8 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

8 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pm 2-—- YANI JA O AŞUSTOS 1794 Fahri Pş. dün gömüldü İlim aşkı, onun içinde sonmiyen bir ateşli.. YED kal | KESİN, Tıpfakültesinin en eski müderrislerinden olan merhum,son gününe kadar öğrenmek ve öğretmek gayesile yaşamıştır Müderris Fahri Pş. İrtihalini teessürle bildirdiği- miz doktor Mehmet Fahri paşa- nın cenaze merasimi, dün yapıl- mıştır, 'Tıp fakültesinin en eski mü- derrislerinden olan Mehmet Fah ri paşanın cenazesi, saat on bir buçukta Cerrahpaşa hastanesin - den birçok dostları, talebeleri, zabıta memurları ve kolordu tarafından gönderilen O askerler hazır bulunduğu halde, ihtifa- lâtla kaldırılmış, cenaze nama- zı öğle vakti Valide camiinde kı lınmış, sonra otomobille OEyüp sultana götürülerek, sırttaki a- ile mezarlığına gömülmüştür. Oğlu şair Halit Fahri bey, ve merhumun bütün ailesi Oefradı, Cerrahpaşa hastanesi ( sertabibi doktor Rüştü beyle hastanedeki diğer doktorların, hastane men- suplarının tedavi esnasında gös- terdikleri ihtimamdan fevkalâ de mütehassistirler. (Kolordu - nun, zabıtanın ve diğer makamla rın gösterdikleri nezaket ve işti rak ifadesi de kendilerini keder- li günlerinde bir teselli alâkası - nın ifadesi olarak çok mütehas - sis etmiştir. Bütün bu ihtimam, alâka, nezaket ve iştirak ifade - lerine teşekkür ediyorlar. Merhum Mehmet Fahri pa- şa, 1277 senesinde İstanbulda doğmuştur. Amasya muhase- becisi Süleyman beyin oğludur. 1300 senesinde tıbbiyeden birin cilikle diplomasını almış, açı « Tan müsabakada kazanarak Av. rupaya tahsile gönderilmiş, iki sene Almanyada bulunmuş, hıf- zıssıhha sahasında ihtisas edin - miştir. 1302 senesinde İstanbula dö nünce, doğrudan doğruya tıp fa kültesine müderris muavini ol - muş ve aradan sekiz sene geç - tikten sonra, müderris ölünce, kendisi müderris o olarak kür - süye getirilmiştir. 28 sene tıp İakültesinde (müderrislik etmiş se bu müddet zarfında Halkalı ziraat, eczacı, baytar mekteple- tinde de ders okutmuştur. Meşrutiyetin oilânmdan son ra, müderrislikteh çekilmiş, or. duda çalışmıya başlamış, evvel - ce 1313 Yun'n harbine iştirak ettiği gibi, bu tarihten sonra da Balkan harbine iştirak etmiş, bu harp esnasmda sertabip sıfatile bulunduğu İşkodrada yedi bu- çuk ay Sırpların muhasarasında kalmış, gece gündüz siper siper dolaşarak gayret göstermiştir. Nihayet İzmire kolordu ser - tabibi olmuş, bir sene de orada hizmet ederek mirlivalıktan teka üt edilmiştir. Büyük harbi müteakip müta - reke ilân olununca, ecnebi işgali üzerine İstanbulda oturmak iste - memiş, Bursaya gitmiş, orada yerleşmiştir. Bursada Işıklar askeri lise - sinde fizik ve kimya dersleri vermiştir. Arabi, farisi, almanca, fransızca bilen Fahri paşa, ha - yalının sonuna kadar öğrenmek ve öğretmek gayesile (yaşamış, hatta yaşı hayli ilerlediği bir sı- rada, ingilizce öğrenmiye başla- mıştır. Kendisinin bir çok ilmi, fenni ve edebi eserleri vardır. Eski tarzda şiir de yazardı. Bu arada “Manzum İşkodra tarihi harbi,, isminde bir eser vücude getirmiştir. (Aktör kin), (Taş o- cakları). (Mağduri kalp) isimle- rindeki tiyatro tercümeleri Ma - nakyan efendi ve (Yat borusu) ismindeki tercümesi de Bürhanet tin bey tarafından temsil olun - muştur. Mehmet Fahri paşa, epey bir müddettenberi rahatsızdı. Fazla tetebbü, fazla yorgunluk, ona evvelâ bir gözünü kaybettirmiş - ti. Buna rağmen, çalışıyor, beş al tı sene evvel bu vaziyette iken sıhhiye vekâleti