mai pa aklarlarınız. Takdiri kıymet Yunanistana giden heyetler dönüyorlar Gayrı mubadilTi 'ürklerin Yuna- nistanda bıraktıkları emlâke kıy- içmek üzere Yunanistâna we bu ay başında dönmüş olacaklardır. buraya ( geldikten badiller takdiri met komisyonu reisi Faik nde Beyin riyaseti altında bütün komisyonların bir toplantı yapılacak ve heyet- | lerin getirdikleri evrak ve dosya” lar üzerinde tetkik pılarak ! ayrı mubadillerin kat" alacas- | St sarafı 1 inci sayılad) beraber (o fiatların da çiftçiyi iin zarar edecek bir dereceye İde. meydan o vermemek lâzım- ağaya nun için en münasip (çare N büyün m Tandımanını azaltmak ve iy” hu Şehirlerde çavdarsız (ve halis un sattırmaktır. Malümdur ki | Melerdenberi istanbul | belediyesi i irde sarfedilen ekmekler yüzde on İ Çİ Möbetinde çavdar konulmasına mu t etmişti. Bugünkü © vaziyete r olan bu usulü kaldırıp çavdar- un mübayaa ve imalini tatbik zar) Taret vardır. 100 kilo buğdayın ran) manın altmış beş nisbetini geçiril İn Sâyesinde geri kalacak ikinci — Ç* Üçüncü nevi unlar hem daha be: SİA hem de daha fazla mugaddlolur. |, Sövlelikle de büyük şehirlerdeki fax) & A İstihlâkin çaresi bulunmuş olur. l Geriye alacak olan kepek daha un- X olarak kalacağı için ç bittabi dah | Ba olur, ve bunları da köylerde ve “Şvanatı ehliyeye istihlâk ettirmek m hasıl olur. iie! f dan başka buğday istihlâkinin tenayiklünü temin için bulgur, pasta, veher türlü hamur yemekleri» © DİR mülessesatı resmiye ve askeriyede” siken fazlalaştırmak Müzeme e. © Ç Memleketimizin çıkardığı sert buğ- daylar dünyanın hemen her tarafında dut olan buğdaylardandır. Bunlar, Yümuşuk buğdayla karıştırılmıyarak ii giden heyetler buraya Heyetler sonra gavrı Mu N di muameleye tabi ları tesbit edilecektir. Gayrı mubadillere bono tev- âatı bu toplantıdan sonra ve Temmuzun ilk yarısında yapıla- caktır. Tevziat yüzde kırk Bis- beti üzerinden olacaktır. , aa ——— Askerliğe davet Piyade ve levazım ve sanayi harbiye sınıfına mensup 322.326 doğumlular ve bu doğumlularla kısa hizmetler mükellefiyetlerini yapmak üzere orta ehliyetnameliler İ temmuz Yansen plânı hatalı mıdır? Hakimiyeti Milliye refikimiz “Yansen plânı, hakkında yapr İan bazı neşriyat üzerine bir fıkra neşretmiştir. Bu fıkrada “her nedense Ankarada profesör Yansene ve Ankara plânımı tat-. bik eden imar müdüriyetine karşı husumet gösteren) küçücük bir muhit vardır. Bu muhit iki de bir; şayialar çıkarır ve şehir in şaatını inzibatı altına alan plân fikrinin ve plân kontrolu fikrinin ve müessesesinin yıkılması için uğraşıp durur,, dendikten sonra dünyanın en büyük şehircilerin- den birisi olduğn bütün dünya tarafından tasdik edilmiş olan profesör Yansen de hiç bata olamıyacağı işaret olunmaktadır. izah edildiğine göre Yansen tar.fından yapılan plânlar hari- talar, tamamen uygundur. Fakat bu haritanın mikyas plân tefer- ruatına bütün incelikleri ile t- mamen tesbit edilmesine müsait iştirakile değildir. Eğer