30 Nisan 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

30 Nisan 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Miss, EnverleNiyazi niçin ortayaçıkarıldı? Talât Bey dimdir, nasıl yetişmiştir ? — Faik ve Şeref > Beylerle beraber..— Meşrutiyet ilân edilipte kahramanların belli olması lâzım gelince .. —12— Talât Bey kimdir? Talât esasen (Karaca Ali) lidir. (1310) senesinde Edirnede post Fakat t ta — telgraf kâtibi idi. ken- dirnede rüşdiye dukbelindez: bir tal hsil görmüştü. Bir müddet de Alyans İzraelit mektebine vam etmişti. Talât Bey gençliğin- ri n başla- mış bir aşinalık, bir dostluk var- i. aşinalık ve dostluk umumi it beee kelek ni ordu. > elisi n mi azam,, ye Mazh: Müfit Bey gibi kmde söy» lerdi. Talât re Edirnede iken eni a- ek mdiki Edirne mebuslar an Faik ve Şeref Beylerle iüalker özi bire cemiyet kurmuşlardır. Fa / meş l bul ve ilân e | | eşrutiyeti ve kanunu esasiyi ka - üzerine cemiyet Yazan: Mehmet Asım lâtları kendi bildikleri gibi çalışı- yi uğraşıyorlar ii 5 — VAKIT Polis haberleri sn aram ez Yangın Muhsine hatun mahallesinde Su terazisi sokağın- Da doğramacı (OKâşifin evinden yangın çıkmış, ev kısmen yandığı halde söndürülmüştür. Bir çocuk duvardan düştü| i Muallimler birliği ir Ral 15 şit efendinin oğlu altı yaşında Ha- lil duvardan düşmüş, Siblidank hastahaneye kaldırı'mıştır. 30 NISAN 1! Hukuk fakültesi talebelere müsaade edilmiştir. Me İLA dl tede “Türk-Mai venin başa pü ed umu- Niyazi Bey i l sr lâzım pe Talât Bey ile ar - kadaşları Manastır mıntakasm - an da (Enver) Beyi hür- ea ve Göülerdiyleriii Talât Bey ilk za» manlarda kendi şahsını ortaya çı- #4 s5 5 'mamıştır. Denilebilir ki İttihat ve Terakki Mid dimi dr EZ sil eden | teş dın yasi) beyi ve Selânik mın- | içindi takası inkilâp kahramanı olarak | l dığı gibi m t içinde yer yer ekkül eden merkezlerin Şire © nizamname mailine daimi reis tanınmazdı. Böyle esısında demokratik bir prensip (o üzerine ki m a içinde kim- alı hine gizli bir ihtilâl teşkilâii ola - rak çalıştıkça böyle olması da pek | tabii idi. Fakat Abdülhamit kanunu esa- başlı ye duran bir akm ihtiraslar Vlad Çünkü hakikatte (Enver) ve * İtanzim edilmiştir. Yıldız sarayındaki hazırlık| Bir senedenberi devam eden i | Yıldız sarayının tamiri bitmiştir. Sarayın bahçesi tanzim edilmek - tedir. ll e kon feransı ile Balkan persie > bam Yine dairesi çok mükemi | biri hal lde gerilere işi de | yakında bitecektir. Yeni Sofya elçimiz gitti | lün akşam Sofya- y bu hafta içinde Bul- Şevki gar terden ke ailere vere - ci ir. ARZI ŞUKRAN Mühendis ie Barin irtiha Kal en milieyel Sofya ie tayin ML iş vi : | olan Şev en; ya mini birliği g kuruldu Mataristan başvekili M. Gön ül) Macar içtimai cemiyetleri tarafmdan bir eee ei kr in ilk. ımda Peşte elçimi Behi unarak uk va “Türk — karar verilmiştir. Bakırköy civarındaki hadise tahkikatı bul l rköy civarındaki bazı köz n zamnamesi teşkilât . içinde reis Ss dünün le ve gerekse Ni keşidesiyle iştirak eden merhumu candan seven bütün çi hususi mü - z m biçen SE ve bi- eri Abdullah Nuri GE dsi tin mevcudiyetini haber alm; ce ham CEnver) ve (Niyazi) isim - sivrilmesi Bakı, lülerin bulun: Mi araz in la çıkarıldıklarnı ileri sür lann müracaat etti lerini yazmıştık. 4 Müddeiumumi muavinlerinder Ferhat Bey tahkikata devam edi yor. Bu sırada Ayşe isminde kü bir kızın kolu sakatlandığı da bir takım unvanlarla dilme İsti tir. Talât, Faik ve Şeref Beyler Edirnede hapsolunmuşlardır. Va- linin riyaseti altında mülkiye ve adliy e memurlarından mürekkep bunları te İttihat ve Terakki vi ai tiği yaman bu yaşifede! ik Ta bine e peri burada o tahsilini ikmsl et ME le hii A ve şekilde Abdülhamidin olarak esl olmu; İttihat ve Terakki esasen peni bir cemiyet idi. maksadı sadece dülhamidin istipdat idaresini yı - karak onün yerine meşruti bir ida- f | re kurmaktı. Deli, bir kara « a ğer şeklinde di a Yıldızdaki sa dan give, olunan istipdat hükü - metinin. 80: ye sualsiz memle- ketin ve millet mukadderatı üze- rinde hüki Förhe rma olm asından an ve ha- tarafın- izli bu cemiyete girmişlerdi. priz girenlerden hiç birinin bu umumi gayeden va takip me eedef ve maksat yı mi gayeye ov iç iyetin memleketin (o muhtelif cemi mahallerinde olan mahalli teşki İşte (Enver) ve (Niyazi) bey- lerin ortaya birdenbire (hürriyet ip ve meşrutiyet kahramanı olarak çıkıvermiş olması cemiyet içinde bir çok diğer nüfuzlu âzanın gu- tu. . suretle kıskançlık hisseden- 8 5 > 25 5 z g aşındı cem bei reisi Sadık Bey bulunuyor- iinibne. Niyazi Bey cemiyetin Manastır semi Kiri, idi. Ni- yazi Beyin iyet içinde bir eli di See kabiliyeti itibariyle etrafını vetli bir nüfuz da telkin debile. cek se ve yaradılışta değil - di. Hi Niyazi) Beyin “e arip z N ması (o vakası şekilde olmuştu. (Niyazi) Bey ce- Niy: miyetin kararını Ml kendi endine günün birinde (Resne) dağına m efrat ile ye rabei klenilmektedir. Hâdisede alâkalı gö ekilmeleri içinde pim bir. hareket ola- rak görülmüştü. Cemiyetin esas nizamma vve bir hal idi. Bi- naenaleyh eğ: (Niyazi) dağ lll dolayı aksi bir netice hasıl olsaydı belki de ida- a bile hükmolunabilii ze pi versin ki (Niyazi nu esasiyi m eylemişti. Bunun üzerine esasen (Niyazi) Beyin ce- miyet rik muhalif olan şi çıkma hareketi hoş görük cemiyetçe sonradan tasvip vs | Gi takdir edilmişti. (Devamı var) ü n bı gelmesi hakam lili si hazırlana. Bir aralık ikimiz odada yalnız kaldık, Hasan Beyin tezi konuştuk. Babası Beğ hiç bir haber vermemiş, Seli- e Hanım babam işlerinden hemen hiç bir ili bilmiyo: Babam, neme kendi işlerini söylerdi, ne d Gün Ben kendi işlerimi: Buradan söz açıldı, biraz da memle- ketlerimizden © ve memleketlilerimizden, yerleşmiş olanlarla İstanbula sik sık Tip gidenler ile tanışmış olduğu için, bir çokları, benden iyi tanıyor. Ablam sağ iken bize bile geldiğini söylüyor; Beni de görmüş, Ben onu hiç hatırlamıyorum. bakın - 11 tanırdım, hiç şilan izine; diyor. Ben onu görseydim, hiç tanımazdım, sonra bu endam, bu kıyafette Hasan Be yin kızı olacağını da sanmazdım Kocasını sordum. — Ayrıldıktan sonra, hiç bilmiyorum, e 3 — Bilmem, hiç bir münasebet düştü de size dihüi mi? O benim mektep ar- kadaşımdı. — Biz onunla bir kere olsun oturup, konuşmadık ki! Zaten tamam üç hafta, üç gün evli durduk, sonra ayrıldık. — O daha mektepte iken işi azıtmıştı, içerdi. Siz evleneceğiniz sıralarda bel amsuna gelmiştim, Siz İstanbula gitmiş» tiniz. Hasan Beye söyledim: “Bu iyi ço» cuktu ama geçti, şimdi buna kız veril» a ©. mez” dedim. Bana: sarhoştan ki Kk gelme; ene içerdik, edi! — Ha, evet, babamı e — annemde de böyle bir fikir vardı! Bu adamı bize orada başkaları da söylediler. İşlerimiz zuldu, vvel ev- dedi ise kulak vermedi. “H. r gece bu adamla iç, otur, sonra kızını ver” dediler, ona da aldırmadı. İşte sonrası böyle oldu. — Bu sefer burada konuştuğumuz 7a- man “ m ii nda de söylüyor: “Ben ” — a an yim annem rahmetli yaptı. Eğer annem istemeseydi, önüne geçerdi. Sonra o da anladı amma ne fay- a! Güveyleri, gelin odasına girer girmez, yıkılarak gitti, divanın üstüne sızdı, Bili yorsunuz, odaya seccade korlar, namaz kılar! Ne baktılar ki, başa çıkacak gibi de dılar. n Bey onun bu kadar Hasa olacağını bilememiştir. dı. Babam benimle konuşmazdı mektebe bile annemin zoru ile i mektebe de işinden çıkarmıyorlarmı leri de, belki eği rr dey: muş. Neyse bunlâr geçmiş şeyler! (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: