——e 4 — VAKIT 25 ŞUBAT ra a Yumrukları kırılsın! nümde bir gazete tepesi, elimde kalem çalışıyor- dum. Kapı vuruldu ve sarışın | bir genç girdi: — Refik Ahmet Bey siz misi- | niz? — Hayır. — Ne vakit gelir? — Şimdiye kadar gelmesi lâ- zamdı. Anlaşılan meclise gitmiş olacak. — Hangi meclise? — Şehir meclisine. — Sizin adınız nedir? İsmimi söyledim ve bergün bir çoğunu gördüğümüz bu müraca- atta sonuna vardı. Şimdi, gene âyni masada bu satırları yazı- yorum. Fakat tecavüze uğramış arkadaşımın — sargılı , karşısında, Bu ne manasız gayzdır. Vakıt ta çıkan her satır yazıdan zavallı Refik Ahmedi şiddetle mes'ul tutan bu gayz ne biçim bir zih- niyet o mabsulüdür. Hadise, başlı başına pek çirkin olmakla beraber, hiçbir tecavüz, Refik Ahmedin uğradığı kadar acı gö- rünemez. Çünkü bu aziz arkadaşın in- ce, nazik ruhu, kibar tavırları, yumuşak hareketleri daha ilk görüşte insanda derlenip top- lanmak ihtiyacını uyandırır. Buna bir de hadiseye sebep diye gösterilen yazıyı onun yaz- madığını, belki böyle bir maka- leden haberi bile olmadığını ilâve ederseniz, mazlüm arkadaşımızın uğradığı haksızlığın derecesini şkolayca kestirebilirsini Klot Farerin kavalyeliğini be- nimsiyen bu mütecaviz, bir edibe, bir Türk dostuna kıymet vermeği, ona bağlanmağı bu bhareketile mi temin eder? fotografı Yuraruk, insanın ilk silâhıdır ve insanlar onu tecavüz âleti yaptıkları zaman iptidai bir mah- lük menzilesine düşerler. Klot , Fareri sevmek, beğenmek, hatalı görmek, birer fikir davasıdır. Bunun yumrukla halledilecek hangi cephesi var? Klot Farer için yazılan yazıyı beğenmemişse beğenmediğini söyliyen bir yazı ile karşılık vermek aklına yum- ruktan evvel gelmemeli mi? Mem- lekette tecavüz havasının estiğini görmek, bu toprağı sevenlere keder veriyor. Hele buna birde sevilen bir dost ıstırabı karışınca duyduğnmuz acı işkence haline geliyor. Bu tecavüzü yapan bu halük arkadaşın yüzünden sızan masum kanlar karşısında övünerek: — Bunu gidip Klot Farere müjdeleyeceğim! Demişi merak edilecek şey: acaba Klot Farer bu müdafaa için aferin mi demiştir? Seyyah Bazı valiler değişecek Ankaradan gelen bir habere göre; Büyük Reisimiz tetkik se- yabatlerinde bazı vilâyetlerin inki- kubun da bir ay hapsine ve 5 lira ce şafı için çok değerli valilere ihtiyaç) zayi naktiye mahküm edildiklerini tef- bulunduğunu işaret buyurmuşlardır. |him etmiştir. ; Bu itibarla bazı valiliklerde te- beddülât yapılması takarrür et- miştir. Ayni habere göre bu vilâyetlere getirilecek yeni vali- ler arasında bazı r:2b'uslarımız daliddiasmı müddelumumi vardır. 1931 | Menemen, 24 — Örfi divanı o harp Ma Beyin riyasetinde toplandı. Hati- ce İffet Yekta H., Kulalı Bekir hoca; Kırçalı Halil karımı Fatma, o Keserli kız namile maruf Fatma, Mehmet kızı Hatice, Samanlı hoca namile (maruf Emine, hamacı İsmail kızı Fatma, ci İğer hoca namile maruf Ummehan, lihlide duvakçı Hüseyin Mazlüm, Ala- işehirl ih dede, Istanbulda Aksaray- da şekerci şeyh Saminin muhakemelerini yaptı. Müstantiklik kararnamesinde şeyh Sa- hi olarak faaliyet ibraz ettiği, Mazlüm,. Salih ve Hüseyinin mürit unvanmı ta- şıdıkları, diğerlerinin de evlerinde giz-| İli mahalleri tekke itithaz ederek zikret tiklerinin şuhut şehadetile tebeyyün et:| tiği dermeyan olunarak 677 numaralı kanun bmucibince tecziyeleri | talep €- diliyor. Şeyh Sami, Üşşaki tarikatine mensup folduğunu ifade ve kendisine “yazılan mektupların © münderecatr hakkında kaçamaklı cevaplar vermiştir. Şekerci Hayrettin de tarikatla alâ kasını inkâr etmiş, Kulalı Fatma ve E- İmine hanım tarikate mensup olmadık. İlarını beyan eylemişler, o Mehmet kızı İHaticer hamamcı İsmail kızı Fatma, Ke İserli kız Fatma da tarikate intisapları- İni inkâr etmişlerdir. İ Ümmehan kadın da tarikatte olma- İdığımı, evinde bir odada komşularile )bir arada toplanarak kur'an okudukla- İrmı ifade eylemiştir. Hatice İffet Yekta H., kaderi tari İkatinden oldüğünu, evinde bulunan şeyh Saminin resminin - bekârlığında kendisine evlenmek için bir kadın bul ması için verdiğini, şeyh Esadın res- mini de kolleksiyonunda o bir hatıra maksadile bulundurduğunu söylemiş- irem. ' Müddeiumumi muavini Fuat B. şeyh! aminin, tarikat şeyhi olduğunu, ek- ser müritlerinin kadınlardan mürek- kep bulunduğunu ve kadınlık öle minde| larikatin ahlâki cephesini twsii eden bir sima olduğunu söylemiş, diğer max İnunlardan Salih dede, Mazlüm, Bkir İhoca, ve Istanbullu Hayrettinin Ş, Sa- minin müritlerinden olduğunu, diğer maznanların evlerini tekke ittihaz et- tiklerini, Hatice İffet Yekta H. m tari- katin en har simalarından biri bulun- duğunun muhtelif vesaikle sabit oldu- ğunu söylemiş, binaenaleyh maznunla- rin bu husustaki kanun dahilinde tec- İziyelerini talep etmiştir. | Heyeti hâkime hoca Smai, Bekir ho ca, Hüseyin Mazlüm, Salih dedenin İUsaki olduklarını, menedildikten sonra İtarikate ait hizmeti ifa ettiklerinin te- beyyün etmesine binâen bunlardan ho- ca Saminin şeyh olması hasabile 6 ay İhapsine ve 50 lira makti ceza alımması- na, diğer üçünün üçer ay hapislerine ve 50 lira nakti ceza itasına ve diğer maz» nunların da müddeabih ef'ale mütase- retleri hakkında kanaatbahş delâil ol- madığımdan beraetlerine hüküm its edil diğini bildirmiştir. Yarm muhakeme devam edecektir. Eskişehirli maznunlar İ ÖMenmen, 23 (A.A:) Örfü divanı harp İmahkemesi bugün öğleden evel Eskişe İhirlilerden hoca Abdurrahman, haci Hamit ve Yakup haklarında müddeiw- mumi muavini iddiasını serdetmiş Ye İheyeti hâkime de müdafaalarını dinle- dikten sonra ikinci toplanışta hakların daki kararı tefhim etmiştir. Şeyh Abdürrahim 3 sene ağır hap- se, hacı Hamidin bir sene hapsine ve İ10 Jira cezayi nakdile tecziyesine Ya- Ikici celsede evelce şeyh Esadın ta- rikat ve teşkilâtına dail olmak iddiasile duruşmalarında Geyveli hacı Durmuş ve Taraklı