e VAKTT 3 Haziran 1932 — —— - İsmet Paşa Hazretleri - tezahüratla karşılandı g (Üst tarafı 1 inci sayfada) telerle de ilân edilen proğram müci - “bince saat İ4te Sakarya metörile hareket edeceklerdi. Kolordu ku - mandanı Şükrü Naili Paaş ile müd - deiumumi Kenan, Darülfünun fakül - teleri reisleri Tahir, Muzaffer, Tev - fik Recep, İsmaili Hakkı, Etem Akif, Fırka idare heyeti reisi Cevdet Kerim, Şehir Meclisi reis vekillerin - den Sadettin Ferit, Muhtelit müba - dele komisyonu Türk haş murahhas Şevki, Liman şirketi müdürü Ham - di, Seyrisefain müdürü (Sadullah, Cümhüriyet Merkez Bankası müdürü Sait, İş Bankası müdürü Muam - mer, Sanayi ve Maadin Bankası mü - dürü Sadettin, Ziraat Bankası mü. dürü İhsan, Müskirat inhisar u- mumi müdürü Asım, Baro ikinci rels Meki Hikmet, Anadolu ajansı namına Ihsan Beylerden müteşekkil olaa he - yet azalarmın hepsi muayyen vakitte Jaket atay ve silindir şapka giymiş olarak Seyrisefain rıhtımma gelmiş - ler, fakat vapurun evvelce tahmin edildiği gibi saat 17 de limana gelemiyeceği anlaşıldığı için istikbal “heyetinin saat 16 dan sonra hareket edeceği öğrenilmiştir. Heyet azaları saat 16 da tekrar bulunmuşlar ve kısmen motörde, kıs - mende rıhtımda beklemiye başla - mışlardir. Vali Muhiddin Beyle refikaları .M(.di saat 1640da gelmişler ve Sakarya motörü 17ye doğru rıh- tımdan hareket ederek Marmaraya doğru açılmıştır. Yeşilköy istikametinde Matör Yeşilköy istikametine gel - diği vakit, Pilsna vapuru görünmüş, Sakarya biraz sonra vapurun yanma yaklaşmış ve istikbal heyeti saat 18 e! on kala vapura geçmişlerdir, Takdim edilen buketler sirada vapurun güğertesinde bulunan İsmet Paşa Hazretleri istik - bale gelen ve kendilerine “Hoş geldi - niz, diyen zevatm ellerini sıkarak hatırlarını sormuşlar, bu sırada Pa - şa Hazretlerinin v2 Tevfik Rüştü Be - yin refikaları Hf. lere şehir namına büketler taktim edilmiştir. İtalya sefareti müsteşarı M. Kola, Istanbul ikinci konsolosu M. Sili ve Ataşenaval kumandan» Soldatti de 1 - talya sefaretinin motörile vapura gelmişler ve Başvekilimizi selâmla - mışlardır. İsmet Paşa Hazretleri çok mem - nun ve neşeli görünüyorlardı. Bir! aralık karşılıyanlar arasında bulu - nan Binicilik mektebi müdürü kayma- kam Cevdet Beyle bir müddet görü - şerek, son zamanlarda (yapılan müsabakalar hakkmda malümat al - dılar, Vali Muhiddin Beyi de yanla - rma çağırarak muhtelif meseleler hakkında sualler sordular. Heyetimizi karşılamak üzere ge - enler arasmda Başvekilimizi Rusya seyahatlerinden avdetinde Türk Or - todoksları namına selâmlıyan ve bir hediye taktim eden Hukuk fakültesi doktor A, smıfından mezun Eologosi Bey de bulunuyordu. Nefinin bir beyti Rum vatandaşımız Pilsna vapurun - da Başvekilimize “Hoş geldiniz, de - dikten sonra “Nef'i,, hin meşhur kasi - desindeki bir beyti şu suretle değiş - tirilmiş olarak söylemiştir: — “Aferin ey rüzigârın şehsüvari safderi, Arşa as, şimden geri levhi sulhü Ekberi.,, Vapur limanda Saat bü sırada on dokuza geliyor - du. Vapur limana girmişti. Ge - minin etrafında heyetimizi ia Mar- mara açıklarından O karşılıyan iki Şirketihayriye vapuru, birçok motör| ve remorkörlere hağlı yüzlerce