BEY vE OE «— VAKIT 28 NISAN 1935 | Tarihten bir yaprak: Türkiyede ilk Maket Son zamanlarda gazete sütunla- rında sık sik ismini okuduğumuz şekilerini gördüğünüz Maket'in tarihi pek eski olmasa gerek. Muazzam binaların avuç içine sığan modelleri resimde ciddi güzel görünüyor. Fakat Mak: hakikisi ile karşılaştığınız. vakıt onu çocuk oyuncağı sanırsınız. | Burada Maket'in tarifini yapacak değilim, Bu vesile ile bir tarih! fıkrasını kaydetmek İstiyorum? Sultanahmet camiinin kurucusu! birinci Ahmet dindâr bir Padişah- tı. Ovakte kadar gümüşle işlenen Kâbe örtüsünü İstanbulda altınla işletmişti, Örtüyü Kâbeye gönde- recek ve dini bir vazife yapmış olacaktı. Birinci Ahmet, tabii bin- İerce Hira sarfederek örtüyü ik- Su bentlerinden yapılmış | majino hatları | Hollandalılar memleketlerini su hatlarile nasıl müdafaa edecekler Şimali Avrupada bir çok bü . yük devletler arasma sikişmiş küçük, fakat coğrafi vaziyeti do- layısile hem ehemmiyetli, hem İde çok kuvvetli bir devlet var » dır: Holanda... Holandanın nüfusu sekiz mil yondur.. Memleketi bir kraliçe idare etmektedir. Monarşi ile idare edilen Ho . landa kraliçe Vilhelminden maa. da milleti idare eden bir de mil- let meclisi vardır. Küçük bir mem leket olan Holandanın sulh za manmdaki askeri kuvvetleri 30 bin neferden mürekkeptir. Son günlerde siyasi hâdiselerin karış. ması üzerine hükümet dsha 30 , ikinci setlere rağmen Sular ka - ? raya hilcum edebilir. | Holanda istilâ edilmek istenil. iği takdirde hususi bir tertibat “ İle evvelce hazırlanmış olan ge . İ dikler derhal açılabilecek ve mem eketi sular düşmandan evvel is- tilâ edecektir. Bazan sulh zama - mında da nadiren suların setleri aştığı vakidir.. Bu takdirde ev . velce hazırlanmış olan pompalar ve yeldeğirmenleri vasıtasile su. lar dışarıya atılarak memleket | su baskınından kurtarılır, Böyle | hallerde sular yüzlerce hektar! genişliğinde araziyi kaplar. Bu | ufak misal gösteriyor ki bir harp | vukuunda Holanda istediği tak - PVAKIT ABONE FARİFESİ Memleket Memlekti içinde — dışım Aylık 95 193 Kr 3 aylık 200 o 4254 6 aylık 475 — 820 1 yıllık 900 — 1600 #İ Tarıfeden Balkan Birliği için ayda otuz kuruş düşü Posta ğine girmeyen yeri” ayda yetmiş beşer kuruş #89) medilir, Abone kaydını bildiren meh tup ve telgraf ücretini, sböl parasının posta veya banka İİ yollama ücretini idare kendi zerine alır. Türkiyenin her posta merke? VAKIT a abone yazılır, Adres değiştirme ücreti 25 kuruştur. İLAN ÜCRETLERİ Ticaret #lânlarının santim * satırı sondan itibaren ilân #9” falarında 40; iç sayfalarda kuruş; dördüncü ikinei ve üçüncüde 2; mal ettird. Fakat birde örtünün dirde yalnızca su kuvvetile düş - bin askeri silâh altma alarak hu. Kâbede nasıl duracağını merak ediyordu. Ya istendiği şekilde ol- mamışsa?. Bunun da çaresi bulun- du: Maket. Fakat şimdiki Ma- ketler gibi değil. Kâbe büyüklü- günde.. Ve bu kocaman Maket, Halkalı çiftliğinde kuruldu, Kâbe örtüsü ile örtüldü ve tecrübesi yapıldı .Her halde birinci Ahmet, bu suretle Türkiyeye İlk Maketi getiren Padişah olsa gerek. N.A Duvardan düştü Kumkapıda oturan Yüceülkü Bsesi talebesinden Cezmi dört met re yüksekliğindeki mektep duva. rından düşmüş, vücudünün muh. telif yerlerinden ağır sürette ya- ralanmıştır. Cezmi hastahaneye kaldırılmıştır, BEYGİR ÇARPTI — Cibalide “Türbe sokağında oturan Fatma dün bir komşusuna giderken başı boş bir beygir çarpmış, yere dü. gerek muhtelif yerlerinden yara- lanmıştır. BİR KAVGA — Burgaz ada.