a, ö — 4 — VAKIT 3 Temmuz 1931 Sıhhat cüzdanları Yazı makinelerinin tarihi| L wi>swe | Esnaf cemiy cemiyetleri mürakipliğe şika- yet ettiler Esnafın sıhhat cüzdanları şim- diye kadar belediyece tabedile- rek esnafın mensup oldukları cemiyetlerde verilmekte ve ce- miyetlerde bunları esnafa tevzi etmekte idi. Fakat belediye, bu sene sıhhat cüzdanlarının kay- makamlıklar marifetile esnafa tevzi ederken cemiyet aidatını da tahsil ettiğini ve buyüzden esnafın cüzdan almakta geçikti- ğini göstermişti. Bazı esnaf cemiyetleri, dün esnaf o mürakipliğine müracaat © ederek bu vaziyetten şikâyet et- mişler ve esnafa, tasdik etme- den yalnız boş cüzdan vermeleri icabeden kaymakamlıkların, vi- vilâyetin tamimine rağmen, cüz- danları tasdik ederek esnafa verdiklerini söylemişlerdir. Mürakiplik bu şikâyetlerini vesika ile ıspat etmelerini ken- dilerinden istemiş ve gelen şi- kâyetçiler de bu iddialarını ve- sika ile ıspatetmişlerdir. Dün mürakipliğe gelen bu esnaf nek kdeliriin görüştük, Bunlar bize dedi ki: “.— Esnafın sıhhat cüzdanları “hakkında belediyenin bu son kararı hatalıdır. Bir esnafın bü- viyetini, kaymakamlıktan ziyade “mensup olduğu cemiyetler bilir. Cüzdanlarm kaymakamlar tara- fından verilmesi omahzurludur. Çünkü kaymakamlık her müra- caat edene cüzdan vereceğinden bundan hüviyetini gizlemek isti- , yenlerin istifade etmeleri kabil- > dir. Halbuki kaymakamlığa yak mz cüzdanı verdiği ve tasdik hakkı da cemiyete ait olduğu | taktirde bu mahzur ortadan kalkar. Belediye, bu son kararına sebep olarak, cemiyetlerin cüz- danları verirken cemiyet aidatı- nı da tahsil ettiğini ve bu yüz- den esnafın cüzdan almak iste- mediğini göstermektedir. Malümdur ki, bir cemiyetin topladığı aidat, yine o cemiyetin âzaları için toplanan bir paradır. Esasen cemiyetlerin âzalarından almakta olduğu aidatta âzasının vaziyetlerile mütenasip olduğun- dan vermek arzusunda olanlar için bu, bir ağırlık teşkil etmez. Biz bu hususta alâkadar ma- kamlardan müşkülât değil mü- zaheret beklemekteyiz. Her es- — nafın muavenete muhtac âzala- rı bulunmaktadır. Bunların bas- — talıklarında ve düşkün zamanla- » nında mensup olduğu cemiyetin koşması lâzımdır. Fakat © bütün bu yardımlar paraya da- © yanır, Cemiyetlerin mevcudiyeti o ve âzasına yardım edebilecek — vaziyette olmaları belediye için- “de bir yardımdır. Çünkü muh- - tacı muavenet bir hastanın yar- i dımına koşmak ve fakir bir es- — nafın cenazesini kaldırmak be- lediyeye ait vazifelerdendir. Bi- naenaleyh bugibi yardımları yap- . sadile meydana gelen rin maddi vaziyetleri — müsait olunca belediyeye hacet kalmaz. Herhalde bu yan- hş kararın tashih edileceğini ümit ederiz. Berberlerin cuma tatili meselesi Cuma tatili hakkında Büyük Millet meclisine verilmek üzere * berberler cemiyeti tarafından ha zırlanan mazbatanın imzalanma- sı bitmiştir. Bu hafta içinde An- karaya gönderilecektir, ilk yapılacak ' iş Türk klâ klâvyesini tespit etmek olmalıdır Geçen sene 10 temmuzda ticaret mek tebinde yapılan daktilo müsabakas, Türkiyede bu vadide ilk