Bu müahedeler Almanya - İngiltere deniz anlaşması ve Alman. _ıvıı - Polonya ademi tecavtiz paktı- u Zamanında bu ikl muahedeye en- ternasyonal büyük bir ehemmiyet verilmişti. Bununla beraber, Alman- ya hiç bir muameleye İüzum gör. meksizin bu iki muahedeyi — silkip attı. Amarika Relsicumburu Rüzvel- Ün Sülh aşkından mülhem olarak yaptığı teklife Almaayanın cevabı iş- te bu olmuştur. SÖN AKTEDİLEN ASKERİ MUAHEDE İki enternasyonal muahede feshe. dilmekle de kalmamıştır. Almanya ve İtalya daha ileri de gilmişlerdir. Son dünlerde uralarında aktellikler! siya *i ve askeri muahedeyi de neşreyle- mişlerdir. Bu muahede bilbassa te- cavüzldir. Bu mushede mucibince Almanya ve İtalya, tecavüz veya ta- arruz harbi dahi olsa her türlü as. ketl harekâtla biribirine yardım & deceklerdir. Daha geçenlere kadar, Almanya ile ltalya arasındaki mukarenet güya komünistliğe karşı müşterek müca. dele lüzumü maskesi altında gizleni- yordu. Bu maksalla da sözde anti- komintern paktı etrafında birçok gü- cültü yapıldı. Bölün bu antikomin- term patırdisi 0 zamanlarda — eltrafı aldatınak yolunda bazı röller de oy- nadı. Fakat bugün mülecavizler ar tık perde arkasına gizlenmeğe lüzum görmüyorlar. Almanya ile İtalya arasındaki si- yarl muahedede koöminterne — karşı mücaedeleden hiç Bakis editmemekte- dir. Bana mukabil Almanya ve İtal yan devlet adamlariyle matbuatları muahedenin Avrupadaki başlıca de- mokralik memleketlere karşı — oldu- ğunu sarih bir surette beyan — edi- zün inkişafına mani olmayı değli, fa- | Y binsen, yukarda — zikredilen n beynelmilel vaziyelte cid- Ji vahimliğe delil olduğu aşikâr bu- gonmaktadır. Bundan başka mütaarrız — olmıyan memleketlerin politikalarında taarrü. 28 karşt mükavemet — istikametinde bazı deşişiklikler vuku bulmuştur. Bu değişikliklerin ne dereceye kadar cld. € olduğunu istikbal gösterecektir. Bu. 2 HAZIRAN 1939 İSon Haberler Mg_k_)_tgfun mühim beyanatı ——— Türkiye-Ingiltere anlaşması ]' Beynelmilel vaziyette bir deği- — şiklik husule getirmektedir nun için müteyakkız — olmaklığımız lâzımdır. Biz barış taraftarıyız ve ta, arruzün inkişafma nihayet verilmesi tehindeyiz. Fakat ihtiyatlı olmak Za raretindeyiğ ve ancak bu — suretledir ki memleketimizin ve dünya barışının menfaatlerini müdafaa edebileceğiz. Bununla beraber, Avrupanın de - mokrat memleketlerinde ademi müda, bale politikasının akim kaldığına git tikçe kanaat hazıl olduğunu gösteren bazı deliller mevcuttur. İngiltere gibi bir memlekette dış po. Hltikanm cezri bir surette değiştirii. mesi tüzumundan yüksak sasle bahse, dülmeğe başlanmıştır. Hiç şüphesiz be. yanatln gerçek politika —arasmdaki rlet anlıyoruz. Fakat bu sözlerin ge, lişi güzel olmadığını görmemek müm kün değildir. Tşte bir kaç vakın: İngiltere ile Polonya —arasında bir kargılıklı yardım paktı mevcut değil. di Şimdi bu pakt kararlaşmış bulun. maktadır. Almanya, Polonya ile olan ademi taarruz paktımı feshetmiş oldu. #u için bu paktın ehemmiyeti büyük. tür. Ve Avrupa vaziyetinde bir deği, şiklik yapacağını görmemeğe imkân yoktur. İNGİLTERE — TÜRKİYE ANLAŞMASI Keza İagiltere e Türkiye arasında da bir karşılıklı yardım paktı mevcut değildi. Son günlerde bir anlaşma ha. sil olmuştur. Bu vakın da beynelmilel vaziyette bir değişiklik husule getir. mektadir. Bunlarla münasebettar olarak, son devrenin en bariz vaafı hiç güphesiz mutaattız olmuyan Avrupa devletleri, min taarruza karşı muk&vemette