ii —4 — VAKIT 12 ŞUBAT 1932 | Altın meselesi etrafındaki münakaşa Franşızlar ingilizleri cinnetle itham ediyorlar İngilterenin maruf iktısat ülema- sından (Sir H, Strakosch) ahiren ci- han buhranı sebepleri (Ohakkmda şayan: dikkat bir konferans vermiş - tir. (Sir. H. Strakesch) bu konfe - ransında demiştir ki: — Bü günkü umumi buhranen as) sebebi ne fazla istihsal, ne de noksax| istihlâk meselesidir. Altın fiatı yük- selmiştir. Bütün fenalık da bundan gelmiştir... İngiliz iktısat mütahasssmn nok- tai nazarma göre vazryet şudur: Umumi harpten evvel altın muhte- lif memleketler arasmda ihtiyaç nis- petinde dağılmış bir haldeydi. O za- man altm fiatryla eşya flatı arasında devamlı bir müvazene vardı. Umum! harpten sonra bu mürazene bozulmuş tu. Çünkü Fransa ve Amerika gibi bazı memleketler dünya üzerindeki al. tmları kendi bankaların kasalar: da toplamışlardır. Bu memleketler. de altmlar toplandıkça diğerlerinde azalmış, umumi harpten evvel altın tevzil noktasından muhtelif memle - ketler arasmda mevcut olan tabii nis. »pet değişmiştir. Daha doğrusu bu memleketler arasmda altın ihtiyacı noktasmdan bir nispetsizlik ve müva-, zenesizlik hasıl (Oolmuştur. Bundan sonra kasalarında altm © toplanan memleketler diğer milletlerin altına| olan ihöyaçlarını görerek altın fiatı- bettikten sonra aklını da mı kaybetti?) nı yükseltmiye başlamıştır. Altm fi. atı yükseldikçe altmları olmıyan mem Jeketlerde eşya fiatı düşmüş, bu su- - —— ————— Günün en kârlı san'atı Şiddetli soğuklarda patlıyan su borularının tamiridir Geçen bir kaç günlük şiddetli sa -| Zuklarda İstanbulla civarında sağlam | su borusu kalmamıştır. Hemen bü-| tün evlerdeki terkos borularının kur- şunları donan sulardan dolayı bir çek yerlerinden patlamıştır. | Soğuklar devam ettiği | günlerde! borular donmuş olduğundan sular ke- silmiş, fakat havalar mülâyimleşip de borülardaki buzlar eriyince su be- rularmın muhtelif noktalarından “| lar fışkırdığı görülmüştür. Onun için! iki gündenberi İstanbulun her tara -| fımda kurşun su borularını leğimMyen #sobacılar ve diğer işçiler faaliyebte - dir, Bazıları borunun bir tek deliğimi kapatmak İçin kırktan altmış kuruşa kadar ücret istemektedir. Her bir er- de borularm tamire muhtaç olan yeri bir iki değil, bazan on beş, yirmiyi bulduğu için borularm tamiri işi ga - yet kârlı bir Hesret ve san'at haline gelmiştir. Fakat diğer taraftan buzların pat- lattığı şey yalnız borulara münhasır değildir. Evlerdeki terkos © saatleri de umumiyetle denecek surette bozul. muştur. Binaenaleyh İstanbuldaki bin Büyük sefaletlerden sonra mistiziz - min iki şekilde de artlığını görürür. .,.. Mistik edebiyat Osmanlı tarihinde ve Anadolunun islâm hayatında çok kuv- vetli eserler vermiştir. Bilhassa Ces lâletini rumi bu mistik edebiyatın! şaheserini vücuda getirmiştir. Mistik! edebiyat insaniyetin rtıraplarından birer demet alevdir. Ve şüphesiz ki mistisizm dünyanın en kuvvetli ede- biyatlarından birini ıstırabı örsü üs- tünde döve, döve yaratmıştır, Eski mektep arkadaşım, şimdi ka- pr yoldaşım Hasan Âli Türk okuyu « culafı için bu ıstırabın örsü üstünde dövüle dörüle harırlanan edebiyattan bir demeti hazırladı. Celâlettini ru- minin orübailerinden bir kısmını Türkçeye ( tereüme etti. Hasan Âli iyi bir şair ve bir felsefecidir. Onun kaleminden Mevlânzyı dinlemek hana en güzel zevki tattırdı. SADR! ETEM büyüyor : retle yer yüzünde altının inkisamında husule gelen nispetsizlik altın fiatı - nm yükselmesine sebep (olduğu gibi altın fiatınm ihtikâr şeklinde yüksel miş elması da eşya fiailarında umumi düşkünlüğe sebep olarak umumi ik » İmadi buhranı tevhit etmiştir. Binaenaleyh bu günkü cihan buk- ranınm önüne geçmek icin her şeyden evrel alim meselesini halletmek lâ - #mdır. Bu izahat nazarı dikkate alınırsa İngilizlerin neden dolayı altın mikya- sını terketmiş oldukları kolayca an - laşılır. Bunun için İngilizler Fransa| ve Amerika gibi alim topliyan mem- leketlerin ya bu altıları yeni bir! şekilde taksim etmelerini istiyorlar, yahut bir daha altın mikyasma avdet etmedikten başka bu maden; icap «e - derse tamamen nakit mikyasi olmak- tan çıkaracıklarmı söylüyorlar. Gümüşün nakit mikyası olarak ka- bulü meselesi de bu vazıyetle alâkn- dardır. Fransızlara (oçgelince, onlar bu tarzı muhakeme karşısında hayret e- diyorlar. Netekim (Maten) garetesi- nin son nüshasında Stephane Laura une bir makale yazarak İngiliz ikti sat mütahaasısnm yukarıya kaydet. tiğimiz sözünü şiddetle tenkit etmiş tir ve (İngiliz milleti altınlarmı kay- diyerek bunun bir nevi cinnet olduğu-! nu iddin edecek kadar ileriye gitmiş. tir. lerce su saatlerinin tamiri de şirketle halk arasında mühim bir mesele ols- caktır. Çünkü borularını tamir et - mek sobacılar ve diğer işçiler içim na- wi bir fazla kazanç vesilesiyse terkos sirkeli de bu (irmatinn azami derecede kâr çıkarmak istiyecektir. Netekim bündem üç sene evvel İstanbulda olan siddetli soğuklar esnasmda gene bir çok su saatleri bozulmuş, hall seysi mek için bu hadise şirkete bir fırsat olmuştu. İstanbul belediyesi bu gibi zaman- larda halkla girket arasında murakip vazifesini yapmalıdır. Halkı şirketin elinde kendi halime bırakmamalıdır. Su saatlerinin tamiri için halktan alr nan tamir ücretlerini takdir mesele» sinde hu müesseseyi serbesi bırakma. malıdır. İ Tabliyet ihtilâfları İ Tabiiyet ihtilâflarının hal suretle- rihakkından muhtelit mübadele ke - misyonu Türk ve Yunan murahhas heyetleri aramnda bir noktai nasar farkı meydana cıkmıştır. Mesele iki heyet arasında © halledilemediği için Yunan murahhas heyeti bitaraf mu « rahhasların hakemliğine müracaa! el- mişkir. Kaçak sigara kâ- ğıtları tutuldu Yeni kaçakçılık kanunu mu- cibince haber verenlere vc ya” | kalıyanlara mükâfat verilmesi takibata büyük bir ehemmiyet vermiştir. 9-10 gecesi limanımıza gelen Cümkuriyet vapurunda külliyetli miktarda kaçak sigara kâğıdı olduğu haber alınmış ve güm- rük muhafaza memurları vapur- da taharriyat yapmışlardır. kat bu esnada kaçakçılar kâğıt- ları sandıklar içinde ve kayıkla rıhtıma çıkarmışlar ve oradaki memurlar tarafından yakalana- caklarını anlayınca da kâğıtları bırakarak kaçmışlardır. Yakalanan kaçık kâğıtlar 5775 defterdir. Kaçakçılar takip edilmektedir. ze | Birbirlerine bağlı İ nakliyat işi Birkaç mesele Seyrisefain idaresimin hali ve is» tikbali me elmenk? İdarevle (hususi vapurlar arasmdaki rekabet mesele- si her iki tarafm menafiini muhafara etmek suretiyle nasıl hallonunacak? Kısmen yahut tâmamen © seferlerini tatil etmek mevkline düşen Halie ida- resini zararsız işletmek