daha ince mikyaslı bir harita (oyaplırlmak O İstenseydi hem seneler geçecek hemde yüz binlerce lira sarfolunacak s - Belediyede: Şehrimizde Kaç bina, arsa ve bostan var? Yapılan bir istatistiğe göre Istanbulda 50965 arsa, 685 bos- 'tan, 949 bahçe, 16 park, 207 mezarlık vardır. Bundan başka 4546 katsız bina, 47949 1 katlı bina, 54236 iki katlı bina, 23119 3 katlı bina" 5037 4 katlı bina, 1568 dört katlıdan daha yüksek bina vardır. Son zamanlarda ise 4 katlı fazla binalar inşaatı ço- almıştır. Mustafakemelpaşa caddesinin ikinci kısmına başlandı Verilen .malümata nazaran, Mustafakemalpaşa caddesi açı- lırken belediyeyi zarara oğratan bir hata yapılmıştır. Emin B. zamanında caddenin birinci kısmı açılmıştır. O zaman bu yer münhat olduğu için uzak- tan ve yakında ki bahçelerden toprak getirilerek caddenin tes- viyesi yapılmıştı. Şimdi ikinci kısmının açılmasına sıra gelmiş, fakat burada da bir hayli mikdar topgrağın kaldırılmasına lüzum hasıl olduğu görülmüştür. bir şey tahakkuk etmiş değildir. Am- cak ay nihayetinde belli Esasen bü yeni usulün, zannedildiği gibi mavnacıların mucip olmadığı ve şirketin diğer me murlarının maaşlarında yaptığı ten- kihatı geçmediği, bu ayin hesaplari le sabit olmuştur. aş alan bir mavnacı bu ay maf ima. aş ve yevmiye hesabile (38,50 lira 30 lira alan 3llira, (32,50 lira alan 32,55 lira, 3750lira alan 34/75 lira, v — VAKIT 26 Haziran 1931 — Sak ,esnafı Sakalar namma bir grup dün vilâyete müracaat ederek kendi-' lerinin esnaf olmadıklarını ve esnaf cemiyetlerine kayda mec- bur tutulamayacaklarını söyle- mişlerdir. Vilâyetçe sakalara ha- mallar örnek gösterilmiş “ onlar esnaf sayıldıktan sonra siz de esnafsınız,, cevabı verilmiştir. Limanda Mavnacılar - Liman şirketi ihtilâfiında son vaziyet Liman şirketi ile maynacılar ara sında çıkan ihtilâfın mevzuunu teş- kil eden nısıf maaş ve yevmiye usulü üzerinden verilmeğe başlanılan ma- aşları muynacıların müttehiden red dettikleri yaşılmıştır. Tahkikatımıza göre o henüz böyle olucaktır. magduriyetlerini Meselâ şimdiye kadar 35 lira ma. © İsmİz ve hajis bir surette istihsal edik © İKİ takdirde bunların o Yunanistan, “İtalya ve Tahrisefit adalarında mah- © İS bulmaları her zaman kabildir. Bundan maada memleketin ( baz! ki larında köylünün gıdasından ; Daş civar iskelelere nakil ( ve ihrüç fakat gayet pis, mahlüt ve tohumları initat (o etmiş glotini o izve zayıf bir takım buğdaylarımız daha yardır ki bunları zirantten fera- t etmek memleketin hububatihraca. © kama faydalı bir hareket olur. Zi m bu neviden olan buğdaylar memle- hee dahilindeki buğdayların kıymetle- © Mini azalttığı gibi, haristeki revaç ve Mğitkânını da tehli.. dere (düşür. © Melktedir. Bunları ekmekten vazgeçmek 931, tam ehliyetnamelileri 1 ey- Jül 931 tarihinde hazırlık kıt'ala- na sevkolunacaklarından bu gibilerin hemen askerlik şube- lerine müracaatları | bildirilmek- tedir. Kılıcalipaşa askerlik o şubesin- den: Şubemize kayıtlı kısa biz- met hakkını haiz olan 320-326 doğumlu bilumum — efendilerin muameleleri tetkik ve tesbit edil- mek ve orta ehliyetnnmeyi haiz olan pivade sanayi ve Jevazım |, sınıfına meosup olanlar sevke- >. 931 darihine dileçeğinden 1x. - k üracaatları ilân kadar şubeye mi ve plân yapılması da faidesiz olacaktı. imar müdüriyetinin fen- ni bürosu işte bu maksat için yani Yarsenden plân geldikçe bunu toprağa tatbik etmek ve ufak tefek hatalar olursa “ha- taları.,, tashih ( ettirmek © için ai bu böyle yapılmakta- r, Diğer taraftan kadastro fen beyetleri reisi Halit Zıya B. şu sözleri söylemiştir; — M. Yansen Ankaranın ima- rı için sokaklara verilmesi iktiza eden -tstikametleri ve genişliği Halbuki caddenin evvelâ ikinci kısımı açılarak çıkan toprak bi- rinci kısımdaki çukurlara doldu» | rulacak ve bu suretle belediye iki kere toprak taşıtmak masrafın- dan kurtulacaktı, Bütçe gelince burada inşaata daha ehemmiyet- le devam edileceği gibi üçüncü kısımda da bazı istimlâklar ya- pılacaktır. Diş tabibi Suat Ismail Avrupadan gelmiştir. Yeni "deki buğdayların kıymeti mahsusa salâhiyet ve ih. sası. dairesinde | | Postane caddesinde ikbal kü- | tayinde serbesttir. Ben bu ai 7 pan İn ESİM | İvan Çİ Sü 2 enaz, İarile satılmasını tem.ve yarıyacaktır. , Patsa, Adapazarı, Mersin ve Mar- am am lm len buğdaylar bu neviden olan buğday- i ndir, i Bu neviden olan buğdayların İstih- vasıtalarını (takim edinciye ka dr elde mevcut olanlarını hayvan» PA yedirmek — hiç olmazsa hayva- m sütlerinden, yünlerinden ve etle. en edilecek istifade noktai mar tur. Tüccarlarının göstereceklkeri nü- munelere bihakkin uydurmak şartile harice verecekleri bu neviden buğday larımız her yerde hüsnü kabul bulabi- dir. o Bunun için bilhassa hububat ihracatile iştigal Oedentüc carlarımızın ciddiyeti elden bırakma- i ir olur. maları, bu kabil ihracatın ifası için m Ke daharüyle.|mümkün olabildiği kadar çiftçi ve hu Meliyim 4 Şayl “ıkarubileceğimiz bubat kooperatiflerinin teşkil ve teşeli- Yezne buğd e mız (sert buğday) dr. külü ve hassatan nakliye vasıtaların- Gün Rı > kara topraklarından daki ücretlerin mümkün mertebe ten Pek mahdut bir kısmında bulunan bafzili lâzımdır. lerinde (Istanbulda ç e "Bir Ingiliz casususuz batıran —35— a Idı en güzel elbisemi giymiştim. El ai bise modasından anlar bir tavırla de & sz Peh! peh! Liyondorda ne kadar yemek yiyenler varsa hepsini kıskan dıracğım. a — Liyondorda m yemek yiyece & Beraberce dolaşmağa başlad İM dragon zabiti olduğunu bir siyasi güle refakat için İsviçreye gönderil- İlkini söyledi, Birkaç günden beri Ce Devrede ai — Yaralandım. Amirlerim dokto- ia, viyesi üzerine dağ havasının Mar İlam için beni bu ol m Te bir mezuniyet. 