öde y , Balkan Haftası Dün başladı Bak an haftası tezahüratına | ka Balkan memleketleri ürah iştirak edecek olan haslar dün tamamen gel- / ileriden hafta dünden itiba- aşlamıştır. va aristanı tülün konferan- ad bulunan M. Nikolof temsil Mecektir. Yunan » murabhas- | tü, Atina ticaret ve sanayi ! müşaviri Halicuihali, me- İlan kimyeviye şirketi direklö- W 9'is Papam'hail, F. Yuanidis imiriotti, Yugoslavya mü- | glasları da Yugoslavya harici İp”et ofis. O müdürü M. ) aş Komiloş, sanayi kooperatıf- Öney irliği umumi kâtibi doktor © Gregeriç, İsloven avu- R ndan M. Gorjik, M. Anton tdeş, M. Gurayeleç ve dört de mdır. ği ahhaslar dün Balkan bir- pe ,<emiyetinin İstanbul şubesi | ko Tahir Beyin riyaseti altında huy, arak ibzari mözakeratta amuşlardır. .“ gün saat 10,30 da Balkan #ret ve senayi odasının açıl Ma irâsimi yapılacaktır. Mera- n sonrada Tahir bey tars- az Balkan murahbhasları şere- eti Tokatliyanda bir öğle ziya- verilecektir. yp lorahbaslar öğleden soma liçte bir gezinti yapacaklar- bazı fabrikalarımızı ziyaret eklerdir. li, Çarşamba, ve Perşembe j Poliste : Hem dövdüler, Hem bıçakladılar Galatada Bahtiyar, isimlerinde iki kadınla Kadı is- minde bir erkek kavğa etmişler» dir. Kadı efendi iki kadından dayak yemiştir, iş bununla da |, kalmamış ve iki kadın el birli- ğile erkeği bıçaklamış'ardır. Emniyet umumiye Müdürü hırsızlarla Ortakmış! Bükreşten verilen haberlere göre, Bükreş emniyeti umumiye müdürü Mösyö Marten Karoko- nesko haydutlar ve bırsızlarla ortak olduğu iddiasiyle tevkif edilmiştir. Bu bususta, Bekreş gazeteleri fevkalâde şayanı dik- kat tafsilât vermektedirler. Bu haberlere nazaran, Prens Bibes- ko'ya, Amerikalı maliyeci Devey'e ve Polonya sefirinin karısına bir olomobil gezintisi esnasında ya- pılan taarruzu, emniyeti umumiye müdürü hazırlamıştır. e Maskeli olan haydutlar, bu zevalı Kâmi- len soymuşlardı. Bu hâdise üzerine emniyeti umumiye müdürü, derhal faaliye- te geçmiş, kendi adamlarını tev- kif ederek, Kirak Karol tara” fından - nişanla taltif edilmişti. Halbuki bir kaç gün sonra şüp- heler uyanmış, ve emniyeti umu- miye müdürüne işten el çektiril- miş sonra da, tevkif edilmiştir. Bu kâdise Bükreşte pek büyük bir heyecan uyandırmıştır. seri ve çok kuvetli bir sureti in yi içinde bir program ya- Tütu al, ir, 1 konferânsı azası şe- —“iihe verilen ziyafet ım tütün konferansına İş- ee, *den Yunan ve Bulgar mu- heyetleri şerefine, Türk herahas heyeti reisi ihracat o- | meni vekili İbrahim Halil â tarafından dün Tokatliyan- bir öğle ziyafeti verilmiştir. yay alette Türk murahhas be- nden maada vali ve belediye ii Muhittin, darlfünun hukuk iy asi reisi Tabir, tütün inhi- müdür vekili Hüsnü, ticaret Sg reislerinden Z'ya, ticaret j tg 1 Umumi kâtibi Vehbi, tica- | müdürü Muhsin Eeylerle ih- Har ofisi şube müdürleri de amuşlardır. Zi afet o esnasında (o İbrahim tiş, y uzun bir nutuk söyle- Ve bu nutkunda tütün kon- ie D, üç memleketin iktısa- Ya « Avallr maskaranın, bu bi -) 4 salon palyançosunun bir kal - Plduğunu hiç bir kadın, hiç bir hiç bir kız düşünmez, bil - az. gi g inler .. Ne çıkar?.. Ek- kızıl yaprakları, umul - erlerde açılan vahşi bir *, Onun kalbinde de, bir abşi fidan ateşkoncu- ü.. Oda seviyordu . tıpkı yıldızları seven