Ta Bugünkü sayımızda Sinema sayıfası — Sinci sayıfada — Ankara, 16 ( Telefon) — Da- | hiliye vekili Şükrü Kaya bey bu sabah geldi. Vekâlet erkânı | tarafından karşılandı. — ii, mmm b ua akan Vakıt Yurdu Perşembe 17 Eylül(9 uncu ay) 1931 Telefon: (Jdare) 244370 — (Yazı işleri) 24371 Sayısı 5 Kuruş 14 üncü Yal «Sayı: 4917 idare yeri: İstanbul, Ankara cü. İngiliz tebeası değil, Britanya müttehit hükümetleri camiasının birer vatandaşı olmak istiyor ! Gandi, yuvarlak masa konferansında böyle söylüyor Londra, 15 (A.A) — Gandi | rum. Fakat ingiliz imparatorlu- Yuvarlak masa konferansının | gunun değil ingiltere müttehit bugünkü içtimamda © söylediği | hükümetleri camiasının bir va- nutukta milyonlarca ses- tandaşı olmak arzusunu siz ve yarı çıplak ve aç besliyorum. » Hintliyi temsil eylediğini Londra, 15 (A.A) — iddia ettiği Hint kon- Gandi yuvarlak masa gresinin ingiltere ile ta- konferansının bugünkü mamı tamamına müsavi içtimaında bir nutuk hukuka malik iki taraf söylemiş ve bir itilâf arasında mevcut olması esası arayıp Obulmak lâzım gelen şekilde bir maksadile elinden gele» ittihat yapmak tasavvu- ni yapmağa çalışmak runda olduğunu söyle- için bu konferansa gel- miştir, miş olduğunu, ingiltere Gandi nutkuna de- hükümetinin başına ber vamla bir zamanlar ken- hangi bir gaile açmak disine «ingiliz tebeası » arzusunda olmadığını denildiğini işitmekle if- söylemiştir. tihar etmiş olduğunu, Gandi nutkuna de fakat birçok senelerden vamla; ingiltere hüküö- beri ingiliz tebeası olmak metini hiçbir müşkilât iddiasından vaz geçmiş karşısında bırakmiyaca- bulunduğunu ve kendi- A ğın temin etmekten sine artık tebea denil- * Deyli Eksprese göre büyük bir memnuniyet mektense bir âsi naza- e pi duyduğunu söyledikten rile bakılmasını tercih “de, ılacığı şekil oo sonra konferansın de- ettiğini beyan etmiş ve demiş- | vamı ve muvaffakıyeti bususunda tir ki: hiçbir faydası dokunmiyacağını « Ben vatandaş olmak istiyo- (Lütfen sayifayi çeviriniz) yazan ; hakkı tarık darülfünunda barem işi henüz halledilmedi. Edebiyat (fakültesi. nin kadrosu divan ile fakülte ara- sında mekik dokuyor, bunu fena gözle görmüyoruz, feyren yapılmış yanlış işlerden dönmek hüsnü nlye- tini hissediyoruz. bizim (fikrimizce bir meclis, kendisinin fevkinde ka- rar verecek bir makam (olmadıkça kendi kararının da temyiz mahkeme. si yerindedir. yalnız darülfünun emi ni beyin dün bu bahse dair gazete lere geçen beyanatı, gene obarem düğümünü çözemeği, darilfünun emini bey benim eyejçe yazdıklarım- da mühim yanlışlıklar buldukları için bunların tashihini benden iste- mek arzusunda (olduklarını ifade etmişlerdir. bu yanlışlıkları söylen- meden keşfetmek iktiğdarinda bulun- muyorsam muhterem karilerim el- bette beni mazur görürler. muammer raşit beyefendinin bir telefonla müşkülümü halledebilece- ğim mütaleasile bana sitem etmi. ye bilmem hakları yar mıdır? hatır. larlar ki ben telefonla mürâcaat değil, bizzat makamlarında kendile- rini ziyaret vazifesini yapım ve divanın İstinat ettiği moktai nazarı orada müderris mügjihüttin âdil bey den öğrendim. eminlik odasına gi- rerken benim de fikrim tıpkı muam- mer beyin dünkü beyanatında ima ettiği gibi “bir kanun rarureti,, ol duğu merkezinde idi, bunun İçin muslihüttin âdi) beye ilk sözüm şu olmuştu: “bence darülfünun diva- ni bir kanun ıztırarı kârsısında bile kendini müdafanedeez; kanunun tatbiki böyle bir netice doğuracaksa onu iki senedenberi &öz önüne ala- rak, (darülfünunun hususiyeti var, maddeyi şu şekle koymayı tercih € deriz) düşüncesini vekâlete arzet- memiş olmakla gene manen mes'ul olur.,, İki sene evel yüksek tahsil göste- tahsil © görenleri