san - dal geminin etrafını çevirmişler, içe - ride bulunan halk, muhtelif es - naf cemiyetleri mensupları Başvekil Paşayı hararetle alkışlıyorar ve “Ya - şa,, diye bağırıyorlardı. Darülfünun talebeleri mümessil - leri bir motörle heyetimizi karşıla - mışlardı. Vapur saat 19 da Galata rıhtımı - na yaklaştığı vakit, o zamana kadar geminin diğer tarafında bulunan İs - ei digi met Paşa Hazretleri kara tarafım geçmişler ve rıhtıma, civardaki bina ların pencere ve damlarına varıncıya kadar dolduran halkın şiddetli alkış - larma mütebessim bir tavırla şap - kasını sallamak suretile mukabele etmişlerdir. Rıhtımda Rıhtımda askeri bir muzika ile bi - rer müfreze asker ve polis yer almış, Amerika sefiri Mr, Sherles, H, Sher rili, Rus konsolosu M, Maligin istik bale gelmişlerdi. Amerika setirinini tebrik Vapur tamamile yanaşınca Ame - rika sefiri Mr. Sherril cenapları yu - karıya çıkmış ve Tevfik Rüştü Beyl birlikte İsmet Paşa Hazretlerinin ya nına gelerek Ooçok samimi bir şekilde Başvekilimizi tebrik etmiş ve şunları söylemiştir: — “İtalya'da çok büyük muraffa - kiyet kazandınız, tebrik ederim. Her - kes muvaffakiyetinizden bahsediyor. Bu seyahatte ben de bulunmağı çok arzu ederdim.,, Paşa Hazretleri Sefir Cenapları - nın bu samimi tebrikine teşekkür et - miş, Mr, Sherrill Tevfik Rüştü Bey - Je görüşürken de: “.- Çok büyük muvaffakiyet“ diye; kanaatini bir kere daha izharet- miş, Tevfik Rüştü Bey, sarfedilen bütün gayretin, bütün dünya ile be - raber geçirilen buhrandan mümkün mertebe az müteessir olmıya mâtu bulunduğunu söylemiştir. Sefir, İs - Met Paşadan: — “Gelecek hafta içinde Ankara - da görüşürüz.,, Diyerek ayrılmıştır. Başvekilimiz ve diğer zevat mih - mandar Kolonel Soletti ile veda - a A laştıktan sonra vapurdan çıkmışlar i ve selâm vaziyetinde duran askerle - rimizin önünden: “— Merhaba Arkadaşlar, diyerek geçmişler ve rıhtım caddesinde bu - lunan otomobillerinin yanma gel - mişlerdir. Bu sırada halk Baş vekilimizi ohararetle allaşlıyorlar, “Yaşa,,, “Hoş geldiniz, nidaları işi - tliyordu. Başvekilin selâmları İsmet Paşa Hazretleri bunun üze - rine caddede bir kaç adım ilerle mişler ve halkı gülerek şapkasını «al lıyarak selâmlamışlar, sonra Tevfik Rüştü Beyle birlikte otomobille ha raket etmişlerdir. İsmet Paşa Hazretleri dün geceyi Perapalâs otelinde geçirmişlerdir. Bu sabah Heybeliada'ya giderek bira - derlerini ziyaret edecekler ve âkşa - ma Ankara'ya hareket edeceklerdir. Türk * Maiyan dostluğu Heyetimize dahil bulunan zevatm hepsi İtalya'da Başvekilimize ve he - yetimize karşı yapılan fevkalâde sa - mimi tezahürat ve hüsnü kabülü ha - raretle anlatıyorlar ve.iki memleket arasındaki dostluğun ne kadar kuv - vetli olduğuna işaret ediyorlardı. Heyetimize bilhassa Brendizi'den ha - reket esnasmda fevkalâde tezahürat yapılmış, her smıfa mensup bir çok Italyan mektepliler, Avangardistler ve diğer gençlik teşkilâtı mensup ları heyetimizi vapur hareket edip a - zaklaşıncıya kadar alkışlamışlardır. Yunanlıların tezahüratı İsmet Paşa Hazretlerine ve heye - timize Yunanistan'da da ayni dostluk tezahüratı gösterilmiştir. Dünkü sayımızda, kısa telgraf ha - berlerinin