27 ŞUBAT “3. üncü Cemre kara!.. Kim bilir hangi devirden kal mış şifahi bir takvime göre, bi- rinci cemre havaya, ikincisi suya, üçüncüsü de toprağa düşermiş. Şimdiye kadar hiç K fen iletinin göremediği, ne teleskop, ne mik- roskopun adeselerine ramedeme- diği bu cemre nedir, nasıl şey- dir, bilmiyorum. Fakat onda ba- har müjdesine benzer bir bal var. Karakışın içinde bunaldığı- mız zaman: “Ah bir cemreler düşsel, temennisini hayal tez- ında işlenmiş bir samur gibi omuzlarına atanlarımız çoktur. Lâf ve hayal açlıktan başka her hissi uyuşturur. Insanı taştan pek yapan da galiba ümüt ve avunmanın tükenmez kay- » Ne yazık ki, bu ümit- te cemre gibi suya düştü. Artık | eskisi gibi cemrelerle avunmak kabil olamıyacak. Baksanıza, Bal- kanları, Trakya ovasını şiddetli r, azgın tipiler sarsıyor. Trenler kârlara gömülüyor, yol- cular donuyor, kurtlar açlıktan şehirlere iniyor. Üçüncü cemre toprağa değil, kara düşüyor. Felekler âleminde bir ibtilâlin koptuğuna inanmamak için or- tada hiç bir sebep yok. Böyle bir kubbenin altında oturmağa mahküm olan bizlerin ise vay haline ! Halbuki kaç gündür tatlı lo- dos rüzgârlanma, parlak, güneşli havalara kavuşmuştuk. Sobalar sönmüş ve odalarda pencereler açılmıştı. Hatta bazı yerlerde | bademler çiçeğe kalkmıştı. Şimdi kar yağıyor. Sert esin- tlere uğrak olmıyan damlarda ince tüller gerildi. Kimbilir bel- kide yarın sokaklarda geçit vermiyecek kadar çoğalacak. Amma bilmem niçin yağan kar- da renk yok. Bulanık bulutların elekleri mi kirlendi nedir? Dü-' şen parçalarda kış karlarının o* dilber beyazlığı görülmüyor. Ça- ! murlu parkelere düşer düşmez | öyle miskin bir eriyişleri var ki insan başını başka tarafa çevir- mekten kendini alamıyor. Iosanların dönekliğine alıştık. Onların bin cepheli işlerine o kadar o yadır, oruz. Fakat tabiatın erimli göklerin âl- lâklığı gücümüze gidiyor. Çünkü bu harekette insanların hakkına bir tecavüz görüyoruz. Döneklik, vefasızlık, âllâklık hep insanlık İmtiar'nmm dan değil yidiy?.. PIN DA, S.a Diş llniN 4 .l Birçok annelere tesadüf ediyoruz ki çocuklarının ağzındaki süt dişleri- nin yaşla değiştiğini; yani her dişin değişmesinin muayyen bir zamanı oldu e 1 N Vi ğunu ve bu değişme keyfiyetinin yalnız | bir defaya mahsus olduğunu, diş değiş tikten sonra bir daha tebeddülâta mn- Tuz kalmıyacağını bilmiyorlar, Bir anne gelir ve çocuğunun süt di. gi değişmiş ve yerine daimisi gelmiş bir dişinin — ağrıdığı için — çekilmesini rica eder. “Hanımefendi bu diş, daimi diştir. Bunun yerindeki süt dişi zama nında düşmüş ve yerine bu daimi dişi gelmiştir. Bu dişi çekersek bu çocuk dişsiz kalır. Artık yerine bir daho| gelmez,, dersiniz. gelmez, dersiniz. O size cevap verir: "Efendim, çocuk henüz on dir. Halbuki çocukların dişleri on beş yâşma kadar değisirmiş, siz lütfen çe- kiniz. Yerine gelir... İste bu gibi teklifat dişlerin değiş.) zamanları oldu. neşet etmektedir. meleripin ayrı ayrı u bilmemekten sa: Filvaki, çocuk en son süt dişi! ni 13 - 15 yaşnda değiştirir. Fakat bu. bir diştir. Demek değildir ki tekmil diş leri bu yaşta değiş'r. Bunun gibi diğer her dişin de bir değişme zamanı var dır. Paris: Diştabibi Suat İsmali İsalâhiyet verilmiştir. yaşında. | 1931 Matbuat cemiyeti| Divan harpte: kongresi yapıldı Tsi tarafı £ inci sayıfada |) ihtiva edecek bir bülten