çaresi nasıl bulunacak? Üç muhtelif imtiyaz mun. takasına ayrılan İstanbul deniz nak- liyatı nasıl tanrim edilecek? İstan - bul halkıma cok ağır gelen mezbaha resmini biraz indirmek imkânı ne vakit hulumacak?.. an zöhinleri isgal eden Y takım O meselelerimir var. Zahiren bakılırsa bu meseleler biribirinden uzak işlerdir. Tabil bun- ların halli çaresi aranırken de her birisi ayrı ayrı düşünülmektedir. Fa- kat şimdiye kadarhiç birisine makul! ve tatbiki mümkün bir hal çaresi bu- "lunamamıştır. Bizim fikrimizce yukarıya yanyana, dizdiğimiz sualler şekil itibariyle hi-. ribirinden çok uzak şeyler olsalar bi-| le hakikatte asla öyle değildir. Bil- Âkis bunların hepsi biribirine yakın hatta biribirine bitişik işlerdir. Bi- naenaleyh bunları ayrı ayrı halletmi- ye çalışacak yerde hepsini bir araya getirecek olursak müşkülât içinden çıkmak için pek kolay çareler buluna- bilir, Bakmız bizim düşündüğümüz bir tavsiye şekli var bunu hulâsa edelim: Vaktiyle Haliç sahilleri arasındaki! nakliyat işi bir İtalyan şirketine ve» rilmiş. Boğnziçinde de Şirketi Hayri- ye vücuda getirilmiş, Adalarla Ka- krköy ve Kalamrş sahilleri arasındaki için Seyrisefain vücuda getirilmiş, İşin doğrusu İstunbul içerisinde böyle Üç muhtelif imtiyaz mıntakası yapmamaktı, Bu işlerin hepsini İstanbul beledi- yesine imtiyaz olarak değil, bir hak olarak vermekti. Eğer vaktiyle bu tarzda hareket etmiş olunsaydı hem İstanbul belediyesi için halka yük ol- maksısın bir varidat memba temin edilmiş olurdu, hem makliyat işleri »| nin üç muhtelif elden idaresi mecbu- riyetinden delayı meydan alan müş- külât olmardı. Meselâ İstanbul belediyesi bu hal- ka çok ağır gelen mezbaha resmini bi- rar indirebilirdi. Sonra Kadıköyün- den Bakırköyüne gitmek için karşıdan karşıya işliyecek bir vapurla pek kısı bir zamanda geçmek mümkünken şim- di iptida vapurla köprüye (gelmek, sonra buraadn Sirkeciye gitmek, Sir- kesiden şimendifere binmek zarure - #inde kalan halkı bu müşkülâttan kur- tarabilirdi. o Haliç, Şirketi Hayri » ye ve Seyrisefain hareket cetvelleri arasmdaki ahenksizlik ortadan kal » derlabilirdi. Nihayet üç o muhtelif idare birleşince bir çok masraflar - dan iktrent yapmak mümkün olabilir. di. Bu itibarla esasen hata olarak ku- rulmuş olan bu işler bugün yalnız halkı mustarip etmiyor, bizrat va « pur idarelerinin ekserisini de feryada sevkediyer. Bu cümleden olarak Haliç vapur-i Tarı İktisat vekâletine müracaat et - miş, kendisine yardrm edilmezse se- ferlerini tatil edeceğinden bahsetmiş- tir. Geçen gün hu meseleden bahse derken İstanbul belediyesinin Hal'iç vapurlarmı satm almsat fikrini İleri- ye sürmüştük. Bu yelda bir müha - yaa Seyrisefainin de Adalar — Kadr köy — Kalamış hatlarına ait olan imtiyazmı da belediyeye (devretmek imkânını kolaylaştırır. Bu noktai na- zardan İstanbul belediyesi ve İstan - bul halkı için çok hayırlı bir iş olur. Fakat savahili mütecavireye va - pur işletmek içine belediyeye devrini! isterken Seyrisefaini imtiyazdan maa- rum etmek maksadın: takip etmiyo - rus. Bilâkis onun elinden bu küçük imtiyazı alarak daha büyük bir imti yar vermek istiyoruz. Yani Türk 1. manları arasinda nakliyat O yapmak işini devlet inhisarı altına alarak bu- nun Seyrisefain vasıtasiyle idaresini teklif ediyeruz. Toran sulhüne