rü İl mRNA Meşhur kelâmlar ! Eğer ML altma iyi bir pençe yaptırmak istiyorsanız bir ka- unın dilini (intihap ediniz. Hiç bir zaman eskimez. .» İzdivaç Vani mi mukaddemesi 6- lan sıkıcı bir a Bizden bah: yirmi kişiden on il aleyhimizde bulunur. Bir ta- nesi lehimizde m isi oda yalan söylediğini ilâve .#» Bir beygir alırken ve evlenirken — Hanım, haydi artık gi- delim, çünkü anlaşılan ba- olacağına karım olsun, daha hayırlı- dır dedim. Büyük bir delil Eski bir teşrifatçıya güzel bir hanım: — Sizi gidi sizi! Demiş, geçen gün yanımdan . gittiniz de bir selâm bile vermedi, ilmik di, ipliğin, daha büyük delil Olar mel iin bizim eve ge.mesine : gözlerinizi ve kendinizi Al. ki baloda gülünç bir ha- E Eğer görmüş olsaydım yürü; giy 4 mız nelik arayıp da v. laha emanet ediniz. rekette bulunursun, ayıp | niydim?. çi p pi vesle uu olur. rm bamyamadın. LE e Bayram Hediyesi © şey vardı. Kendisine yarıyacak her şey.. Kocası melül mahzun bunlara bakarken giden paraları düşünü- lu. Hanım bu acı nazarlardan Hanımefendi, arife günü çarşı- yı pazarı dolaşmış, peşindeki hiz- bulmuşsa almış, taşım: yor. kocası e sid canı abi ri açtı, birer birer gösterdi: — Kocacığım, dedi, sana bir ço Kumaş, şapka, iğne, bei ço | rap hediye alacaktım, ama, belki rap, iskarpin, pudra, çantı.. her | beğenmezsin diye almadım. Tatlı taksimi Sofrada Hale ile Haldun yan ya na küçük iskemlelerine yi Evde bir eğlence İhtiyar bir köşede oturmuş, ikide burnunu siliyor, iki ö ini ii - e bem a efendi — Baba, dedi. Bu kocaman tat > babanm Hesiüktmn; nezleden Jryt Hale ii için » mi kesiyorsun? > çektiği — Me irili. — Hayir sen - Dedi. Öteki küçük oğlunu göste- — Bana o kadar küçüğünü mü E çerek: vereceksin? dedi. Bereket onun ha- li bizim Nihadı eğlendiriyor. Günün haberleri li — mensup ol azeteyi Kim kimi Jozefin Beyker'de Karıkoca Jozefin Baykere gidi- gece karısını gö- tmek için binbir bahane icat etmiş, fakat mu vaffak olamamıştı. H. ef. de aynı hararetle ye dansözü görmiye can atıyor Gişeye lr Bey: — İki koltuk! Dedi. Matmazel: — Yan yana yok efendim, de- di. Biri G ön aşi öteki arkada — Aman srmn öpeyim matma zel, ver onları “Mükemmel bir şoför Otomobil olanca süratile dağ- iderken birden nezir ği ta methediyor o yoktu uz ısırıyor ? değiştirmiye kal ” — Birader, ol bizim Akif Bey ka MT biri t. i eteyi oku. Günün bütün haber- if Bey kapıyı açmca karşısın — Şoför, dedi. nerede oldu leri “ay da ka; rdü. O ğumuzu biliyor musun?. lerini bulursun. y— kaç gün sonra ayni zata sor- ipli —Nasıl okudunuz ye M — Okudum, yalnız verdiğiniz gün hiç birimize ilişmiyeceksin! haberlerin hangi günün haberleri Hanımefendi içeriye girerk olduğunu da yazıverseniz.. damadma sert bir nazar attı ve: — Hayır! Bir ders vebir sual zaman âdeta fenalık geçirir gibi oldu. Bir ım, inşallah bu- Dedi. Salon misafirlerle dolu idi. bu hi — Bilmez olur muyum rığı dolu bir yolun üstünde.. Miyop bir zat Beyoğlunda bir çayda tanışmış- lardı. Faik Efendi yaşma göre bi- raz garip görünmesi ihtimali olan anımla daha tenhaca bir yere i iler