ve görmiyenleri düşünerek yapılmış olması pek ta- bü olan bir kanunun iki sene sonra tatbikinde bir pot Körülürse bunu Terkos şirketine mukabil bir teklif İstanbulda zaman zamân yangınlardan kendini alamıyor, olur, her yangının söndürülmesinde Biraz daha hususiyet verilirse bir susuzluk yüzünden güçlük (çekilir, az daha samimiyet gelmiş, şüpheleri- her yangından son- ni gidermek demiye- İ i ra günlerce dedikodu! lim, Tedaviye bir — il su sürer, terkos! fırsat bulunmuş o musluklarında o sullür. Bilmem # yoktu, denilir, ter. terkos (oşirketi bu 4 kos şirketi & vardır, teklife neder? j VW diye iddia eder, bele) O M. Kastelno Anka diyenin kendi eksik. radan buna o cevap Jiklerini örtmek için! verebilir? vurabalıya! (deyip, (o Üç gün evel Fran terkösa yüklendiğini | sâden gelen terkos hatıra getirenler ok) şirketi müdürü M duğu gibi, borularda! Kastelno dün akşam su olduğu zamanda,| Ankaraya hareket ci yeni sistem (itfaiye! miştir. Belediye fenheystu tulumbalarımın o su) o M. Kastelno hare. Terkosşirketi mü- müdürü Ziya K ;hdiyacı ve çekim küd) ketinden evel bir mu. dürü M. Kastello retile yıllarca evel yapılmış su boru. harririmize demiştir ki; larmım su verim kudreti obiribirini) (O M. Kastelno hareketinden evel bir tutmuyor diyenler de olur. > Müna.| muharririmize demiştir ki: kaşa uzar, gider, tabii bununda harâa| o — Bir ay evel hükümete yaptığımı; reti zaman geçtikçe söner, fakat me-son teklif hakkında Nafia vekili Hilmi sele yine halolunmaz, ta yeni bir yan.|beyefendi ile temasta bulunmak üzere, ğm çıkmeıya kadar... Yeni bir yangm,| Ankaraya gidiyorum. Son teklifimiz fakat eski nakarat.. . de üç sene evel hükümete verdiğimi: Geçenlerdeki o hazin Maçka yangu|inşaat projesnden şimdilik bir kışmır! nindan sonra da böyle oldu, bu seferjnm tatbik edilmesi için müsaade iste, işe resmi makamlar da karıştı, beledi.dik. Bu müsaade verilince derhal in. ye fen işleri heyeti müdürünün gaze-|şaata başlıyacağız. telerde bayanatı çıktı: Yangının teves| (İki yüz yirmi bi nliraya mal ola süüne sebep terkos musluklarmda şujcak inşaat altı ayda tamamlanaek, bi balanmamasıdır! sayede terkos gölünden şehre gelen Bu beyanat ertesi günü muhtelif suyun miktr: şimdikine nazaran 4.090, yerlerde ve mühitelif şekillerde © teyit metre mikâbı çoğalacaktır. edildi. Başka bir haber, mahalle hal) (Bu fnşata mukabil yalnız şirke lin mazbata yaparak belediyeye mü-|miz satım alındığı takdirde yapacağı Tacani ve terkos musluklarında su bu-|mız masarifin tesviye edilmesini fsti- Sin şikâyet edeceğini bil- LAh taraf “2 inci sayıfada ) , . . : : * Dün terkos girketi müdürü M. Kaş itfaiyenin 57 inci . senesi telnonun imzasile bir mektup aldık. Şirket müdürü mektubunda Maçka 26 Eylül cumartesi tes'it edilecek Yazan: M, A. Her taraftan bir taş yağmuru başlamıştı —10— Bu sırada isticvap odasına birinci|diye haber vermişti. Bununla beraber Me ordu kumandanı Nurettin paşanın ya-İson bir sual olarak gu saul irat edil > te diz halbuki edebiyat | fakiiltesinin (veri girmis ) ke ellisi: earininda di! G ii — Ali Kemal Beyi paşa istiyor!, LAİ tarafı inel sayfamızda ) Kiesi Kolomr Çok güzel ve heye- canlı bir roman Müdür şiddetle sordu: — Mösyö Piyer geldi mi? — Tabii geldi efendim. —O halde derhal gidip buraya gelmesini söyleyiniz matmazel! Bu satırlar “Sesil Kolomb,, isimli büyük romanın başlan- gıcıdır. Bu romanı pek yakında VAKITte okuyacaksınız. Mösyö Piyer kimdir? Bir memur! Herhalde bu mükâlemeden patronu tarafın- dan bir papara yiyeceği an- laşılıyor. Fakat niçin? Bir iki gün sabrediniz. Bu çok meraklı ve heyecanlı ro- manı VAKIT te lezzetle oku- yacaksınız. yangmından