— 27—VARIT Asya Monroesi kaleden devam) maye etmek gibi lr giri- | şerek bu memleketi Jap. ale, hine ayaklandırıyor. ardi bu memleketteki Japon aleyhtar. Miş kuvyetlendiriyor.. Halbuki 26 NISAN 1934 Çin işlerine bu tarzda müdahale: değildir. ii ve ç Amerika Gine İerde bukmlilkr ziyet almalarının hikmeti: Jin- ce, aça kimler kaderin alar fında Viz ya mez —— ettik- den vü burada kendi him ak ledikten sonra bir müddet siyasi i 1 ii luk kJ: Bu d m İesiripeimn sükün gel si gelmiyordu. Çün- kü iie e ie aponyada yeni — zi sr imei öm iyo, ie zadan dolayı * “Feyreston,, otomo- ür li l İmiş pace sorguya çekildiler. Bi sölaştertz 1 inen sayıfada) sebep olduğu noktasından, . ayni meye verilen otobüs şoförü efendi ile beraber, mevkuf ol muhakeme ediliyorlar. Otobüsün sahibi Muzaffer Bey de, mal sa- hibi ai ea dahildir. Taragano ve Hakkı efendilerin ili ve e dikkatsizlik, sapi Tümle eticeleneli kazaya Ra > ul e sonra, dukti Otobüs şoförüne göre Reis Aziz Bey, ondokuz kâ- nunusani saat on sekiz mi beis ısrar md ani syordu. Bu hal e in şarl menfaati olan büyül kuşkulandırıyordu. çi haldeki harp zuhuru adeta bir gün mesele- si şeklini aldı. “Her devlet kendi “nektei'hazarına göre tedbirler-al.| mağa başladılar; er vi v seli şi- Maslakta S Ta adl haklı avi da hafif bir © temas oldu. Maslaktaki son RL mahal la « Suçlular ve şahitler, ne diyorlar? verdiğim işarete aldırış (etmedi. Otobüsü yol ortasından sürüyordu. , yanından rar Birkaç adım ötede ötomobilimi dr dum, yere indim. Maksadım, şikâyet için otobüsün si almi akat, otobüs süratle sonra, şahitler çağırıldı . atmazel Anna Ootomobilde Taragano efendi- sn yannda oturduğu ( anlaşılan zel Anna, şöyle dedi: Tar ragano efendiye yolda ras- geldim. Kendisi, benim gidece- ğim tarafa gidiyordu. Beni aldr. Otoisobille otobüs arasında, yam dan hafif bir sıyırma oldu. Benim bildiğim bu kadar dır! ME zl yi bulu- Otomobildeki kadın — Taragano Efendi, kazanın ertesi günü otomobildeki sıyrığı boyatmışl — Müddei umumi Kâşif Bey, tahliye isteğinin reddini istedi — Serbest bırakılmadı ti dür muavini olan Taragano efen- bilinin çamurluğu çizildiği i pe bo- yatmak istediğini ve boya sürdü- günü söyledi. — Neden çizildiğini söyledi mi? — Ha; A sebebi ne: i gün sonraya kalsa, olmaz mı imiş? — Orasını bilmem! — Çizgi, Wen manzara sını pek mi bozuyordu? — Hayır, Öyle göze pek çir- kin görünmüyordu! Macar ve Avusturyalı er Kadın çantacısı Macar M. Gol- denberg de otobüste yarma dan.. Sürtünmeyi anlattı, muha- —— li iki kiş TT ans Ti iş! — Kazanın hemen ertesi günü boyatmak Biliş n | miş? Bir, iki Mosko de. AE Sovyetlerle di luğumuz ett neşriyat Moskova, 25 (Tass Aja Matbuat Türk tayyare fi gelişini büyük? Moskovaya ramen kar: la Voroşilof'uri riyaseti al iyeyi ziyaret etmişti. vel Sovyet Rusya Taği la mümessilleri a Türkiyenin misali zn mümessillerine 1 h 5 kabul le Sovyet Rusya arasınd > ünaşebakmn takviye duğu hakkındaki derin © ni sorunca, Hakkı efendi, şu ce- vabı verdi: — Karşıdan gelen otomobil, yanımdan geçerken çarptı. . Ben, gebe sağa çevirip kazaya mani çalıştım, muvaffak ola- nu da, söyliyeyim ki, eline ölenler, .korkudan yere atladıkları ve bu sırada düştükle- ler. Uzak şarkta askeri ie yapmağa mecbur oldul: halde Japonlar tarafını arruz vaka bulacak —— mide Taragana Efendiye gelince Alber Taragano efendi de, sorgun ya cevap olarak şunları söyledi: — Otobi şoförü, karşıdan ia Amerika ile anlaştılar. Ni meril rin da Bi taraftan A; ye yeni hazırlık! kayıtsız kalmadılar. Filipin alandaki tahkimatı t le beraber Alaskoda emel teca- vüzlerine karşı yeni tahkimat vü- cud iler. Uazk şark hadiselerinin inkişa» fı Se bir safhada iken Ja; nn inni bir değişiklik oldu. leleri di meğe hazır olduğunu bir mektupla bildirdi. Bu mektuba da Amerika hükümeti mülâyim bir “ dilile ce- vap verdi. Onun üçin artık Ame- ika ile Japonya fekinde resmi müzakerelerin başlaması bekleni- d Sini Lara Monroesi) Li l rdu, İşte Japonya hariciye nezareti- | nin noktai nazarı olmak üzere son | list — e Si harbiye