yapılmış gü- zel bir eserdi. Iş hayatında bilhassa kadınlara bü yük bir çalışma sahası temin eden dal tilonun son zamanlarda bizde kespet- tiği ehemmiyet diğer memleketlerde görülen istihale ve inkişafa nazaran dâ ha mühim ve daha eseslıdir. Hemen hemen üç buçuk âsırdanbe beri istimal edilen yazı makinelerinin ilk mehdi zuhuru İngilteredir. Bundan takriben bir asır evvel Hemş Mill pa- mında biç mühendis tarafından ici; edilmiş olan yazı makineleri yirmi se, ne zarfında çok büyük inkişaflar ge çirmiş ve ilk merhalei terakkisini A- Lathan Seholes nammda bir zat diğer bir arkadşı ile birlikte bir yazı maki. sinin ihtira beratın Remington şirke- tine devir ve ferağ etmişlerdir. İşte o tarihten itibaren yazı makineleri sana- yi sahsına intikal etmiş yani yazı ma- kinesi fabrikaları açılmış ve imalâta germi verilmeğe başlanmıştır. Bu tarihlerde yapılan yazı makine (neleri 1918 den sonra yeniden büyük in lerini çok iptidai bir şekilde görüyö- ruz. Elyerm müzelere intikal eden hu makineleri harfleri yukardan aşağıya doğru vurduğu gibi bazı makineler de yalnız majüskül ve yahut yalnız kü- çük harf yazmakta idi. Bütün bu maki nelerde yazılar daima kapalı kalır ya- zan dam yazdığını bakınca göremez muhakkak eli ile şaşrbonu yukarı kal dırması lâzımdı. İnvisible denilen bu makinelerden al,an bazı müesseseler de görülür. Makineleri visible bir hale koyan mühendis Undervooddur. Bu zatın te şebbüsü ile makinelerin yazıları der. hal okunabilecek bir tertibat yapılmış ve ondan sonra makineler daha fazla taammüm etmeğe başlamıştır. 1900 tarihlerinde artık yazı makine İleri resmi müesseselere, hususi ticaret hanelerde ehemmiyet kespetmiştir Harbi umumi snasında ordularda ve karargâhlarda kullanılan yazı maki kişaflara mazhar olmuştur. Pointable yani kabili nakil yazı makineleri daha! ziyade tekemmül etmiş ve bunlar yazı makinesi istimalinin taammümüne pek ziyade yardım etmiştir. Bilhassa 1927 den sonra üç sıra olan bü makinelerin dört sıra olması daktiloların işini da- ha kolaylaştırmıştır. Çünkü bu suret) le klâvyeler arasında bir fark kalma» mış oluyordu. Yazı makinesinin Türkiyeye ithali yeni olmamakla beraber asıl tükçeye tatbik: pek yenidir. Vakın İstanbulda Yost marka türkçe bir yazı makinesi vardı, Ayni zamanda Remington tara fmdan müzehhep olarak Sultan Hami- de hediye edilmiş iptidai bir türkçe yazı makinesi de halen ticaret mektebi müzesinde mahfuzdur. Fakat bunlar adeta süs gibi bir şey, kabiliyeti isti- malj pek azdı. 1925 tarihlerinde alman fabrikala rı tarafmdan yapılan Continental, F- rika, İdeal gibi arap harfli m: ler Türkiyede az çok kullanışlı görülmüş ve pek çabuk taammüm etmeğe başla- mıştı. Bu markalardan biri bir sere zarfında Türkiyeye 3000 den fazla türk çe makine ithal etmişti. Bittabi bu ma- kinelerdeki sürat lâtin harfli makine lerdeki kadar değildi. oFakat Jâtin harflerinin kabulü hem makine İstima- Tini kolaylaştırmış hem de bünun isti- malini adeta mecbur kılmıştır. Çünkü soldan sağa doğru yazı yazmaktaki acemilik adeta umumi idi. O zaman dak tiloya