için tıbbi bir e - Müderris Fâhri Paşanın cenaze merasimi ARTVİN Nafia Başmühendis- liğinden: (1) Artvin-Maradit © şosasının 54-000 kilometresinde 937.73 lira bedeli keşifli Artvin köprüsü (2) 44400 kilometresinde 5233.18 lira bedeli keşifli Devis- kel köprüsü, ; (3) 594-000 kilometresinde 973 lira bedeli keşifli Gleskor köprüsü, (4) 604-000 kilometresinde 1881.82 lira bedeli keşifli Heba köprüsü, (5) 684-000 kilometresinde 354.36 bedeli keşifli Maradit köprüsü, (6) ArtvinArdahan şosesinin mebdeinde 6041,72 lira bedeli keşifli Sotibar köprüsü, (7) 25-000 kilometresinde 1223.18 lira bedeli keşifli Berta köprüsü ki ceman 16550,97 lira bedeli keşifli (7) adet köprünün tamiratı 21 gün müddetle ve ka- palı zarf usuliyle o münakasaya konulmuştur. Şeraiti kanuniyeyi haiz taliplerin bedeli keşfin yüz- de yedi buçuğu nisbetinde te- minat akçeleri ve teklif mektup- ları ile 15 Ağustos 932 tarih ve pazartesi günü saat on beşte Artvin Nafia komisyonuna müra- caatları ve tafsilât almak isteyen- lerin Artvin Nafia Başmühendis- liğine müracaatları ilân olunur. (3543) EGE seyahali İzmir Himayei Etfalinin tertip etmiş olduğu İzmir — Pire — A- tina — Selânik seyahati Çarşam- ba günü öğleden sonra başlıyor. Vapur yolcuları Galata rrhtımm- dan alacaktır. Çok temiz, mü- kemmel ve ucuz olmasına fevka- : Iâde dikkat edilen ve bu hususta her fedakârlık ihtiyar edilen se- yahate bir çok münevverlerimi- zin ve tüccarlarımızın iştirak et- mekte olduğu memnuniyetle ha- ber alınmıştır. Cemiyetin vatan- daşlarına bir hatfalık böyle gü- zel ve ucuz ve faydalı bir seya- hat imkânmı temin etmiş olması cidden şayanı tebriktir. Yârın öğleye kadar son müracaatlar kabul edilecektir. Bir daha ko- layca ele geçmiyecek olan bu u- cuz seyahatten istifade edilme- sini karilerimize tavsiye ederiz. Figüran Aranıyor “Bir Millet Uyanıyor, filmin- de figüranlık etmek isteyen güç- lö, kuvvetli ve boylu gençlerin Çarşamba günü saat 1l de Ni- şantaşı'nda Vali konağı cadde- sinde (İpek Film) Studyosuna müracaatları. ser hazırlıyordu. Sonra öbür gözü de diğerinin akibetine uğ - radr. Etrafını güçlükle seçiyor - du. Fakat, gene ilim aşkı, onun içinde sönmiyen bir ateşti. O ka- dar ki, 72 yaşında kımıldanamı yacak hale geldiği ve hastanede tedavisine lüzum görüldüğü son günlerde bile, içindeki bu ateş sönmemiştir: Hastaneye birlikte bir tıbbi kitap götürmüştür.. Kendisi, ayni zamanda çok iyi kalpli, temiz vicdanlı bir in- sandı. Bu itibarla ufulü, her ma- nasile mühim bir zıya teşkil e - der. Onu çok seven ve ilk san'at heyecanlarını ondan alan kıymet li dostumuz Halit Fahri beye sa bırlar temenni ederiz. Avusturyanın eski başvekilerind vaypel öldü Avusturyaya çok büyük hizmetler et olan sabık başvekil nasıl yelişmişti Sabık o Avusturya Monsinyor Seypel öldü, Onun ölümile, o Avrupanın en mühim simalarından (biriside (kay boluyor, Mütevetfa M. Seypel 1876 da doğmuş olan bu zat, bütân. manâsile bir halk çocuğu idi, ve bir amele mahallesinde büyümüştü. . Büyüdüğü muhit, onun siyasi fikirlerine tesir ede- i rek, kendisinin hıristiyan - Sos- list fırkasına girmesine sebep olmuştu. Monsinyor. Seypel Ka- tolik amele ve köşlü fırkaları mücadeleleri içinde teşekkül etti. Tahsilini 1895 de Viyana ilâ- hiyat nktlissimderkitisem. Man, Senyor Seypel sonradan ayni fa- külteye müderris olmuştu. Öledenberi ve bütün'manasile entelektüel bir şahsiyet olan Monsinyor Seypel, siyaset ale- mine girdiği zaman tam bir mu- harrir ve halip olarak kendini