kaz kaybedini - yen de yaptığ , Sılgmca hare- Müstak ını bilen Lankaster arIsını, samimi ar. k'a b Haden ı etmişti. E, bay lr ile gazeteci, müştere roman yazacaklardı. Bütün yeter gidince, Mis Miller, €rine rağmen içmiye İF zamanda arkadaşlık Soz €nerek kendisine bağ- ir. iki genç, yazmı- 1omanın yak- yaşadılar. Mis | eni ig ırak olan Mesel; © ırak olur,, darbı | ak ii Yalancı © çıkarma- | raecii olacak ki Dışanlısı dağ Pek Lankaster'i unuttu. ba nadir yazmakta olduğu Kendi ardan birisinde, artık kı k €vlenmeyip, gazeteci Yüz evleneceğini bildirdi. ara Lankaster bu mektubu iti, Neal — e 1 arkadaşını lm köşkünde buldu. Fa- Wi, Oğuk Yal, a Yemek esnasında : iza Klark'ı cettilmen zan- kanlılığını muhafaza a am Gazeteci ise bu haklı rna dalyesini kaldırıp yere Müş e cevap vermiş ve bu- de. tifa etmişti. İşte olup yatılacağ Migo yatlacağı zaman, bn er bu iki rakip ve iki ipe edasını gösterdi. | iğ ki tek misafır odası ol- May ikisi de ayni odada Ny, mecburdular. Bu müşkül Met nasıl halledeceğini dü- €n kaster, Mis Miller'e: Lani Se. Siz çıkıp yatınız, kapınızı İliği bizi de rahat bırakınız. iş « Sonra, gece yarısı sesi işitilmiş, ve koşu- in Sâzelecinin bir elinde j ve bir pusla ile yerde A örülmüş Kâğıdın üze- & nlar yazılmıştı: * Ve Iz, © iyi bir çocuktur,, al | bal tahkikata gelen polis- da, Yu ij ğıdın gazeteci tarafın- , amadığım tesbit etmiş- Xp akika gazetecinin el yazısı ag uy kâğıt muhteviyatı birbi- Mamaktadır, kil, mahkeme bu cinayeti de "Yor. Muhakeme esha- Miller, kendisinin şim- oğur çok fena harekette Yüz, > ağlayarak itiraf et- Gi eri şiddetle iyi “DM diye haykırmıştır, ken- Man, i iyi tanırım. O, bir Kr, ldüremez. > Her halde, ba başkası katletmiştir, Hahadete, rağmen mubha- iye 2iyaret Lankasterin Maki vE — Bai İ ONU mes'ut etmessen yn “linden tekrar alırım. ) İ tesbit etmiş bulunu- #, e salonunda, Ameri- sınıfı hi bulunu- Mann İri erimemir Sülmiyiz başka bir güne Ti e izm kasi roloği li, in aa Sl Anday kimyager Usep Mig tah edilmiştir Çok bilhaşaz, psn —— be hakkında mufaş. hnidir. Alâkadar- Tayyareci Üst tarafı 1 nci sahifemizde ile meşgul olacaklara mahsus- tur. Ibtiva edeceği dersler uçuş ve uçuş vasıtaları, inşaat, tamirat ve malzeme; hava, rüzgârlar ve tesiratı ve tatbikattır. Ücreti 150 lira olacaktır. Ikinci devre asıl tüccari, yani motörlü ( tayyarecilik (tahsiline tahsis edilmiştir. Altı ayda ikmal edilecektir. Uçuş ve uçuş vasıta» ları, inş&at, tamirat ve malzeme, havai seyrüsefer ve pusla, mu- habere ve beynelmilel rumuzat, kör uçuşu, motör; meteoroloji, tatbikat derslerini ihtiva edecek- tir. Bu ikinci devr'nin ücreti 850 liradır. Bu devreyi ikmal eden talebe birincisini takibe mecbur değildir. Vecihi oBeyin mektebinden neşet edecek talebe ordu hizme- tinde kullanılabileceği gibi sivil tayyare şirketlerinde de pilotluk yapabilecektir. Vecihi Bey ayni zamanda ga- yet ucuz fiata satabileceğine kani olduğu