ihtiyaç birdenbire kendini gös termiş ve bu arada da herkes dak- tilo öğrenmek için birçok müessesele- re müracat etmişti. Bilhassa hükü- met devairindeki mübeyyizler adeta ya zı makinesi öğrenmekte kendilerinde bir mecburiyet görüyorlardı. Bu ihti. yâcn tekabül etmek üzere ticaret mek- tebinde Galatasarayda umumi kurslar açılmış birkaç devre talebe yetiştir. mek ihtiyacı sâhil olmuştur. Yalnız bu arada odaktiloda en mühim addedilen elavier meselesi hal- ledilmemiş ve bir çıkmaza © girmiştir. İ iy MORE ve ali nesi yapmış ve yaptıkları yâzı makine) merikada 1867 tarihlerinde atmıştır. daktilo muallimi Hâmit B, das makamlar nezdindeki teşebbiisat her, nedense bir netice vermemiştir. Bugün dünyanın her yerinde tes- bit edilen clavier türkçede henüz taay yün etmemiştir. Ben türkçede muhtelif makinelerde yirmi sekiz tane klavye saydim. Ve bittabi bizde iyi bir daktilo yetişmesine çok büyük mâni teşkil et- mektedir. İlk yapılacak iş Türk klavyesini tesbit etmek olmalıdır. Bundan dolayı daktilo tedrisatı hakkile yapılamadığı gibi bu hususta birmetot yapmak kabil olamamaktadır. Bu mühim meselenin artık bir an evvel halledilmesini tekrar etmek huk- kımızdır zannederim. İstanbul Âli Ticaret mektebi daktilo muallimi Hâmit Anadoluda evi yananların hakkı Aldığımız mektuptur: İstiklâl harbi esnasında Anadolu- da yakılan evlerin sahiplerine haneler| F verildiği halde bir kısım, benim gibi o lanlara verilmedi hükümete müracaat; ettik olbaptaki kanun mucibince fira rilere ait emlâk bedelinden para veri lecektir denildi. Bu da verilmedi Hariç ten gelen muhacır ve mülteciler ev sa hibi oldukları halde bu vatanın öz e» Yâtlarından harikzedelerin bir kısmına er verildiği halde bir kısmına verilme- mesi esasen cümhuriyet hükümetinin prensipine de mugayirdir. Biz de bu vatanm evlâdıyız hükümet bizi de dü- şünsün ve muhacirine yapıldığı gibi ha saratımız nispetinde firarilere ait em- val bedelinden mahsup olunmak üzere bonolar versin. Bunu muhterem Vakıt gazetesinde hükümetin nazarı dikkati ne vaz'ını rica ederiz efendim. Yusuf Ziya ” Çengelköy fırınında ekmek bulun mıyor... Bir okuyucumuz yazıyor: Bir haftadan beri akşamları Çen- gelköy fırınında ekmek kalmıyor. ka dın erkek, çoluk çocuk birçok insanlar ekmeksiz kalıyor. Ve tekrar ekmek çık masına saatlerce sokakta intizar edi- yor. Bilhassa uzak yerlerden gelen bağ cılar, işçiler için vaziyet daha kötüdür.) Çünkü bunlar için erken gelip ek- mek almanın imkân: yoktur. İşlerinden| geç çıkarlar. Ne olur biraz himmet etseler de “ti kanaatindedir. halinin vaktile ekmeklerini almasına imkârt bıraksalar. ——— Mısır kabinesi itimat reyi aldı Kahire, 2 (A.A.) — Yeni meclis Kra Un nutku hakkında cereyan eden mü zakereden sonra Sıtkı paşa kabinesi ne ittifakla itimat beyan etmiştir. Selânik faciası Son hadiselerde Komünistlerin de: . | parmağı olduğu meydana çıktı Atina, 2 (Hususi) — — Selânik- ten gelen haberlere göre ittihaz edilen şiddetli ve sıkı tedabir sayesinde sükün âvdet etmiş ve hırıstiyanlarla Museviler işlerine başlamışlardir. Piyade, jandar- ma, suvari ve mitralyöz kolları sokaklarda devriye gezmeğe de- vam ediyorlar. Adliye nazırı Ma- kedonya müddeiumumilerini nez- dine davet ederek Selânik faci- sının (hakiki O müsebbiplerini meydana çıkarmaları için kat'i ve şiddetli emirler vermiş ve Musevi mahallesine kundak s0- kanların zahire çıkarılarak şid- detle cezalandırılmalarını tembih etmiştir, Yunan adliye nazırı Yunan, musevi ve ecnebi gazeteler mü- messillerin de nezdine çağırarak Selâniğe gelmesinin başlıca se- bebi kanunun şiddetle tatbiki ve bu faciaya ön ayak clanların kimler olursa olsun millet ve din farkı O gözetilmeksizin şiddetle cezalandırılacaklarını söylemiş ve sonunda Selânik gazetecilerine efkârı umümiyeyi tehyiç eyleme- mek için ufak tefek hadiseleri izam cimemelerini ve efkârı tes- kin edecek ve muhtelif unsur- ların ubüvviyetini temin edecek neşriyatta bulunmamalarını tavsi-. ye eylemiştir. Son hadiseler es- nasında yaralanarak ölen Yunan- li farıncının cenazesi merasim mahsus ile kaldırılmış ve muhte- lif Yunan milli cemiyetleri tara- fından birçok çelenkler geti- rilmiştir. Cenazede binlere halk bulunmuştur. Cenazenin önünde bir piyade müfrezesi bulünüyor ve güzer- gâhı da kuvvei askeriye işgal ediyordu. Cenaze esnasında hiç bir hâdise olmamıştır. Hâdise- lere sebebiyet verenlerin tev- kifine ve mahkemeye sevklerine başlanmıştır. O Yedi Hıristiyan ve Musevi asayişi ihlâl cürmile yakalanarak mahkemeye veril- mişler, üçer ay hapse mahküm edilmişlerdir. £ Bundan (o başka şüpheli eşhasın da takibine baş- lanmıştır. Zira son hâdiselerin komünistlerin de parmağı bu- lunduğu meydana çıkmıştır. Selânik, 1 (A.A) — Yahudi mahallelerine yaklaşacak şüpheli şabıslara karşı silâh kullanmaları için askerlere emir verilmiştir. Zabıta şehrin merkezindeki 50- kak ve caddelerde dolaşarak komünistlere ateş açmıştır. Komün'stler dağılıp kaçmış- lardır. Adliye ve bava işleri na- zr Selâniğe gelmişlerdir. Vilâyetie Haliçteki tuğla hâr- manları kaldırılacak Umumi hıfzıssıhha meclisi dün sabah toplanmış, Haliçteki tuğla barmanları meseles'ni müzakere etmiştir. Neticede harman baca- larından çıkan dumanların ora daki halkın sıhhatini bozduğu, bundan başka da fişenk fabri- kasını daimi surette tehlike al- tında bulundurduğu için harman bacalarının ve ocaklarının ıslahı- na karar verilmiştir. Mahallinde yapılacak tetkikatı müteakip bir iki harman hakkında da kaldı ;/liyor. a is : Selânik hâdisesi ıBaşmakalemizden mabaat) geçindirebilen müstahsil aileler hali- İne gelememiştir. e Tabii Selânik şeh. rinde de bu cinsten adamlar vardır. azla olarak umümi cihan buhranı Yu nanistana da tesir etmiştir. Orada da işsizlik hastaliğından O mustarip olun “İlar bulunmaktadır. Ve bunlar arasın İda ticaret işlerine vâkıf olan kimseler bulunduğu da muhakkaktır. Selânik. te ötedenberi ( iş sahibi olan yahudi. ler ve bilhassa yahudi tüccarları ise son senelerde işlerini daha fazla tevsi etmişlerdir. Şimdi Selânikteki bu vaziyet Ogöz önüne getirilince Yunanlılar arasında yahudilere karşı çıkan galeyanm âmil. lerinden birisi daha anlaşılmış oluyor. Demek istiyoruz ki Selânikte zü- hur eden hadise mahalli bir (o mesele değildir. Bu mesele Yunanistana mah sus umumi bir hastalığın o Selânikte meydana çıkmış bir tezahürü şeklinde telâkki edilebilir. Şurada, hurada gö rülen, yunan efkâri umumiyesini y?