4 - ll Flanderler|7€ Tâyık yer var mi? iri - $amur içinde yüzüyor.. Maamafih Liyondor en moda lokantayd m > hareket a alim Sizinle son raya kalabalık ve kozmopolit bir halk i iphesi lirdi, , e a Lokantaya girdiğimiz zaman Sa- miz değil mi? n hınca hınç dolu idi. Orada İsviçre arkadaş bulmuş bir mektepli ilerle BİDİ durmadan çene çalıyordu cevabıs)liler, Fransızlar, ee ya gem RU dinlemeden ilâve etti: amafih bir geri 1 gelmiyor, herkes — Manmafih meselenin anlaşıl|mumi alenge halel & a bir noktası kalıyor. Anlaşıldı.) gülüyor, Şöyle bir tebdilihava yapıyor-|du. Oturduk, düşünüyordum. Arala- geçit yolu olan masa ğiz? — Tabii! lo Sözünü tasdik ettim. Benim İsviç| rında yalnız bir hiçin geldiğimi dünyada keşfede|larda düşmanlar Ben ise esyarrmı meydana ko-)manlar. evet, fakat O akşam gelip beni otelden | yekdiğerine düşman bunlar hiç bir “ Mitanm © bazı sahil taraflarmdan Sİ yerinde esmaline tesadüf imicâni yok:| zahire ve) bu lokantadan başka si) beraber, İspanyollar, Felemenk- bağırıyor. kahkahalar atıyor.) oturmuşlardı. Düş. : niçin cekti. idiler? (felsefe susta bir mütalca dermeyan ede- cek değilim. imar plânının zemi- ne tarzı tatbikinin muvafık lo- madığını gördüm. Şehrin bakiki vaziyetine naza- ran yapılmış olması lâzım gelen bu banta tatbik edildiği takdir- de sokak için kesilmesi lâzım gelen kesilmiyecek veya kesil- memesi iktiza eden mebani ke- silmiş olacaktır. Pu plânlar nerede çizilmiş ve kimin tarafından Yapılmış olursa oisun göze çarpan batalar şun- lardır: A Evvelâ kendisine tevdi ıyapmak arzusunda olmamakla beraberjboyunca yan yana bir takımı kederle içimi çekmekten kendimi mene! küçük sıralar vardı. demiyordum. Şu kalkık biyrklı kumral) Yemeklerini çoktan bitirmiş olan idelikanlı, ve biraz ilerde oturan şn ka birçok çiftler bol bol şampanya içiyor! fası tıraş olmuş kırmızı yüzlü adam bijlardı. ribirlerile kavgasızca yaşamaktan baş Bütün kadınlar asabi kahkahrlar ka ne istiyebilirlerdi? koparıyorlar, bağrışıyorlardı. Eğlence Acaba cehennemden kopma hangi|son dereceyi bulmuştu. Asıl masada kör kurt onları yekdiğerine karşı hu- bir zat mutantan bir tavırla kurul. sümet beslemeğe, belki yarm biribiri-)muştu. Ben bu şahsı tanıyordum. Fa- ini öldürmeğe sevkediyordu. Her ikisi-|kat nereden.. Acaba onu ne vakit gör nin pervasız birer katil olması için müştüm7. Cenevrede görmemiş oldu- siperlere girmeleri kâfi idi, Ah!., lâ-Jğum muhakkaktı.. Fakat ku hatutu veç! ne olsun harbe, hiye, şu tavırlar, şu sedanın tınneti. :efiim kahkaha İle gülerek dedi ( Bir azdaha dikkat edince bu ada- mın İstanbulda Alman casus teşkilâtı meyanında gördüğüm doklor Grum- bah olduğunu anladım. Bu adam Al- mân hafiyelerinin en yamanlarından biri olarak tanınmıştı. Türkiye bahri teslihatı o hakkında malümat verdiğim zaman doktor, casus teşkilâtının şarktaki reisinden fazla beni taktir etmiş ve beraberce çalışmakta devamımızı sıkı sıkı rica etmişti. Şu işsiz zamanımda Alman casusu! le münasebata tekrar girişmek arzu! su birdenbire içimde uyandı. Max- Salonda kalabalık calihi dikkat birlmafih bunu yapa bilmek için yanım) surette azalmıştı. Şimdi herkes kom-'daki Fransız zabitini atlatmak İcap şusunun