4 — VAKİT 6 MART GÜNÜN——-— İYİ ARİN İnkılâbın acemi ikmal ! bölükleri “— On sekiz yaşta ve daha yüksek! yaşta rey sahibi bütün gençleri fırka mızın azası olarak görmek isteriz. He müz bu yaşa girmiyenleri aza namzedi, telâkki etmek ve onları buna göre ha:| arlamak lâzımdır. Fırkamızın yüksek mefküresini ve programının esaslarını bülün vatandaşlara anlatmalıdır... Gazi Mustafa Kema Konyâ putkundas Demokrasi bir taraftan adet mese-| lesidir. Adedin kuvvetini kim inkâr «- den, Fakat adetten daha kuvvetli, a., dede ruh veren, adedi bedenleştiren a- dedin kendini bilmesidir. Bunun için. dır ki S komünist teşekkülü o çığlaşmaktadır. 91) denberi sekiz milyon çocuk Sovyet)kine başladığı usulleri buraya nakle terbiyesi, Sovyet kültürü ile ileriye doğ) deceğiz. rd hazırlanmaktadır. Çarlıktan müad- del adamların yerine carlığı, çarlığın terbiyesini görmemis genç insanları yerleştirmek inkılâpçı Rusyanın hede- fidir. Faşist İtalya ayni yolda. kurmak istiyor. Faşist siyaseti, Faşist terbiyesi, ko münist hareketi komünist terbiyesi ta kip ediyor. “ Bütün siyasi ve içtimai hareketle. rin genç kütlelerle uğraşması gayet ta bildir. Türk inkılâbı yaşamak için adede muhtaçtır. Bu adet rı, ayrı cinslerin bir toplantısı olursa geçen devirlerin inkılâpçılarından far kımız kalmaz. 908 inkılâpçıları ayrı yol da kaldılar ve yollarını şaşırdlar çün kü onlar istediklerini vuzuhla söyliye- bilen insanlar değildi. Bir tarafta müslümanlığa dönmek istiyen ittihatçılar görürdünüz. , Öte tarafta Turancılık İttihat ve te umumisinde bağdaş, yakki merkezi Kurardı. Büyük harp başladığı zaman: — Biz Fransızlarla nasıl harbede. riz. Onlar bizim veliyinimetimiz!,, diye cek kadar ruhları emperyalist pazarla rında bir esir gibi dolaşan insanlar da bu adamlarla biz ve bize oturuyorlar. dı. Halbuki biz, bugünkü adetten ziya 3e yarınki adede, ve yarınki adedin ol gun ruhuna güveniyoruz. Fesi bilmiyen, fesi gördüğü zaman karnavalı hatırlıyan, medreseden peri hikyesi gibi bahseden, eski harfleri hi- yeroğlifin yanında gören gençten bah- sediyorum. Bu genci hazırlamak, Bu genci 15 yaşından itibaren inkılâp bölüklerinin kadrolarına sokmak lâzımdır. 18 ya- şından küçükler için de bir acemi ikmal devresi açılabilir. Çünkü on sekizinde! kiler, on sekizinden küçüklere inkılâp namına söyliyeceğimiz çok şeyler var. Türk inkılâbı programını hayattan aldı ve artık inkılâpçı olmak için in- kılâbın kültürünü taşımak lâzım, Genç inkılâp bölüklerinin saflarına girecek gençler şunları bilecektir: 1 — İstiklâl harbi, bu harbin bey nelmilel ahlâki kıymet. 2 — Din devletinin dünyaya nasıl geçtiğini. 3 — Kadın hukukunun geçirdiği in- kişafı, 4 — Derebeylikle inkilâbın yaptığı mücadeleyi. 5 — Türk demokrasi peryalizmle döğüşe, döğüşe doğduğu ni, & — Müstakil memleketle yarı müs- temleke ve tam müstemlekelerin (Lo) zan Sevr) arasındaki farkı. 7 — Türkiyenin kurtuluşu için dev- letçiliğin bir zaruret olduğunu. $ — İmparatorluğun başımıza yığdı ğı reraletlerden bu memleketi kurtar mâk ve muasır bir memleket kurmak için feragtin bize bir din olduğunu. Genç halkçılar bu fikir merhalesin den geçerek inkılâbın aremi ikmal bö lüklerinden ileriye geçerler. Sadri Etem et ihtilâlindenberi genç bir Musolini gözlerini Faşist çocuklara dikmiş ya- rının mimarisini onların omuzlarında biribirile ceme- dilemez, biribirile imtizaç edemez ay- in nasıl em 1931 — — Tanıstırmak İlki yabancı birbirine nasıl takdim edilmelidir ? Cemiyet haytı, insanı bir takım w suller dahilinde harekete mecbur eder.| Bu usuller, adabı muaşeret kaidele İri temi altımda ve kitaplar halinde neş- redilmiştir. Fakat senelerle beraber âdetler de, şinsanlar gibi değişmektedir. Halbuki e İlimizdeki kaideler eskidir, eski hayatın tarzma göredir. Bunu düşünen gazetemiz her gün. yeni yeni âdetlerin, ve değişenlerin do- İğurduğu yeni uşulleri gayet kısa ve &- çık bir üslüpla neşredecektir. ) o Maksadımız, hiçbir vakit veni bir; usul koymak iddiası değildir. Sadece, «esasen büyük bir ekseriyetin eski ve köhne kaideler aleyhine olarak tatbi- Bu meyanda takdim, el öpme moda, dans, kitaplar, seyahat gibi umümi ve hususi şeylerden de bahsedeceğiz. TAKDIM Bir ev sahibinin, misafirlerini biribi rine takdim ederken, onların cemiyet içindeki en galip sıfatlarını da söyle- mesi lâzımdır. Biribirlerinin yalnız. isimlerini bi- len iki kişinin konuşurken ne kadar çe ikineceklerini ve, sıkılacaklarını düşünü İnüz. Eğer takdim edeceğiniz kimse hiç bir işle meşgul değilse, gene bir şey Jbulup söyleyiniz. Yanlış mı söylediniz? zararı yok. O zat vaziyeti düzeltir, mü| kâleme başlamış olur. Esasen matlup ta budur. “ Muhterem üstat , Bir şahsın sıfatı ve unvanı yalnız takdim edildiği zaman söylenebilir. Görüşürken sakm: — Ne buyrulur reis bey? — Öyle değil mi vekil beyfendi haz retleri? Demeyiniz. Sadece (beyfendi) yahut (efendim) demek yetişir. Bilhassa, bir profesör, muharrir, san'atkâr hakkında hiçbir zaman (muh| terem üstat) sıfatını kullanmayınız. Bunu söylemek alelâde bir ruh taşm dığına delâlet eder, Esasen buna mu- hatap olan da sıkılır. Eğer genç bir kim se İse, bu onu ihtiyarlatır, ihtiyar biri- si ise onun artık hırs ve hevesi kalma- mıştır. (Muhterem üstat) sıfatından yalnız sathi sanatkârlar hoşlanır, hoş bu takdirde bu sıfat biraz da İstihza manasını taşıyor demektir Ki, doğru bir şey değildir. Darülbedayi Temsilleri Bugün matine saat 15,30da ve sövare saat 2130'da Kız kar- iii vi ai ben komedi 3 perde Yazan; Loüis Ver- neil veGorges Berr Nakleden ; Mebrure Hurşit H. UN Kişe hergün saat 13 ten İtibaren açıktı | Alo yaşından aşağı olan çocuklar | tiyatroya kabul olunmâz N Bican Ef. — Ne o hazret: bune hal? ican Efendi ver e derdi Büyük harp milyonlarca kim- senin telef olmasma sebebiyet verirken ve dünya yüzündeki isçi miktarını azaltırken, diğer taraf- tan müstehlik miktarım da azalt- mış ve birçok faaliyet menbâ- larını kurutarak “iş, hayatına şiddetli bir tekme vurmuştur. Bugünkü günde cihanın hemen bütün memleketlerinde eli boğ- ründe ve karnı zil çalarak do- laşan milyonlarca halk vardır. Bu işsiz tabakasının günden gü- ne ziyadeleşmesi karşısında iktı- satçılar şaşırmakta ve hiç bir çare tasavvur edememektedirler. İşsizlik en ziyade tesirini: gös- terdiği memleketler büyük -barp- ten evvel sânayii en. ileri gitmiş olan memleketlerdir.. İngiltere bunların başında “bulunuyor. Mu- hafazakâr hükümet amelenin iş bulabilmesi için boş yere. çalış- tıktan sonra bu işteki muvaffa- kiyetsizlik neticesi olarak yuvar- landı. Yerine geçen amele fırka- sı bükümetine gelince iki sene- dir. Sarfettiği mesai boşa gitti. Nihayet mesai nezareti memur- ları ayda birer (o gündeliğini işsizlere terketmekten başka bir çare bulamadılar. A En çok Rusyadır. olan millet milyonlarca amelesi Bugün Rus iaşelerini ellerinin emeği olan! | işten beklemektedirler. Umum cihanda görülen işsizlik buhranı nı tevlit edecek şerait fazlasile Rusyada Omevcuttür, Halbuki sovyet şurâları milyonlarca kola iş temin etmenin çaresini