9 Aralık 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

9 Aralık 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Kânunuevvel 1932 Dünyanın bir tarafında ! milyonlar harbediyor (Baş tarafı 1 inci sayıfada) Japon w hâzarını göstermesi itiba- ie dikkate değer bulduğumuz naklediyoruz, Japonlara nazaran... M. Kamimura diyor ki: — Japonya ile Çin ar Pişmalara sebep olan i “yeti birçok yerlerde lâyıkile ilamamıştır. Birçok kimse- Ste göre, Japonya hükümeti yiz vaziyettedir. Çin top- ri lay bir kısmını, Mançu- adm, geçirmek gaye ve mak- ! takip etmektedir. buki işin hakiki vaziyeti ii iye böyle değildir. Taarruza iramiş vaziyette bu'unan Çin | çi bilakis Japonyadır. Çınli- âtasında son zaman'arda ec- yere karşı aleyhtarlık cere- ol, Mak eyve'â Japonlara karşi yp siyaseti takip edilmiştir. iu Mçoride kendi hallerinde ya- Jan Japon tebaası çiftçilere rs eziyet ve işkence Yya- wi ve Japon askerlerine ta- İ edilmiştir. Harbın ilk kı n bu suretle fışkırmıştır. yg Ponyanın Mançuriyi istilâ ve | € maksadını takip ettiği zan- atiyen yerinde değildir. Japonyanın biç bir zaman ye. | hi kazanmak hirsile ha- Teki etmemiş, (bilakis uzak rayı Sulh ve sükünun mubafa- nal İçin bütün mevcudiyetile aş, ir. Japon tarihinin tet- unu göstermeğe kâfidir. Japonya yalnız uzak şarkta i,inun o idamesine O çalışmak (te Son zamanlarda Mançuriye Den asker yollayarak Çin çete- Big Sovyet bududuna yakın a, e kadar sürdük, Fakat içurideki kıtalarııızın yağan Şoğaltmaktan maksat, al da söylediğim gibi, Kı zaptı kaygusu değildir. iy ronya bilakis uzun zamandan N Çinde bir medeniyet unsu- İyp'arak çalışmış. KW büyük sınai müesseseler a * gelirmiştir. Yayüesseselerin e bulundukları > iktisadi, içtimai hayat “iy” etmiştir. Bu işler muka- Ny bizim de Mançuride bazı Yagı larımız, menfaatlarımız Save bunları müdafaa etmek *yetindeyiz. Çar Çin ceneralı Nüngy © Japon aleyhtarlığı cere- kA Uyandıran genç Çang So- My gh Çin ceneralıdır. Bu Make iştiren, Mançurideki Japon rağ gearnizonu kumandanı ce- ten, sodür. Ceneral Honço era yanında çalıştır- İş, <“disine adeta hocalık et- a vi #pon kuvvetlerine ilk FrUZ <den ceneral işte yen adli bu adamdır. “riyenin babası ise ta- — bir siyaset takip Japonlarla yi geçini- muha zat hudutları olduğu e etmek ve dahilde ir kabul ine , alışmak düstu- kütür, etmişti. Halbuki oğlu b a bir siyaset ta- N aşladı diğer taraftan ; omşularile iştirâki me- Bi arzu ettiğinden da- Bye uğrunda çalışmak- iYi diplomatlarından | birini son ibtilâfı hakkında Japon | başlamış, bunun neticesi | $imendi- | Bu sayede | zamanlarda Nankine sefir olarak göndermesi de buna bir delil teşkil eder. Mesele tahaddüs ettiği za- mandanberi Milletler Cemiyetinde müzakere edilmekte bulunuyor. Milletler cemiyetinin bu işi kat'i bir surette halledebileceğine pek itimadımız yok. Fakat milletler cemiyeti eğer Japonya aleyhinde İ bir karar verecek olursa o za- man milletler cemiyetinden çe- | kilmek mecburiyetinde kalacağız. Çünkü milletler cemiyetine gir- memizin sebebi dünyada ve uzak şarkta sulhün muhafazasını