| sında bir evde hizmetçilik yapan AH ile Hüsnü kavga etmişler, Hüsnü eline geçirdiği sandalyeyi Alinin kafasına vurarak ehemmi. yetli surette yaralanmıştır. ZEHİRLENDİ — Kadırgada oturan Hatice isminde bir kadın çörekten zehirlenmiş, bastahane- ye kaldırılmıştır. ETO ALİZ AE MUMREMAMKAEANLA lemdar sinemas iKİ FİLM Süveys,Fedaileri çi Kır Çiçeği (Şirley) İ kine müşabihtir. dutlara sevketmiştir. Bu kuvvet, ler köprüleri yıkarak yolları bo- zarak, memleketi su basmcaya kadar yabancı orduyu oyalaya - bilecek vaziyettedir. Holandada erkekler gibi kadın lar da askerlik yaparlar, Krali. çe askeri kuvvetlerle yakmdan a. ükadardır. Hattâ manevraları bizzat takip eder. Kraliçe Vil. helminenin kizi Julinna'nın ko - cası Prens Bernard dö Lipe de| asker İtalimlere alâka gösterir, daima askerlerle meşgul olur. Holandalılarm bir de harbiye mektepleri vardır. Bu mekte! dersleri, hattâ talebenin kıyafe ti Fransız harbiye mektebinin .| Holandanm en büyük vaafı| memleketin deniz seviyesinden aşağı bulunmasıdır. Dünyanın her tarafı Alalhın yarattığı top. raklarla kaplı olduğu halde, Ho- landayı Holandalılar yapmışlar - dır. Holandalılar deniz ve nehir. leri su bentleri ineasile mağlâp ederek'memleketlerin»»meydana getirmişlerdir. Sulh zamanında Holandalıların düşmanı olan $u harp zamanmda en iyi müttefi. kidir.. Su bentlerindeki tertibat sayesinde bütün Holandanm dört te birini su boğarak düşmenm is- tilâsma mani olmak mümkündür. Nitekim on altıncı ve on yedinci asırlarda İspanyollara karsı ay. ni hareketi yapmışlar, on dör.| düncü Luinin kuvvetlerine de ay. ni şekilde karşı koymuşlardı. | Yarım da icap ettiği takdirde ay-| ni hareketi tekrar edebilirler. Holanda da kara yolundan zi. yade su yolu mevcuttur. Bir çok caddelerde kayıkla gezilir.. Hat. di bazı kasabalarda eğlenceler, En büyük su bentlerinden Den Over setleri... düğün merasimleri de kayıklarda tesit olunur. Bir harp vukuunda Holanda . nm en müstahkem mevkii olan Holandayı sulardan muhafaza eden setler fevkalâde muazzam . dır. Bilhassa Holanda ile Prise Amsterdam sular altnda birakıl. | “takası arasmdaki otuz kilo- mıyacaktır. Bilâkis su bentleri |'Detrelik set Züyderzeyi kapalı tamamen kapanacak ve Amster. | bir deniz haline sokmaktadır, Bu dam bir ada halinde kalacaktır. İset yıkıldığı takdirde içerideki © — a a | VAKIT SPOR MÜSABAKASI / Futbol, Güreş, Yüzme ve Atletizm Amatörleri Arasında SPOR Yıldızını seçiyoruz”. BIRINCIYE Bir Bisiklet poh da İkinciye; — Şrk ve kıymetli bir saat; üçüncüye: — bir çift iskarpin; dördüncüye: «— Bir şapka; beşinciye: — Bir senelik Resimli Hafta abone ltncıdan onuncuya kadar; Birer bo- yunbağı; 4 kişiye birer çift ipekli çorap; 10 kişiye birer adetj/| Tayyare piyango bileti, onbeş okuyucumuza birer şişe bü-f! yükkolonya; 15 okuyucumuza birer şişe küçük kolonyao 25 ki, siye-birer tuvalet sabunu; ayrıca 150 kişiye muhtelif cins he. diyeler. Müsabakaya ıştirâk Koponu: —S2— — Dün akşam mr?.. Demin diyordu. İ lanmıştır. | sonra, davacı, tarafın “wekili da. diler... Çünkü tam ogün ben, Gruşinika manlarmı durdurabilir. | Şimalde kuvvetli devletler a -! rasına #ikışmış, bilhaasa Alman. yanm şimaline düşmüş olan Ho- | landa küçük bir memleket oldu. ğu halde bilhassa ticaret yolun - da büyük terakkiler göstermek - İtedir, Ufak ordusuna rağmen en | büyük müttefiki su sayesinde bü- | yük devletlerin tehditlerine ku - | lak asmıyacak