RR naananan 2 Kânunuevvel 1932 Sfenks konuştu Kobra'nın ti Maurice de benim yi He — ii mütecessis Albam. . men Şu si ak ii İde m. — Sizi sıl akk edeceği- mi ilmiyorum 20 ag keza odasına girdi. Oda renin önüne geldi. Artık, elik u alâkadar eniş odada gidip geldi, sinirli, e ucunu didikledi. Eski hatır. bas ki akl oni bilin plak le görü he: e nümune ve ost rd Nikol- onu izl ik; Yüzbaşı F airbanks' tan duyduğu şu cümle miz fenalık kadar bile yı kıymeti muş!,, Bu hakaret dolu sözler, ona bi- rer kırbaç darbesi, güzelliğile bir istihza, mevcudiyetile bir alay ge- liyordu! Tekrar pencerenin önün- de durdu. Yıldızlara doğru gözle tini dikerek âdeta onlara meydan | okurcasma göz bebekleri parladı. | rü 40 eye Direğe Fahameitin Arvay Son Romanı: Akşa çok mukemmel ta Rober ver Horling ile Düşes De o'nun kızının a- sasadi idi. ii ikols üşmüştü. Roberts keseleri neş'eli neş'eli konuşuyordu. ha si mele rsi bahsin kore lâ oluyordu. Düşünmeğe ihtiyacı . Mihracenin yaverinin ver- — lal o kadar hayret etmiş- ti ki, kendi kendisine “ mi. doğ ru mu işittim?,, diye Madam dö hm prens rd Zor- renle beraber Hindistanda seya- hat mi ediyordu? Yemeğin bir an evvel bitmesini. istiyordu. Ka; makam Ramda Singhten biraz daha fazla malümat almayı ümit iyordu. alona geçilip te kahve le sonra Burgessin anlattığı hikâyeleri baştan savma dinledi ve ilk fırsatta hemen çe ya- nma gitti. Onu, yüksek in mai ettiği geniş le ride . Nikolson daha evvel onu ir Roberts sual sor- içil- — Arkadaşınız bana Madam dö VE m kim olduğunu soru- yordu..Siz: Api hakkında alümat v e müteessi- fim. Yakin bildiğim bir aa varsa o da şu: Prens dö Zorı Avmandeki Saman selrinden e en bir r. Mih- race si Mısırda yı Po- lis işkilâğaaği siyasi kısmı, mih- ni misafire karşı olan hislerinin ne kadar samimi olacağını tabii anlarsınız. Roberts israr etti akat ona hari ağ bu Ma De dö Nogales hakikeie kimdir? Prensin nesi oluyor? — Bu hususta hiç malümatım ok! Nikolson Bim lâkayıt bir ta- vırla ilâve e! — Vakt ie bir Madam Alba dö pire RE Acaba o dersini mu Alba dö ei mi dedi- niz? Ta kendisi.... Bu hanımm da öteki ismi pe madan Ramdo Singh'in Nikolso- na bşr cevabı duydu: — Vallahi mihrace hazretleri- B l l nin yeni ERİŞ hakkında hiç oy u ar m ümatım yok! er Robertse dönerek ilâve“... -VAKIT “İranda Eski imtiyazları kabul etmiyorlar Tahran, 1 (A.A. ) — Maliye nezareti "tarafından Anglo-Per- sian Oil Company'ye sam bir mektupta, mezkür ya ile mevcut itilâfları imdir olan hükümetin Iran henüz meş- ruti bir idareye sahip pirana bır sırada verilmiş olan imtiya ları muteber addetmemekte di duğu yevme Gi Hükümet, nın o menafiini kâfi dn ame etmeyen itilâfları kumpanyanın yeniden tetkik emen “uzun müddet beklemişti veri mukâvelenameyi fes- hetmiştir. Çünkü kumpanya, mü- temadiyen hükümetle müzakere- ler yapılmasına meni olmuştur. Buna rağmen hükümet, kumpan- yayı yalmz e değil ayni zamanda İranm da menafi- ini himaye e Sleek” şerait tekli- fine davet etmiştir. mi eriyene netice olarak, her gi bir ibtilâfın hakem aa haline dair olan madde- den babsedilmektedir. "Pek gülünç bir nikâh merasimi Hamburg, 1 (A.A.) — Micha- elis kilisesinde dün yapılan dini nikâh, muhitte büyük bir can ve alâka uyandırmıştır. edi Noel panayirinde oynayan bir oyunda rol ifa eden dev gibi iri bir karı ve kocanın nikâh dussı okunmuştur. m a ardan ibaret ç çi, lm er etmiştir. Birçok meraklılardan mürek- kep büyük bir kalabalık, kilise önünde toplanmıştır. Zabıta, sü- kün ve hu; muhafaza husu: fa sunda büyük bir zorluk çek- miştir. Varnadan 42 buğa mir ie için Var; nadan yeniden 42 buğa getirtilmiş ve muhtelif ezme dağıtılmıştır. ikolson tabii göstermeğe ça- lıştığı —— mle: mç bir hâdise değil mi vi Edi edi. ünya küçük- r, biribirine günün birinde ras- eelinir debli vel li iki bilin salona doğ- ru götürdü. Hep beraber likör iç- tiler, Gece saat yarıma kadar de- vam eden bir bilârdo partisine koyuldular. Mihrace bu