te- mine çalışmaktır. Milletler ce- miyetinde bu maksadımız anla- sılamadığı takdirde o teşekkül- den ayrılmamız tabiidir. Bu tak- dirde uzak şarkta biz de Ame- rikalıların Monroe düstürünü ta- kip edeceğiz. Bununla beraber milletler cemiyetinden çekilme- mizle o leşekkül ve prensipleri aleyhinde çalışmağa karar ver- miş olmıyacağız. Bilâkis Uzak Şerkta Milletler cemiyeti prensiplerini biz müda- faaya gayret edeceğiz.,, Türkiye - Japonya M. Kamimura Türkiye ile Ja- ponya arasındaki münasebetler hakkında da şöyle söylemiştir: “— Japonyada © ötedenberi Türklere karşi büyük bir mu- İ babbet ve dostluk hisleri duyul- maktadır. Memleketimizde Türkiye ile dostluk münasebetlerinin takvi- yesi gayesile teşekkül etmiş iki cemiyet vardır. Bunlardan biri, geçen sene Türkiyeyide ziyaret eden imparatoron küçük kardeşi prens Takamatsunun reisliği al- tında bulunan Türk-Japon dost- luk cemiyettir. Bu cemiyetin fabri reisi Türkiyenin Tokyo maslahat- | güzarı Nebil Beydir. mev- | Merkezi Ozakada bulunan di- ğer cemiyet te Türk-Japon tica- İ ret birliği ünvanını taşımaktadır. | Istanbuldaki Japon ticaret mü- zesini idare eden bu cemiyellir. Japonyada diğer yabancı mem- leketler hakkında bu iki cemi- yete mümasil başka bir cemiyet daha yaktur. Bu da Japonların Törklere karşı duyduktarı sami- mi bisleri gösterir. Türkiyenin o Tokyo ataşe militeri Rüştü B. Japonya askeri akademisini son zaman- larda ikmal elmiş ve imprato- run muhafız alâyına fahri zabit tayin olunmuştur. Rüştü bey bu sıfatla bizzat imperatorun nezereti altında yapılan büyük son bahar manevralarına iştirak ! etmiştir. ficari münasebata gelince; bu münasebetle Japonyanın Türki- veye birçok mal sattığı halde buradan hiç mal almadığı bak- | kındaki şikâyetlere temas etmek isterim. 931 senesinde Türkiyeye Ja- ponyadan $ milyon liralık mal ithal edilmiş, buna mukabil Ja- ponya Türkiyeden 50 bin liralık afyon almıştır. 932 senesinde ise Türkiyeye 3 milyon liralık mal satmış ve 550 bin liralık mal almıştır. Bu rakamlardan da an- laşıldığı veçhile Japonyanın Tür- kiyeden ithalâtı seneden seneye artmaktadır. Bu miktarın çoğal- ması içinde çalışılmaktadır. Bu maksatla Japonyadan takas esa- sile kareket edecek yeni bir ce- miyet kurulmaktadır. sefareti | Japonya | VAKIT a ENR ml (Baş tarafı 1 inci sayıfada) sanayi Konsorsiyomu müdürlerin- deri M. Bomberger, Yülyüs Berger ! grupu umumi müdürü Fon Ge- mont ve Doyçe Oorient bank u- | mumi müdürlerinden M. Löbreht şebrimize gelmişler ve pazartesi günü Ankaraya gitmişlerdir. Mümessiller Ankarada hükü- mete mühim bazı tekliflerde bulunmuşlar ve Sivas, Erzurum demir yolunun inşasına talip | olmuşlardır. Yülyüs Berger konsorsiyomu- nun şehrimizdeki (şubesinden | yaplığımız tahkikata göre grup Almanyanın en büyük senayii ve mali müesseselerini temsil et- | mektedir heyetin Sivas, Erzurum İ demiryollarından başka inşaat içinde tekliflerde £ bulunması muhtemeldir. Grupa dahil bulunan Yüliyüs- Berger grupu daha evvel mem- leketimizde çalışmış ve Kütah- | ya-Balıkesir demiryollarını inşa etmişti. Mümessiller tekliflerini müştereken yapmışlardır. Bunun- la beraber, teklif kabul edildiği takdirde inşaatın diğer grup- ların mali iştirakile Yüliyüs Ber- ger konsorsiyomu tarafındanmı yoksa müşterekenmi yapılacağı henüz belli değildir. Mümessiller bir kaç gön sonra Ankaradan şehrimize geleceklerdir. izmir valisi Kâzım Pş. Ankara, 8 (A.A) — Izmir va. lisi Kâzım Paşa bugün öğle vak- ti hareket edecektir. Müşarünileyh vazifesine ve İz- | mire ait işler için vekâletlerde günlerce çalışmıştır. Reisicümhur Hazretleri 6 kâ- nubuevvel akşamı kendisini ye- meğe ve yemekten sonra uzun müddet alıkoymuştur. Dün öğleyin meclis feisi Paşa Hazretleri, Vali Paşa Hazretleri şerefine evinde yemek vermiştir. başa yemekte bulunmuş ve mec- lis Reisi: Paşanın da gelmesile | bilahara uzun müddet görüşmüş- lerdir. , Konyada malülgazi- lere yardım Konya, 8 (A.A) — Malülga- İ ziler cemiyeti Konya mıntaka İ merkezi tarafından şehrimizdeki harp malüllerine birer kat kışlık elbise yaptırılacak ve merkeze merbut köylerdekilere de to- | humluk zahire dağıtılacaktır. Fakir çocuklara yardım Konya 8 ( A.A.) — ilkmek- teplerden < bazılarında himaye heyetleri teşekkül etmiştir, Fa- kir ve kimsesiz çocuklara sıcak yemek verilmektedir. Konyada kışlık zeriyat Konya, 8 (A.A) — Tohumluk | tevzünin sonu alınmak uzerenir. Kışlık zer'iyat hararetle devam ediyor, Beynelmilel çekirge mücadelesi kongresi Yeni Demir yolları Va ; derilmiş, Akşam üzeri Başvekil ile baş- | Ankara, $(A.A) — 15 birinci kânunda Beyrulta beynelmilel çekirge mücadele komitesine hü- kümetimiz namına Devlet şurası âtasından ve haşerat mütehas- sıslarından Süreyya ve ziraat umum müdürü o Tevfik Beyler iştirak edeceklerdir. Murahhaslarımız yakında Su- riyeye gideceklerdir. 25 > EL AYAN Sinir $ purda kaybolan gence ait muhakeme Mahkemeye bir mektup geldi, yeni ihbarlar var. Fakat dinlenecek mi ? Istanbul ağir ceza mahkeme- sinde, bir müddettenberi “Dum- lupınar,, vapurunda kaybolan bir gence sit dava görülüyor. Kumanyacı Süleyman, vapurun Karadenize yaptığı seferlerden birisinde, kamaot Feyzi efendiyi İ öldürmek, denize atmaktan maz- | nun... Vapurun başka bazı men- supları da, bu cinayetin işlendi- ğini gördükleri halde bildiklerini saklamak, suç delillerini yok etmekten maznun olarak muba- keme ediliyorlar. Maznunlardan Kumanyacı Sü- leymandan başka hepsi, geçen- lerde serbest (o birakılmışlardı. Mevkuf kalan maznunun vekil- leri onun da ( salıverilmesini istemişler, fakat bu husustaki istekleri reddolunmuştu. Bu muhakemenin bir safha- sında, adliyeye bir mektup gön- “Yakup” imzalı bu mektupta, vak'anın iç yüzü şu ve bu şekildde olduğuna dair bazı şeyler haber verilmiş, bu “arada bir kadın ismi de zikre- dilmiş, bilhassa omaznunlardan Meto Süleymanın ismi ileriye sürülmüştü. Yakup ne diyor? Bunun üzerine, vapurda çalı- İ şanlardan Yakup, mahkemede dinlenilmiş, (o kendisinin hiçbir şeyden haberi olmadığını, adli- yeye böyle bir mektup gönder- mediğini söylemiş, kendisine 80- rulmuştu : - Sen, yazı yazabilir misin ? — Hayır, okuyup, yazmam yoktur | , Mahkeme, vapurda