kadar memleketi. mizde küçük kapofaj ecnebi handırr. larının elinde fiili bir imtiyaz halin -| deydi. Lozan kenferansaı kapitülâs- yonlar kaldırırken bunu da milli bandıralara tahsis etti, Ancak bu gü- ne kadar yapılan tecrübeler göster »| erene rarasmea sane Bare UR ENRAAUAANEAAA AMA RA eamaenA RAM E Bugün kar yağması muhtemel Bir kaç gün devam eden şid- detli soğuklardan ve kar fırtı- masından sonra hava yine ısın- mıya başlamıştır. Üç gün evvel sıfırdan 9 derece aşağı o'an sıcaklık dün 9 derece yukarıya çıkmıştır. Bu suretle arada 18 derece- lik bir fark var demektir. Dün hararet derecesi böyle yüksek olmakla beraber hava yağmurlu. geçmiştir . Kandilli rasathanes'nden weri- len malâmata göre bugün hava kapalı olacak ve rüzgâr ekseri- yetle poyrazdan esecektir. Bu gün yağmur ve kısmen kar ya- gacaktır. Rasathane havaların tekrar soğumıya mütemayil olduğunu söylemektedir. Dün saat 7 ye kadar yağan yağmur 16 mili- metredir. Izmir rıhtım şirkti erkânı tevkif edlidiler İzmirden gelen malümata gö- re rıbtım şirketinin sabık müdü- rü M. Iv, muhasebeci M. Pere ve murahhas azası M. Yordan şiket hesabatında hazine zararına sui istimal cürmile maznun ola- rak tevkif edilmişlerdir. Altıncı lik mektep himaye heyetinin teşekkürler! Veznecilerde altıncı ilk mek- tepte çocuk velilerinden müte- şekkil himaye heyeti bayramda yardıma muhtaç elli iki talebe- ye iskarpin, yün k , önlük, iç çamaşırı ve çorap dağıtmıştır. Bayram münasebetile mekte- bin himaye heyetine teberrüde bulunanlar şunlardır: Halil, Nuri, Kâmil, Mehmet. Hüseyin, Fezzi, Hilesi, Aptullah, Şeref, Salik, Ali, Hayrullah, Yusuf, Fikri, Ahmet, Sami, Şakir beylerle Didar hanım mektep ida: | resi bü zevata Yardımlarından “ola te. şekkür etmektedir ——— — Kadın muhafaza memuru Trabzon gümrüğünde bir ka- dın muhafaza memuru alınmasına karar verilmiştir. Asıl maaşı 12 lira olacaktır. Talipler fazla olur- sa aralarında imtihan yapılacak- tır. itizar Mündericanmızın çokluğuna mebni Aevze ikamızı dercedemedik karileri dileriz di ki millt limanlar arasında Seyrise- faimin nakliyat imtiyarından İstiğna göstermek kabil değildi. Diğer taraf- tan Seyrisefain vesaiti kaldıkça hu- susİ vapurlarla aralarındaki rekabeti makul bir surette tanzim etmekde mümkün değildir, Bazılarının dediği gibi husus! vapurlarla Seyrisefainin birleşerek bir büyük şirket teşkil et! meleri de devlet müessesesi arkasında hususi eşhasa bir nevi imtiyaz ver «| mek neticesini verecektir ve tabiatiy. le bu da bir nevi inhisar teşkil ede - cektir. Binaenaleyh milli limanlar 2. rasındaki makliyatı derlet (o inhisarı haline getirmek hatıra gelebilecek en değru bir hal çaresidir. Bu gün Türk limanları arasında iş- liyen vapurlara gelince hepsi de bu gün zarar halinde işliyen bu vas'ta - ları hükümet takdir edilecek iyi birer ebelle alır, taksitle, yahut defaten bu bedeli öder. Bu tarzı tesviyeden hususi vapur sahipleri de müstefit w lwr. Çünkü bu zavallılar hiç olmazsa bu gün tehlikede olan sermayelerini kurtarmış olur, Her biri bu serma » yeyle kendisine daha kazançlı bir fa- aliyet sahaası bulur. Netekim Seyri sefainin rekabetinden şikayet (eden hazı vapurcuların bunu açıkça söy'e- dikleri muhakkaktır. Zannediyoruz ki yukarıya hulâsa olarak tesbit ettiğimiz kombinezon hem İstanbul