Sov, yot Biriğini teşriki mesaiye duvet et. meleridir. Bu temayülün dikkate lâyık olduğu aşikârdır, Buna binacn Sov , yet hükümeti İngiütere ve Fransa ta, rafından yapılan barış Ceplasi müza. kereleri teklifini kabud etmiştir. Biz şimdiki beynetmilel vaziyette yazifelerimizi nası! tarif ediyorduk? Biz bu vazifelerin mutaarrız olmuyan diğer memleketlerin meafaatine uygun olduğu kansatindeyiz. Bu vazife, ta, #rruzun, inkişafını durdurmak ve bu maksatla mutaarrız olmıyan devlet, ler narsında emin ve mücesir bir mü. Gataz cephesi ihdas etmektir. (Devamı 6 ınerda) niyorlar; mektebin ihtiyaca el - yakya tarafından yapılan ve hiç de g münevverle köylü Ki uçurumun doldurul - W dayanıyordu. Bu x 'ı:';ldıı.lı:, bu işi hallet. ra ile tuttukları e *ğ:;krim yerleşip hnwlıp. 'N n bir odasında yaşa . başlamışlar... Şehir- Aim & a Benç öğretmenin ken. evlerde oturduğunu, Aynı hayatı sürdüğünü Enü bu temiz ahlâklı, iyi _'ğ"! köy evinde yatıp kal. N ı%öğmmen arkadaşların _'ı,,l en hepei evli, hem de — Şehir kızları, hayat ün peşlerine takılıp , toprak eve gir. &. yandan onlara huzür A, femin ederken öte ta- ; b’ kadmlarile ahbaplık . İ hı. köyün muaşereti ve OK yatı üstünde tesirli ol. & Nlkyorlar. vit meni Süleyman Gültekin Gazi verişli bir demircilik atölyesi Terbiye Enstitüsünden yetişmiş | '" n Bevimli, dereğli gençler... Ziraat | Çocukları öğrendikleri ve yap öğretmeni Hikmet Özmen Zira- | tiklâarı mühim işlerden biri de &t Enstitüsünden, inşaat öğret. | YOl, bina ve saire Inşaatıdır. Tuğ. © kadar mühim olmuyan tavizler sa. yesinde Avrupa harbine mani oldu- gunu söylüyorlardı. Fakat daha © zamanlar birçok kimse büyük Bri. lanya ve Franta mümessillerinin Mü- nihte bakları olduğundan fazla ileri gittikleri mülaleasında idiler. Deni. Görüp düşündükçe: menleri Mustafa Karaman, Ah . met Ertuğrul, Mehmet Ali Er . dinç de Ankadaraki İngşaat usta okulundan çıkmışlar, Hepsi gay. retli, çalışkan çocuklar... Hamidiye köy öğretmen oku. lunda bir idealin etrafında top- Janmış olan bu genç İnsanları ta. | nımak, günlerdenberi süren se vi yahatimin yorgunluğunu unut . turan bir mükâfat oldu. Köy öğretmen okulu, ilk tod. risat umum müdürlüğünün övü. lecek güzel işlerinden biridir. İs- mail Hakkı Tanguç: — Bu mücssceler için “köyler. |de öğretmen okulları,, demek da. ha doğru olur! | -Diyor, Şimdiye kadar bunlar. dan Eskişehirde Hamidiye kö . yünde, İzmirde Kızılçulluda, Trak yada Lüleburgazda ve Kastamo. nuda Göl köyünde olmak izere dört tane açılmış; bu dört mek- tepte altı yüz çocuk okuyor. Bun. lardan başka Kayserinin Pazar. layt kendileri yapıyorlar, taşı kendileri taşıyorlar ve içinde o. turacakları binayı kendileri ya. pabiliyorlar. Buradan çıktıktan sonra be. ger dersaneli köy okullarma öğ-| retmen olacaklar, köye bilgi ile birlikte yeni bir hayatın şartla. | rını götürecekler; köyde sade muallim değil, sade mürebbi de. ğil, mürgit olacaklar, köyün liy. deri olacaklar! / Hamidiye köy öğretmen oku . lunda bilgi ile, teknikle, toprak - la haşir neşir olarak yetişmekte olan köy çocuklarınm güneşten yanmış — sıhhatli — çehrelerinde Türk köyünün büyük ve mesut | istikbalinin doğuşunu heyocanla | seyrettim. Eylülde toplanac_a—k- beynelmilel kongre Ankara, 1 (Hususi) — Bu yaz Istanbulda tarih koöngresi toplan- mayıp beynelmilel antrepoloji ve bizim köy davamızın |ören köyünde Karsın Cılamuz | prohistorik arkeoloji kongresi top anları, isimsiz mis, köyünde, Malatyanın Akçedağ | lanacaktır. *Ay ? ki büyük hizmetle .