Vi i çi ci 3 gk aç BA YA TR —?2 — VAKIT 20 NiSAN1931 ber size şunu söylemek İsterim Ki ben! #izin asabiyetinizden çok korkuyorum.| — Mister Mins. Sen benimle böraher| çalışmakta devam edeceksin. — Fakat, benim kendimi fedaya ni yetim yok. . — Kat'iyyen korkma, — Israr ediyorsanız bundan böyle; size verilecek râporları madam Y yel takdim edeyim. | — Pek âlâ! faknt bu raporlar verili! Yorken ben de hazır bulunmalıyım! — Onu kabul ederim. — Fakat bu mektuplüri siz nerede buldunuz? Madam Harding bu suali soruyor. ken bütün mektupları çözmüş ve onla.| rı birikirlerine karıştırmıştı. o Madam! mektupları birer birer cekiyor, başın! dan sonuna kadar süzüyor, sonra onlar) ri tekrar bırakıyordu. Madam, o kadar meşguldü ki cevap verip vermediğime! bile dikkat etmemişti. | Madam bir taraftan mektupları ka- rıştırıyorken birdenbire sordu: — Sen bu mes'eleyi benden başka bir kimseye baber verdin mi? — Evet, Madam hirdenbire ayağa kalktu — Ne demek? dedi, — Maksadım şudur. Eğer siz kendi-| niz madam Y ye bir şey söylemeseydi- niz bir kimsenin haberi olmıyacaktı, Bu cevap onu memnun etmişti. Ma-| dam İHardingin sesi yumuşamıstı. Ba- na döndü: — Ben senin meslekine metsüp â- damları pek iyi tanımam. Fakat gazete cileri çok iyi tanırım. Onlarla çök meş- gul oldum. Ben de seni hep, iyi bir ga! zeteci olarak zannediyordum. Çünkü bir gazeteci iyi bir haber aldı mı onu neşretmek ister. — Bizim mesleğimizde bir gey neş- retmek yoktur. Bizim mesleğimiz aksi- nedir. — Haklısınız. Siz bu sefer çok bü- yük bir muvaffakiyet kazandınız. Sana minnettar olduğumu bilmelisin. Madam benim cevap verip vermedi ğime ehemmiyet vermedi, Fakat yeri- ne oturdüktan sonra emretti: — Şimdi gel, karşıma geç. Benimle beraber şu mektupları oku ara yerde bunları | bulduğunu anlat, Sana sorulacak birçok suallerim vür. Fakat onları şimdi. toplıyamıyorum. — Madam! ben bu mektupları oku- mk İçin günlerce uğraştım. Bunlar si zi daha fazla meşgul edecektir. — Hayır hayır. Ben onları yarım saatte okurum. Filhakika madam her mektubu çe- kiyor, bir göz gezdiriyor, ondan sonra başkasını açıyordu. Onun yüzü bir te- beşir kadar ağarmıştı. Elleri, balmu- #au gibi idi. Birdenbire onun -hazarı dikkatini bir şey celbetmiş; madam in- Jemiş ve: — Aman yarabbi, aman yarabbi, bu nu nasil yaptı? demişti. İçimde bu kadına merhamet duyu- yordum, Madam kendi kendine mırılda nfyordu: — Senin bu hallerine kim İnanır, kim inanır! diyor ve dişlerini gıcırdâ-! tıyordu. Ben hane sahibi madam Y ye döne rek rlen ettim: — Bana bir kadeh daha Jâtfetmez. misiniz? 1, Madam Harding birdenbire kalktı : — Aman bana da veriniz! dedi. Ben de içmek istiyorum. Sonra yine okumağa daldı, Madam Y kadehleri doldurdu. Ben kadehimi içmeğe başladım. Pa. kat madam Harding kendi kadehini unutmuş gibiydi. Ona rica ettim: — Madam. Kadehinizi içmiyecekse- niz bari bana veriniz. Madüm Y müdahale etti ve: -— Hayır! dedi. Madam, kendi kade! hine muhtaçtır! dedi. Sonra kalktı ve benim kadehimi ye niden doldürdu. Ben bu kadehi içtikten sonra hane sahibesine baktım ve müsaade istediği mi ima ettim. Madam Y önüme düşmüş, bana ku- pıyı açmış, ben de çıkmıştım. Madam Harding kendi kendine söyleniyordu: — Hınzır! ahmak! seni ben geberti. köpek! sen yaşamağa lüyık değil- a hayvan, Madam buhran içindeydi. (Bitmedi) İtizar “Filozof., rorman tefrikamız münderi- casmizn çokluğuna mebni bugün derce- dilemedi. Okuyutularımızdan özür dileriz. # * 4 : sında Ali Cenani davasında be- raatimize karar verildi (Üst taraftı T inci sayıfada Bunun üzerine bize düşen va- zife artık efkârı umumiye kar- | şısında olduğu gibi mahkeme karşısında da neşriyatımızdaki isabeti müdafaa etmekten ibaret | kaldı. Binaenaleyh hakkına bü- tün vicdanı ile emin olan insan- lar gibi mahkeme huzurunda kendimizi müdafaa ettik. Aynı zamanda hak ve hakikatin tenev- vür etmesi için ifadelerinin samimi- yetinde hiç bir kimsenin şöphe edemiyeceği birçok zevatı mü- dafaa şahidi olarak gösterdik. Fakak manlesef gene şu nok- laya işaret etmeğe mecbur olu- yoruz ki bizim samimi müdafaa- mız nisbetinde Ali Cenani B. in takibatta israr artıyordu. Bir aralık mahkemenin son safha- gösterdiğimiz omüdafaa şahitlerinin o dinlenmesine (sıra gelince kendisi de haksızlığına kanaat etmiş gibi bir vaziyet aldı, bazı arkadaşlarına bizim aleyhimizdeki davasından artık feragat edeceğini söyledi, mu- ayyen günde mahkemeye gele- cekti, o feragatini söyliyecekti, fakat tam muhakeme günü gelince Ali Cenani B. meydana çıkmadı, sonra anlaşıldı ki An- karadan İstanbula gelmiş ve Kadıköyünden dava vekiline bir telgraf çekmiş. Dostlarma vaki olan evvelki ifadesine göre bu telgrafta davadan feragat kara- rnı ifade etmesi lâzım geliyordu. Halbuki böyle olmadığı anlaşıl- dı. Sadece . davanın başka. bir güne talikini istiyordu! Görülüyor ki Ali Cenani Bey hiç de davadan feragat etmek niyetinde değildi. Bizim tarafı- mızdan müdafaa şahidi olarak mahkemeye isimlerini verdiğimiz zevat mahkemeye geleceklerdi, fakat ifadelerini vermiyeceklerdi. Biz Ali Cenani Bey tarafından gönderilen telgraf üzerine artık Ali Cenani B. davasından fera- gat edecek diye talik teklifine razı olacaktık. Halbuki Ali Ce- nani B. bilâhare gene davasında ısrar edecekti, Bu suretle ( Vakıt ) ın. mahke- meye gösterdiği müdafaa şahit- leri dinlenmemiş olacaktı! Bir defa bizim müdafaa şahitlerimi- zin ifadeleri bu suretle ber taraf edilecekti. ilerisi de sonra düşü- nülecekti! Netekim Ali Cenani B.in hakiki niyetinin bizim bu tahmin etti- ğimiz şekilde olduğunu muhake- menin cereyanı göstermiştir. Bi- zim müdafaa şahitlerimizin bir kısmı dinlendikten sonra diğer kısmı dinlenilmek üzere muha- keme talik edilmiş ise de Ali Cenani B. gene davadan ferağat etmemiş, ısrar etmiş, bunun Üze- rine bizim gösterdiğimiz müda- faa şahitlerimizin ikinci kısmı dinlenmişti. Nihayet dün ceza mahkemesine kararını dediğimiz gibi (Vakıt) için beraet şeklinde vermiştir. Muhterem Türk hakimlerinin bu adilâne kararındaki manayi teşrihe hacet olmasa gerektir. Dün aldığımız ikinci kararda Istanbul asliye mahkemesi ikinci ceza dairesi tarafından verilmiş- tir, müddeiumumilik makamı ta- rafından aleyhimize açılan kanu- na muhalif hareket davası hak- kındadır. Bu davanın rü'yetine di dün başlanılmış, muhakeme bir celsede hitam bulmuştur. Dava, Ağrı dağındaki tenkil hadisesi esnasında asilere karşı kat'i harekâta 1 eylül tarihinde başlanılacağı hakkında 31 ağus- tos tarihinde gazetemizde yazıl- mış olan fıkra üzerine ikâme edil- riçi ticaretin devlet inbisarına mişti, Bu fıkranın neşri, Ağn dağı hare sâtı hakkında 1 eylülden sonra aians haberlerinden maada bir şey yazılmaması yolundaki tebli- ğata mubalif bareket telâkki edilmiş, bu dava ikame edilmişti. Dün mahkemede mes'ul mü- dürümüz Refik Ahmet avukatımız irfan Emin B. hozir bulunmuşlardır. Mes'ul müdürü- müz, mahkemenin sualine karşı verdiği cevaplar arasında Ağrı dağındaki esef verici isyan ha- disesinin ve .ona karşı yapılan tenkil hareketinin davayı mucip sayılan neşriyatın vukuu tarihin- den çok evel de bütün dünyaca malöm olduğunu, söylemiş ve şunları ilâve etmiştir: — Hadisede sır mahiyeti yo- ktur, yazılan - şeyler de hare- kâta filân tarihte Obaşlanıla” cağına dairdir; bu tarz ve maal- deki neşriyat memlektin bir ta- rafında yeniliğe ve terakkiye karşı ayaklanmış olan irtica mü- vacehesinde haklı bir teessür düyân halkın maneviyetini doğru haberlerle takviyeye yardım et- miştir. Bu yazılarda samimi bir memlekte endişesi hâkimdir, o tarihlerde yaptığımız neşriyatm kül halinde tetkik ve möütaleası bunu meydana koyar, Kanunun menettiği neşriyat bu değildir, askeri kuvvetlerin filân nokta- dan kalkıp filân yere gideceği, düşmanın filân ve filân yerlerde şu kadar kuvvetle sıkıştırılacağı şeklinde neşriyat yapılması mem- nudur. Bi: le bir şey yazma dık. Ne ai z cak bir notla şudur: Hükümet 1 Eylülden sonra harekât hakkında tafsilât verme- demiş, biz o tarihten liga muhalif hareket aa er 18 dava edilen yazımız tak- rihtı ven sayılan tarihten Mes'ul müdürümüzün isticva- bından sonra müddeiumumilik | makamı mütaleasını söyliyerek muhakeme ve isticvap neticesin- de, mevzuu bahis neşriyalın cür- mi mahiyet ihtiva etmediği anla- şildığını söylemiş, mes'ül müdü- rümüz Refik Abmet B. in bera- etine karar verilmesini istemiştir. Müteakiben avukalımız irfan Emin B. hukuki tetkikat ve man- tıki esasata istinat eden kiymetli bir müdüfaada bulunmuş, neti- cede mahkeme heyeti beraetimi- zi kararlaştırmak suretile yüksek madelet hissinin bir defa daha tecellisine imkân vermiştir. — Galip KemaliB. —e—— Istanbuldan namzet- liğini koyuyor Mefsuh Serbest Firkanın Yeşilköy ocağı reisi Galip Kemali Bey meb'us olmak arzusundadır. Namzetliğini mis takillen koyacaktır. Namzetliğinin tas vip edilip edilmiyeceğini Gazi Hr. le rinden telgrafla sormuştur. Galip Ke Beyle ! m İnhisar yok Iktısat vekâleti tek- ! zip ediyor Ankara, 19 (A.A) — Iktısat vekâleti kalemi mahsus müdür- öğünden tebliğ olunmuştur: Bazı ecnebi gazetelerin mem- leketimizdeki muhabirleri gaze- telerine çektikleri telgraflarda ha- alınmasının düşünüldüğünü yaz- mışlar ve son zamanlarda mem- leketimizde hâsıl olan koopera- tifçilik cereyanına bakarak hariçi İ ticaretin yalnız kooperatifler İ vasıtasile tanzim olunması tasav- | İ vur edildiğini de buna ilâve et- mişlerdir. Harici ticaretin ne doğrudan doğruyâ ve ne de bilvasıta dev- let inhisarı altına alınması bü- kümet tarafından hiç bahse mevzu edilmemiş ve hatta dü- şünülmemiştir. İzmirde yağmur Birkaç köy yardıma muhtaç izmir, 20 ( Vakıt) — Evelki günkü şiddetli yağmur şehri ve Tire havalisini sular içinde bi- raktı. * Tulum, Subaşı, Naime, Arpacı köyleri tamamen muave- hete muhtaç bir haldedir. Cellât gölü yine taşmış vali Kâzım Pş. halkın vaziyetini tetkik için Ti- reye gitmistir. Muvakkat Bütçe Ankara, 19 (Telefon ) — Mec- lisin ilk içtimalarında müzakere edilmek üzere iki aylık muvakkat bütcenin hazırlanmasına başlan- mıştır. Malign Wekülerişe sene sonu mü- nasebetile bir sene zarfındaki ver- gi tahsilâtı yektinlarını toplamış- tır. Şimdiye kadar alınan netice- lere göre tahsılâtin 190,000,000 liraya baliğ olacağı anlaşılmak- tadır. (930) senesi bütçesi her ne kadar (220) milyon ise de hü- kümet geçen sene zarfında yap- tığı tasarrufatla bütçenin teva- zününü temin etmekte olduğun- dan 931 bütçesinin 930 senesi tahsilâtı nazarı dikkate alınarak 180-190 milyon lira arasında ola- cağı görülmektedir. (2) aylık mu- vakkat bütçe de bu esas dabilin- de hazırlanmaktadır. | Adana seylâbı Adana, 19 (A.A) — Seyhan nebri eski vaziyetini almıştır. , Ceyhan da iki gündenberi in- İ mekte devam ediyor. Yeni lâyihalar hazırlanıyor Ankara, 19 ( Telefon) — Da- biliye vekâleti tarafından yeni meclise sevk olunacak kanun !