bulu- yor. herkes ekmeğini yiye biliyor, Hayat şartlarının fevkalâde iyi olmadığı ileri sürülmesin. Çünkü aç kalarak dilenmeğe mahküm olmaktan ise az bir refah ile ekmeğini tedarik etmek efdal- dır. ,.. işsizlik derdinin devasını ara- yan iktısatcılar Rus dumpingiyle mücadeleye vakıf fikir edecek- lerine, Sovyet usulü ile ingiliz buhranını tevlit eden tarzı muka- yese etseler ve ikisinin ortasında mütevassıt bir şekil vücuda getir- seler beşeriyete daha fazla hiz- met etmiş olurlar. M Goyur Güzel ve gürbüz yav- lar yetiştirir, Maruf B. — Efendim, dalgınlık! Bugün berberlerin kapıyacağını bil. miyordum. Ondan böyle oldu. Orada herkes; çalışıyor ve | üfekası Adanada Bir : Türk kadını tanassur Mu etmiş? Yeni Adana gazetesinde oku- duğumuza göre Adanada, Ame- rikan mektebi muallimlerinden İ bir Türk hanımının tanassur et- İ tiği dedikodu şeklinde söylen- | mektedir. Buna sebep olarakda hanımın Amerikan mektebinden mezun olduğu halde 24liray gibi cüz'i bir aylık mukabilinde ec- nebi mektepte muallimliği tercih etmesi ve hep vaktini mektepte geçirmesidir. Mamafih keyfiyet hanıma sorulduğu vakit “Dediko- dular asılsızdır,, demiş ve: — Ben Hazreti Mubammet ile İsayı mukayese edebilecek adam mıyım? incili okudum ve çok yüksek buldum, diye ilâve etmiş- tir. Sebık Cebelibereket valisi hakkında Mahallinden bildirildiğine göre Dahiliye vekâleti emrine alınmış olan sabık Cebelibereket valisi Bahaeddin B. memurin kanunu mucibince tasfiyeye tâbi tutul- | muştur, İzmirde bir piyes menedildi izmirden gelen bir habere göre Muhlis Sabahaddin Beyin (Menemen) irtica hakkında ba- zırladığı bir piyesin oynanması izmir polis müdürlüğü ve müd- dei umumilikçe menedilmiştir. Dünyanın filiminde iduğu İdeif çarkıları o kadsr güzel taganni ediyor ki duğu gibi kemali tehalikle alkışlanıyor. Köpoğlu B' müstehcen küfrü bu fik» ranın başında görüp te İ hayret etmeyiniz. Bizim malımız değildir. Yeni çıkan ve fırsat düşürdükçe dört bir tarafa ne- zahet ve terbiye dersi veren bir gazetede Celâl Nuri B. tara- fından tavsifi bir sıfat olarak kullanılmış bir kelimedir. Bu ke- limeyi içtimat makalelere sok- mak hüsusunu ilk defa olarak düşünen bu kalem sahibine hay- ran olmamak mümkün değil. Seyyahların dilekleri gpveki gün Karacaahmet me- zarlığını ziyaret eden Âme- rikalı seyyahlar: — Burası insan mezarlığımı, karga kabristanı mı? diye soğuk bir şekilde eğlenmişler... Bundan bir müddet evvel de başka sey- yahlar “aman mezarlık selvilerini kesmeyin!,, demişler. Şehirleri- mizi seyyahların arzusuna göre tanzim etmeğe kalkışırsak galiba Hotanto'ya döneceğiz. Topin İğne | Gelenler, gidenler | Bankalar konsorsiyomu reisi Nurullah Esat B, Ankaraya gıt- miştir. Alman darülfünun talebelerin- den mürekkep bir grup dünkü konvansiyonelle şehrimize gelmiş- tir. Talebeler bir hafta şehrimiz- de kalacaklardır. en büyük tenöru Richard Tauber Elyevm Majik Sinemasında Franz Leharın en güzel eseri olup sahnede bizzat göründüğü NEŞELER DIYARI büyük muvaffakiyet kazanıyor. RICHARD TAUBER bu muazzam ve zengin mizansenli ; eserin muhievi kendisi . tiyatroda ol- Mağazanızın Ceamekânlarinı iyi Tenvir Ediniz? Ziya Halkı ve Müşteriyi Celbeder geyik YER Bedava olarak size icap eden izahatı verir, |, mühendisleri keşifname tanzim eder. Bican Ef. — Ya? Bak sakallı olma- nın bu faydası var. eeaETORUEN A0 sane nan savan seren : Berbercerin cuma tatıli | Maruf B. — Ah, şu cuma günleri bu berberler dükkânlarını kapadıklar rı gibi öteki berberler de çenelerini kapasalar.,