gösterdi. İktidar mevkiine gel- meden evvel bile bu zat, sade fırkasının değil, bütün meclisin en mühim şabsiyeti idi. 1918 Anadolu seyahati Talebeler, mucerrislerile bir- |Ziyaretçilerin miktarı 115 likte bugün hareket ediyorlar Anadoluda konferanslar ver- mek üzere talebelerden mürek- kep 25 kişilik kafile, bugün sa- at yedide Antalya vaparile Ban- dırmaya gideceklerdir. Seyahat- te Bandırma - Balıkesir, Kütah- ya, Eskişehir, Ankara, Sivas, Çankırı yo'u takip olunacaktır. Talebelere müderris o Mustafa Hakkı, Hamdi Suat. Hasan Re- şat, Mazhar Beyler refakat ede- ezktir. Talebe birliğince evvelce ken- dilerine tebliğat yapılmış olan talebeden Necmi, Muttalip, Ba- haettin, Osman, Furuzan, Fethi Sezai, Hamdi, Süleyman Ali, Salâbattin, Emin, Mustafa, Arif, Abidin Şefiz, Orhan. Salâbattin, Ismail Necati Beylerle Perihan Kâmile, Halide, Nüzhet, Belkis Hanımların bugün saat dörtte Gağaloğlundaki birlik binasına her halde gelmeleri bildirilmek» tedir. Halk bilgisi tetkikalı için Bahkesir ve civarında “ halk bilgisi tetkikalında bulunacak o'an Mebmet Halit Bey ile ar- kadaşları Yalova tarikile Bursa- ya gitmişlerdir. Oradan Balke- sire geçeceklerdir. Konservatuar müdörü Ziya Bey de bir hafta sonra heyete iltihak edecektir. başvekili | senesinde imparatorluğun e kabinesine nazır olarak £İ lokılâptan sonra idareci liyetini artık her kese kabil tirmişti, Almanyanın Spar” ve Macaristanın Belaküm © lerinde muhafaza ettiği netio zaman kendisini * olanlar üzerinde büyük bif göstermiş ve Avusturyay! bi maceralardan kurtar! Cümburiyet ilânından 1922 de kabina riyasetine 8 tiği zamanlar, kabinasında 7 hıristiyan sosyalist vardı. ik*74 mevkiine geçişinden so0/#, söylediği nutukta, imparatö kabinasının o sonuncusına kini anlattı, Oraya, yi üzere bulunan bir rejimin nında girişinin o demokr! daha kolay tekemmülünü * i maksadına matuf olduğunu “| etti, Filhakika, bu hükümet kıldıktan sonra yeni rejimi mel taşlarını atanların en * sinde o vardı ve tekrar eski jime avdetin en büyük hata cağım izah etmişti. O zamandan sonra Monsif l Seypel, proğramını tatbika * lamış ve muvaffak olmuştu. © devletlerle muahedeler yapt" vam cemiyetinin nakti mua tini temin etti, Mons'nyor Saypel, 1924 sinde bir sui kaste maruz "5 mış, iki kurşunun ciğerlerini * mesine rağmen kurtulmuş * de büyük bir ihtilile maniği muş ve nibayet 1929 da 951 istirahate çekileceğini bildi zaman, Monsinyor Seypel defa baş vekil olmuştu. Mopsinyor Seypel mem" tine büyük hizmetler etm Avusturyanın parçalanmasin# çok defalar mani olmuş yaset adamı idi. Yerlimallar se buldu Yerli mallar sergisi büyük bir kalabalık taraf” ziyaret edilmiştir. f İSergiyi dibi eşini kada, ( yaret edenlerin yekünu u zü bulmuştur. Sergi, bilhassa dün saat, dan sonra büyük bir tef uğramıştır. Sergiyi tamamef zebilmek için birçok K müşkülâta tesadüf etm Bu sebeple serginin ks) da gecikmiştir. Kadıköy Hilâliabmer €€ sergi komissri Nazmi Nuri müracaat ederek gelecek yetim çocuklar menfeati* tıracağı müsamere için sev.ndirecek o hediyeler id bu talebi muvafık gören e Nuri B. sergiye iştirak edi esseselere bu bayırı ei yardım etmelerini tavsiY& ye neticede toplanan hediyeli * iâliahmer cemiyetinin dP” | faz'a olmustur. i j o g Kotra ile A le 4 Muhtelit mübadele k9' umumi kâtibi mösyö iri fikesile beraber Dede bir kotra ile gelirke” a bir fırınaya o totulmuf ehemmiyetli bir kaza lerse de nihayet salime” mıza gelmiye muvi lardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: