Hakiki vakalara istinaden (eüneeeneeereceLACARAEESARARARA KA AA AARNEASEsseneLALARA LA ArAE L ASA SAMLEADEAMEN ERERLA SAssane A eee Amerikada Alman casusları Daha ilk nazarda Sehluter İs züme çarptı... Bütün Amerika donanmasnın iştirakiyle yapılam senenin en büyük deniz muharebesi filmi TÜRKÇE SÖZLÜ Denizaltı-D-İ Nemleketimizde şimdiye kadar yapılan filmlerin en güzeli, | Bugün LALE Sinemasında İlâveten; Renkli MİCKEY WALT DİSNEY ve metro J9 Bugün saat 11 ve 1 de tenzilâtlı matineler Bu film Ankarada, Yenişehirde ULU S ıinemılmd’dı gösterilmekte uğgi rhal bana haber — Lütfen bizi takip eder misl- takdirde d ri ak suallerimiz rdt niz? Size sorula ERERİR aat hiç bir neti-|v edemeden tarassut ha - Bu etmediğ — Buropa gemisi geldiği taman orada Jetny Hof man'ı bulabilirsiniz. Onun va- sıtasiyle diğerlerini tanıyabilir Biniz.. Carl Sehluter, fakat bu is - min yanında gon sefere İştirâk tmemi De -| mek ki *İkaybedip aymı |. Fakat si zkimsiniz ki? — Poli: ve tah ekilde zaman mizi — kendi kendime sorgyordum.. Fakat, birdenbire titredim. Jenay H Bi Ki elt Aııuııu hiç bir endişe daha çok|den, bi r Az aşağıda linde kaldık diye at bülrosuna ait v erdim un üzerine b nerek yola koyuldu JENNY HOFFMAN SÖYLEME- ĞE KARAR VERDİ İ Otomobilde giderken gordum: — 'Tabif size ne soracağımızı morak ediyorsunuz değil mi?. | — Ne münasebet, hiç bir ge- kilde endişem yok.. İ Jenny Hoffmana polls milfet- gösterdiğim zaman at şimdi yenlden | ediyordu. | musu - dliydi.. ıştık. Ca haber almışlar - cevap v Bollki Schlüter de bulunabilir. aksiye bi-| gösterme ük kanlılık- n olmalıydı akikt ismiyle “Johanna n berber” diye yazılı ol- duğunu gördüm.. YHOFF-| İlk hareketim onu tevkif et yAPURTNI. Mek olaacktı, fakat onun - bizi| ** YAPURUM | — NTRS O 2a vizgelir” gibi bir ha- Ter |© pü, sonra yeniden — va- u. | Düra binmek için geri döndü. Artık faaliyete geçmek zama nt gelmişti, #aklandığımız y lerden çıkarak İki tarafına geç- Hk: Z KÇ dığını görüyordum. NLN AŞ Fep tti luna baktı, yürüdü, her halde nr:ıîxgnı bu- şları bunu açık- Biraz daha v Bugün İ P E K Sinemasında 2 güzel ve büyük film birden: DANİELLE DARRLEUX FENA YOL Büyük aşk ve sergüzeşt filminde ve İNATÇI ARKADAŞLAR Fransızca sözlü büyük komedi. Filme ilâve olarak: — Atılay denizaltr gemimizin denize indirilişi — TAHRAN'da İRAN veliahidinin düğünü. — NEVYORK sergisinin açılış töreni, V, S. Bugün saat 11 ve 1 de tenzilâtlı matinele: man vapurunun gelmesi lemekten başka ya miz yoktu. SCHLUTER VE JE MAN'I “BUROPA” DA BULABİLİRSİNİZ Alman vapuru 24 Nevyark limanına geldi. vapur limana girmezde muhaceret servisi ve diği yanımda iki MEzTm a tamamı taki suç ort nt düşündüm. tişi kartım tim. Vaziyeti mu. Si müfettişleriy ra da bildirerek ürettebatın vazifelerini tah » mfure Tpi meslektaşla birlikte Daha evvel oğuk kanizlığ — Sehlute nuz? diye sordum. du., Düşündü — Sehluter mi? ı i#mi hiç işitmedim, — Poki, Rumrich.. — Onu da.. murlar ile müfettişi bulunduğu hald — Johanna Hotfman sizsin motör ile Huropa gemisine git- Biçi 4Gz1 mi? diye sordum.. Hiç Yolcuların İistesini büyük | belli ötmeden Jonny Hoffmanı | , el L hagiyle dik etti. Bu sefer ben alma devam ettim: MELEK sinemasında 2 büyük ve güzel film birden: 1—KİBAR GARSON SACHA CUİRY'nin en son — ve en mükemmel filmi 2—MANUELLA DOROTHY LAMOUR'un en büyük zaferi Filme ilâve olarak: 1 — ATILAY denizaltı gemimizin denize jndirilişi, 2 — TAHRAN'da İRAN veliâhdinin düğünü. 