mübadelesine ikinci madde tanınmış Türk ve Rul gar muharrirlerinin yazacakları maka- lelerin iki taraf heyetlerinin münasip görecekleri Türk ve Bulgar gazetelerin- de neşrine, üçüncü madde bitaraf ehem- tediği takdirde karsı tarafığ bunu te- minine taallâk ediyor, dörinçü mad. de de her iki memleket gazetelerinin luzak yakın bir geçmişe ait ve iki mem- leketin dostluk münasebetlerini boza- bilecek hatıralara bugün olduğu gibi gelecekte de temas etmemesi temen- nisi izhar olunuyordu. Hakkı Tarık B. Bulgaristan ziya- retinde kendilerine gösterilen hüs- nü kabulün temsil ettikleri arkadaşla. rına raci olduğunu #öyliyerek bu ziyaretin iyi hatıralarını daima saklı- yacaklarını ifade ve iki memleketin ef- kârı umumiyesinin arzusu addoluna-! bileceğine kani oldukları bu itilâf- namönin kongreee tasdikini rica etmiş- ti. Azadan Enis Tahsin B. zaten Ma. kedonyalı olduğuna ve birçok bulgar gençlerile mektep arkadaşlığı yapmak- tan kuvvet bulmuş dostluk rabıtalarr-! na dair bir başlangıçtan sonra itilâf. namenin aklini ve tasdikini tasvip eden beyanatta bulunmuş ve İsmail Müştak Beyle reis Ahmet İhsan Beylerin bunu teyit eder mütalealarmdan sonra iti lâfın heyeti umumiyesi ittifak ile ve alkışlarla tasdik olunmuştur. Bundan sonra cemiyete bir bina sa- tın alımması hakkındaki maddeye ge| çilmiş ve idare heyetine lâzım gelen Bu arada cemiyet reisi gecen kânu- nusanide yapılmış olan bâlodan bahse- derek balo komitesi ile başta İsmail Müştak Beyle hanımları bulunmak ü- zere isimleri gazetelerde ve açık te, şekkür varakasında zikredilen güzide| hanımlarımızın iştirak ettiği tertip imiyetli hâdiselerde hususi tafsilât is- (Üst tarafı 1 inci sayıfada ) nin men'i muhakemesine karar verile rek tahliyesi icra kılınmıştır. Yine ka- İrar hâkimliğince haklarında gay rimev:| kuf olarak tahkikat yapılmakta olan ,Manisadan Giritli Alinin de men'i mu- ihakemesine karar verilmiştir. lüzum murekeme kererisri Menemen; 25 (A.A) — De- kuzuncu ce'se saat 16da Ata Beyin riyasetinde aktedilmiştir. Bu celsede nakşi tarikatine men- sup ve şeby Esadı ziyaretle maz- nun Düzceden saatçi hafız Meb- met Niyazi ve Rize vilâyetinden alay müftülüğünden O mütekait Ziya Efendiler mahkeme edil- mişlerdir. Çanakkaleden kıyıcı Ali, karantinacı Ali, Yahya, Ze- kâi efendiler dini. âlet ittihaz ederek halkı hükümet aleyhine tahrik etmekle mazoun olarak lüzumu mahkeme kararı almış lardır. Karar hakimliğince dini âlet ittihaz ederek halkı devle- tin emniyetini iblâl edebilecek harekete teşvikten mazmun Va- sıf'ın men'i mabkemesine, Ko- caeliden boca Zeki efendi de karar hakimliğinde varifesizlik kararı almıştır. Tekdirnsme Menemen, 25 (A.A) — Ak- gedik köyü muhtarlığına divanı harp reisi Mustafa Pş. tarafın- dan bir takdrname verilmiştir. Takdirname şudur: “Akgedik köyü muhtarlığına, Divanı barbı örfice ölüm ceza- sına mahküm edilmiş iken seh- pa altından kaçan irtica mah- kümlarından oBozalanlı ismail oğlu Hüseyinin . tutulmasından köyünüz ahalisinden Yusuf oğlu Mustafa ağa ile yine köyünüz beyetinin ve komşularının gös- terdiği alâka ve gayreti takdirle heyetinin kıymetli oyardımlarını ve yine bu heyetin delâletile cemiyet ba- losunda tevzi edilmek için çok değerli hediyeler vermişsolan zatların baloya her yıldakinden daha büyük bir mümta- ziyet temin eden alâkalarını bir kere| de kongre huzurunda yadetmeyi vazi- fe bildiğini söylemiş, balo ferdasında; bir akşam gazetesinde çıkan ve bu ter- tip heyetini ( teşkil eden hanımların hissini rencide edecek bir mahiyette) telâkki olunan bir fıkradan haberdar edilmesi üzerine bunu tashih için te- sebbüs aldığını ve esasen fıkranın maksadı o telâkkiden uzak olmakla be- ,raber, tertip heyetine karşı bütün mat- ibuat müntesiplerinin müteşekkir, her balodan daha üstün bir nezahet ve mu- vaffakiyet kazanan matbuat balosunun gelecek (senelerin de yardımlarına simdiden ricacı ve müteşekkir olduğunu ifade etmiştir. Akşam tahrir müdürü Enis Tahsin Bey de bu histe bütün azanım beraber olduğunu beyan etmiş heyeti umumiyenin, idare heyetinin takdir ve teşekkürlerine iştirakile kon- gre hitam bulmuştur. “VAKIT, e abo-| ne olunuz ' ( Bica Maruf B. — Mirim, böyle telâşla nereye? karşılar ve bunu aziz köylümü- zön Çümburiyet ve inkilâba kar$ı öüyduklari “alillâmk kud. retli-bir“tezahürü- ve bü hissin sarsılmaz bir varlığı olarak ka- yıt ve telâkki ederim. Bu vesi- leile aziz köylüye Divanı harbın takdirlerini sunarken bu yüksek alâkanın köyünüz inkilâp tarih- çesinde ve yarınki yavrular için en şerefli mefharet sahifeleri ve kıymet biçilmez örnekler ha- zırlıyacağına da eminim. Divanı harp Reisi Mustafa Menemen, (A.A) — Dün öğ- leden sonra mahkemeleri yapılan şeyh Ziyaettin, Düzceden saatçi Ali oğlu Mehmet ve yine Düz“ ceden Mehmet, hafız Niyari efendilerden Ziya efendi Türk ceza kanunun 163 üncü maddesinin birinci fıkrasına tevfikan 3 sene ağır haçse, saatçi Mehmet efen- di mezkür maddenin ikinci fık- rası delâletile 3İ3 üncü madde- kinci fıkrasına tevfikan 3 ay hapsile beş lira para cezasına mahküm olmuşlardır. Hafız Ni. yazi efendi de beraet etmiştir. n Efendi ve rüfekası: Bican Ef. — Azizim bir kaç tane kaçak simit buldum, eve bir an evvel götürmek istiyorum. Mw Günün Siyaseti Damping Bütün dünyayı tehdit edi- yor — Alman istikrazı — bahri teslihat Fransanın tanınmış maliyeci ve ik- jtmatçılarından, Yung ve Davis plânla- rmı yapanlardan biri olan M. Jan Par mântiye Rusyaya yaptığı bir telkik se yahatinden dönmüş ve dumping mese. lesi hakkında şu beyanatta bulunmuş tur: — Ruslar dumpinglerinde yüzde 75 ve 80 nispelinde muvaffak olmuşlardır. Ormancılık sanayii, petrol, buğday, manganez v. 5, satışı sayesinde ruslar makine satın alabilip, mütehassısları- nım ücretlerini ödeyebiliyorlar, ve Ford General Motor Kumpanyaları gibi mü- him müesseselere taahhütlerini zama- nile ifa ediyorlar. Dumping ne netice verecektir? Rusya yakın bir zamanda dumpirg sayesinde, Almanya ve İngiltere gibi harici ticaretlerile yaşıyan memleketle ri mahvedebilecektir. Rus dumpingi, dünya (piyasasının yüzde 50 tenezzülüne sebep olmuştur. ... Almanyanın Fransadan istikraz et- mek arzusunda olduğu malüm. Fakat Fransa para vermeği bazı şartlara tı lik etmiştir. Tam bu müzakere cereyan ederken, Ruslar, Almanyaya 3800 kilo| altm göndermişlerdir. ... Bir taraftan terki tes'ihat konferan isı hazırlanırken Fransa bahri kuyvet- jlerini artırmaktadır. Kara tahtima'ı ve ordusunu mükemmelleştirmiş olan fransızlar Avrupanm nazımı olmak is- tiyorlar, fakat kuvvetle... M Goyur Bir henım meshkeme huzurun- Ca şir okumuş! Menemen Divanı O harbinde muhakeme edilen Uşşaki tarikati şeyhi