- hudiler aleyhine tahrike vesile teşkil eden sebepler (bir tohum hizmetini görmüştür. Bu tohumlar ümümi va- ziyetin ihzar ettiği zemini müsait bu. lunca filizlenmiştir. Son Selânik ha disesi meydana gelmiştir, Map» Asım Yunan sporcuları gelmiyor (Ust tarafı I İnci sayılada! Futbol heyeti üç gün evel ilân edi- İlen maçın o bugün oynanması icap ot- Yani dünkü vaz» İyete bir değişiklik görünmüyor. Futbol heyetinin dün akşam yapt» ğr içtimada bugünkü hattı hareketini tezekkür ve tetkik edeceği tahmin edi- Kendilerine mürâcaat ettiğimiz :lmezkür heyet azasından iki zat bu hu- susta söylenecek bir Şey olmadığını, maçın oynanmak üzere İlân edildiğini, ve yeni bir ilâna falan lüzum olmadı. &ını, davete icabet edilmediği takdirde heyetin bir karar ittihaz edeceğinin tabil olduğunu söylemişlerdir. O halde şimdi futbolu (o bir tarafa beratreieme. anar İetamhalmm © İZİ bir ucunda zevkli bir yaz sporu var. Deniz yarışları, Güzel bir programla işe başlıyan ve daha müsabakalara girmeden evel muntazam çölışmasının ilk eserlerini bize veren denizcilik heyeti mevsimin İbirinci deniz yarışlarını bugün yapı yor. Bugünkü müsabakalar Beykozduki sahada icra edilecektir. Program şudur: 13, — (Müptedi) 1 çifte 1200 metre, 1820 (müptedi) 2 çifte 1600 O metre, 13.45 (müptedi) 2 çifte dirsekli o 1609 metre, 14,15 (müptedi) 3 çifte (2.000 metre, 14,45 (Hanımlar) 1 çifte (800 metre, 15, 00 (kıdemsiz) 2 çifte (1809 metre, 15,30 (hanımlar) 3 çifte ( 1600 metre, 16, 00 (ıdemsiz) 2 çifte dirsek li 1600 metre, 16,15 (erkekler) Padıl bot 800 metre, 16,30 (Hanımlar) Pa- dılbot 800 metre, 1645 O (kidemsiz) 1 çifte 1200 metre, 17. 00 (hanımlar) 2 çifte 1200 metre, 17,30 (kıdemeiz) 3 çifte 2000 metre, 18, 00 (hanımlar 2 çifte dirsekli 1200 metre, 18.20 tahlisi- ye, 1840 (Profesiyonel) 1 çifte, 180 (Profesiyonel) 2 çifte. dvet Son dakikada Galatasaray — Fe ner maçı hakkında İstanbul futbol he- yetinden şu tebliği aldık: 3 temmuz 931 tarihinde icra edilme- si mukarrer olan şilt maçının nizamma- me hilâfına olarak tehir edildiği Gala tasaray ve Fenerbahçe klüpleri tara- fından gazetelerle ilân edildiği görül- müştür, Nizamnamenin 75 inci maddesi te hir ve talik hakkını ancak alâkadar id man heyetine hahşetmiş bulunduğun- dan evelee ilân edilen işbu müsabaka- nin 3 temmuz 931 cuma günü saat 17 de hakem Rifat Osman Beyin idaresin de icra edileceği ve gelmiyecek takımın İbu husustaki hakkımı kaybedeceği teb- Wiğ olunur. uları aleyhlerine Vörlon Bararlara iran ettiler izmir, | (A.A) — Altay, Göz- tepe ve Türkspor klüpleri, fut- bol heyetinin verdiği son karar- ları nizamname abkâmına muva- fık bulmadıklarından keyfiyeti merkezi umumiye protesto et- mişler ve bir müfettişin izamına müttefikan karar vermişlerdir.