3 — NEVYORK sergisinin açılış töreni V. S. Bugün saat 11 de tenzilâtlı matineler. sinemasında BUGUN_ SA R A Y 2 film birden 1—HUDUT KORSANLAR Büyük Fransız filmi Başrollerde; ERİC V. STROHEİM . SUZY PRİM CHARLES VANEL - İNKİJİNOFF 2—RADYO KRALİÇES Başrolde: SHİRLEY TEMPLE Ayrıca: FOKS JURNAL dünya havadisleri 19 Mayıs 1939 GENÇLİK ve SPOR BAYRA Kadıköy stadında 10 binlerce talebenin idman şenlikleri * mil teferrüatile TÜRKÇE SÖZLÜ FİLM ve 50 senedenberi Türk tersanelerinde ilk defa olarak ” edilen gemimiz DENİZALTI ATILAY'ın Denize indirme merasimi filmi bugün matinelerden iti TAKSIM—LAL_E ve SUME tim., : Bllglln bir dikkatle tetkik ettim, fakat | tanıdık. ne Sehluter, ne de Jenny Hoff. Jenny Hoffman takriben rine tesadüt edeme-|mi beş yaşlarında, kız mavl gözlü, güzel bir kadındı Vapur rıhtıma yanaştığı zaman her bölmeye birer polis yoörleş- Galatasaray izci oy- eee ysenere| mağının yıldönümü Dün mektepte parlak pro- gramla tesit edıldı “|olarak (Devamı var) man İsiml dim.. Fakat Rumrlchin 1tirafında gok samim? olduğunda emindim Bana bir kere de ettebatın Hatesini getirmelerin! istedim. Futbol, Güreş, Yüzme ve Atletizm Amatörleri Arasında - SPOR Yıldızını seçiyoru BIRINCIYE Bir Bisiklet Kcinciye; — Şık ve kıymetli bir şaat; uçu neüye: — bir çift iskarpin; dördüncüye: — Bir şapka; beşinciye: — Bir senelik, Resimli Hafta abonesi; altıncıdan onuncuya kadar,; Birer bo- yunbağı; 4 kişiye birer çift ipekli Çorap; 10 kişiye birer adet| Tayyare piyango bileti, onbeş okuyucumuza birer şişe b yükkolonya; 15 okuyucumuza birer şişe küçük kolonyao 25 ki. şiye birer tuvalet sabunu; ayrıca 150 kişiye muhtelif cins he. diyeler. gA ddd üeü SA UĞU | Müsabakaya ıştirâk Koponu ei Galatasaray izcilerinden bir gurup (köşede) Haluk Doğan — Dün Gamıurxy izci oymağı- |“İzcaz,, ın zevik ve maharetle çal-| ü N b | m y dığı seçme tangolarla devam et. | millt oyunlar oy. mi beşinci nasebetiyle, Galatasaray mektebi. nin konferans salonunda zarif bir konser verilmiştir. “İzcaz Konseri,, bu musiki miş, muhtelif nanmıştır. Bu arada mektebin ol- duğu kadar şehrimizin en güzel seslileri arasmda bulunan Haluk Doğanın şanları sürekli alkışlar toplamıştır. Bu münasebetle mu- &iki sahasında büyük bir istikbal |vaadeden bu genci ve umumiyet. le Galatasatay İ adını taşıyan iyafetine mektebin bü- gibi ta- n birçok güzide simaları gelmişt Sahnede bir izci tablosunun a. teşekkülünü başlıyan — Tabil dedi; istiyordum ki, Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyevski Çeviren? Hakkı Süha Gezgin ©a 185 Yüzbaşı, yemeklerin piştiği ev sahip. leri tarafına koştu. Kolya, vakit kay. betmemek için, köpeği çağırdı ve: — Hadi öll Kumandasını verdi. Kariyon, bir to. paç gibi döndü, döndü, sonra sırtüstü yatıp, bacaklarını dikti vve kaskatı ke. sildi. Çocuklar gülüşüyorlardı. Liyuşa, dudaklarına yine o acı ve muztarip gü- lümseyişle bakıyordu. İçlerinde en ne- şelisi yüzbaşmın karısı idi. Köpeğin up- uzun yattığını görünce kahkahaları ba- sıyor ve parmaklarını şıkırdatarak : — Kariyon! Gel Kariyon! Diye bağırıyordu. haklı bir gurur bir laurh. ve muzafler 5 bile, kımıl. damaz. Hepiniz birden bağırsanız da o. na vız gelir. Yalnız ben söylersem, sıç- rtar, İşte hop Kariyon! Hayvancağız fırladı ve sevinçle sahi- binin etrafında zıplamağa başladı. Bu aralık Yüzbaşı da elinde bir parça «sö- ğgüşle gelmişti. Kolya; Sıcak değil a?.. iye sordu ve olmadığını anlayınca: — Alâ, dedi köpekler sıcak yemeği sevmezler... Şimdi dikkat edin, ya sen Liyuşa, sen neye bakmıyorsun? Yahu, bütün