hafız Saminin 6 aya mah- küm edildiğini, Istanbuldan gö- türülen şair iffet Yekta H. ın da beraet ettiğini yazmıştık. Dünkü izmir poslası ile gelen muhakeme tafsilâtına göre iffet H. mahkeme huzurunda bir şiir okumasına müsaade edilmesini istemiş, heyeti hâkime izin ve- rinçe bir sandalye üzerine çıka- rak uzun bir şiirini okumuştur. Istanbu'n | #fet H. Gazi Hz.nin teşriflerinde ev'nin penceresin- den halka hitaben bu şiiri söy- lediğini ilâve sonunda samiine; etmiş, — Alkış'asanıza efendim. He- yecana geleyimde daha güzei söyliyeyim, : demiştir. Mahkeme reisi miralay Âta B. kendisini mabkemede bulunduğu ibterile susturmuştur * ear ren aran ı — Çünkü 60 para narh konulduk-! ilan sonra simitler bu hale geldi. Ço- cuk bunları hokkabazın halkaları gi. bi tutup fırlatıyor yemiyor... Belediyenin narh, ....22 , : Büyük reisimiz Sıdıka Hanıma giy erek eski Tk men kıyafetini takliden üç şekilde f0 toğrafı çekilmiş ve Gazi Hz. ne takdif olunmuştur. Gazi Hz. müzeden sonru müze Kö tüphanesini ziyaret bayurmuşlar, tapların tasnif tarzından tertibinde ve bulunuştaki kolaylığıntan takdirl bahis buyurmuşlardır. Müzeyi ziyaretten sonra Gazi H# müdüriyet odasına geçmişler, müze "t mevlevilik hakkında müze müdürü Y# Isuf B, tarafından telif olunan ta tetkik ettikten sonra: “Pek enteresan,, diye müellifine İf tifat buyurmuşlardır. Müteakiben müzenin istatistikleri kaytlarını, dosyalarını tetkik buyu” imuşlar ve çok beğenmişlerdir. Müs* den hasıl ettikleri intibar Yusuf Be tarafından tezhip edilerek (o hazırla” mrş olan hatıra varakasına şu cüml€ lerle yazmışlardır: “Bilgi eseri olduğu anlaşılan tef tip ve intizamdan çok memnun oldum Müze kapısı önünde müzede gördük leri İlmi intizamdan dolayı müze mi dür ve memurlara iltifat buyurmu lar ve şunları söylemişlerdir: — Gördüğünüz t#lrbeden enfes & müze vücude geldi!,, Konya, 26 (A.A) — Reis'cüm” bur Hazretleri bugün akşamâ i doğra otomobille şehirde ve civarında bir gezinti yapmış'ardır. Gezimiz Izmir ticaret odasında izahet istedi izmir, 26 — Gazi Hz. izmirde bulundukları sırada Ticaret odası tarafından o kendilerine umumi vaziyeti gösterir bir rapor verik mişti, Gazi Hz. seyahati esnasında raporu tetkik etmişlerdir. Evvek ki gün ve dün Konyadan, Gar! Hz. nin refakatlerinde bulunan Kütahya meb'usu Recep Peyden iki telgraf gelmiştir. Bu telgraflardan birinde, ra“ porun “bâzı akenmı * hakkında izahat istenmekte, diğerinde de raporda istenen bazı mevaddıf şimdiden tatbik edilmekte o'du” ğu bildirilmektedir. Oda birinci telgraftaki izahatı gönderecektir. o Diğer telgrafa cevaben de raporun daha evvel hazırlanmış olduğu, raporda tat“ biki istenilen bususatın 1937 se pesinden itibaren tatbikine baş” ilecektir. e a ünkiğninie | i | Yeni Asır sahipler nden ! Behzat Arif B. Avrupaya g tmiş Efkârı tehyiç ve devlet otori'es! ihlâl eder mahiyette görülen neşriyal! tan dolayı üç sene ağ'r hapss mahküf| edilen Yeni Asır gazetesi sahiplerinde” Behzat Arif Beyin Avrupaya kaetf İ sayi olmuştu. Bizzat gizete — sahiplf rinde biri bunu tekzip ederek Behzat P in iki hafta evel tedavi edilmek üzef Avrupaya gittiğini ve Istanbul pel'sif” den muntazam pasaport aldığmı söf lemiştir. RR ç 1 ndan sonra .. A , aa» ye» Maruf B. — Aman öyle ise anla vere de portakala narh o köym: Onlar da o zamanlar bu kadarcık” lur,