aralık da- iresine çekildi. Saat bire * doğru İ son viskiler içildi, herkes odasına vi rtsle Nikolson, koskoca sa- al koriledarade sessizce yü- rüyerek arıya arıya odalarının kapısını buldular, Roberts, kade- hine bir şişe soda doldururken menn eşiğinde Nikolson gö- le meşguldü. Roberts döndü; — Bu ne tesadüf.... Hayret! dedi. — Öyle, şaşılacak şey. — Hiç şüphe yok. Ramda Singh doğru söyledi. O bahsedi- len prens Mısırda idi; Omutlâka kadın onun da peşine takılmıştır. — Demek kocasından ayrıl m > — O zaten günün birinde ola- caktı. — Bu prensin metresi için mi olmak — Bel elki, ... Nikolson yeleğini çıkarıyordu. Kolalı gömleği üzerinde kollarını yordu. (Devamı var) lı ndü. Beyaz kıravatını çözmek» çaprast kavuşturarak arkadaşına d — Sayıfa 5 etim YaPü 2 ele Roman —25— op Afedersin Mis Ro- zalind; ben Turanım; Mister Al- len buradadır meyi Kendisine bir şey soracaktım Mister Allen Mw dir. kat eme arıyabilirsiniz. riniz Turan, kapı açıktır. Turan kalbinden eline geçen emi kapının tokmağını çevi Genç kız yazı makine- sinin kinl daydı. — Altfedersiniz Mis Rozalind, sizi rahatsız ettim. İşim telefenla halledilecek tarzda — Hem kendisini yarın da görebilirim. Hatta şimdi evine gidip görüşe bilirim de. — Iki dakika bekler misiniz Turan? Ben de işimi bitiriyorum; beraber gideriz. Fa w Gi- Turan bu sözlerden bir visal müjdesi e. ker — vindi v biraz kenet ilip tv başladı. Mis cali tekrar yi zı makinesinin ve kâğıtların tüne eğildi. Bu vaziyette döl len anla genç kızın yüzünü, v ve bulüznun göğsüne doğru tabii ve Turanın gözlerini karar- ordu. ie Mis e min dü ee harfi yen bi- rine son. defa vurdu, — yorul- muş gibi iş bir m aldı, n izni n geniş tile arkaya ati e sanki sandalyeden kalkmak için yardıma mubtaçmış gibi elini urana tt. . Bu ikisgenç “el ilk defa bu tarzda'-biribirine iğiyor. Mis Rozalindin çok ateşli bir seyale geçi İm, apak ie € yar- dım erken tiriyem. “dizlerle ni yönetme için güçlük çe- iyordu. Mis R m Mister Allenin hemen ârka tar 8 » ği olda, ehem: miyetli hiç bir e konuşma Kı yalnız başı —— gibi, pükarlası kilise, de sö; bir parçasını pe mer £ amy eiğry ruhu Me gek mişti. Herhangi “bir atkâr geceyi değin bir bülbül sesine kulak verirken Turanın bu anda Ni zevki ve: gaşyi duya- mazdı in e geldikleri zaman otu e m yoktu. Turan İka bir aralık, ozalind, — Mister re hizmetçileri evdedir. Ben döne- yim. — e Turan; gudnayt, dnayt Mis Rozalind. Taa Mister o Alleni evinde el memnün oldu. Çü; kü Mis Rozalindin sesinin ve bazin ilâbisinin kulaklarında ka: im bir ses duymak, ruhundaki gaşyi dağıt- mak istemiyordu. kızın söylediği ilâhinin. kulaklarında re akis' mırıldana Mütalâahaneye | girdiği arkadaşları ona şüpbeli şüpheli ile alâkadar olaca Yazan: Necmettin Halil . Yerine yet am e vi tma va iği hâlâ ayni sakiicein etinin. Önündeki kitep sanki şeffaftız Ss a Mis Roza an! gürültülerine ae yalmz o kazın ilâhinin gi vardi. uran aşık oluyordu. Arka- yakl he aralarında Mis zalind yaptıkları kaba — ara fa a mül edemiyor, fa- kat sadece kaçıyordu. Genç kı- nn saffetini müdafaa etmek içini önün korküy Artık milin gerek tün günlerini ve rap bu düşünceler, bu! aşlamıştı. ağ ğ li en özür ve erki bir bahsi vra İ için saatlerce yorul- duğu zamanlar. oluyordu. Aşk, tecrübesiz gençlerin ki sl Ya a burada kalma sl gitmemeyi a Böy le bir teklife haki- etim gibi aye ee Zi yg” yalini yan yi yana getiriyor, kal. bi elim tereddütler ve kari lıklar içinde parça parça oluyor- — Of! di evi — iş bu kıvama gelsin, © üşüm. nürüm. Belki elek ne olur? Fakat niçin o b böyle raber gelmez yandı; ya Türana da pi siman şart koşarsal.. Faki ç sevdalı çok yrd bu ihtimali şöyle e bağlıyordu: — yi sen de, kimde din kaldı ki... veririm. Ya bunun etrafta uya akisleri!,, akat burada bir ümi! : ber giderek orada kızın baktılar, fakat ğa kimse halde değik birşey rr emeğe” fâş olaca- | nüyor, parlak eke hulyasıyle Mis Ro in güle — du. Nihayet hastalığım hissede-