| mevkiinde ve Arifiyede bina ve| Eylülde yapılacak kongre ha. Tuhlarındaki memle daha açılmak üzeredir. Büu mekteplere beş smıflık ilk »| tosisat hazırlanmış, dört mektep | zırlıklarına başlanmıştır. Şimdi- den 100 âlim kongreye İştirâk e- deceklerini bildirmişlerdir. Azalar ak, buralara ka- |okulu bitirmiş köy çocukları alı, | Anadolu hafriyat mıntakalarını bunlar bi tebilir ki Münih anlaşması Meıl' müdahale ve mülecavizlerle uyuş- mak siyasetinin en Üst noktasını teş kil etmiştir. MÜNİH ANLAŞMASI TECAVÜZÜ ASLA DURDURMADI Bu siyaset bizi hangi — neticelere götürmüştür? Münih anlaşması, teca- vüzü durdürmüş mudur? Asla.. Bilâ- kis Almanya Münibte istihsal etliği tavizlerle iktifa etmemişltir. Bazı Almahlarla meskün olan mıntâkalar. la kanmamıştır. Almanya daha Ö- teye giderek büyük Slav devletlerin. den birini, Çekoslovakyayı ortadan düpedüz kaldırmıştır. Münih anlaşmasının tarihi olan ey- lül 1938 denberi az bir zaman geç miştir ki, Almanya mart 1939 da Çe. kosloyakya devletinin meveudiyeti- ne nihayet verdi. Almanya hiç biz Tmraftan en ufak bir mukavemete Uğ- çamtaksısın hedefine öyle bir kolay- Jikla varmışlır ki, insan kendi ken. dine “acaba Münih anlaşmasının ha- kiki kedefi ne Idi? diye sormuğa meecbur oluyor. - Her ne olursa olsun Çekaslovakyanın Münih anlaşmasına rağmen tasliyesi bütün dünyaya, en üst noktasına Münihte varılan ademi müdahnle siyasetinin nerelere götür- düğünü göstermiştir. Bu siyasetin akim kaldığı bir be- dabet olduklan sonra da mültecaviz devletler hareketlerinde devam — et. mişlerdir. Almanya Memel ve Me- mel mıntakasını Lilvanya — cumhurl. yetinden koparıp almıştır. Ttalya da Almanyadan geri kalmamıştır. Nisan- Gaz maskesi Gaz maskesi, gerçi asri bir can koruyandır. Fukat ben onda bir can bağışlarken, insanlık haysiyetini çiğneyen bir ma- na gürüyorum, Dün, başımda böyle bir Aletlo aynaya bakmış- tım. Saydam mika yuvarlaklar arkasından bakan gözler, be- nim değildi. Şu hortumlaşan burun benim değildi. Kafa be- nim değildi. Kendi kendimi tanıyamadım, gitti. Maske.., Zaten hangi türlüsü olursa olsun, iğrenç bir şeydir, Altında mutlâka alçak ve sinsi bir varlığı örter. İster mumdan, ister kâğıttan, ister ipekten ve İsterse böyle Jâstik-| ten yapılmış olsun, Yalnız şu sonuncuda, alçaklık, taşıyan adamdan ziyade, taşıtan çağın boynundadır. Gaz, kahbe bir silâh... Kılıç kılıca vo göz göze çarpışan| kahramanlar soyundan gelenlerin bir gün nasıl bunu kullan- mağa katlandıklarını düşünmek bile adamı zihin zelzelesine uğratıyor. Bön asır, tabiyesi, ilmi, fenni ile cehennemi din kitapla- rından yere indirdi. Harp kimyasının bence bundan başka manası yoktur. Binlerce yıldanberi haynl âlemleri üstünde korkuçn bir| kâbus gibi tüten cehennem, Azabını bir san'atkâr kalemiyle duyurmak için “Dante" yi beklemişti. Fakat onun cehennemi de bugünkü harp yangını yanında, bir kibrit alevi kadar kü- çük voe çelimsiz kalıyor. O yüzden değil midir, ki şimdi zavallı insanlık, şu gaz maskeleriyle ebedi bir soytarı oldu. Bunların içinde en acısı, insana en güç geleni hangisi biliyor muşunuz? — Maskeli be şikler!.. Pembe parmağını emen yusyuvarlak bir. yavrunuu yattığı beşik, bu uğursuz maskelerle, feci bir şekil, hele ne korkunç derecede ahlâksız bir mana alıyor. O masuma, çağı- marz nasıl cevap verecek, bilmem!, Si ' HAKKI SÜHA GEZGİN