bahsediyor, aynen “mez- kür yangının zuhurundan evel ve im- tidadı müddetince harik musluklarm- da suyun mevcut olduğunu istişhaden yangma mücavir olan ahaliden birçok larınm imzasını havi yedimizde bir ve- sika vardır, her arzu eden tarafımıza müracaatla tetkik edebilir. diyor, bu hususta bir tahkikat heyeti teşkil edil mesini Nafia vekâletinden müsırran talep ve istirham ettiğini söylüyor. Terkos şirketi mektubunda (bu ci- heti gazetemizde dercetmemizi söylü- yor. Terkos şirketinin istediğini yap- tk, fakat bizim terkos sirketine baş)' ka bir teklifimiz var: Resmi makamlar tahkikat © heyeti teşkiline lüzum görmiyebilirler, lüzum görürlerse bile heyetin teşkili, işe baş laması, İşini bitirmesi, raporunu ma. kamı âidine vermesi, filân belki un. yabilir; böyle bir heyet mutlaka teş. Mi olünmalı, bu tahkikat yapılmalı. flaiye orabalaridın birli dır. 26 Eylül cumartesi günü Fa- Tahkikat heyetinin şimdiye kadar tihte itfaiye binasında Istanbul bu işlere hiç karışmamış bitaraf, hat- > z ali hee biraz şek ve şüphe içinde olan) itfaiyesinin 57 inci senesi mera- kimselerden teşkil olunmasını istiyo-| simle tes'it edilecektir. ruz ve diyoruz ki meselâ terkos şirketi Askeri itfaiye teşkilâtı 1290 razı olursa gâzetemiz bu işe önayak 0-| senesinin 26 Eylülünde vücuda Tahilir, in rain e bağ getirilmiştir. tahkik © he: uni en ğ lerini arseden ahvale vakıf ka lde rami mizin vi p Kere YİN diki itfaiye teşkilâtı yapılmıştır. vaziyeti ve itmadı kazanmış zatlardan alandı ve itimadı bir heyet şirketin is| 26 Eylülde askeri itfaiyenin 57 tediği tahkikatı deruhte eder. Heyet-| inci yıl dönümümüne şimdiki İs- te bittabi şirketin murahhası bulunur.) tanbul itfaiyesinin de 10 uncu Bir de tahkikatın bu türlüsü yapılmış| tenis göklesi gününe tezadüf ek. | : olur, ) mektedir. Bundan başka 57 sene Ez ve ir in “ae le bir Keyes tahkikatile vereceği) Zârf'nda itfaiye teşkilâtının deği- | mahküm edildiğini anlatış Ye. böyle bir heyetin tahkikatile vereceği| “|... rapor, belki hiç bir resmi muamelenin şikliklerini , zabitan o efradın | karıda isa ve onunla birlikte mes'uliyetin esası olamaz, fakat ma-| kıyafetlerini gösteren itfaiye mü- | salbolunan iki asi görülmektedir. i demki resmi vazifesi olan oda, olmr| zesinin de açılma resmi yapıla- | Eser, büyük san'atkâr Rubensin. yan da bu ezeli derdin münakaşasın-| caktır, dir, | — Ali Kemal Bey, millet ve mep- leketin istikbalinden emin misin? Ali Kemal bu suale de şa cevabı verdi: — İstihsal edilen zafer azimdir. E- ger bir hatayı siyasi ile ihlâl edilmezse fakat korkarım ki bu hataya düşecek: isiniz. Çünkü içimizde ittihatççılar var. dır! “Hz. isa,, tefrikamızın b; İİ kü kısımlarında isanın son daki- kalarını nasıl geçirdiği izah edi: — Başka bir şey diyecek misin” — Bir şey demiyeceğim. Kendimi müdafaa edeceğimden ve kendi hak. kımdan eminim. Balkan muharebfsi €s- inasmda kaçmıştım. Herkes bin türlü mana verdi, Şimdi de arkadaşlarım. dan birçokları kaçmamı tavsiye edi. yorlardı, Kaçmadım. Türk mahkemele. rinin hakkımda izharı adalet edecek- lerinden eminim.,, Ali Kemal bu sözlerinden sonra yanımda Necip Ali Bey olduğu halde Nurettin paşanm yanına çıkarılmışter. Nurettin paşa Ali Kemali odasma kabul etmemiştir. o Birkaç dakika o- dasının kapısında intizar ettikten son- ra paşa müthiş bir tavırla çıkmıştır. İlk söz olarak: | — Artin Kemal denilen herif sen imisin?,, demiştir. Ali Kemal — Hayır, Paşa hazrer leri, ben Artin Kemal değilim, Nurettin paşa — Bütün âlemi is lâm seni Artin Kemal olarak tanıyor. Ali Kemal — Paşa, beni tahkir et- meyiniz. Öldürebilirsiniz, fakat tah» (Lütfen sayıfayı çeviriniz) 1 9 AAd©Ad«AAddMd nl 5, 1111111