tayyareler imal et- mek fikrindedir. Bu suretle halkımızda tayya- re ve tayyareciliğe karşı alâka uyandırmıya çalışacaktır. Daha şimdiden Vecihi Beye müteaddit müracaatlar vaki olmakta, her hafta yüzlerce mektup gelmek- tedir. Yeni hava oyunu lüst tarafı 1 inci sayfada) bu bonolardan kırk elli bin lira ticaret eden sarraflar vardır. Ta- bii bunlar içinde bonolar kırk kuruşa çıkınca alarak 28 kuruşa düşünce 12 kuruş ziyan eden de eksik değildir. Fakat bu işte ge- ne ekseriyetle ziyan edenler bo- noların hâmili olan biçare gayri mübadillerdir. Çünkü ellerinde yüz kuruşa mukabil verilen bo- noların ancak 11 veya 20 kuruş ettiğini görerek satmakta iken biraz fırladığını görünce elden çıkaranlar daha fazla fırlayınca istifade edemiyor ve hiç satmı- yanlar ise düştüğünü görerek ya- nıp yakılıyorlar. Esasen yolsuz bir iş olan bu bono alım ve satr- mında alâkadarların müteyekkız olmasını bekleriz. itizar Mündericatımızın çokluğu ha sebile tefrikalarımız o maalesef dercedilememiştir. Karilerimize arzı itizar ederiz. ST o i Olimpiyatlarda Güreş neticeleri enini Seyircilerin gözü önünde bir arbede! Los Apjelesten gelen son ha- berlere göre maraton yarışında birinci gelen Zabalanın rekoru 2 saat 31 dakika, 36 saniyedir. Bu yeni olimpiyat rekorudur. Zabalanın yüz yarda gerisinde koşan Ferris son dönemeçte müthiş bir gayret göstermiş ise de muvaffak olamamıştır. Iskırımda Iskırımda (kılıç ) Fransızlarla Italyanlar finale kalmışlar ve ya- pılan maçta Fransızlar İtalyan- ları yediye karşı dokuzla yene- rek olimpiyat şampiyonluğunu kazanmışlardır. Güreş neticöleri Horoz siklet güreşte Brender şampiyon ilân edilmiştir. Ikinci Sperlig,: Kurland üçün- cüdür, Güreş (orta sıklet) — Kok- kinen şampiyon ilân olunmuştur. Foldcak ve Cadier ikinci ve üçüncüdürler. Güreş (ağır sıklet) — Ves- tergren şampiyondur. Urban ile Hırschell ikinci ve üçüpcüdürler. Güreş (yarı ağır) — Suven- son şampiyondur. Güreş (tüy sıklet) — Ebri şampiyondur. Jimnastik Jimnastik (serbest) — Sıra- sile Amerika, Macaristan, Italya, Fenlandiya, Japonya, tarafından kazanılmıştır. Jimnastik (ferdi) — Macaris- tan, İsviçre, İtalya. Yüzmelerde :yeni rekorlar Serbest yüzme (kadınlar) — Madison (Amerika) yüz metreyi 1,6 8/10 da yüzmüştür. Bu yeni bir dünya ve olimpiyat rekoru- dur. Serbest yüzme (erkekler ) — 400 metre, bir Japon yüzgeci Yukayama 4,53 2/10 da birinci- liği almıştır. Yeni olimpiyat re- korudur. Bir hadise Vaterpoluda Almanlar Erezil- yalıları yenmişlerdir. Maçta hâ- kemin kararını doğru bulmıyan Brezilya kalecisi hâkeme hücum etmiş, hadiseye polisler vaz'ıyet etmiş, Brezilyalı oyuncular arka- daşlarının imdadına koşmuşlar ve müthiş bir arbede olmuştur. Brezilya takımı diskalifye edil- miştir. Beyoğlu Kazası Defterdarlığından : Muhammen Mahallesi sokağı No. Cinsi o icarı ii Müddeti ira Kılıçali Pş. Topçular 399-409 dükkân 85 Bir senedir sep nı 381-391 ,, Me nt — ii 423-433 |, BO “iy » ” 359.369 ,, AMP ayi iş mi, b 395-405 ,, 8 4 MEİN " 443-453 ,, A di m ” " # 355-345 d 450 "” e ” » " 248-2 barut mağazası 250 ” “ ME Wi 339.349 dükkân e Çavuşbaşı yele aggiğa9 E., a a Hacı ağma Yenikapı o 12 Sa A iş Okçu Musa Şehsuvar (3-30 Hane Mağ, e Hacı ağma Yenikapı 4 dükkân Mi n w " 20-18 i yinemi "o ” 2 D Mini "Un ” 24 & Dy vii nm ” 16:14 w İĞ İŞ aa ” ” ” 10 ” 90 ” ” Sütlüce (o Karağaç Tuğla harmanı 300 , ,, Balâda evsaf ve müddeti muharrer emvalin yirmi gün müd- detle müzayedeye konulmuştur. 20 Ağustos 932 cumartesi günü saat on altıdan on yediye kadar teminat akçelerile Beyoğlu Mal dairesinde müteşekkil komisyona müracaatları, (3705) ya .emasasaranı lik iki kısmın hulâsası Nale oleline, 12 numaralı odaya bir kadınla bir erkek gelmiştir. Bir az sonra odanın kapısı açık bulunü- yor, içinde de adam boylu boyuna yere yatmış, hareketsiz durmaktadır, Fakat ölmemiştir. Kalbi atıyor. Has- taneye kaldırılıyor. Kim olduğu meç- huldür, Üzerinde yalnız küçük bir defter çıkmıştır. Bu defterin benim &dresime verilmesi yazılıdır, Gidiyo- rum. Adamı tarıyamıyorum, defteri okumağa başlıyorum. Bunda, adam, vaktile âşık olduğu bir kadının ha yalini kafasında büyillterek kendini içkiye ve sefahale veröiğini, en kölü yerlere devam ettiğini anlatıyor. Bir aralık, bu hayalin tesirinden kurtu- luyor. Başka bir kadınla tanışıp w- nutuyor. Fakat bir gün tekrar hayal avdet ediyor ve zavallının azapları yeniden ve daha şiddetle başlıyor. —3 — Notlar burada bitiyordu. Son sahifenin alt tarafı karalanarak silinmişti. Şaşırıp kalmıştım. Bu adam muhakkak ki bir deli idi. Fakat kimdi, ve beni nereden ta- nıyordu. Bu merakımı da, defte- ri masama korken tatmin edebil- dim. Defter masanın kenarına İ- lişmiş, sizara paketimi alırken yere düşmüştü. Eğilip alırken, acele ile o zamana kadar farkı- na varamadığım dörde bükülmüş bir kâğıdm defterin yaprakları arasından kaydığını gördüm ve hemen aldım. Bu kâğıdın üzerin- de, baş tarafta, şu ithafname vardı: “Papağan barında geçirdiğimiz bir akşamın halırası olarak ve o akşam kendisine anlattığın hayalımın son sera enesasemsse sn sa0a see sEEEEEENN, kısımlarını da bilsin diye fa. ya, Hatırlıyordum. Bir akşam, sa- baha karşı, son kadehimi, en cid- di ve sakin adamları bile itiraf- lara sevkeden son kadehi çeke- ceğim zaman, bir yabancı bana, hayli garip olan bayatını anlat- mış, ve biribirimize kartlarımızı vermiştik. Bu hadiseyi unutmuş- tum. Hemen kalkıp onun kartını aradım ve buldum. Bu suretle hastanede yatan meçhul adamın kim olduğunu anlamak kabil olacaktı. Fakat kartın üzerinde “Mehmet Ali, , “Ali Haydar,, gibi bin bir kişiye ait olabilecek müphem bir isim- den başka br şey yoktu. İlk dü- şüncem gidip, polis müdiriyetine bunu haber vermek oldu. Fakat vakit pek gecikmişti. Saat 3 ol- muştu. Bu işi ertesi güne bıraka- rak, kâğıdın alt tarafını okuma- ğa başladım. Dörde bükülmüş kâğıtta şunlar