4 — VAKIT rum,, demesini gayet tabii kar, gıladı, O, devam edeğelen vazi - yetten işi anlamıştı. Şöyle geçi. ci bir hevestir diye bekledi. Genç kıza "avans" ta vermiyordu. Ne kadar olsa, lâkayt kalamadığı his lere ke soğukkanlılıkla muka. bele gösteriyordu. Lâkin kiz zlev saçağt sarmıştı. Mert yürekli, tok gözlü Şerif herhangi bir zaaftan istifade ede. cek tiynette bir adam değildi. Patronunun ktzıyla açık açık ko. nuştu. —“Miz Alice! Bana gösterdiği. niz teveccühün, sempatinin min. uettarı, müteşekkiriyim. Ancak benim dinim, milliyetim, vata - nm sizinkinden başkadır. Ben cahil bir adamım. Halbuki siz öyüksek tahsil yapan, zengin, a. ristokrat bir şahsiyetsiniz, Fev - kalâde güzelsiniz. Bense bir ame. le parçası.. Benim için en büyük şeref, en unutulmaz zevk ,sizin iltifatmız, lütufkâr sözlerinizdir. Yaşadığım müddetçe ailenize sıdk İle muhabbetle bağlı kala. cağıma söz veririm. Lâkin. — Hayır! Hayır! Şerif.. Söy. lemek istediklerini Okulaklarım İşitmek istemiyor. Ben yaramaz, deli dolu bir kız olabilirim. Fa. kat hakiki aşkı, ideal arkadaşlı. ğı seninle paylaşmak isterim, Hem biliyor musun?. Ben kararı. mı verdim. Her şeyi babama an. latacağım. O beni kırmaz. Göre. teksin bu işte onun muvafakati. Bi, müzaheretini nasıl elde ede. Gğim. Biz evlenmeliyiz Şerif! Bahtiyar olmamamıza hiç bir se. bep yok! — Çocuk olmaym Mis Alice! Ben size nasıl zevo« olabilirim?, Dilgünün bir kere,.. siz kim.. ben kim?.. — Behi sevmiyor musun yok. sa? — Bilâkis!, —O halde? şi ie 7 — Sakm mühim! bir mani ol. masm?, Olur ki memleketinizde nişanlınız! Yahut, ne bileyim ben, burada başka bir gönül ma. cerası filân.. Şerif, makine yağlarından pas tutmuş hale gelen nasırlı ellerile, "Alice'in yumuşak © parmaklarını tuttu. Gözlerde yeşil rengin çap - kım edası başka olur! Nazarlar bir leşince, sözün hâkim olamadığı kalbe gözlerden yol buluverilir., Şerif: — Ben de sen! seviyorum Ali. dedi, alar Birleşen fikirlerin sesini, birle. gen dudakların ses) takip etti, Weitsey kumpaninin çelik diş. Hu motörleri gürül gürül işliyor. du. — Acaba her şeyi yüzüstü bırakarak dönmeli miyim?., Diye düşündü. Sonr: .ya hareket etti. Çeviren: Hakkı Süba Gezgin © tür bile, Çabuk imdadına yetişelim! 12 ŞUBAT 1839 Mister Weitsey kendisine or. tak ettiği damadı Şerif Osmanı mühim bir sipariş teklifini görü mek üzere Şikagoya göndermişti. erife bu bir haftalık seyahatinde karısı “Misis Alis Şerif,, de re- fakat ediyordu, Evleneli bir;sene olmuştu. Bu onların ilk balay: seyahati gibi birşey sayılırdı. Son zamanlarda fabrika işlerinin çok artmış olma sile vazifesinin başından ayrıl mak mahzurlu olacağını düşünen Şerif “vazife,, yi “aşk, a Üstün görmüş, frenklerde, hele Ameri . kalılarda âdet hükmüne girmiş o. lan “balayr,, seyahati diye bir yol culuğa çıkmamışlardı. Son derecede mesuttülar. Bü. tün aile; baba, erkek çocuklar, yeni evliler hep beraber oturuyor lardı. Şerif, karısile birlikte Şikazo .! Amerikanın bu Nevyork kadar muazzam şehrinde, Şerif çok mi. him bir iş peşinde meşhur ve zen. gin kimselerle gündüz gece temas halindeydi. İndikleri muhteşem bir otelin iks ve pahalr odasını işgal edi. yor, sabahları erkenden iş piys- dılar , karmış, kaz 0) ARKADAŞLIĞIM Z HARPUTLU ŞERİFİN AMERİKA HATIRALAR! Mukaveleler merasimle imzala. rip ilk kredi