işaret ettiği bu tezahüratm dün tafsilâtını aldık. Vapur Pire'ye gelince yeni Yunan Başvekili M, Pa - panastasiyu vapura gelmiş, sonra İtalya sefiri, Atina sefirimiz ve M. Venizelos da gelerek Başvekilimizle yarım saat kadar görüşmüşlerdir. Yunan hükümeti Grand Pri- tanya otelinde heyetimiz şerefine büyük ve mükellef bir ziyafet vermiş, çok neşeli ve samimi geçen bu ziya - fette heyetimize dahil bütün ze - vat, Yunan Başvekili, nazırlar, hükü - met erkâni ve M., Venizelos hazır bu - Tunmuşlardır. Heyetimiz vapurdan çıkarken ve Yİ m EYY ayyy yg gt *Başvekilimiz mühim) #Beyanatta bulundu ; | Üsttarafı 1 inci sayfamızda | #Derbal göze çarpar MussoliniHz.e: : yüksekkıymet ve muvaffakıyeti her türlü takdir ölçüsünden £ üstündür. Milli reisimiz Gazi 3 Hazretlerine (o faşist Italya'da beslenilen hayranlık hisleri ve yüksek hükümet reisinin bu vadide izhar ettiği asıl duy- gular bizi çok mütehassis ve bahtiyar etmiştir. Italya ile aramızda üç yüz milyon Jiretlik bir ikrazın esasları tekarrür ettirilmiştir. Bu ikrazın bir kismından aynen nakit olarak bir kısınından İtalyaya borçlarımızın tediyesi in ve bir kısmından dahı İtal- yaya yapacağımız siparişler için istifade olunacaktır. Tesisatı- mızı kurmak ve iktisadi bün- yemizi takviye etmek için bu muamele çok faydalı yeni bir imkân ,ve amildir. Bilirsinizki iki memleke ara- sında munllâkta bulunan esa- slı bir mesele kalmamıştır. Bu ziyaretimizde Hariciye ve- kili arkadaşım her günkü işle- re ait hususları da italyanın çok kıymetli Hariciye nazırı Grandi Hazretleriyle görüşüp nlaşmak için fırsat bulmuştur. Italya ile emniyet ve samimi- yete müstenit ciddi bir dostluk siyasetinden omemleketlerimiz müstefit olmuştur ve olacaktır. Beynelmilel sulh mefkâresinin bu siyaset sayesinde istifadesi ise aşikârdır. Başvekil Hazretleri avdetle- rinde Yunanistandan geçerken Yunan ricalile vaki temaslarına nakli kelâm buyurarak demiş- lerdir ki; “Seyahatim esnasında, gider- ken ve gelirken, dost Yunanis- tanın sahiline uğramamız tabii idi, ve iyi oldu. Giderken M. Venizelos ve M. Mihalakopulos ile ve gelirken yeni Başvekil M. # Papanastasyo ve arkadaşı M. Bakalbaşile görüşmekle bahti- z ; yar oldum. Yunanistanın kıymetliği i | f j i i # Hi Hi : E yy Egg yy yg yy gg yg j : i ğ j Li : i i yy Ay yg ga yg yy gg A yg i ; devlet adamlarile temaslarımız iki memleket arasındaki derin dostluğun sağlamlığın görmek ve göstermek için her iki tara- : a iyi bir vesile teşkil etmiştir. air İ kadar kuvvetli olduğu Yeni Yunan Başvekili M. Papanastasiyu'nun he - yete dahil Türk gazetecilerine söyle - diği sözlerden bir kere daha anlaşıl- maktadır. M. Papanastasiyu beya natında, Türkiye dostluğunu teyit et- tikten ve Yunanistan'da her hangi bir kabine tahavvülünün bu dostluk üze - rinde hiçbir tesiri görülemiyeceğini bu dostluğun lüzum ve kıymetini bütün Yunanlıların anlamış bulunduklarını söyledikten sonra Türk ve Yunan milletlerinin bir men'şeden geldik. leri hakkmdaki fikirden bahsederek: — “ii millet kardeştir. Bunu Gazi Hazretleri bize geçen sene İs - tanbulda söylemişlerdi... Demiş ve bu tarihi hakikatin an- İaşılmış olmasının Türk — Yunan dostluğunu bir