nahiyesinden hacı Atıf ve ve Geyveli Şevket efendiler hakkındaki| Hayrettin, ve Istanbullu) yancı Hü loğlu Ahmedin minin memnuiyetlen sonra Uşşaki şey-! , Menemende Uşşaki tarikatı mensup- larının muhakemesi yapıldı | Bunlardan tarikatın şeyhi Sami 6 ve müritleri üçer ay hapse mahküm oldular . Maznunların ekseriyetini kadınlar teşkil etmekte idi sonra heyeti hâkime fkinei toplanışta hacı Durmuşla hacı Atıfın birer sene hapislerine ve ellişer lira ağır para cezasına mahküm edildiklerini ve Şev- ketin de beraat ettiğini tefhim etmiştir. Örfi divanı harbin - Mustafa Paşa Hazretlerinin riyasetleri altında aktet! miş olduğu beşinci celsede, Balıkesirli. lerden Melek zade Zühtü, terzi Hasbi, terzi Hidayet, elbiseci Şerefettin, yor- yin ve Esadm ve hacı Emin muhakemelerine de- vam etmiştir. Müdafaaları dinlendikten sonra he-| yeti hâkime ikinci toplanışta kararı tef him etmiştir. Bu karara nazaran ge rek Balrkesir belediye (o intihabatında, gerek ciümhuriyet bayramı — texahüra- tında hakta efkârı tehyiç ve hükümet! kuvvetlerini zafa düçar edecek tarzda! vaziyetler hasıl olmuştur. Bu vaziyet- lerin kendi fırka makasıdını temin için | halkım hissiyatını tahrik edecek ve memleketin emniyetine tehlike iras ey-! liyecek surette telkinat ve propagan- dalar yaptıkları şahitlerin ifadelerile sabit olan bu maznunların cümlesinin birer sene hapislerine ve 25 er lira ağır; para cezasına müttefikan mahküm © Tunmuşlardır. Yarın omüuhakeme de vam edecektir. Foça kaymakamının muhakemesi Menemen, 23 (A.A) — Örfi divanıharp (o mabkemesi bugün öğleden evel 3 ve öğleden son- ra 2 celse akdetmiştir. Birinci celse, miralay Ata Beyin riyase- tinde toplandı, Foça kaymakamı Lütfü ve jandarma kumandanı Tahir Beyleri imubakeme &tki! © Müstantik . kararnamesi: okun- du. Bu kararnamede kaymakam Lutfü B. işkence ile ittiham edi- liyordu. Lutfü B. bu cürmü yap- madığını söyledi. Tahkikata vali muavini Saip beyin emrile baş- ladığını anlattı. Jandarma ku- mandanı Tahir B. vali muavini- nin şüphelendikleriniz üzerinde tazyik yapın dediğini ve kayma- kamın bunun üzerine taşcı Ah- medi ve Mehmet Aliyi santral odasına sokarak dövdüğünü söy- ledi. Müddei umumi muavini jan- darma kumandanının ve vali mu- avinininde şahit olarak celbini istedi. Bu karar kabul edildi, Bu muhakemeye ait ikinci celse saat İd te yine Ata Beyin riyasetinde aktedildi. Vali mua- vini Saip ve alay kumandanı Ibrahim Beyler de İzmirden gel- mişlerdi. Saip B. ifadesinde | suikast hadisesini tetkik maksadile Foçaya gittiğini ve orada tahki- kat yaptığını. söyledikten sonra tazyik edilmesi hakkında emir verip vermediği hakkindaki sü- ale cevaben "bilhassa taşcı Ah» medin hadisenin vukuu saatin- deki mekân ve vaziyeti tayin edememesi ve alelitlak inkâra | sapması şayanı dikkattir. Meh- İ met Ali ve taşcı Ahmedin mar: nuniyetleri kuvvetlidir. Tahkika- tınızı bunlar üzerinde tamik