mektubunu cebine yerleştiren Şerif, Ditroit'e avde . .. tinde, her hangi bir devlet relsi kadar tezahürat ve merasimle karşılandı. Kumpanyanın tekmil direktörleri, hissedarları, şefleri, amelesi, bilimum mensupları “Şe rif,, i alkış ve yaşalarla omuzla. şereflerine o gece zengin ziyafetler çektiler, İsmarlanan ilk parti mallari hazırlamak için fabrikalarda teş. kilâl genişletildi , rıldı, İdare meclisi, Şerifin waaşını 1000 dolara çi. nhabasıda kendi his. selerirden mühim bir EE, da habbet ve ha izhar etmiştir. kadrolar arttı. “ilk içtimamda EZ ME GE inelerden itibaren SAKARYA (Sinemasında Feerik bir cerçeve içinde büyük bir mevzu RO GAIP ya şi Bir adamım yatavabileceği en müthiş macera. unumuzu FİATLARDA ZAM YOKTUR. Milyonlara mal olmuş fevkalâde bir film... NALD COLMAN'” Zafer dolu mu m bir tem Muvakkar Ekrem Talü Itimadını bir kere da. * se Ditroit'in Ford'dan sonra en büyük motör fabrikası Weitsey, otomobilcilikte Forda rekabet et. mekten bir fayda çıkmıyacağını hesaplayan idare meclisinin ka. rarları Üzerine faaliyetini ziraat öâlelleri üzerinde teksif etmişti. Harbin hâlâ devam edip mütare. kenin bir türlü aktedilmemesile bu yeni sahadaki alış ilk zamanlardaki büyük kârı ver mekten uzak kalıyordu. 2 müessese bir atalet, bir lama devrite girmek sasma çıkıyor, görüşeceği şahsi. yetlerle bazan öğle yemeklerini unutacak kadar hararetli müza. kerelerde bulunuyordu. Akşam ye meğini, genç ve güzel karısile o. telin barında veya - İokantasında | yedikten sonra ekseri akşamlar | yine iş hakkında bazan bir klüp. te bazan yine 36 mei kat yaziha. nelerde faaliyetlerine devam edi. yorlardı. Bir iki akşam da tiyatroya, si. nemaya gittiler, Şerif, ön gün süren bu humma. lı mesaiden umulmadığından çok fazla muvaffakıyetle çıkmıştı. Merkez! Şikağodü olun Zirai! komibinelör tröstü, tekmil “cenup | vilâyetlerin ziraat motörü âletle- rini “Weitsey Cömpany,, milesse. | sesine sipariş etmeğe karar ver. mişlerdi. Bu o kadar muazzam bir işti ki Şerife, temsil ettiği ka ymbabasmın o kumpanyasmdan tebrik telgrafları yağmakta idi. Yapılan sipariş kıymeti on mil. yon dolarlık fevkalâde bir Busi. nes mahiyetinde idi. İ Alice, kotasının muveffakıyet . leri ile bir kat daha iftihar edi. yor, saadetten içi içine sığmıyor. du, : ; | Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyevski 119 Diye bağırıyordu. Kulübe: i İ i : i i k du. İlk çocukları “Osman,, doğalı ikinci defa hamile idi, Gerek vaz'ı ha. mil için gerek bir tebdilihava ol. sun diye kalktılar bir müddet i. çin Kaliforniyaya gittiler, Nasıl olsa işler de öyle pek sıkı değil, âli. Şerif vaziyetten duyduğu te. essürü Aliceden her ne kadar gizlemiye çalışıyorsa da. hassas kadın, yorgun asabmın büsbü, lün gerginleştirdiği hislerine hâ. kim olamıyor ve hâlâ ayni hara. retle bağlı olduğu, fevkalâde sev i kocasile beraber ayni dere, cede, belki daha fazla ıztırap çe, üç sene olmuştu. Karısı veriş de üzere oki dı, zi Mann a a adamla GÖRDÜĞÜNÜZE İNANAMIY/ LEYLÂ MURAD'ın Bülbül nağmelerile ABDÜLVEHAB'ın YAŞASIN AŞKI Şarkın dan kopan Arap 'diyarının Halkımızın Yahatça görebilmesi JAĞINIZ SAHNELER SİNEMA TEKNİĞİNİN EN SON SÖZÜ — SİZİ HAYRET VE DEHŞET İÇİNDE BIRAKACAK BİR ŞAHESER; KASI “ “Türkçe sözlü buğün için Sinemalarında birden fi D İPEK ve SARAY l RGA Fransızca . sözlü nüshası yalnız. MELEK süünüsmdz Bugün saat İl de ve J de tenzilitlr metineler hassas ince ruhün- ses kralı SÜMER ve Filma ilâve olarak; 1 — MILLI ŞEFİMİZ İSMET İNÖNÜ ÜNİVERSIETEDE, 2 — “ BALKAN ANTANTI. 