kat daha takviye ede- ceğini anlatmıştır. M. Papanastasiyu bazı ecnebi ga-| zetelerinin neşriyatına temas ederek,! Türkiye ile Yunanistan'ın Akdeniz vel Adalar denizinde müşterek hareket! etmeleri ve dostluk yapmalarının bazı memleketlerde suitefsir edildiğini, dostluğumuz hiç bir reemleket aley -| hine müteveccih olmadığı ve tamami- le istiklâlimizi muhafaza etmek mak- sat ve gâyesine matuf bulundağu çin bu neşriyatm tamamile yanlış ol duğunu anlaşmıştır. i 5 E avdet ederken askeri merasim ile kar.| M. Venizelos Yalovaya gelecek şılanmış, ve fteşyi edilmiş, halk sa- mimi tezahüratta bulunmuştur. Dostluğun kuvveti Türk — Yunan İsmet Paşa Hazretleri İtalya'ya giderlerken vapurun Pire'de durduğu sırada M .Venizelos'la yaptıkları mü- dostluğunun mej lâkatta, şahsi bir dostları olan sabık) Norma Sererir Hayati En ciddi rakip! Bir gün biraz vahşi bir kızla tanışlı * Bu, Greta Garbo idi! Norma, Metrogo'dvin şirke- | yüzünden pek büyük bir ei tindede, kendisine bhürmetkâr bir muhit uyandırmıştı. Herkes ona karşı iyi muamele ediyordu, kendiside, zekâsı, hüsnüniyeti- le, hilkat eksikliğini dolduruyor- du. Ievingle Normanın arasında mü- tekabil bir nezaketten doğan samimi bir arkadaşlık doğmuştu Eğer Normaya inanmak icabe- derse, o esnada, Hollivudun yük- sek tabakasından bir musevi kızile nışanlı gibi olan İrvingin Adliyede : Yusenin davası Müddei umumi maz- nunların beraetini istedi Yuse isminde birinin boğazını sıkmaktan suçlu Osep ve Mari - nin muhakemelerine dün ağır ce- za mahkemesinde ( devam olun - muştur. Osep, Mari ve Yuse, vak- tiyle bir “Yıkıcılık, bozmacılık,, şirketi kurmuşlar, günün birinde hesap gördükleri sırada araların- da ihtilâf çıkmış, kavga etmişler. Ayrılmışlar. 930 seensi ikinci teş- rininin soğuk, karanlık bir gece * sinde Osep ve Mari, bu iki ortak arkadaş, buluşmuşlar. İddiaya gö re, Yuseyi boğmak üzere araların da karar vermişler. Ve “Yıkıcılık, bozmacılık şirketi,, nin bulundu - ğu, etrafı tahta perdelerle çevrili yere girmişler, usul usul Yuse a- ğanın yattığı çardağa doğru yürü müşler, Yuse tesadüfen uyanık - mış, iki karaltının yanına doğru görünce . haykırmış. Berikiler hücum etmişler. Boğazı- na sarılmışlar. İhtiyar ağa can hev liyle bütün kuvvetini gırtlağına vermiş, istimdat etmiş, mütecaviz iki ortak korkmuşlar. Kaçmışlar. Ve Yuse ağa iki eski şerikini da- va etmiş. On beş celse süren muhakeme dün nihayet bitirilmiştir. e Fakat, Osep ve Marinin, ağayı boğazla - maları keyfiyeti tesbit olunama - mıştır. İddiasını serdeden müddei umumi Cemil Bey, maznunların beraetlerini istemiştir. Bu davanın kararı başka bir gün verilecektir. Yunan Başvekilini, yazı Yalova'da geçirmiye davet etmişler, M, Venize- los çok mütehassis olduğunu söyliye- rek ilk fırsatta bu davete icabet ede- ceğini söylemişti. M. Venizelos dö- nüşte İsmet Paşa ile görüştükleri esnada bu bahse avdet ederek Ağus- tosun ilk günlerinde Yalova'ya ge. Terek Başvekilimizin misafiri ola- cağını ve tedavi göreceğini söylemiş- tir. Eğenin tazimatı Pilena Pire'de iken Seyrisefainin Eğe vapuru da limanda bulunuyor- du. Sğenin süvarisi ve zabitanı Pils- na'ya geçerek Başvekil Paşaya arzı tazimat etmişler, Pilsna Eğe ile aynı saatte pire'den hareket etmiş ve iki vapur iki saat kadar yanyana yol aldıktan sonra Eğe İzmire uğrıya v ğı için yolunu değiştirmiştir. Yunan bahriyelilerini davet İsmet Paşa Hazretleri Yunanis- tan'dan geçerken Yunan bahriyelile- rini İstanbul'u ziyarete davet etmiş- tir. Yunanlılar bu davetten çok müte- hassis olmuşlar ve teşekkür etmişler- dir. Yakında Yunan bahriye mekteple- ri talebelerinden bir grup şehrimize gelecekler ve Heybeliada Deniz lise- sine misafir edileceklerdir. Hüsrev Bey Başvekilimizle birlikte Peşte elçi- miz Hüsrev Bey de şehrimize gelmiş- tir. Rahatsiz bulunan refikasının te- davisi için Paris'e giden Hüsrev Bey oradan İtalya'ya geçmiş ve Cenoa- dan Pilsna vapuruna binmiştir, çekmiştir. y O zamana ait mecmuaları © rışdıracak olursanız, No: pi ismine bir sürü yıldızlara dedi kudular arasındâ hiç düf edilmediğini görürsünüz. nun sadece, filimlerinden, tutf letlerindan ve rollerinden ve sedilirdi, gayet güzel mülâks! rn neşedilirdi. j Zira, Norma Şerer gazeti sordukları suallere en zeki surette cevap veren nadir arti lerdendi, onunla görüşen her zeteciye güzel bir makale abilmesi fırsatını verirdi. mukabil, Norma dedikodu karışmaz, garip hareketlerde lunmazdı. Bu suretle de, ma, ber şüphenin fevkit kalabilmişti. Fakat Norma durmuyordu. Nasıl san'at b tını büyük bir sabırla ve ya' fakat emin bir surette yapm izdivacını da öyle hazırlıyordü- Bir gün, Metro Goldvin A yer şirketine sarışın, silik, biri vahşi, fakat garip bir surette € zibedar bir kız geldi. Lui Mey onunla görüşürken, Normayı © ğırdı ve: — Norma, dedi, dikkat niz, işte sizin en ciddi rakibini Takdim ederim, Norma, bu yabancıya dikkati baktı ve güldü. Rakip ehemi yetliye benzemiyordu. Bu, Gret”i Garbo isminde İsveçli küçük b artistti. Bununla beraber, stüdyod çıkar çıkmaz, Norma tanıdığı rast geldiği bütün gazetecileri — Greta Garbo hakkında » düşünüyorsunuz? Diye sormuştu. Bütün garet ciler de, ona, daha ilk filmindef| meşhur olmuş bulunan bu hakkında iyi bir surette bahset'| tiler. | Norma tehlikeyi (o hisstmişi”| Mehareti daha fazlalaştırdı, t9'| valetlerine daha büyük bir itin gösterdi, İrving ile olan münf” sebetini daha sıklaştırdı. Norma'nın filmleri, katiyen bö yük bir heyecan uyandırmıyorf ve, stüdyoda, Gretadan son şöhretini tehdit eden yeni pik kız peyda olmuştu ve ismi | Kravfort idi. Nihayet 1927 senesi nihayf tinde, sesli filmler yapılmıya bf ladığı sırada, Normanın i ile evleneceği resmen ilân edil mişti, ” Norma Katolikti. Irving Yi hudi idi. Dinini değiştiren No” ma, babam başının önünde * budice cevap verdi ve bu $ hem metro stüdyolarının imalit müdürünün karısı, hemde std yonun kraliçesi olmuş oldu. “e ve i Bal ayı seyahatı Avrupada 1” pıldı, İrving hem zengin, ! de meşhurdu. Fakat Norma k dini kaybetmedi. Uzun bir sab” neticesinde nail olduğu bu * | cayı muhafaza etmek lâm”! Kocasına bir kuzu gibi itaat © mesini bilen Norma, ona, dl bir aile reisi muamelesi yapıya du. Size buna dair küçük ” | fıkra anlatalım. Paristen Hollivuda dönüşünü. Normanın yaptırdığı tuvaletle” herkes imreniyordu. Bunlardi” bahs ederken Norma: il (Devam ede”