edin bunlardan bir şey çıkması muhtemeldir. » dedim, demiş ve resmi tahkikata iştirak etmedi- ğimden imzalamadım demiştir. Mumaileyh ifadesine devamla, dövülme esnasında bir vaveyla işitmediğini ve maznunlar yanına Fuat B. ser- İdetmiş ve müdafaaları dinlendikten geldiğinde hallerinde bir gayri tabiilik görmediğini ilâve etmiştir. Jandarma kumandanı mahalli vak'ada tahkikat yaptığını söyle- dikten sonra, kaymakamın jan- | darma kumandanı hakkındaki şikâyetinin doğru ğın © tahkikat neticesinde anla- dığını ve dayak meselesini işit- mediğini ve işkence hakkında hiçbir malümatı olmadığını ve jandarma yüzbaşısının kendisine İ bu bususta biçbir şey söyleme- diğini söylemiştir. Müddei umumi maznuniyetini teşrih ederek de- miştir ki: Delillerim o kadar kuvvetlidir ki: hiç bir noktadan vicdanımı sarsacak ufak bir leke taşıma- maktadır. Bütün deliller, yekdi- ' ğerine demirlenmiştir. Hakikat | olan birşey varsa o da canlı o- larak dayak hadisesinin meyda- na “çıkmış (o olmasıdır. | Bir kazanım reisi yirmiyi mütecaviz kaza halkım hükümete söka- rak böyle döverse halk bayatın- İ dan nasıl emin olur? Onun şi- kâyetini, onun sızıntısını dinliye- cek hükümetin reisi bunu yapar- sa, acaba halk nasıl olurda hü- kümete ısınabilir? Müşteki ol- duğu bir meselede zabıtai adliye memuru sıfatile tahkikat yapa- maz. Halbuki bu tahkikatı bizzat | yapmış ve bizzat görmüştür. Maznunlardan intikam almıştır. Marmunun bürek'eti 'TOrK vczn kanununa tamamen tevafuk eder. Yeni cezada 69 uncu maddeye göre tayini cezasını isterim, Diğer maznun Tahir beye ge- lince, evet Tahir B. işkenceden haberdardır. Fakat, kaymakamın füline iştirak etmiş değildir. Şa- bitlerin ifadeleri tetkik edilirse bu netice çıkar. Hususile kay- makala Jandarma Kumandanı arasindaki geçimsizliğin mahiye- tini tetkik ve tahkik etmek üzre Foçaya giden Jandarma alay kumandanı Ibrahim beyin samimi ifadesi bu yoldaki maznun mü- dafaasını teyit eder mahiyettedir. Binaenaleyh, bu hadisede iştirak olduğu kanaati hasıl olmıyan maznunun beraetini isterim. Maz nunlar müdafaalarında, Tabir B, birşey söylememiş, Lütfü B. tab- kikatı vali muavini beyin emrile yaptım. İşkence ve zulüm yap- madım, demiştir. Heyeti hâkime ikinci toplanışta kararı tefbim etmiştir. Karar sureti Foçada suikast perdesi altında bu memleketin wukadderatını elinde bulunduran, bu memle- kette yaşayiş, insanların . refahı ve saadeti için geceli gündüzlü çalışan hükümeti cümhuriyemizi Foçada temsil eden bir kayma- kam tarafından bir takım ma- sum ve mazlum halka karşı iş- kence yapılmak suretile Türk tarihine Foçada bir kara nokta ilâve edildiği anlaşılmıştır. Diva- mharp heyeti, çok mühim olan bu mesele üzerine çok derin tetkikatta bulunmuş ve müddei umümilik tarafından vukubulan iddia üzerindede esaslı surette imali fikir etmiş ve şu neticeye olmadı- | kaymakamın | | vasıl olmuştur. Kaymakam La i fü B. her nedense