bir gibi!.. Aşkından yalnız haberdardı!.. Böyle hafta - Ylar geçti .. Yüzü gülerken ? İyarak, kalbi ağlarken ay haftalar aylar ze;:i... lâ salonlarda, ziyaf “le: - erde dolaşıyordu. Lâ-! kimseye zevk, neş'e, İezzet| ir dolaşış .. Boş bir ka -! O, herkesin derdini! EE EF ll bi . â i halle raptını temin edeceğinden bundan başka diğer iktisadi sa- balarda da sıkı bir iştirak me- saiye (başlangıç © olacağından bahsetmiştir. Ibrahim Halil Beyin nutkuna Yunan ve Bulgar murahhas be- yetleri reisleri de cevap vermişler ve ayni temenniyatta bulunmuş» lardır. Konferans o dün öğleden sonra saat 16,5 da ticaret odası merasim kabul salonunda Nemli zade Mitat beyin riyaseti altında toplanarak teşkili esasa itibarile kabul edi'en tütün ofisinin su- reti teşekkül ve faaliyeti hakkın- İ da hazırlanan projeyi tetkik ve tasvip etmiştir. Konferans bugün son içtimamı yapacaktır. Konferansa iştirak eden Yu: nan murahhas heyeti perşembe günü gideceklerdir. Bulgar mu- * rahhas heyeti de Balkan haftası- i na iştirak edecektir. Yazan : Yusuf Ziya Eer OSMAN dinliyordu. Kadının, erkeğin, gen « cin, ihtiyarın .. Herkesin.. O, bir sır mezariydi. İçinde, bütün Şiş - li salonlarının gizli hırsları, gizli kinleri, gizli hicranları, gizli gü - nahları gömülü bir mezar ... Hır. kes ondan bir ümit, bir teselli, bir tatlı söz, bir sıcak kelime alıp &idiyordu.. Fakat, ona, senin bir derdin var mı?. Senin biz aş - var mr, diye sormak, hattâ, zaman, zamn kalbinden yüzüne vuran mahzuluğa bile hürmet et - mek, acımak kimsenin aklına gelmiyordu!.. Gün oldu, eğlen - mek için girdiği bar salonunda bi - le, herkesin eğlencesi oldu!.. Gün oldu, acımacak kadmlar| bile onunla eğlenmek istediler!.. Gün oldu, bir yaz akşamınma - lâca karanlığında ne bakan bir falcı kızının geçi - Şühret |, Ipekiş'te Gazeteciler Evvelki gün saat beşte B: İ yoğlunda küşat resmi yapılan (ipekiş) in muvakkat satış ma- ğazasına dün. saat üçte de ga- zeteciler davetli (e bulunuyordu. Davette hazır bulunan garete- cilere (Ipekiş) in muhtelif ipek- lileri hakkında izahat verilmiştir. Hemen bütün ipekliler davetliler tarafından çok beğenilmiştir. Ipekiş, misafirlerini limonata ve pasts- larla ağırlamıştır. Resmimiz ga- zetecileri bu zivaret esnssında gösleriyor. ——————— Yarın akşamki konlerans Refik Ahmet bey tarafından edebiyat tarihimize dair Istanbul radyosunda verilmekte olan kon- feranslardan beşincisi yarın ak- şam saat yirmi obuçuktadır. Mevzu: Edebi yeniliğimiz. ——— Sultan Ahmet meydanından çıkarılan esetler Tagilizler" * tarafından © Sultan Ahmet meydanında bir kaç sene evvel hafriyat yapılmış Bizans devrine ait muhtelif o asırlara mensup bir çok toprak avani bulunmuştu, müze idaresi bun- ları ilmi bir tasnife tâbi tutmuş ve zengin bir kolleksiyon vucu- da getirmiştir. Kollelisiyon vit- rinlere yerleştirmiye başlanmıştır. Yakın zamanda umuma gösle- rilmek üzere açı'acaktır. mağaiimi Gayrı mübadilier bugün toplanıyor Gayrı mübadiller bugün saat on dörtte Halkevinde umumi bir içtima yapacaklardır. Içtimaa cemiyete dahil olsun, olmasın bütün gayrı mübadiller iştirak edeceklerdir. o Kongrenin çok hararetli olacağı tahmin edilmek- tedi ci ve sebepsiz alâkayla avundu!... Ve nihayet bir gün oldu, öyle bir gün ki, canından can