nazırı Hara» Yerine dah bir ir vaziye içinde intişar etti. O- için bu beyamıt yeni müzake- reler ei sırada uzak şark- ye | meselelerindeki Japon siyasetinin rika O hükümetine memleket: arasındaki ihtilâflı me ss ilânı mahiyetinde e olundu. , Meh hmet A aat on yedi buçuk rad- lerinde en zadem ve olduğu ii iğli, vaktin geç almasma rağmen yollar (kalabalıktı. gi :omobil geçerken otobüs şoförü sağa kıvırdı, Oomobil, yanımız- dan geçti ve bu sırada bir çarpma gürültüsü oldu. Ben, mühafaaz için çocuklarin üstüne kap m. AD daha gittik. Otobüs ağaca çarptı. Bi- lem ve iki'çocuklı (o ben, k. mobil dolu mu idi? — Kazadan sonra (ne gördü. nüz? — Etraf karanlıktı. Bununla ör ami yerde iki insanm yattığı- gördüm “Vicdan Hanımdan Kii rada ha- çok tabii ifadesidir. pe MZ söyledi. ik söyledi. Avusturyalı ol Vicdan hanım da şunları anlattı: | M. Anton Hofer “de, şu şekilde a ordusiyle Kıs b — ai bayramının o üçüncü ifade verdi: mdaki ai ger — Otobüs şoförü, otomobile yer vermek i için sağa çevirdi. Ote settim. . Ban; erin pe dsi de: suç” ur. Bu otobüs ağar at ellik ler yere düştüler. Müddeiumumi Kâşif Bey, şu ci- heti sordu e — Eğer otobüs sağa kırmasay- dı, ABİ yoldın o geçebilir di? —ayır! Başka iki şahit İstinye Dok Eş işçi En- ver efendi de otobüste bulunan- lardandır. eğ şöyle dedi: Otomobili . görmedim. Bir a çarpışma, sonra bir çatırdı olun- ii Mİ ordusu mi <a, , gözlürimi kap Man. Kendi ime | Tine s« millet :ndi | do içir Aş sr lof'un Ankarada söy! ” | biz ri ir nutku hatırlatmak une lemişti Soma mahe sulh i müşterek müca eke ikra olmaları için, i a nayatlarını yeni t zerine kurmak haklarını VEE sıta ile müdafaa etmek yi Makale şu kelimeler! ÖZ in açtım, etrafma (baktım. “ İinyede balıkçı a Gi Gi bir Az daha yanıyo” 3 Beyazıtta Cümhuriyet de Kadri Efendinin kah j yatan Mehmet evelki ge€€ : Iduğ kald gan ve Mi ye ses çikararak sırıyıp geçtiğini söy- e mi sözlerine şöyle devam et- | cola 5 inci sahifenin 4 üncü sütununda) turmuştur. o Yor; a andıktan sonra Meh ma varmış yangını söndü” a İP SY mA e e VAKITın Edebi Tefrikası:42 beni kendi sevdiğin ve — Oğlum, sen farkında olmadığın bir kadını bani mak istiyorsun. my Bakalını ben onu sever de Turan gibi na al- — Sen na boya karılardan hoşlanırsın. anlışın var; Bir kere bei beğendi o beni beğendi. Sonra ben — Yapamazsın ama, sen benim bil - — Canı a gi diklerimi Bien Nene, doğru söylemiyor / e ol olsun, yapamam. Bu ru üç sene geçsin ben sani ban bir iştir, di öyle ilâçla filân olmaz! rım. — Olmazsa evlenirsin. xxl — Evlenirim canım. Sen ho; uça en bizim dairenin kapısı! bir kız buldun da, ben mi e edim e bunlara öğrettim. Ai Sen kendi kendine benim adımı evlen: kalırsa önüme gelene bağı pr ar çingene maşası” meze çıkardın. Ama Fahri, bak bil ki, .—. rene. Eskisi gibi ” Ti “evlen evlen” deye beni tesir altında bı* | dalmaz oldu. Orhan da Ni e 'n Turan'ı rakıyorsun, başımı bir belâya sokarsın, m di gel e Imedi, Kum: — Niçin fena kız mı? — Fena ya, Bir kere iri, ben iri ka- dından hoşlanmam. Şimdiden boyu se - nin boyun kadar, yarın o kadın olunca Allah saklasın, atlar anası, olur, Ben öyle kat kat indir hoşlan - sselâm, Senin zaten tabiatin yok- sevdiğin, hoşlandığın i, Ben senin kedi çoğunu bilirim, ona karı gözü ile bakmadım. Aramız- daki alış verişin şeklini de sana anlattım. — Ama gene karıdan ayrılmıyorsun! — Ayrılmıyorum, çünkü temi e — Orasını karıştırma, ii kere söyledim. İlâç kullan du sen gene kendi bildiğine gidiyorsun, — Canım, bırak kardeşim, beni söy » letme, Ben öyle şey yapamam. ben karıyı da bırakamam, ölünceye ka- dar sana okurum! — Sen korkma, Sen yalnız evlenme” musun, Dn inadı- mi erme Yalnız ahlâk ile e ? İri yarı bir rel Ben alacağım, Be yapacak değilim! f sele adamları sokaktan la v mez oldular. Gelenler; Eş dr temiz adamlardı Çok yüksek oynandığı olmuyordu. Yalnız yeni vide ile çokça iksek > ol başım karışımı$, yo son günlerde bir kaç gece Yü pis olmuş, bir gece de dışardan bir marcı getirmişler, ki meler olduğunu: ini kazanıp kimlerin az betikle