rikalı haydutlar k Polislerin rahatını ihlâl ettiğinden şikâyet ediyor İşaretler İki eksik arasında Klod Farer - Klort Farer şehrimizde. Fakat iki de var: Biri dostu, yarı vefadarı, Piyerloti, öteki eski Türkler. Eminim ki kendisini (karşılıyan hanımlarını yerden temenna ede- selâmlıyan ve bizi asarı atika kol ö İyonunda bir acaiplik diye seven T bahriye zabiti İstanbulda eski ©- 8 ancak, Eyübün selvilerini, sek lerle eski evler arasında yaslanan yo a z İu yeniçeri mezar taşlarını, cami: i kubbeleri, © minareleri, (bula- ü *ak ve kafesli erler, çarşaflı kadınlar Ve şam hırkâlarile dolaşın erkekler İföremediği hu şehri boşalmış zannede-; isek, dostlarmın bir başka âleme göç İttmiş olduklarını derinden duyacak, İşlenecek. Belki de (Naşat kızları) ma yere ârıyacak,. Aziyadenin saçla” hn keserek, tırnaklarını manikür ede İrek zamane insanları, zamane kadın ları gibi yaşadığını görünce hayretle Haşiracak. Gözleri yaşaracak. ERE "” - Diri bir Türkiye, modernleşen Türk- ler onu iki kere dertlendirecek, çünkü İ8 ustası ölü, ve tarih dekoru içinde İhumyalaşan Türkleri severlerdi. Mum Yalaşan Türk yalnız Piyerlotinin de G'İĞİL, yalnız Klot Farrerin değil, Osman “İn bankasının da, düyunu ömumiye hâ- nİnlilerinin de hoşuna giden bir şeydi. İsta ve yamak bunlardan fazla olarak! in'san'atkâr ve askerdiler. İKİ Mumyalaşan Türkiyeyi sevenler, Ça hakkalede yaşamak istiyenlere silâh /e tektiler.. Şimdi o kurşunlarının hedefe «İsabet etmediğini de görünce ikinci 1s- eli araba duyacak. Piyerloti bugünleri 8 görmeden göçtü gitti. &) Bilirim bana dostlarımıza tariz edi wi Yorsun diyecekler bulunacaktır. Fakat ix Piyerlotinin ağzımdan çıkan sözle çam »ti ri dinleyin de ondan sonra hüküm ve- tin, Piyerlotinin dostu olan eski, aske- Ki #iniz bana şunları anlattı: K| © “Bir gün Piyerloti beni davet- etti Wi sark salonuna gittim. Alaturka bir şey) di. Benden bir ricada bulundu, dedi! kiz İ «,. Yaknda bir davetim var. Bütün Malefila mensup insanlari çağı |. tacağım. Siz de retihanızla birlikte gv- İ Mn, fakat siz bir yeniçeri keyafetin *e, İ Manımınız da şalvite-bir ceki zamani 4 hanımı vaziyetinde... | | İşte dostlarımız bizi (o salonlarına İ böyle kabul ediyorlar. Ve bunun için seviyorlar. Ben bu dostluğa » - r —. Klemansonun düşmanlığını terich ede- Tim. Çünkü biri süngü, öteki afyon! Sadri Etem medi 19 ŞUBAT PERŞEMBE AKŞAMI MAKSIMde MAKS RUJ maskeli ve msskesiz Büyük Balo bilet ve masa tedariki için Fransız tivatrosu kiselerine mürscaat — Düztaban BAGD 19 Perşembe günü Matineden o itibaren © Tefrika DUDuRriun 3 56 Yazan : “Garp cephesinde... müellifi Erik Maria Remargue MM MMS Villi kımıldamıyor. Jandarma tered Hintlilerin esrarlı M A J | K Sinemasına gelecekler. ıdüt ediyor ve meslektaşma bir göz & tıyor. O da gelip arkadaşının yanında duruyor. Bu büyük bir tabiye hatası. dır. nın Yanında durdu. B gı Villinin taarruzunda! isi çabuk görülüyor. domuz kafasını uzatıyor. için elini uzatar: Ame Yeni rakıslar rakısları bütün dünyaya yayılıyor Hindolarin kuvvetli nüfuzu ne- reye yapılmışsa orada esrarengiz rakıslar peyda olmuştur. Hindis- tanda, Cavada, Siyamda ve bu gibi memleketlerde bu rakıslara tesadüf olunur. Bu rakıslar, dini mabetlerde öğretiliyor ve bu mesleğe girecek olanlar, en kü- çük yaşlarından itibaren mabet- lere alınmakta ve- bütün ömür- lerini mabetlerin içinde geçir- İ mektedirler. Bu rakıslardan her birinin he- defi, dini bir menkabeyi temsil etmek; yahut Hindoluğen dini” İ ananatım “barekellerle ifade et- | mektir. Bu çeşit rakkaselerin en muh- | teşem rakısları yaptıkları yer, siyamdır. Bunların elbiseleri son derece kıymetli olduzundan kul- landıkları eşya da altınla işlen- miştir, Son zamanlarda bu biçim ta- kısları Avrupalılarda merak et- i meğe ve onları tetkike başla- mışlardır. Bu rakısların ifadeye çalıştığı menkabeler tetkik olun- İ maktadır. Bastıbacak AT'ta İkisi de bu gibi mesailde tecrübesiz ve mukavemet görmeğe alışmamış gö rünüyorlar. İkinci jandarma