yaziyetiadir.... zilmpeks aleyhindeki neşriyat Dün ikinci asliyede muhakemeye başlandı İmpeks şirketi müessirleri Ke. mal ve Şakir Seden kardeşler ta. rafından Son Telgraf gazetesi sa- hibi Etem İzzet Benice aleyhine açılan hakaret davasına dün ikin. ci asliye ceza mahkemesinde baş. İddianamenin okunmasından vasi bakkında gulular £ ONU - — Hakareti tazammun eden bu yazılar eski Başvekil Celâl Bayar tarafmdan yapılan ve a. jans vamtasile dağrtılan beya. natın hiç bir suretle tefsiri ©- lamaz. Tahkikatım sonunu bekle. meden müekkillerim aleyhine, a. kıllarma gelen geyi yazarak sö. vüp saymışlardır, Krep, Tubini ve Toka adımda- ki ecnebilerle, müekkillerim hiç bir müzakerede bulunmadıkları halde, yazılan yazılarla bunların âleti mevkiine düşürülmüş ve memleket parasından ecnebiler - den 100 bin liralık bir komisyon alındığı söylenmiştir. Yazılar hiç bir suretle mazur gösterilemez. Verilecek kararla beraber ma. 45 başlık yanı kesmece 5 Wir#” dir. Büyük, çok devamlı, klişeii renkli ilân verenlere ayrı 8: indirmeler yapılır, Resmi (491#” rın sönlim * satırı 30 kuruştur” TİCARİ MAHİYETTE OLMIYM KUÇUK İLANLAR Bir defa 30, iki defası 50, © defası 65, defası 75 ve ©0İ detası 100 kuruştur. Üç #y0 ilân verenlerin bir defası bed#' vadır, Dört satırı geçen ilânlari# fazla satırları beş kuruştan b” sap edilir, Hizmet knponn getirenlef'| küçük ildn tarifesi yüzde * indirilir. Vakıt hem doğrudan doğrü ya kendi idare yerinde, hem A) kara caddesinde o Vakıt Yurdj! altında KEMALEDDİN İREN İlân Bürosu eliyle ilân kab eder. (Büronun telefonu: 2033” nevi zararımızın da hüküm gl na alınmasını istiyorum.,, Bundan sonra, maznun İsmet Benice kendisini şöyle dk ekle — Sabık Başvekil bu beya” yaptığı sırada memleket sk2# dallarla dolmuştu. Ekrem Kö? hâdisesinden sonra Celâl BY” Parti grupunda bulunduğu bej natta, henliz hüviyeti tayin lemiyen bir şirketten resmen P' berdar olduğunu söylemişti. * bu beyanatı ajanstan aldığın” gibi dercettik. l Diğer naşriyatımızda sağef' tahkikat safhalarının havadisi”) den bahsetmektedir... Tahkik$* tan sonra davacıların lehinde 9 riyat yaptım.,, | Müddeiumuminin mevzuu $$” his yazıları okuması ve mütsl” i) — Garip şeyl. Haki Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyevski ” Çeviren: Hakki Süba Gezgin #3 162 — Şu halde, size herkesten sakladı” ğim sırrımı söyliyerek ruhumu kemiren rezaletimi açığa vuracağım. Parayı ne. reden aldığımı öğreneceksiniz. Nikola, sevincini saklıyamıyarak: — Böyle samimi bir itiraf, sizin va- “siyetinizin çok lehinde bir hareket ola. taktır Dimitri Fiyodroviç... Diye başlamıştı. Fakat müddelumu - mi masanın altında onun ayağa basa” rak susturdu. Bereket versin Mitiya bunları duymamıştı. —71— MİTYANIN BÜYÜK SIRRI likkanlı heyecan içinde; — Efendiler, diye başladı... Efendi. ler, bu para... Size her şeyi olduğu gi- Bİ anlatacağım bu pâra benimdi.. Müddelumum! ile hâkimin yüzleri, bay Tetten uzar gibi oldu, hiç ile böyle bir sey beklemiyorlardı. Nikola» — Nasıl sizin olabilir ki, daha dün ak şam, saat beşte on ruble için tabanca. larınızı rehine okoyduğunuzu kendiniz söylemiştiniz... — Şu saat beşi de, benim kendi sözleri. mi de şeytanlar alsın... Şimdi bunların hepsini bir tarafa bırakın.. Bu para benimdi diyorum size... Benimdi ama, çalmıştım onlar... Bin beş yüz rubleyi bir ayidanberi hep üstümde taşıyor. dum... — Nereden almıştınız burları?. — Göğsümden efendiler. Göğsüm. den... Bu para bir bez torba içine dikili olduğu halde boynuma asıldı. Onları işlediğim alçaklığın şahidi gibi üstüm- de taşıyordum. Hep çoktan... Bir ay. danberi. — Kendinize kimindi?.. — Ne diye asıl kelimeyi kullanarak “çaldımız,, demiyorsunuz?.. Açık konu. şalım efendiler... Efendi! Evet ken- dime mal ettiğim bu parayı dün akşam nihayet çaldım. mal ettiğiniz bu para nuz ki bir aylık eski bir meseledir... — Evet. Ama bu parayı babamdan değil, bir kızdan çalmıştım. Bırakın da size işi olduğu gibi anlatayım. Kesme. yin sözümü. Bu itiraf, zaten bana çok eziyet veriyor.. Bir ay oluyor. Bir gün, benim eski nişamlım Katerin İvanovna, beni ça- Zirtmişti... Tantyor musunuz bu kızı? — Tanımaz olur muyuz? — Evet bu kan ve ruh asili muhte. rem insanı herkes tanır. İşte o, benden çok eskidenberi ve haklı olarak nefret eder, Hâkim, şaşarak sosduz — Katrin İvanovna mı sizden nefret ediyor? Müddelumumi de bunu hiç beklemi. yordu. — Yalvarırım size, onun adını bu işe karıştırmayınız... Kızı bu variyete dü- şürdüğüm için ben âdilik ediyorum.. Evet, onun benden nefret ettiğini bili. yorum... Hem çoktanberi... Tâ orada... Benim evime ilk geldiği gündenberi... Ama bu noktayı anlatmıyacağım, Çün, kü sir, bu çapraşık gönül ve iç işini anlayacak kimseler değilsiniz... İşte bu katerin İvanovna, sanki kendisi yapa- mâtmış gibi, bana üç bin ruble vere. rek Moskovadaki kız kardeşine gönder memi rica etti, Bu hâdise ömrümün wğürtüz bir zamanına rastlamıştı efen. ile tanışmış ve delicesine ona Âşık ol- muştüm. Genç kadını alıp buraya ge- tirdim ve iki günde paranın yarısını har vurup harman savurdum. Öteki ya. rısını, söylediğim gibi saklamıştım. İş- te göğsümde bir mıska gibi taşıdığım torbağa bu uğursuz para vardı. Dün akşam bez mahfazasını açarak parayı çıkardım. Elinizde kalan sekiz yüz kü. sur ruble ondan artan kısımdır. — Müsaade edin... Müsaade edin. Bir ay evvel burada siz bin beş yüz rub ic değil, üç bin ruble harcamıştınız. Bu. nu bi lem biliyor. — Kim biliyormuş? Kim saymış be- nim paramı?.. — Siz de üç bin ruble sarfettiğinizi söylemiştiniz. — Evet, söyledim. Önüme gelene böyle dedim, onlar da başkalarına an. Jattılar. Havadis dünyaya yayıldı. Her- kes inandı. Fekat harcadığım para bin beş yüz ruble idi. Artanını torbaya ko. yup diktim ve boynuma astım. Dünkü para, İşte bu para idi. Nikola; — Bu, çok mühim bir noktaf Diye mırıldandı. MMüddeiumumi de sordu: — Bundan evvelce hiç kimseye bah. settiniz miydi? — Hayır! Kimseye söylemedim! ye açmadınız mı?.. — Hayır, aslâ! — Neye sustunuz canım?.. Bunu bi sır haline koymağı size kim ve ne ef rediyordu ?.. Meselede utanılacak Pi” tafaf olen bile, saçunuiu li sebepler de yok değildi. Bence bu Pp ra temellükünde biraz lâübâlilikten bf ka bir şey yoktur... Hadi diyelim, ki 5 reketiniz çirkin bir şey olsun, ama 9 musuzca sayılamaz. Zaten saklamanı”* rağmen bu delice harcadığınız pars” nereden geldiğini tahmin etmek göİ değildi. Meselâ ben, hattâ Mikail de b nu kestirmiştik. Hülâsa bu sır, herk€ sin ağzının sakızı gibi bir şeydi. BöY' bir meselenin itirafı size bu kadar göf| gelsin... Anlaşılır dava değil. Demi$* -— Onu söylemektense, zindana F* ziyım! Demiştiniz. Müddeismumi, sustu. Sorgunun 8 dığı bu beklenmez şekil, onu ateşlendi” mişti. Hedefini göremiyor ve konuş Sma dikkat edemiyordu. Mitya mağrur bir eda ile: — Bin beş yüz rublenin harçanm$ olmasırıdan ziyade paranın İkiye bölü” mesi feciği, Dedi, Müddeiumumi nihayet taştı: (Devamı var)