yü- çekildiler. Aralarmdaki samimiyet Baba oğul yolda gileelepiten LA 2, beklerken küçü vg Eer haddiaştı. Tam kapıdan çıkacak- ları sırada bası sie bir ders daha kaygusi vo Ye iri. Bir adam na ni gördü; eği! Idi, hayvana seslen- muskâr olma: esut olamaz. diz — Öyle ise ağ tramvaydan pa» yavrum, minyon — ra vermeden inince neden pek ke- — Gel Korkma, bugün kaynanam kim: yifli idin baba? yi acak.. ğinin bir kanape altma gizlendiği- — Siz beni zayif meşrep bir ka- dım sanmadınız ya, pi sordu. Faik Efendi: yır, hayır... Merak etme- yin, e gözlerim iyi görmez. ? Cam kı- | nılarak bi o Uyku Meselesi © Baba kız ancak akşam yemeğin- de buluşabilmişler, karşı karşıya ol imei Babası hiddetli görü lu, Genç kız onun bu halini ei için sebebini bile sormıya cesaret edemiyor, bekle Ni- sel ihtiyar dayan: ana bak emt aş “dedi, Sa- na son iş tenbih ediyorum. Ge- celeri eve geldiğin zaman seni bu- raya getiren genç kim olursa olsun sana veda edip gitmelidir. — İyi ama baba; biz seni rahat» sız edecek kadar gürültü mü ediyo ruz, uykunu mu oruz? —Evet, uy! OTSUNUZ. Fakat gürültünüzle değil, sükütu- uzla... A Hakikat ve kazanç ı dura Sokakta baygın bir halde bulu- narak sarhoş olduğu halde aç sa- ir ye kaldırılan or ei kendine gelip te hastahane sırada yürümiye baş- we Sonra şaşkım şaşkın etrafım- dakilere baktı: — Bu ne? dedi. Benim bir ayas ğım kesik idi. — Evet... Sana bir de takma ba- cak taktık. Dilenci saçlarmı yolmıya başla- dı — Yahu bana gareziniz ne idi? Ben şimdi ekmek paramı nasıl çı- karacağım. Yaman bir göz! Otomobil tam Beyoğlunda, Mar- göritin dükkânı önünden geçer- ken ge eee “ nm kolun — Bey, ll acı Margöri- tin dükkânda kim vardı, gördün mü? e — Otomobilden dükkânm için- de kim Pire sie görür tanr- rım a hanı Nail görmedin sen- de... Şefik Beyin karısı Selma var- dı. Tıpkı benim şapkam gibi bir şapka alıyordu. Dişçide bir pazarlik Hayri Bey yüzü ld şişmiş bir halde öğeye düştü. bel ikten sonra e S.bllei muayene etti ve — Peki! dedi. Hayri Bey merakla sordu: — Ne kadar ? — İki kök, on yedi sinir. — Hayır, kaç lira demek iste- dim. — Yirmi lira... e Hayri Bey bir müddet düşündü: — Peki, bari sinirlerimin hepsi- nide alsanız da delirmekten kur- tulsam... - Aman hanım, evinle dar ol, ortalık donuyor. e e Derin Bir Koku © biraz alâka- Isınmak için buz dolabının içine mi gireyim! O gece evde yalnız büyük ha- nım kalmış, gençler sinemaya git- mişlerdi. Bu sektenlik kadın na- İ mazmı kılıp uykuya yatacağı sira- | da oda kapısında hırsızlar belirdi. Kapıyı vurmıya: © Umulmadık Avcmm biri uğraşa uğraşa kan ter içinde kalarak daldığı orman- em vr bir kurşun attı. Biraz| Bense bu sabah bizim kasaba bir köpeği ağzında bir tavşanla | tavşan ısmarlamıştım, nım, sana ilişmiyeceğiz. Bira iraz — şey alıp gideceğiz! demi- ye başladılar. İhtiyar kadın kapı: nın arkasmda yalvarmıya başladı: || — Namusuma ' ilişmiyeceğinize| yemin edin, kapıyı açarım. Bir Hâdise © yanma gelince elini alnına atarak: — Tuh, dedi. Yazıklar olsun. — Hayır bu şapkayı beğenmedim." beni çirkin bir kadına benzetiyor »