başka bir Yakup bulunup bulunmadığını araştırmış, yazdığı müzekkereye menfi cevap gelmiş, yolcular ara- sında bu isimde bir adamın bu- lunup bulunmadığının öğrenilmesi de mümkün olmamıştı. Mahkemeye gönderilen mek- tupta ismi geçen kadın da, mah- kemeye şahit sıfatile çağrılmış, o da mektupta yazılan şeylere karşı, kendisinin haberi olmadığı cevabını vermişti. Yeni bir mektup Dünkü muhakemede celse açı- lınca, adliyeye davaya ait yeni | bir mektup geldiği anlaşılısış, bu mektup okunmuştur. Yeni mektupta da, vaka etrafında bazı malümat kaydedilmekte, bu arada Meto Süleymandan bah- solunmaktadır . “Kasımpaşada Riza,, imzasını taşıyan bu mektup okununca, mâznun vekilleri, itiraz etmişler, geçen seferki mektuptan birşey çıkmadığını ileri sürerek, böyle mektupların muhakemeyi uzat- maktan başka birşeye yarama- dığını kaydetmişler ve neticede, eğer bunu gönderen adam ara- nacak ve mahkemeye çağırılma- sına karar verilecekse, mevkuf kumanyacı Süleymanımnda ser“ best bırakılarak, muhakemenin öyle devamını istemişlerdir. Diğer taraftan, daha evvelki celsede hazır bulunâmıyan ka- marot Feyzi Ef.nin anneside, dün mahkemeye yeni bazı şahit isimleri vermiş, bunların dinle- nilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkeme, mektubu göndere nin ve davacının göslerdiği şa- hitlerin mahkemeye çağırılmasını kararlaştırmıştır. Kumanyacı Sü- leyman serbest bırakılmamıştır. MN İC FA AL RG TAE | Genç ve güzel bir artistin garip ölümü! Asabi hastalığın neticesi:Sen nehrinde soğukta bir banyo... Ah feryatları Bundan bir müddet evvel, sine-f ma sayfamızda, mensup olduğu! Komedi Fransezden büsbütün ay- rılarak kendisini sinemaya hasret- tiğini yazdığımız Matmazel Marsel Rome son zamanlarda fazla çalışmaktan mü tevellit asabi bir hastalığa tutul- muş, Pariste hususi bir sıhhat mü- essesesinde yatmıştı. o Müessese, kendisini daimi bir nezaret altın- da bulunduruyor bir an evvel iyi olmasına çalışılıyordu. Buna rağ- men pazartesi günü, sabaha kar- İşr Marsel Rome bulunduğu sıhhat evinden kaçmış, Sen nehri kena- rına gelerek, banyo etmek iste- miştir. Vakit pek karanlık olduğu için, | artistin bu garip arzusuna ancak bir ihtiyar kadın şahit da, aldırmamıştır. Zira, Rome gayet sakin bir halde #o- iskarpinlerini o çıkarmış, olmuş, oi* Marsel | Marsel Rome| | İ nin garip bir şekilde öldüğünü ha- | İ ber aldık. Mârsel Rome ru.şlardır. Yapılan tabkikatta, bu İ güzel artistin, soğuğa dayanamı- katlamış, sonra, mahir! yarak adalelerinin gerildiğini bu bir yüzücü gibi, Sen nehrine at-| sebepten yüzemiyerek boğulduğu- lamıştır. Hadiseye şahit olan kadın, Marsel Rome'nin bir müddet ku- laç atarak yüzdüğünü, sonra da ah... diye bağırarak yattığını gö- rünce etrafa koşarak imdat ara- mıya başlamıştır. Fakat yetişenler ne artisti, ne de cesedini bulama- İ nu tesbit etmiştir. Marsel Rome henüz 29 yaşın- da idi. İstanbulda “Mektup,, ve “Gaip fener, isimli (filmlerde kendisini görmüştük. Marsel Ro » me ismi onun tiyatroda kullandığı müstear isimdi. Asıl ismi Marsel Arband idi,

Bu sayıdan diğer sayfalar: