Memleketi tanıvalım | Darülfünundan felsefe okuyup çık-| Mıştım, felsefi düşünceler, içtimaiyat| hazariyeleri kafamda dansedip duru- Yordu. Sağımda bir filosor, solumda) bir hazhriyeci, karşımda bir âlim, va »imda bir mütefekkirden başka bir şev RörMüyorum. Esen rüzgâr nazariye £© Üriyor, akan nehirler sanki hir felsefe mektebi “ sistemini (anlatıyordu. A Yaklarımın o altında bastığım ver zannediyordum ki ezberlenmiş bi- Ver Kitap sahifesidir. Bu hızla o düşündüm, yadım, ten kit ettim, Türkiye o münevverleri gibi de tecrit tum, kafamdaki tıka basa doldurulmuş İlkirleri tamimdenden başka bir şey ya Pâmıyordum. — (Müşahahs) r tanımak imkânsızdı. Mücerret ölçülere göre bir âlem tx hastalığına tutulmuş”, ş #avvur ediyordum. bu âlemi bulamaşın €a derhal sukutu haya! başlıyordu. Misalini kendimden aldığım bu has- talik “Türkiye münevverinin derdidir.| Çünkü biz mücerret ölçüleri, mücerret düşünceleri bir yemek dolabına yemek| tıkar gibi doldururuz. Fakat bu dolap Be beyindir düşünür, ne de midedir on ları hazmeder. ; | Eğer bu vaziyette memleket isleri! mevzuu bahis edilirse derhal o yenıek! dolabini' açar, oradaki birikintilere ben| "iyen şeyler varsa me âlâ, iyi deriz, yok 8 derhal hükmümüzü bastırırız. "— Berbat, mahvoluyoruz. İ , BİF zamanlar, ferd hürriyeti anar-| şizme varan — haddine kadar mukad- des bir hak olrak tanımıştığı. çünkü kafamdaki filosoflar, nazarıyeciler, â- limler, Mütefekkirler el birliği ile ba- ha bunu telkin ediyorlardı. Bir gün asker oldum. İş Orada (mücerret) le değil müşahhasla karşılaştım. Köylü, şehirli, kasabalı fi kirler yan vana bir nizam altında top lanıyordu. Kışladan ve çadırdan gör düğüm hakikat önünde (megaloman) nanmsiyeler birer balon sönmeğe başladılar. Cazipleri deği Celüzakman & uygun olani yaşadı. Nihayet memlekette şarktan garhe, şimalden cenuba doğru geniş bir gezin tiden sönra zannediyorum ki (tecrit) cilik hastalığından biraz kurtuldum. Fakat kimbilir. değişti.| Bir muharrir halk fırkasının muha- Hflerini sayarken, mütehassıs münev- verlerin fırkadaki sistemsizlik yüzln- den muhalefete geçtiklerini söylüyor.| Ve bir sürü isim sayıp döküyor. Bir ta| rafta şeyhin sakalının teli ingiliz lira «e zibi elden ele dolaşırken, bir taraf Brodvey Melodi filminin şuh artistlerinden Annita Pajın garip bir kolleksiyon merakı vardır: O da her sevdiği şehirden bir otomobil plâkası alarak kolleksi- yon yapmak. Fakat çapkın kız kolleksiyonunu (o evinde, yahut garajında saklamaz. Bu plâka- ! ları, küçük otomobilinin Üstüne | asarak süsler. ilk bakışta resmi- mizde otomobilin kaybolmuş ol- duğunu görürsünüz. Annita Paj da elinde, en son aldığı yeni Meksiko şehrinin plâkası ile d- ruyor. CENNET » YOLU Drei vonDer Tankstelle Şayanıhayret operet filminin muvaffakiyet i gördüğü fevkalâde rağbet ve ve vaki olan talep Ve arzuyu umumi üzerine ELHA MRAda bir kaç gündaha iraesine devam olunacaktır. Şehzadebaşı Ferah Sinemada Bu gece halk gecesi Sinema, tiyatro. varyete, Meccani İkramiye, Kolgul kuruş Perşembe günü akğımı K Memleket haberleri Eskişehirde bir ginayet Sakarya gazetesinde (o okunduğuna Anita Paj'ın garip bir ,merakı Her geçtiği sehirden bir . otomobil 'plâkı ala, ala... Tabut vaparken öldü Fransanın Roşel “şehrinde elli beş) yaşlarında marangoz Lui Jüto geçen İlerde bir tabut yapıyordu. Jüto deste re ile kesmek üzere bir kalası tezgühr- na koymuş, bir elile gererek kesmeğe| başlamıştır. Fakat kalas, yaylanarak İelinden kurtulmuş, hızla göğsüne çar parak marangozü o ande öldürmüştür. ERNST LUBITSCH'in «Aşk Resmi Geçidi» eserinden son- ra en büyük filmi. Mümessilesi: JEANNETTE Mac Donald Darülbedayi Temsilleri Bu akşam saat 21,30da yalarzmuailim ve talebeye mahsus Maska- ISTANBUL BELEDİYESİ İ | ralar 3 perde Yazan; Şaint Geor- ge de Boühelier Nakleden E. Muhsin bey fi ul AN Kişe bergün sast.13 ten itibaren açıktır Alp yaşından aşağı olim çocuklar tiyatroya kabul olunmaz İOSKÜDAR HALE SİNEMASINDA GECE BATAKHANESİ mümessili Evlin Holt, İlâveten: ÇİFTE ZAFER mümessili Jak Hoksi. Programlarımız: Dersim hâkimi Şevket “Beye; — Telgraf havalesile gönderilen para a lındı, Fakat adres vazıh olmadığı için irsalâta başlanmamıştır.“Gazeteleriniz büzünden itibaren gönderiliyor. Hayrebolu belediye reisi Mustafa B.— Paranız alınmıştır. Bu paranın ne- ye ait olduğuna dair yazılan mektup pos tanın bir yanlışlığı olarak, Ankara Ha- kimiyeti Milliye refikimize (o gönderil- miş ve oradan muhabirimize “verilen mektup, kartınızla beraber elimize dün geçmiştir. İrsalâta başlanmıştır. * Giresun, Osmanlı bankasında Ah- met Relik B, — Para adresinize gün. derilmistir. Demiryollerı tasarruf sandığında Geçenlerde Devlet demiryol- ları tasarruf sandığında bir.sul istimal yapıldığı ve kalem âmiri Hüsnübeyin ( vazifesine nihayet verildiği yazılmıştı. Yapılan tah- kikat neticesinde tasarruf sandı- İ ğında sui istimal şeklinde zim- i mete para geçirilmediği, yalnız | bazı muamelâtta yolsuzluklar ol- duğu anlaşılmıştır. Sandığın sermayesi üç milyon lirayı geçmiştir. Sandık heyeti idaresi, şimdiye kadar 7 memurlara oikrazatta sandığın bundan sonra kârlı ve feyizli işlerle uğraşması ve sermayenin işletilmesi için tetkikat yapmaktadır. Sandığın âzası olan memurlar da sermaye nin işletilmesi için büyük bir arzu izhar ettiklerinden yakında | esaslı kararlar verilecektir. , işten el çektirilen kalem âmiri Hüsnü beyin yerine vekâleten Behçet B. isminde bir zat 'geti- rilmiştir. Sandığın müstakpel va: ziyeti tespit ediliüce iş başına mutahassıs bir zat getirilecektir. D. Horhuruni Cumartesi, çarşamba, değişir. Hergün gündüz”i"te'geci 9-daduha' günlei, i2.de4tegere9da, En Son Ve En Belsoğukluğu » Frtnği' ÖLMEYEN cedilihahesi. Beyoğlu 'ToEREYMİ Lİ Mektep sokak 35 Tel 3152 ŞA Yarın akşam MELEK Sineması dehakâr Emil Jannings' in Kuvvetli Şaheseri YALAN filmini takdim ediyor. Hayatı bakikiyeden bir sahne... İhtiras ve babalık hislerinin mücadelesi... Esther Ralston ile berâbet © temsil ediyor. “ŞEHVET KURBANI, ve “MAVi MELEK; filimleri kadar tamamen beşeri olan bu şaheserde JANNINGS X | göre geçen cumartesi günü, saat dokuz- da, Eskişehirde hemen (herkesi müte- €ssir eden, açıklı ve kanlı bir aile faci- ası vuku bulmuştar. - Facianın iki kur-! banı vardır. Maktül ve kati), Maktül kanına susamış mütereddi bir asker ka- :.İ ta bir şeyh efendi kadınların memesi: ve Gm) yazıp dilile silerken, bir ta- a an icin! Ta lerini öldürmek İCİN | sasmsaine mes nay let umulurken mü- rındaki hulya saraylarile mukayese e- Mnvverin yapılan işleri hiçe sayması deceklerine biraz (müşahhas maddenin bize yeni ve başka bir şekilde görünmektedir. Naşit Bev. Kafkos operet, azeri mu- Paramount filmidir siki heyeti: N min ini yişi noktasından görselerdi 4 dilebilir: ledrleyiş görselerdi, mem Erme şeyle a ğini, mücer-) ilerleyişi noktasından görselerdi, mem 3 mel bir âlei da koşan insanla: caklardı. Hulâsa münevverleri kazan ai yalar arkasınd ile. Eğer bulmak için, münevverlere memleketi ta. Yarasi haleti ruhiyelerile- | | münevyerler etraflarını yaln gelemedi Sadri Etem 78 — Ya mıntaka hâkimi öyle mi? Ya möellifi | Lüdviğin babası? — Vergi tahsildarı.. Birkaç dakika sustuktan sonra di. Yazan. “Garp cephesinde -« Erik Maria Remagu? yor K İ geli Zam bak bizimle edemiyeceksiniz.. Jarkadaşl misin Ferdinin?.. İ omuzlarını şüpheli bir tavırla sil. |. Kendimi bir türlü toplyamıyo. edi tamamen değişmiş. Şu sivil rum. ler ona bambaşka bir adam ha- elbişele” “. pakat kendisinde de bü- line koy tebeddül var. O vakte kadar İyük bir selesinde çok lâkayit iken şim elbise me ii çıkarıp odanın en ka. İdi pardes Köşesine asIYOr- Kendisini rahi tk ettiğimi görünce hirçın bir d 1 eğildi, Bakarlar. çok sıcak İ Diyor. Tasdik e miş güzel elbiseler Vine kel bem Li m an K ” sa dere dikkatle bakıyor. Kesnle 1 Br tavırla ban bab önü tetkik ettiğime emin; az Be x rai 80- — Ci ruyor: va — Sahi mi: Biraz nefes alıyor — Ya Alberinki? ' orum. Sonra bir r iy nde, çekingen bii yor an ne İş YAPI? — Karlın babası ne iş Yapar a © — Mıntaka hâkimidir, Mn icağı, katil ise, hemen bütün Eskişehi rin muhabbetini kazanan itfaiye ku mandanı Hıfzı (o Beydir. htiyat zabitidir. — Ölmüştür. Çilingirdi.. Bu çilingir san'ati sanki prens Tâka- bı kadar yüksekmiş gibi sevinerek te /vap veriyor: |, — Cilingir ha!. Çilingir öyle mi?. Alâ şey. Ben tormaetyim.. Sağ olsay- dı meslektaşlık ederdik değil mi?. — Evet arkadaş olurdunuz... O vakit asker Kosolenin damarların- daki kanı sivil Kosolenin damarların da akmağa başladığını hissediyorum. Biraz kuvvet buluyor rengi yerine ge- liyor? Bana müessir bir tavıtla diyor! ki: — Uzlaşmamızın imkânı var mıydı? Artık kendini topladı. Tjaden yine takılarak yanından geçtiği zaman o- turduğu yerden kalkmadan Tjadenin arkasma mükemmel bir tekme Yenleş tiriyor, Eski Kosole tekrar canlandı. Büyük salonun kapısı açılıp kapa- niyor. Tlk arkadaşlar sökün — ettiler. Salona geçiyoruz. Salon boştur. Kâğr Birlantları ve boş masaları ile üzeri. mizde fena bir tesir bırakıyor, Köşe lerde birkaç grup var. Bu grupların birinde Jülyüs Vedekamprı eski asker ceketile görüyorum. Hemen sandalye İleri dağıtarak onu selimlümağa koşu- yorum; soruyorum: — Nasılsm bakalım Jülyüs? Hani bana abanostan bir haç yapacaktın İunutmadın ya! O vakitler eline g diğin bir piyano kapağından bunu yen tacaktın. Kapağı iyi sakla, iyi mi babu- İkt... Kederli bir tavırla diyor ki: — İsteseydim ben onu kullanabile- cektim Ernst... Karım öldü. — Nasıl olur Jülyüs?.. Nesi var- mış ki. Omuzlarını yavaşça silkti: İle erzak ve ekmek almak için bekliye bekliye'sıhhati harap olmuş. Sonra bir İde çocuk doğurunca .dayanamadı... — Ya çocuk ne oldu? —Oda öldü. Çarpık omuzunu üşüyormuş (kaldırdı: i — Evet Ernst.. Şeper de öldü. Kl| İbet te işitmişsindir.. Başımı bilmediğimi anlatır tarzda sallıyorum: — O nasıl öldü?. Vedekamp çubuğunu yaktı: — (917) de kafasından yaralandığı gibi KANSIZLI Hıfzı B: bİT benişsizlik icin yegise deva kani ibya eden En muntahip setibba tarafından tertip edilmiştir. — Kışın dükkânların önünde vesika! Huyoruz. Fakat ne garip. zafiyet ve Chlorose SIROP DESCHJENS, PARIS tedavi olmuştu. Fakat bundan altı haf ta kadar evvel başında şiddetli 'ağfilar duymağa başladı. Öyle fazla †düyu yordu ki kafasını duvarda parçalamak istiyordu. Onu dört kişi yorla hastane ye götürdük. Başında bie uhunef mi olmüş ne... Ertesi günü öldü. Vedekamp ikinci bir kibrit yaktı: — İşte böyle. Şimdi karısına era İmil maaşı vermek istemiyorlür, Dedim ki: — Ya Gerhart Pol? er — Gelemedi. Fasbenderle* Friç te gelmediler. İş yok.. Yiyecek para yol. Halbuki bu eski arkadaslar da şurada İbizimle bulunmak isterlerdi. Konuşurken salon yarı y muştu. Bölükten birçok arkad; r Eski halidniz bir türlü avdet edemiyor. Haftalardan | arıya dal İberi bu içtimada bulunmak hevesi içi- mizde kaynamıştı, Artık düşünceden, kararsızlıktan, birçak anlaşmamazlık- tan kurtulacağımızı zânnelmiştik. Acr ba askeri üniformalara karışan sivil elbiselerden mi? Yoksâ vezajf, aile, İç- timal mevki bu arkadaşlığı MA ml et ti? Her halde eski zihniyet kalmamış. nı hatırİryorsun ya!.. Bu yara oldukça ur (Bitmedi)