5 — YENİ İNGİLİZ SEFİRI ANKARADA. 4 — JURNAL. Sy Ayyy yy My m süslenmiş ilâhi ve lâhuti Sesi filmin TAKSİM Sinemalarınm vâsi salonla rını önümüzdeki çarşamba akşam ından itibaren çınlatacaktır nin havası değiştirildi, ateş — Yok canım, dedi; gidecek olduk- tan sonra, bu kadar belâya ne diye kat- landim.,, Hem ne ile döneceğim?.. Ne param var, ne vasıtam.... Başındaki ağrı yavaş yavaş artıyor- du. O halde yerine gömüMü ve uyudu. İki saat sonra dayanılmaz bir baş ağrı. siyle uyandı. Şakakları zonkluyordu. Kendine gelinceye kadar akla karay: seçti ve kömür çarptığını anlayarak kalkmağa çalıştı, Biraz daha olduğu yerde kalırsa, ölüm uykusuna dalacak- *. Sarhoş, hâlâ horluyordu. Mum eri- yip akmıştı. Hemen sönmek üzere idi. Dimitri bir çığ leye sende kopararak #ende- ye bekçinin odasına doğru dı, Mesele- Gin neden ibaret olduğunu anlayınca, yerinden kalktı ve şaşılacak bir soğuk: kan'ılıkla pencereleri açmağa davran- dı, Onun bu hali Mityayı deli ediyor: — Herif ölüyor yahu!... Belki ölmüş- oluğu boşaltıldı. Mitya, bir kova su a- larak, herifin başını yıkadı. Sonta'bir bez ıslatarak alnıma koydıf. Bekçi, hâlâ kibirli bir kaytsızlıkla onun ba teldyına bakıyordu, Nihayet somurtkan vw ta- vırla; « Artık tehlike kalmadı! Diyerek samdanı Mityaya bıraktı ve odasma dündü. Dimitri, yarım saat kKâdar sarhoşun etrafında çark çevirdi; ıslak bezleri de. ğiştirdi durdu. Sabaha kadar da lâzım- gelse bu işten usanacağa benzemiyor- du. Fakat onun da canı burnuna gel- miş, heyecandan, ümitsizlikten bitkin bir hale dönmüştü. Gözleri kapandı, Zavallı delikanlı oturduğu yere uzandı, kolunu başınm altına koyarak kurşun- gan bir uykuya daldı gitti. Çok geç uyandı. Saat dokuza geliyor, İzbenin pencereciri güneşle parlıyordu. Sarhoş, masaya oturmuş kaynayan se. maVerin yanıbaşında yarılanmış yeni bir şişeden demlenmeğe başlamıştı. Mitya yerinden fıraldı. Müjik tekrar sârhoş olmüşru. - Bir dakika bu ayyaşa baktı. Karşısındaki de kendisini sakin, yle, hattâ tahkir edici bir razarla süzüyor. Gu, — Şüphesiz, bekçi size anlatmıştır. Ben, teğmen. Dimitri Karamozofum. Hani'şit bir orman İşi pazârlıkta bulunduğunuz ihtiyarm oğlu... Sarhoş, uzlaşmaz bir hırçınlıkla kes- tirip-attız — Yalan söylüyorsun! — Nasıl yalan? Siz Fiyodor Pavlovi- çi tanıyorsunuz. Ayyaş, dili" dolaşarak, kekeledi; — Ben, böyle bir adam tanımıyo. Tum. — Canım nasl olur?... Hele bir sil. kinip kendinize geliniz... Ne vakittir pa zarlık edip duruyorsunuz onunla... Be- 'ni buraya keşiş İliniski getiri sonova da bu iş için yazımışsını; nun tavsiyesiyle geldim... Beriki, hiç istifini bozmadan: « — Yalan söylüyorsun! Dedi, Dimitri, az daha bayılacaktı. — Allah aşkına kendinize geliniz. A. yılın biraz, Ayılım, hafızanizı toplayın da konuşalım. Yoksa bu işten ben de bir mâna çıkaramaz bir hale gelece- Diye söylendi, Biletlerin evvelden tedariki rica olunur. ” başını bile yıkadım hat. — Sen bir boyacışın!... — Ben Kâramazofum... Dimitri Ka- ramazov.... Size hir teklilim var... Çok kârlı bir teklif... Hem ormana Böriki, sakalını sıvazladı ve: — Hayır, sen hilekâr bir şarlatansın. Dedi. Dimitri, ellerini kırarcasına 0- ğuşturarak; — Yanılıyorsunuz! Diye bağırdı. Herif kurnazca göz kırptı ve; — Bana bir kanun göster, ki fenalığı mübah saysın, dedi; sen bir ahlâksız- $m anladın mı? Dimitri, müthiş bir tavırla geriledi. Alama bir çekiç inmiş gibiydi. unu, sonra kerkdisi böyle tarif etmişti, bey. minde bir şimşek çakarak zihnini ay» dınlatmış ve her şeyi anlamıştı. Kendi- ne gelince şu yaptığı işlere kendi de Şaştı: — Nasıl oldu da bütün bu işlerdeki iğrenç dolabı görmedim... Bu serserilik bana yakışır mı? Böyle bir pis herifin Şu Samsonov benimle alay etmiş... Ya bu zaman zar- fınkla Gruşinika da... Aman Allahım ne yaptım ben?... Bu mel'ün daha bir haf- ta aymar. Diye soruyordu. 7 Beriki, bıyık altından gülerek ona bakıyordu. Başka zamanda olsaydı, Di. witei bu ahmağı gebertirdi. Fakat şim- “dj Jine almış, hissedarlığından başka | idarede de birinci rolü oynuyor. Kaliforniyada çok şik ve asude bir villâ kiralamızlardı. Burada aradıkları ve muhtsç oldukları leselliyi tabiatten alıyorlardı, Bahçelerindeki iri şeftalilerin insanı büyüliyen, hazdan lezzete içeken kokusu, yollarım birer pal «miye halini slmış kızl meyvalı jananasları, dağlardan, yalnız ge. | celeri esmekte olan Mus, “esansı halindeki ılık gmeltemler.. Hara , (Devamı var) orothy aid - oi Hall VAKITİ & ABONE TARİFESİ M8, alemleket: Mi içinde çi Aylık 3 aylık & aylık 1 yıllık Tarifeden Bulkan için ayda oluz kuruş | Posla birliğine girmeye” ayda yetmiş beşer Kur © medilir, çi Abone kayıını bildir" tup ve telgraf ücretini. “yi parasının posta veya yollama ücretini idare zerine alır, Türkiyenin her posta mf VAKIT a abone yazıl i Adres değiştirme 25 Luruştur- i İLAN UGRETL Ticaret ilânlarının ie satırı sondan itibaref ard folarında 40; iç say adi kuruş; dördüncü * ii ve üçüncüde 2 ; başlık yanı kesmes* bie Büyük, çok devamli renkli ilân verenlere Mi indirmeler yapılır. ma rın santim « satırı 3ö TİCARİ MAHİYETTE o KUÇUK İLANLA Bir data 30, iki defi 3“ defası 63, dürt delasi 7 defası 100 kuruştur. va, ilân verenlerin bir de ai r vadır. Dört satırı Fe İ fazla satırları beşik sap edilir. Hizmet kupona Köcük tin tarifesi TENİNE ; indirtlir, ge di Yakıt bem doğruda e, N ya kendi idare yerini yi di kara caddesinde K alunda KENALEDD İn Bürosu eliyle eder. (Büronun telefoaf” nelmilel şirin geni LYBİA DİMAS” Lİ Maruz saldığı BD! zümnüz yürek hazla ii te yavrularımızın hayal nlden kazandıran Kad sn sokağında oluran Kabi , raya minnet ve şükrü” âlenen arzederiz. — Fert İN tahatl şubesi “mamut Hahci. abon” olunU dn. kendini bir çocuk KS ve cesaretsiz buluyordu. Hiç bir şey süylemelen af deki paltosunu giydi. ÖL vi *i. Kimseyi haham tüne mum parası ve kira ; pek bıraktı. İzbeden va gi ormanın ortasında öm sola mı gideceğini di p güzel yürüdü. Dün ge Z yollara dikkat etmemişti. 1 ne de öç almak duygu! dar P Samsunova bile kızmadar iç dalgın dalgın ylrlyotdi. Je onu yere serebilirdi. O ea di. Amma yine EL Biçilmiş tarlalar, gözün Zanıyordu. Zavallı geni” — Her yerde deiteizlik “ Diye mırıldandı, ei Şilkür, ki biraz ven pes den ihtiyar bir tüccar ladı da yürümekten Tar w sonra istasyona vardılar. Mi ba ısmarladı ve ancak 9 öldüğünü farkedebili ken bir omlet ra ie de koca bir yi Üç kadeh rak: da içti. kendine gekâi ve ie du,