hareketlerini tetkik edebile-lediyordu. Binaenaleyh her şeyden mr kaddem İçtiğimiz şampanya (mikin- edilen plânın zemine derecei te- tabukunu ya bizzat tahkik etmesi veya en emin adama yaptırması lâzımdır. M. Yansen'in de böyle yaptı- ğına şüphe yoktur. Yapmamışsa maddi ve manevi mes'uliyetini kabul etmiş demektir. B— Eğer kendisinin buradaki vesaiti zemine dererei tetabu- kunu tetkik etmemiş veya doğru yapılmamış ise mes'uliyet o vakit bunu yapmağa mecbur olanlara ati olur. 1 - Ne oluyor size azizem.. Kara böcekler mi dimağınızı sardı? — Asla güzelim... — Bu akşam havai fişek eğlencesi! var. Bu akşam benim son zevk akşas mım. Yarın tekrür cepheye (avdet var. Doğrusu kendimi kedere boğmak istemem.. Yemek gayet tatlı ve leziz idi. Doğ rusu Fransız ahçılığının olanca meha- reti burada gösterilmişti. Nihayet çe rez zamanı geldi. 40 lira alan 96 lira, 45 lira alan $#i li ra, 50 lira alan 45lira, 55 lira alan 49,50 lira, 57/75 lira alan 52,75 lira alacaktır. Haber aldığımıza göre, Liman şir. keti bu hususta İktisat o vekâletine ve ticareti bahriye müdüriyetine lâ zım gelen izahatı vermiştir. Seyrisâfain idaresi öksüzlerâ yol vermemiştir Seyrisefain idaresi (fabtikasmde 35 kuruş yevmiye ie çalışan ve ev. velce öksüz mekteplerinden fabrika- ya alınan dört kimsesiz çocuğa son ği tensikatta yol verildiğini bazı refik- lerimiz yazmaktadırlar, a Dün Seyrisefain müdür muavini Tahir bey bu hususta bir muharriri mize demiştir kiş — Bahsettiğiniz dört çocuğa yol verildiği doğru değildir. Fabrikada bazı ameleler (o açığa çıkarılırken bun lar da açığa çıkarılacaklarını zanne. derek telâşa düşmüşlar ve şikâyet et mişlerdir. Mesele bandan (ibarettir. Yoksa idaremizin günde 140 kuruş tasar- ruf için evvelce öksüz yurdundan aldığımız dört (o çocuğa yol vermek mevzuu bahis bile değildir. gon zabiti kımıldıyamıyacak bir hal gelmişti. Zabitin münasip bir odaya naklini ve orada istirahalinin temini ni garsona söyledikten sonra doktor “Grumbah,, ım masasına doğru yürü- düm, doktor beni tanıyınca büyük bir memnuniyet âsarı gösterdi ellerini havaya kaldırarak bağırdı: — Ah! Miş, sizinle müşerref ok mak.. Ne büyük tâli,, ğe Ve yanındakilere izah etti: ve — Matmazel, hükkında fevkalâde hürmet ve emniyet (o beslediğim bir kimsedir Kendisile eskiden tanıştı. Fiz. Bu sözlerden sonra her “Grumbahı, beni masasma davet etti, Masada üç. dört Alman oturmuştu, Bunlar müh telif mevzular üzerine münakaşa lar yürütüyorlardı, Hariçten işiten bir kimse (o kendilerinin — siyaset ile asla alâkadar olmadıklarını zanne- derdi. Halbuki mükâlemelerinin terzt dikkatle takip olunursa pek basit söz ler arasmda bir takım siyasi mese leleri hallettikleri anlaşılıyordu. Geç vakit ayrılacağımız sırada dok tor bana dedi ki; — Sizinle bir mesele hakkında ke nuşmak isterim. Yarın öğleden sonra Avrupa otelinde daireme gelebilir mis siniz? Aynalarla müzeyyen bir duvavın)rımı biraz çoğalimağa o lüzum gör. (Bitmedi)