kopuyor - du.. O gün, yıldızları seven 50 - banlar gibi, yalnız uzak bir ba - kışla, için için, gizli gizli, sev - diği kız gelin oluyordu... O gün, siyahlar giydi .. Düğüne giden bir adam gibi değil, kendi cena sesine giden bir adam gibi siyahlar giy - di!.. Fakat, ondan yalnız neş'e, yalnız kahkaha bekliyen dostları! etrafını sardılar... Söz anlamaz bir sarhoş kalabalığı, yarı uykulu sesleriyle haykırışıyordular: — İsteriz... Bir hikâye iste - rizl., Evet... Haklıydılar:. İstiyor - lardr.. Salonlarmn eski maska - rasından, meclislerinin o eski pal - yançosundan kendilerini güldüre - cek, eğlendirecek bir hikâye isti - yordılar!., Şeker Osman, rüyada konuşan bir adamdı sanki. . Artık gözleri iki iri yaş dam -| lası ve sesi boğuk bir hıçkırıktı: — Kalktı,. Tabutundan kal - Maarifte : Darülfünun Mütehassısı Darülfünunun ıslahı hakkında tetkikatta bulunan profesör Malş dün Haydarpaşa istasyonunda | Ismet Pş. Hz.ni karşılıyanlar arasında bulunmuş, darülfünun hakkında elde ettiği malümatı | ve bu husustaki fikirlerini baş- vekilimize bildirmiştir. Profesör Malş başvekilimize ay sonunda Ankaraya giderek hazırladığı raporunu maarif vekâletine lak- dim edeceğini de söylemiştir. Ecnebi ve akalliyet mektep- leri imtiha: ına gidecek mümeyyizler lik tedrisat o müfettişleri dün Maarif müdürünün riyaseti al unda içtima ederek ecnebi akalliyet mektepleri imtihanlar rında bulunaca mümeyyizler hakkında kararlar vermiştir. Bu kararlara nazaren ilk mek- tep muallimleri O cıvarlerindaki ecnebi ve gayri müslim mektep- lere mümeyyiz olarak gönderile- ceklerdir. ilk mektepler ne zaman kapatılıyor ? lik mekteplerin dokuz haziran da tatil edilmesi ve o gün tale beye sây ve gayret cüzdanları- nın tevz'i Maarif müdüriyetinden mektep idarelerine bildirilmiştir. Idman şenlikleri provası 2i Mayıs cuma günü yapıla- cak idman bayramının bugün Kadıköyünde Fenerbahçe stad- yumunda umumi bir provası ya- pilacaktır. Bugünkü provaya 10 bin kız ve erkek talebe iştirak edecektir. ilk tedrisat hocaları Maarif vekâleti ilk tedrisat muallimlerinin nakli hakkında bir tamim göndermiştir. Eu tamime. nazaran bu Sene kadrolar dolu; olduğu için pek az nakil muamelesi icra edile- cektir. Bu nakil muamelesi için de yalnız sıhhi sebepler mute- ber o'acak ve nakli kabul edi- len muallime barcirah verilmiye- cektir. Maarif müdüriyeti keyfiyeti bütün mekteplere tamim etmiştir. Tarih kongresi Ankarada Temmuzun ikisin- den 11 ne kadar devam etmek üzre bir tarih kongresi aktedileceği alâkadar mâkamata tebliğ edil- miştir. Aldığımız malümata göre ta- rih o kongresine (o darülfünuvun mwuh'elif şubelerinde tarih dersi okutan bütün müderrisler, mü- derris muavinleri ve muallimler iştirak edeceklerdir. Kongreye lise ve orta mektep tarih muallimleri de iştirak ede- cektir. kan bir ölü gibi ka mezarlıktan farksız olan bu gelin! odasında, selviler gibi dizilmiş si - yah elbiseli adamlar karşısında,| mezar taşları gibi sıralanmış beyaz elbiseli kadınlar * önünde ayağa! kalkti ve böyle tıpkı benim gibi ağlıyarak, benim gibi hıçkırarak! onlara... Onlara kendi macera... Kendi ... Kendi... Kendi mace- rasını anlattı!.... Şeker Osman, bir yağmur bu - lutu halinde odadan fırlânirş. ka - pıları çarparak, yerleri sarsarak