şehrin; ve imanını, hem de bütün memleketimizin iktisadi ih- tiyaçlarını alâkadar eden ve bir kaç senedenberi mütemadi bir (şikâyet mevzuu olan meseleler; birleştirerek halledecek en doğru ve en kısa bir yoldur, Mehmet Asım Borçlar meseli Ust tarafı 1 inci safadal şekline bağlamak için Parise geli lan sabık maliye ekili | Surf, Şükrü beyle bir mülâkat neş tir. Bu mülâkatın tarzı düyünü miye müzakeratınm iyi bir ” cereyan ettiğini göstermektedir. J Lİnformation gazetesi bu mü tında diyor ki: “Sabık Türkiye maliye vekili A hükümeti tarafindan haiz olduğu © hiyete istinaden düyunu (umu meclisiyle müzakerata devam © tedir. Bu müzakeratın kat'i bir * halle girmesinden evvel hiç bir *eciye mülâkat vermemek azim “* varında olmasına rağmen muhi 'Türk delekesi (LInformation) Li lamda istisnat bir munmele göste tir. Bu suretle gazetenin muhabi” Şu sözleri söylemiştir: — Ben Parise düyunu w meselesini (kat'i bir tesviye ar bağlamak azmiyle geldim. Basil vekilleriyle daha ilk temasımdi kanaate vardım ki Türkiye hüküf” tinin bu meseleyi halletmek için (4 « terdiği hüsnü niyet hakiki kıymet , ehemmiyetiyle takdir edil 7 Kezalik aynı hüsnü niyeti dü; Bir mumiye meclisinde de buldum. di €naleyh çok uzun bir ozaman K sürüklenip gitmekte olan bu mesi” nin yakın hir zamanda halledli ceğini kuvvetle ümit ediyorum. bu hususta bundan fazla söz sö” bilecek vazıyette değilim... j VAKIT — Bizim bildiğimize 5 düyunu umumiye meselesinin s0 hası şu şekildeydi: Gerek düyunu umumiye 1 ve gerek hamiller vekilleri düny, umumi iktisadi vazıyeli dolayi, dört, beş sene bir müddet isin yatta her türlü teshilâtı göste! gi mütemayildi. Yalnız 1923 Paris Jâfınm olduğu şekilde ipkası İs! yordu. Halbuki İsmet paşa hükümeti 4 meselede muvakkat teshilâtlarım *.. olmadığı kanaatindedir. Çünkü diye kadarki tatbikat torriibesin” re 1928 itilâfı, Türkiyenin her e hüsnü niyetine rağmen, mak alli ve kudretimiz' fevkindedir. ş cihanın yeni şeraiti bu hususta ayi âmildir. Onun için düyunu e yükü memleketin (kuvvetiyle b”. katen mütenasip bir dereceye indi mek lâzımdır. Sarağoğlu Şükrü beyin # kaydettiğimiz sözlerine sanar hayet düyunu umumiye (mec yi hamiller vekillerinin de bu teslim ettikleri EA dan dolayı hissettiğimiz mesi ti bilhassa kaydederiz. Hakikati borçlar meselesinde en mu! lan (o Fransızların bile Am karşı olan harp borçlarını inkâr etmiye doğru gittikleri lerde Türk hükümetinin eski li imparatorluğuna ait olan b“ üzerinde dayinlerle haklı bir * ma şekli bulmak için Parise m has göndermesi kadar Türk mill ve hükümetinin hüsnü niyetini edecek bir delil bulunamaz. BU lin samimiyet ve kıymeti görülü We ve anlasıldıktan sonra bu bir anlaşma şeklinin bulunm daha tabil bir şey olamazdı. Teşekkür Matbuat cemiyetinden: Balomuzun tertibinde yardım lutfunde bulunan ve Beyfendilerle hassaten def nun hususiyetlerini temin. Ki ressam Arif Dino, Münif F* eti Ratip Tahir Beylere, Gemi bediye lislesini kendi kıy! hediyelerile zenginleştiren gi to ve tütün inhisarı umu” dürlüklerile, Ipekiş Adapaza"" fabrikaları, Iş bankası, a Ne & ik şu A & bankası, Yerli mallar Etem Pertev, Evliya 706 iye cip, Şüküfe ıtriyat, Ibrabi” Me mensucat, Nestles gikolati. gif dapazarı Hızır, Radyo | lâstik, oZaneti omüess€ 3 Cemiyet teşekkürlerini af” z pit Han”