bunları ona ben senin için öğret- miştim... Yeni marifet başladı. Hareketsiz du. ran köpeğin burnu üstüne bir söğüş parçası kondu. Kariyon sahibinin iste- diği kadar onu orada tutacaktı. Bere. ket versin Kolyanımn iyiliği üstünde idi. Bir dakika sonra; — Yut! e bağırdı ve et parçası burnunun Üstünden hemen dile ve avurda geçi. verdi. Herkes hayran hayran seyredi- yordu. Aliyoşa, sesinde kırğın bir titreyişle sordu: — Kuzum, bu kadar geçik sebebi hep Kariyonu terbiye & idi. Kolya, kurnaz bir bakışla; enizin mak- bule geçecek hale gelsi Liyuşa, zayıf parmaklarını şıkırdata. Diye seslendi. yordu. — Sen zahmet etme kardeşim, kendi. si sana gelsin. Hop Kariyon! Kolya, böyle diyerek yatağa eliyle vurdu. Hayvan ok gibi fırlayarak has. tanm yanına girdi. kolları arasına alınca, Kariyon da onun yanağını yaladı. Çocuk ona gimsıkı sa- rılarak yatağa devrildi ve yüzünü ör- tüler arkasına gizledi. Yüzbaşı; a, önün başı — Aman ne oldu? Diye meraklandı, Kolya, tekrar has. tanm yatağma oturdu: — Liyuşa, sana bir şey datıa göste- 4Ş Bir küçük top getirdim... Ha. evvelce de sana bundan bah. setmiştim. Hani “Keşki benim de böy- le bir topum olsaydı!,, demiştin. İşte onü getirdim sana.. Krosatkin, böyle diyerek çantasından ğgimiz bronz topu çıkardı. Du Bu iyilik etmek sevinci onu da heyecan Jandırmıştı, Acele ediyor, çantayı kö. paracak gibi hızla karıştırıyordu. Bir )lsaydı, böyle Üsteüste ar- en sevince atmazdı. A. ma şimdi kendi de pek memnuzdu. müsamere, | tebrik eder 'i dd Nı— vakittir, bunu “Morozoy,, un camekânları içinde süzüyor ve seni dü. âyordum. Zaten ona kenldim için de- senin için bakardım. Bu topun oön- lara hiç lüzumu yoktu. Zaten ben de le almadım. Babamın bir kitabiy- an ettik, Bu kitabın adı “Mu- dir, Bizde sansür nadan evvelki zamanlarda basılmış ermiş, “Morozov,, bu türlü eser. lere bayılır. Hattâ hem topu verdi, üs. tüne teşekkür de etti. de herkesin görebi- bir yükseklikte tutuyordu. Liyu- şa da başınr kaldırdı. Bir koliyle Kari. kucaklamıştı. Oyuncağa içi aka- rak bakıyordu. Hele Kolya: Barut da getirdim. Eğer madam. orkmazlar, rahatsız olmazlarsa dol durup atarız da! " Deyince, çocuklar sevinç delisi oldu. lar. Madam, topu yakından görmek iste- ledi. Verdiler, Eline aldı, evi- Çocuktan beter olmuştu bu kadın. Bu tekerlekli oyuncak onun © kadar hoşuna gitmişti, ki hemen dizle. ri üstünde gezdirmeye başladı. Atmak için izin istedikleri zaman, pek de anlamadan hemen Tazrı öoldü. Yüzbaşı, eski bir asker sıfatiyle topun doldi masına yardım etti. Kolya, kur şun da koymak istiyordu. Fakat yüzba- şı, bunun bir başka sefere bırakıl? istedi. — Peki! Dediler. Top dolduruldu. Ağzi * ya ve serbest bir tarafa çevrilerek konuldu. Funya deliğine azıcık barut koff bir kibrit çakılarak ateş verilli: gümbürdedi. Madam korkudan "| miş; fakat korkmamış görünerek meğe başlamıştı. Çocuklar$ hayran bir süküt İ| suıu)orîırdı, Bilhassa Yüzbaşı 07') ğın oğlu üstünde bıraktığı tesiri mağa çalışıyordu. Kolya, 'cibar Bi vırla topu aldı, barutu kuqun birlikte Liyuşaya hediye etti. Son cede mesut bir halde: — Senin için bunu almıştım.. senin için! Dedi. Hasta kadın, yattığı kü bir çocuk edasiyle seslendi; — Bana... bana verin onu! Bakışlarında reddedilmekten bir hal vardı. Kolya, şaşırdı. Y atıldı: j — Top senindir, hnnğn—n»--' şimdilik, hediye edildiği için, Li duracak. Arada sırada istediğin onunla oynayabileceksin.. Bu 0! ikinizindir. Bunak kadın, hemen hemen # cak gibi söyler (Devamı var)