kendini dışarı atmıştı.. İ Salonda onu dinliyenler, anla - şılmaz bir hayret içindeydiler... Gülmekle (oağlamak, © şaşmakla' korkmak arasında bir hayret . Son sözünü, göz yaşları ve hıç - kırıklar içinde, yarı boğulmuş ke - limelerle bitiren Osmanm arka - em kısa bir süküt m. dl pe *) ra, bir kaç el şakırdadı .. Bir kaç ses yükseldi: — Bıravo.. — Biravo Şeker Osman... İ — Biravo, biravo, biravo!. | hi i ği İM Tv İK akn vlan dn a il ii li ğin İktr .. Ve bir) 3 — VAKIT 23 MAYIS 1Y32 — — SİYASETİ Hindistandaki Kanlı hadiseler Hindistanda Hindularla müs- lümanlar orasında yeniden kanlı hadiseler vuku buluyor, bu ha- dis-lerin devam ve tekerrür ede- ceği anlaşılıyor. Bu meyanda ve daha başka | yerlerde sel halinde kanlar dö- külmüş, bir kaç kişinin iştirakile vuku bulan bir kavğa ansızın genişleyivermiştir. Bir kaç sene evvel gene Bom- bayda buna mumasil bir hadise vuku bularak iki yöz kişi maktul düşmüş, Kavoporda Hindularla müös'ümanların bir birlerile uğ- raşmaları yüzünden 500 kişinin kanı dökülmüş, Hindistanın öte berisinde bu kanlı badiseler da- ima tekerrür edegelmiştir. Onun için Hindistan hüküme- tinin başlıca işlerinden biri bu gibi hadiselerin sebeplerini araş: tıran komisyonlar teşkil edip durmaktır. Bu kanlı hadiselerin sebebi nedir ? : Bunu bilhassa Hindistanın $i- yasi kararsızlığında, bu kararsız» lıktan istifade ederek Hindistana daima bâkim olmak istiyen ya bancı devletin vaziyetinde ara- mak icap eder. Hindistanın mukadderalını ta- yin için geçenlerde (toplanan yuvarlak masa konferansları bi- terken Mıstır Mak Donald lediği nutukta şayet Hin müslümanlar, aralarındaki reka beti bertaraf edecek surette anlâşamazlarsa İngilterenin mu- vakkat bir proje hazırlıyarak onu tatbik edeceğini söylemişti. Fiivaki Hindulerle müslüman» ların itilğE etmeleri için çalışılmış fakat bunlar, ne yuvarlak masa konlersnslarında, ne de diğer müzakerelerde anlaşamamışlar ve bu suretle kendi işlerini bizzat görmeğe Tiyakatleri olmadığını göstermek gibi bir vaziyete düşmüşlerdir. Bu vaziyeti doğuran bir takim gizli âmiller bulunduğunda; bir- birleriyle vuruşan, döğüşen va- tandaşların milli menfaati bir tarafa bırakarak bu gizli âmille- re bile bile veya körü körüne alet olduklarında şüpbe yoktur. Fakat bu şekiide hareket e- derek kanlı arbedelere sebebi yet verenler de Hintlilerin kendi mukadderatına hâkim olamıya: cak vaziyette olduklarını ve İu- gilterenin orada bir nâzım, bir zabıta vazifesini ifa etmekte de- (Lütfen sayfayı çeviriniz) — m 2 — Cidden yüksek çocuk mon « er. — Artist azizim, artist.. — İnsan, değil yalandan, sahi - den bile böyle - hıçkırıp ağlıya « maz!., ... Cumartesi sabahı çıkan gaze - telerin ilk sayfasında büyük ser». levhalar altında şöyle bir havadis ! vardı: Kaza mı ? intihar mı ? (Dün, Sirkeciden kalkan Av rupa ekispresi, kıyafeti düzgüş, İ yirmi sekiz yaşlarında “kadar bir © genci tekerlekleri arasında parça - lamıştır. Hüvüyeti henüz anlaşı - lamıyan bu biçarenin, o cebinde bulunan bir kâğıttan isminin Og « man olduğu anlaşılmışsa da, fa « cianın bir kaza eseri mi, yoksa bir" intihar vak'ası mr olduğu henüz” tesbit edilememiştir. | Şeker Osmanın vücudu üzerin » den geğen bu tren, Fehametle Ce « mali Parise götürüyordu. ' — BİTTİ — w