memleket bir terrör yapmağı münasip gö müş ve bunun için mevhum b suikast meselesi meydana çıksi mıştır. Bu terrör ameliyatında taki ettiği hedefe vasıl olmak içi şu suretle hareket etmişti , Evvelâ tamik ye tetkika ibtiyâ görmeksizin yirmiyi mütecav vatan evlâdını bir dairei resmiy | olan hökümet konağına tıkmâ ve aynı zamanda memleketi helecan hissini uyandırmak ahalinin hükümete karşı gay! kanuni bir vaziyet aldığını hiren harice göstermek ve bi vaziyet karşısında kuvvetüzzahi olmak üzere mahalli Nizamiy' alayından bir zabit kumandasınd küçük bir müfreze dahi celbede derek güya ahalı tarafından hüki mete karşı vuku bulacak taarruz lara karşı koymak maksadını te kip etmiştir. Bu suretle, ilk hedi fini elde ettikten sonra mevbus ve gayri sabit sui k.stin bakika şekline © inkılâbım temin içit işkence (o ve tazyik #meliyesini başlamış ve haricin taarruzun! karşı nizamiye efradını kurupü vuslai şekilde tatbika başladıği falakalı işkence işlerinde kullan mak cüretinde kulunduğu cere* yam muhakeme ve bizzat efra* dım verdikleri ifadeler ve jaw darma kumandanı “Tahir Beyin huzuru mahkemede verdiği sarih ifadelerinden anlaşılmıştır. Her yerde ber zaman ve her işte | milleti uğruna hiç bir fedakâr hıktan çekinmiyen o ve memleket ve milletinin. selâmeti namına her memurunu ve kendisile de her makam eshabinın da daima bu kuvvet azametile adaletin tecellisini görmek isteyen büyük Türkiye “ Üümhüryetim Temsil eden-kaymakam Lutfü B, maat- teessüf bu. yüksek (hükümeti Foçada “tam manasile temsil i edemediğini gösterdiği çok elim hareketile ve Foçada meydana getirdiği bu elim levha ile te- zahür etmiştir. Mumaileyhin bu i hareketi Türk ceza kanununun 243 üncü maddesine tamamile uygun görülmüş olmakla bu de- falık bir ibreti .müessire olmak Üzere bir sene ağır hapsine ve muvakkaten memuüriyetinden mahrumiyetine ve diğer mazi bun O(ojandarma kumandanı yüzbaşı Tabir Efendinin bu dap ve işkence mesele- 8'ne gelince, bu hususta temini kanaata kâfi de'âil mevcut gö- rülmediğinden onun da beraatine müttefikan karar verildi. FOÇA KAYMAKAMI BİR DAHA DEVLET HİZMETİNDE) KULLANILMIYACAK Ankara, 24 (Telefon) — Foça kay makamı hakkında Menemen divanı har bi tarafından bir sene (hapis cezasili muvakketen memuriette kullanılma mast kararı verildi. Buna nazara mumaileyhin artık bir daha devlet hif metlerinde istihdam ( edilmiyeceği an laşılmaktadır. Çünkü memurin kanı nunda 6 ay hapis cezasile mahküm İlanların memuriyetten ihraç edilecek İleri hakkında bir madde vardır. Piya asa SURİYEDEN ANADOLU CEVİZ KÜTÜĞÜ İSTİYOR Son günlerde Avrupa ve Suriyede /fazla miktarda Anadolu, ceviz kütüğ' istemektedir. Alâkadarlar bu taleb€l ehemmiyet vermektedirler; /TÜRK FINDIKLARI TİRYESTEDDİ ÇOK RAĞBET GÖRÜYOR Triyeste ticaret. mümessilliğiml! gönderdiği bir rapora göre Türk fim dıkları büyük rağbet kazanmakta ha ta İtalya mahsulüne bile tefavuk mektedir,