yazılı idi: “Bunlar, bir gece, tanımadı- ğım bir adama yaptığım itirafa- tın sonudur. Bu adamın kim ve ne olduğunu bilmiyorum. Fakat insan her yaptığı hareketin sebe bini izah mecburiyetinde midir? Hikâye | Gece içinde saadet I | i em i i Nakleden: fa. i eee eeiere ren ennmesansa! Farzedelim bu itirafları kendi kendimden nefretimi havkırmak için yapıyorum.,, 4s Sevgilinin hayali peşinden koşmakla ne delilik yapmışım a- ziz dostum. Bu ne biçim hayal- mış? Kimin ve nenin hayali? İşte artık bizzat o, sevgilim yanımda bulunuyor. Ve görüyorum ki, o da alelâde, tıpkı ötekiler gibi bir kadındır. Aziz, çok aziz hayalim! Me- ğer siz nö güzel imişsiniz! Siz, bugün bana alelâde görünen bir hakikatın, bir şeniyetin süslü, zevkli bir gölgesi imişsiniz! ; Lİ ii Onun tekrar İstanbula döndü- ğünü tesadüfen öğrendim. Bu- luştuk. Eskiden olduğu gibi ve sanki hiç ayrılmamışız gibi ken- dini bana verdi. Doğrusu, bu ba- na ilâhi bir mesti vermişti. Fakat çok sürmedi. O, kendisi olarak kalmıştı. Halbuki ben onu mu- kaddes bir hayal yapmıştım. Bu- nunla beraber, o, beni ayni şid- detle seviyor, bana eskisi gibi ay- ni mubabbet dolu gözlerle bakı- yor ve aramızda gittikçe büyü- düğünü hissettiği anlaşamamaz- lığın sebebini bir türlü anlıyamı- yordu. Nihayet dayanamadı, ve bir gün sordu, Ben de kendisine bü- tün geçirdiğim ıstırapları, haya- lin peşinde dolaştığım zamanla- rı ve yerleri anlatmak alçaklı- ğmda bulundum. Derhal o da benim gibi olmuş- tu, deliliğime ortak olmuştu. Şimdi artık bu oyuna kapılmış ve hayalin peşinde, tutulamaz hayalin peşinde koşuyorduk. Bir zencirle bağlıyız ve ayni ateşle yanıyoruz. O burada değilken aradığım onu bulabilmek için, vaktile dolaştığım yerlere gitmek mecburiyetindeyiz. Onun için pis, sefil, kötü yerleri dolaşıyor, orada tanıştığım şüpheli, mariz fakat ihtiraslı yalnızlığımda ba- na arkadaş olmuş olanlarla dü- şüp kalkıyoruz. Artık o da, aslâ tatmin etmiyen acı yemişten tat- tı. Artık o da bir dakika rahat nefes alamıyacak. Bundan sonra, ' delicesine peşinde koştuğum ha- yali tutmadıkça, benim için ol- duğu gibi onun için de hiç bir şeyin ehemmiyeti yok. Bizi hangi tehlike durdurabilir? Ölüm ve re zalet tehlikesine karşı durmak ne büyük bir zevktir. Kim bilir, yolumuzun üzerinde bizi neler bekliyor? ... Kâğıttaki yazılarda burada' bitmişti. Ertesi gün derhal has- taneye gidip onu görmek üzere yattım. (Sonu yarın) Yozgat Belediyesinden Mikdarı 50 50 100 petrol demiri, 100 100 Kilo 6 milimetre murabbaı bakır tel Adet beheri yedi metre tulünde ve on santim kutrunda Metre on santimlik Lâmba demiri, Metre 6 santimlik köşe bendi. Kasabamız elektrik tesisatı için yukarıda malzemeye ibtiyaç hasıl olmuştur. Bunu müstacelen mubayaa etmek zar uretindeyiz. Bedeli peşinen tediye edilecek, malzeme Yerköy istasyonunda teslim alınacaktır. Fiat hususunda son ve kat'i tekliflerin derhal Belediyemize bildirilmesi ilân olunur. (3955)