4—VAKIT 22 NISAN 1939 Tarihten bir yaprak: Tarih tekerrür ediyor Cevdet tarihinde Napolyon için yazılmış bazı satırlar naza- rı dikkatimi celbetti. Sağını s0 unu görmiyen her tarafa #a)- dırmak isteyen ve saldıran Nu- polyon için şöyle deniyordu: “Elbasıi Napolyon Avrupa haritasını istediği gibi bozup çi- zerdi. Bu cihetle kimsede 'em- niyet kalmadı; ve bu derece mü- tehakkimane ve mütecebbirane muamelât ve ta'diyata düvel ve milel tahammül edemez ve böy- Je Adatı tabiatten hariç ikbal ve azameti artık dünya çekemez oldu.” Bunları okurken Insanin: — Ey Cevdet, gel de dünya- yi şimdi gör.. Neler çekiyor.. di- yeceği geliyor. Napolyon devrinin birçok mü- him meselelerinden biri de Ho- landa işi idi. Napolyon önce kardeşi Lulyi oraya krol nas bolmişti. Felemnkler bundan #on derece memnun olmuşlardı. Lul de Holandayı canla başla İdareye başlamıştı. Fakat bir gün Napolyon biraderini Pari- se çağırdı ve Holandayı Fransa- ya ilhak edeceğini söyledi. Lut kardeşine yalvardı; yakardı. Bir türlü ikna edemedi. Napol- yon şöyle cevap verdi: — Sen evvelâ benim menfss- timi, sonra Fransanm menfaa tini muhafaza edeceksin, Daha sonra tebaanın menfaatini dü- şüneceksin., Napolyonun Holandayı zapte- dişini de Cevdet şöyle anlatı yor: "Napolyon Felemenk memle- ketini Ren ve Möz gibi Fransa arazisinden, cereyan eden ne hirlerin azar azar getirip birik-İ misin tlrmiş olduğu toprak ve çamur” lardan: vücuda geldi, diyerek 1810 yılı haziranında Holanda ktaliyetini Uga ile Felemenk memalikini Fransaya fihak et- ti,” Bunları okurken de: — Tarih bir tekerrürden Iba- rettir.. Buluşanu tam yerinde kulla nabiliriz. N.A İAlemdar sineması sinemasi İKİ FİLM 1 — Taçlı Canavar 2 — Yaralı Kartal HARPUTLU, ŞERİFİN AMERİKA HATIRALARI m AZN al DİZİ müh Deği! futboleulukları, tarih ve coğrafya bakımmdan varlıkları bile bir çoklarınca wmamen meç hul bulunan cenup Amerikası. nın bir milyonluk milleti Urugu. ayın çıkaracağı onbiri herkes gibi rakipleri Yugoslavlar da fe. na bir istihfafla karşılıyorlardı, Nitekim ikinci karşılaşmaları. nı yorgun olmıyan Fransaya kar gı oynayacaklarından onlar da taze kuvvetle çıkabilmek için e- hemmiyet vermedikleri Urugu . aym karşısma tamam yedi tane ihtiyat oyuncu ile çikıp kepaze olmuşlardır. İşte o Uruzuny bü. tün rakipleri sıradan geçirerek finalde de o zaman çok kuvvetli olan İsviçrelileri mağlüp ederek şampiyon olmuş ve beynelmilel kıymetini ilk o zaman bu şekilde isbat etmiştir. Günün en mühim maçı İspan. ya — İtalyaya gelince.. 1902 Stokholm ve 1908 Londra olimpiyatlarmda Üstüste finale kalıp ikinciliği alan ve Umum Barpten evvel İngilizler ayarm. da mükemmel bir futbol oyna - van Danimarkalıları 1920 An, vera olimpiyallarında daha ilk ağızda yenmiş olan İspanya, o galebesina gelinceye kadar hiç bir beynelmilel kıymet ifade et. miyordu. Hattâ o Danimarka maçları ilk bey:.elmilel müsaba , kaları idi, Ve o gün kalelerinde 18 yaşındaki kaleci Zamoranın barika oyunu ssyesinde böyle tılihim bir ıakibi yenerek birden parlamışlardr. O zamandanberi İspanya muvaffakıyetten muvaf fakıyete koşmuş ve Lâtin futbo. lünün en mümtaz kalitesini ya- ratmıştı. Pariste de, Kolomb stadında yapılan İtalya maçmda, tumu . Hatay Başvekili Abdurrahman | Melek şehrimize geldi (Baş tarafı 1 ncide) her sözünde memleket endişesi- nin bir kıymetli cevheri parlı- yan muhterem devlet adamının, bugün işgal ettiği mevkle seçi). miş bulunması, gerek Hatay, gerek anavatan için ne kadar değerli bir mazhariyet olduğu derhal göze çarpıyor. Hatay Başvekili muharrir! ve hakda Bor ÜUMN de. miştir ki: — Siz gazetecilerin oraya ge!- menizi çok arsa ederim. Gelip gözlerinizle görünür. Hatayda neler yapılmış olduğunu hiç bir izah ve takdire hacet kalmaksı- zın, hiç bir hayal ve tasavvura Mizum hasıl olmaksızın bütün hakiketi (le o zâman tamamen göreceksiniz. — Fakat göreceğimiz şeyler hakkında bizde mevcut olan his ve bilsiye ilâveten bir teşvikte bulunmaz mısınız? — Haybay, söyliyeyim: Hata- ya geldiğiniz zamun her şeyden önes kardeşlerinizin senelerdir birikmiş tahassürüyle Karşılar yetinin nelere Kadir olduğunu Kisa bir zaman içinde neler ya" pabildiğini, neler yapabilmeğe müstalt bulunduğunu bir kere daha yakından takdir edecek- siniz. Halik, ber sahada hum- mâtt bir çalışma devresine gir- vanm favorilerinden olduğu hal. de o tarihlerde müstakar bir kuv. vet arzetmiyen rakiplerine daha ilk turda mağlüp olup elimine olmuşlardı. İşte bir futbol cilve. si örneği daha!... Lâkin şuna da emin olunuz ki yeni inşa edilmiş olan ve zama- nın en büyük stadtlarından ms. dut Kolombda iki Lâtin milletin müsabakası safahatı barikulâde bir futbol heyecanı yaratıyordu. İki taraf ta fevkalâde gergin adale ve sinirli hava ile müca. dele etmekte idiler, Maçın ehem. miyetini müdrik ve usta eleman. lar futbolün revaçta olan teknik ve taktiğinin en mükemmel ör - neklerini seyircilere taltırmakta idiler. Tribünleri dolduran halk, bu zevkli dakikaları yaşatan ha. sımlardan hangisini bugün ve i. lerisi için galip göreceklerini kes tirmekten âciz kalıyorlardı. Münasebetsiz bir yaz yağmu. İru yaylım bir ateş gibi toprağı i dövüyordu. Çimen ve yeni saha |oaimcak kaygan ve yumuşak bir hal aldı. Balon kontrolü çok güç. İ leşmişti. Bu suretle bir an evvel yoru- ilan futbolcular artık irade kon. trollerini de kaybetmişler ve sert, tekmeli, çelmeli futbol baş. lamıştı, İtalya santrforu Della - valle'nin insant çileden çıkaran #ert harekelerinden bizar olan İs panya santr bafı Larraza hasmi- nm karnı budur diye tekmeyi miş bulun.saktadır. Kardeşleri. | bindirinee hakem hakir olarak nizin mazhar oldukları bu yeni| İspanyolu sahadan çıkardı. Bun. hayat devresinde liyakat kazan” dıkları mümtaz mevkis naşı! bir aşkla bağlanma. larını ve bu mevkiin şeref ve ldbarını bir kat daha urtırmak için durmaksızın narıl didinâik- lerini görmek hakikaten bir zevktir, — Çıxarılacak olan yeni ka nunlar nelerdir? — Türkiye ewmburiyeti ka nunlarını Hatay için dahi aynen Kabu) ettiğimizi Obiliyorsunnz. Bunlardan bir kısmi çıktı ve r.nvaffakıyetle tatbikine baş- dı. Diğerleri de peyderpey çıkarılmaktadır. Hatay Başvekili bundan #on- ra bir iki güne kadar tekrar Ankaraya döneceğini söylewiş- tir. İstanbula hususi olarak gel- dan sonra İspanyollarm daha yüz bulduklarını görüyoruz. sahanın en iyi oyuncusu olan ve gol oluncaya kadar kalesini bip bir tehlikeden büyük bir maha- retle korumuş olan sağ müdafi meşhur Vallana, İtalya sağiçi| meşhur Balonçiyeri'nin dışarı gitmekte olan bir şütüne ayak koyup topun istikametini kendi ağları içine çevirmişti, Neticede İtalya — İspanyayı ilk defa ola. | rak bir sıfır yenmiş öluyordu. Takımlar şöyle idi: (İtalya) Depra — Kalligaris — Rozetta| — Barbiyeri — Burlando — Ali. berti — Konti — Ealonçeri — Dellavalle — Manyozzi — Lev. ratto. (İspanya) Zamora — Vallana — Pasarin «— Gamborena — Tart raza — Pena — Piyera — Sa mitye — Monparden — Karmele — Zabala. (Not: İtalyanlardan. kaleci, iki bek, sağ açık, sağiç, sol iç ve sol açıkla İspanyollardan, kale . ci, sol haf, sağaçık, sağiç ve sol. açığı bu satırların muharriri seyretmiş ve yakından tanımış » tır.) | Amerikalıların Estonya İle ©- lan maçında Gilbert'in takımı d8 bir sıfır kazanmıştır. Amerika . blar her ne kadar atlet yapılı. boylu bosu, süratli ve nefesli gençler ise de şüphe yok ki Es. tonyalılar futbolü daha iyi bili. yorlardı, Onun için Amerikalıla- rin bu galebesi pek haki: değil. dir. Hem de biricik gollerini pen. altıdan atmışlardır. Estonyalılar bütün maç imtidâdınca sekiz on kere boş kaleye topu sokamamış. İM İş ve sol haf ve biraz da muhecim hattınm sağ tarafı İyice idiler. Halbuki İtalyanların bilhassa hü cum hattı baştan başa çok yük. sek bir futbol oynamakta idi. U. mumi kanaat ferdi teznikçe yük- cek olan İspanyolların beraber » lik taktiği bakımından İtalyan . lardan düşük oluşları idi, Bunun. la beraber maçm mühim bir kıs- mı İspanya hâkimiyetinde cere . yan etmişti, Malyan kaleci Dep. ra İspanyol Zamora'dan daha faz la çalışmaya mecbur kalmıştı. İ. talya aleyhine olan kornerlerin had ve hesabı yoktu. İtalyanla - rm bu mühim zaferini temin e. den biricik gole gelince, bu İs. panya hesabma bliyük bir talih. büyük bir beceriksizlikle bera » berliği olsun kurtaramamışlar dır. Süratli inişleri ve sert ham. İeleri ile Gilbert en muvaffak 6- lanlarr arasında idi. Bu maçtan evvel ayni sahada İsviçreliler Lit vanyayı rahat bir oyunla tam dokuz sıfır mâğlüp ediyordu. İç. lerinde en iyi oynıyan soliç Abeg. len idi. (Şimdi İsviçre milf ta- i | rVAKIT ABONE TARİFESİ Memleket Memleket içinde — dışında » 153 &r. 200 , 425 #05 120 1 yıllık e iw. Tarifeden Balkan Birliği için ayda oluz kuruş düşülür. Pasta birliğine girmeyen yerlere syda yetmiş beşer kuruş zam medilir. Abone kaydını bildiren mek- tup ve telaraf öcretini, sbone parasının posla veya banka İle yollama ücretini idare kendi Ö- derine alır, Türkiyenin her posta merkezinde VAKITa obone yazılır. Adres değiştirme ücreti 25 koruşlur. İLAN ÜCRETLERİ Ticaret ilânlarının santim » satırı sondan itibaren ilân soy“ falarında 40; iç sayfalarda 50 kuruş; dördüncü sayfada 1; ikinci ve ücüncüde 2; birineide 4; başlık yanı kesmece 5 lira dır. Büyük, çok devamlı, klişeli, renkli ilân verenlere ayrı ayr) indirmeler Yapılır. Resmi ilünla- tın santim * satırı 30 kuruştur. TICARI MAMİYETTE OLMIYAN KÜÇÜK İLANLAR Bit dela 30, iki defası 30, öç defası 65, dört delası 75 ve on defesi 100 kuruştur. Üç aytık ilân verenlerin bir defası beda- vadır. Dört salırı geçen ilânların fazla Pı beş kuruştan be| sap edilir, Hizmet küçük ilân indirilir. Vakıt hem doğrudan doğru- ya kendi idare yerinde, bem An- kora caddesinde Vakıt Yurdu sitında KEMALEDDİN İREN Min Bürosu eliyle ilân kabu' €der. (Düronua lelefanu: 20335) EZMELİ ZAR DE TE TN DA Ayık 3 aylık 6 aylık kuponu getirenlere torifest yüzde 15 kımmda oynıyan Abeglenin aği beysi). Türklerin maçına gelince... bilhassa o seneler en yü folünü oynıyan Çekleri seyir ka dar, “Mustafa Kemal, Türkiye sinin muzaffer ve şanlı gençler: ni de görmek merakı büyük bi alâka uyandırmıştı. Zira, ay gün yapılan meselâ İspanya İtalya maçmâ rağmen beş bii seyirci başka türlü toplanamazdı (Devamı var) Bugün SAKARYA sinemasından Sekizinci Alfred Savoir'in meşhur komedisi GARY COOPER SATILIK BEBEK ve CLAUDETTE COLBERT |(SPENCER FRACY tarafından (Fransızca sözlü) İve JOAN Grawtord e şacaksınız. Sonra Türk bilir mi Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyevski Çeviren Hakkı Süba Gezgin wi 158 — “Ya bu paraları nerede bulduğunu bi. ze söylemezse?.,, diye sorduğunuzu hissediyorum. İyi tahmin ettiniz, efen. diler, bu noktayı söylemiyeceğim. Nikola yumuşak bir tavırla; — Şunş anlamanız lâzım gelir ki, Dimitri Karamazof, bu nokta bizce pek mühimdir. Dedi. — Biliyorum, ama söylemiyeceğim! Bu sırada müddeiumumi! söze karı. şaark anlattı! — Suçlu, eğer kendisi için Mizumlu görürse, sorulan şuallere cevap vermi. yebilir. Yalnız bu takdirde vaziyetini de ağırlaştırmış olur. — Bu kuru sıkılardan artık biktem efendiler! Şöyle olurmuş, böyle olur. mmiş!.. Ne isterse olsun, söylemiyece. fim vesrelâm!,. Meselenin en mühim noktası hâdisenin pek derin ehemmi. yetidir. Ben de onu anlamıyor Bu kadarı da yeter sanırım. Nikola sinirli bir tavırla: — Pize ne?.. Nasıl isterseniz, öyle yapınız... Ucu size dokunur, Keskin sir. kenin zararı kerifi küpünedir. — İşi uzatmıyalım efendiler. Ben, daha sorgu başlarken bu esaslı nokta. ya saplanıp kaalcağımızı kestirmiştim. Fakat size gönlümü açtığım o dakika. da bildiğimiz sebeplerden ötürü, içim karmakarış'ktı, Bu teesslir arasında hat tâ, size açık yürekli olmak gibi çok a. cemice bir teklifte bile bulunmuştum. Şimdi bu uğursuz parmaklığa gelip da. yanınca anlıyorum, ki aramızda karşı. kik bir itimadın yerleşmesi imkânsız. dır. Ama, burdan ötürü size kızmıyor, gücenmiyorum. Bana itimat etmemek hakkınızdır. Mitya, bunları söyledikten sonra dar ğın bir kapanıklıkla sustu, — Pekâlâ, susmak hususundaki şaş. maz kararınızı bozmadan, bize bu ka. dar nazik bir zamandaki şusuşunuzun sebebini olsun söyliyemez misiniz? Hangi kudrettir ki, size böyle uzlaşmar bir süküt emrediyor?.. Delikanlı, gamlı gamlı gülümsedi: ulunmaktadır. ik eseri — Ben, sizden daha iyi yürekliyim efendiler, Lâyık olmadığınız balde bu nokta hakkında lâzım gelen izahatı ve. receğim. Susuyorum; çünkü bu işin i. çinde benim bir rezilliğim var, Öyle aşağılık bir şey, ki babam soymak maksadiyle öldürmüş olsaydım ancak bu kadar ahliksizi:k edebilirdim. Şimdi neden sustuğumu anladınız mı?.. Ne? Ne?.. Bunları da m: zapta geçiriyor. sunuz?.. Nikola? — Evet, zaruridir! Diye mırıldandı. — Bundan bahsetmemeniz Tâzıredir. Çünkü susmak elimde iken, «eri size karşı duyduğum saygıdan dolayı bunu ben söyledim. Siz keşletmediniz. — Zavalh genç sonra iğrenerek — ya. zmız... Ne isterseniz, ne kadar isterse. niz, nasıl isterseniz yazmız... Umurum. da değil, Ömrümde korku, bana hep v. sak kalmıştır... Karşımızda olmakla gu. rurumun incineceğini zannetmiyorum... Nikola mütereddit bir sesle: — Demek “ayip,, m ne biçim bir şey olduğunu bize söykmiyeceksiniz? Deyince, Mitya: — Hayır, biti artık! Israr etmeyi. niz. Boşuna zelil olmıyalım. Sizinle te. mâs edince zaten kâfi derecede zillete düştüm. Hiç biriniz, benim yaptığım gibi bir mertliğe lâyık değilsiniz. Ye. ter gayri! Söylemiyeceğim. Değil İspanyanm, Genç müstantik, sustu, Artık bir şey koparamıyacağını anlamıştı, Fakat müd ğelumuminiz gözlerindeki parıltı henüz onun ümitsizliğe düşmediğini gösteri. yordu. — İliçin evine gittiğiniz vakit, eliniz deki paranm miktarını da mı haber ver. miyeceksiniz?.. — Evet, onu da söylemiyeceğimt. — Ama, İliçe Madam Koklakovun güya sire üç bin ruble verdiğini söyle. mişsiniz, — Belki demişimdir... Fakat size söy lemiyeceğim! — Şu hâlde “Makro, ye nasil gel. diğinizi ve neler paptığınızı anlatınız! — Bu hususta köylülerle, buradaki. leri sorguya çekebilirsiniz... Sonra, bu. Ba dair ne isterseniz size ben de yar. dira edebilirim. Mitya, bildiğimiz şeyleri muhtasar bir surette anlater. Yalar; aşkla naerl sarhoş olduğunu bu sarhoştuğun Kazı içinde intihardan nasıl vazgeçtiğini on. lara açmadı. Hâkimler de bunda dikka. te değer bir varik görmedikleri için ona sualler sormadılar ve not almadı.” lar, Nikola: e — Bu mesele üstünde şahitleri din. Terken tekrar duracağız. “Tabit bunlar, sizin karşımzda olacak. Şimdi lütfen üstünüzdeki şeyleri masaya boşaltınız. Bilhassa paranızı, © — Pekâlâ... Hele parayı şimdiye ka. dar nasıl ihmal ettiğinize şaşıyorum de... İşte alınız, saymız, hepsi bu ka. dar. Delikanlı, böyle diyerek boşalttı. Yelek ceplerinde kopekli e döktü. Hesap görüldü. Sekiz yüz otu altı ruble ve kırk kopek para vârdı, Hâkim; — Hepsi bu kadar mm? Diye sordu. — Evet! — Anlattıklarmıza göre üç yüz ruk. le şampanya vesaireye, on ruble İliçe, yirmi ruble arabacıya vermiştiniz. İki yüz ruble de oyunda kaybettiniz. Nikola tekrar rakamları topladı vet — Bu hesaba göre sizin bin beş yüz rubleniz varmış! Dedi, — Evet, öyledir! — Herkes diyor, ki sizde daha faz! para görmüşler. — Alemin lâfından bana ne? — Ama sizde söylemişsiniz. — Ben de söylemiş olabilirim, ne çt kar? — Bunu da şahitleri dinlerken dü. şünürüz... Para için merak etmeyiniz... Emniyetli bir yerde emrinize hazır tu. tulacak... Tabit muhakeme sonunda be. raet edersiniz... (Devamı var)