âyihaları üzerinde çalışmaktadır. Vilâyet taksimatına ait lâyiha da bu aradadır. Eytam sandıkları maliye vekâ- letine devredildi. dee (Telefon) —Eytam sandıkları Mayıs mâ- liyeye devrolunacaktır. Ankara, 19 (Telefon) — Ada lar elektrik mukavelest vekiller heyetinde tasvip olundu. Asılsız bir haber Ankara, 10 (Telefon) — Mek- tupçulukların kaldırılacağı haberi tamamen asılsızdır. | diğim naçiz tecrübe, ihtisas faaliyeti. mi bütlin mevcudiyet ve feragati nef: simle ve kanaati vicdaniyemle memle mali Bey meb'usluğu hakkında gaze- 'keti indirastan, o milleti o inkırazdan tecilere şunları söylemiştir: ikurtaran Gazi < Hazretlerinin kudret — İstanbuldan namzetliğimin vaz'ı|ve kuvvetle riyaset buyurdukları cüm tensibi âliye iktiran edip etmiyeceği.|huriyet hizmetine vakfeylemeği bir va nin istizan ve tebliğini rica ettim. İş |tan borcu bilirim. te hakikati hal bandan ibarettir, Sa- Programımı bir kelime ile izah ede yet Fethi Bey namzetliğini koymazsa|bilirim: Koyu cümhuriyetçilik; yani bile ben otuz bu kadar senedir iş ba. İkanunları ihtiyaca tevfik ederek tat- şında ve millet hizmetinde kazanabil. (bik ettirmek.,, Berutta Halk tramvaya bo) kot yaptı Adana, 19 (A.A) — Berui halk tarafından tramvay elektrik şirketine karşı yapıl olan boykot en şiddetli de sine girmiştir. Binlerce hâlk mayiş yapmış, 65 kişi tevkif miştir. İntihabat etrafındö Amele arasında İki meb'u$ namzedi Ankara, 20 ( Telefonla ) Zonguldaktan iki amelesine ni zetliği kat'ileşmiştir. But biri Hasan Çavuş, diğeri de Çavuştur. Hasan Çavuş uf müddet madenlerde çalışmış ? yaşlarında bir vatandaştır. Esat Çavuş ise 35 yaşındaf iptidai tahsili görmüştür. Diğer taraftan izmir meb" Vasıf beyin yeni mecliste vekilliklerinden birine intihap leceği devlet şurası başkâf Saffet beyinde namzetler arasında bulunacağı söylenm tedir. Gazi Hz. nin nezdinde Ankara, 19 — Reisicüm Hz... dün gece oÇankayaf köşklerinde mefsuh serbes lideri Fethi ve kâtibi Nuri beyleri kabul etmişlerdi Asılsız rivayetler Ankara, 19 (Telefon) — takil namzetler münasebetile best fırkanm tekrar dirilef hakkında çıkan rivayetler men asılsız ve böyle birşey kânsızdır. İlk temenniler , Ankara, 19 (Telefon) —! hap münasebetile memlek bazı yerlerinden yeni meclis kında temenniler yapılmak! Bu meyanda istanbulda amele taali cemiyeti merkef * yeti azasından Hikmet beyde fırkaya müracaat c€ iş kanunu, muaddel vergilef nunile memlekette işsiz, hasta ameleler için mua teşkil eden içtimat sigort# nunünun kabulünu istemişti” | Kastamonude müstak” | namzetler . Kastamonu, 19 (Vakıt) “ lâyetimizin eski meb'usl doktor Süat ve mefsuh fırka reisi avukat izzet ” vilâyetimiz meb'usluğuna killen namzetliklerini ko dır. izzet B. serbest fi prensiplerini oKendi olarak ilân etmiştir. i Bursada Uç namz©t Bursa, 19 ( Vakıt) — ” Münür Halil, konserve fab ' müdürü ihsan Celâl ve Asaf beyler müstakillen © hiklerini koydular. Sl Adana, 19 (A.A) - * Çiğil Deme müstakil zetliğini koymuştur. Fırkanın bir tebii, Ankara, 19 — ( MAİ H. fırkası K, umu” tebliğ olunmuştur: — Müntehibi sani sr Firka semzetlefi mek üzeredir. ,“ Nisanın 24 ünde meb babına başlanmak i hibi Manet mesafele İ münasip zamanlarda & başlanmasını rica ede irak tayyarecilerİ Birkaç gündenberi bulunan Irak e öleye doğru mem e ci ırdir. ma yi ği tif