bir tek çe- te halinde bulunduğumuzu evvelden farketmeli idi, Her ne kadar biribiri- mize söz söylemiyor İsek te bunu ân Iamak güç değildi. Eğer bunu düşüm müş olsaydı hemen geriye çekilir ve si İile bizi tehdit ediyordu. Filh: nu da aldıracak değildik. Bir akika bur revolver le ne olurmuş ki. nie Fakat öyle yapacağıma 'u suretle arkada n kurtarmak ni ice») idinde.. Bu tabiye hatasının yer yere Filhakika Vüli Jandarma beraber kafayı almak ak kafayı tutuyor. Böylece müdafansız kalıyor. Villi ba va, 2 Haydutlar kırak Alkapon (Deyli Ekspres) gazetesinin Vaşington muhabiri, baydutlar ve kaçakçılar kıralı Alkapon ile garüşmeğe muvaffak olmuştur. Filorida'nın milyonerlere mah- sus kısmında büyük ve muhte- şem bir köşkün sahibi olan Al- Kapon muhabiri kabul etmiş ve ona obeyanatta : Amerika hükümetinin bütün kuv- vetlerile ele geçirmek için uğraş” tığı Al Kaponu bir gazete mu- habirinin bulması ve onunla gö- rüşmesi, çok şayanı dikkat bir hadisedir, Muhabir, haydutlar kıralile mülâkatını şu şekilde anlatıyor: «Maydutlarla içki kaçakçıları" nın âlemi kendilerine mahsus bir âlemdir. Onun kanunları ay- rıdır. İşleri ve işlerinin şekli bam- başkadır. Onun ihtirasları, mu- vaffakiyetleri, muvaflakiyetsizlik- leri kendine göredir. Bunları bir az anlamak ve bir az görmek için Al Kaponu Ziya- ret ettim. Kendisi bizzat beni karşılamış ve misafir odasına gö” türmüştü, Evin her tarafında ve oturduğumuz odanın her kö- şesinde bir (SürÜ muhafızlar vardı. Mülâkatımız esnasında bu mu- hafızlar bizi dinl liler. Ilk salim çu idi — Rahat mısınız: - YlaE polisler rahatımı ıh- lâl ediyor. Geçen sene üç gün zarfında on bir ve” sü — dum. Halbuki Me vi İ bin dolüra aldım. Maksadım, bizide ve mea rahat rahat yaşamalı. Ki ALKapon bu sözleri söyledik- ten sonra gölnük ve bana ei ram ettiği limonatadan bir bar- İ dal: ularki ikinci sualimi dinle- ederek jan le bir darbe indirir serilip kalıyor. toplıyamadan herifin Valanten onu bo arkaya e yarak o kadar kuvvet: anla ki jandarmanın görleri di re ve ağrım açıyor. Kosole j#ndü k ağı kayışlarile kollarını : yoruz. Bunların hepsi enyeni Şimdi iki adamı ka gı yer ister. Alber bunu bir ev: e dir. Sürgüleri Kes- Yamdır. Buraya jandarmala-) ei sokuyoruz. Onlar bir s0 atten evvel buradan çıkmazlar. Kosole| berbat lan gazeteyi çıksı rlar, Kendi ralıle mülâkat! ! Ateşli dalgalar Polanegri sahnede büyük bir iştiyakla karşılandı ye böndü ve ilk temsilini Lon- drada verdi. Son Posta ile gelen Londra gazeteleri onun sahne- i deki mavaffakıyetlerinin, sinema İ perdesi üzerindeki muvaffakıyet- * srinden hiç de geri olmadığını . (Pola) nin sah- neye rağbeti, halkın tiyatroya rağbetini arttırmış, herkes onun canlı san'atımı görmek. için fevç fevç çi ğ Bir İngiliz münekkıdi onun temsilinden bahsederken şu söz- leri söylüyor: “.. Onun uzun kirpikleri, her- kesin kalbinde ateşli dalgalar yaratıyordu. Onun tebessümlerle kıvrılan kızıl dudakları, o kadar kara, o kadar büyük ve o kadar gözel gözlerinin ıztırabile tezatlar ya- yordu. Pie bakışta aldığımız intibalar bunlardı. “Aşka veda,, adlı piyese, ha- yat veren, onun şahsiyeti idi. Halk Pola Negriyi en hararetli heyecanlarla karşılamış, her per- de indikçe onu görmek için bü- yük bir iştiyak göstermiştir. Pola Negri hakikaten tebrike lâyıktır. Onun kudretli san'atı herkesi mütehassis etmiştir. Şa m a sak kalkacaktır. Bu yasak başı- mıza belâ oldu. Amerika bu kında me | yüzden mutazartır olduğu kadar başka bir şeyden mutazarrır ol- Ben bir kaç defa içki ka- Bisikletlerini kapının yanına koyuyor. Diğer “ana- forcu,, lar bu sahneyi hayretle seyret- tiler, Ferdinan sıntarak diyor ki: — Mallarmızı toplayınız bakalım. Uzaktan şimendiferin sesi duyulu yor. (Anaforcu) lar bize maheubane baktıktan sonra Ferdinandın — dediği veçhile ne varsa topluyorlar. Bir ko- ca karı bu vak'ayı seyrederken afalla-. maıştır. Mırıldaniyor: — Aman yarabbil.. Jandarmaları Jandarmaları o döğdüler.. Ne felâket. Ne felâket. İ Şüphesiz zavallı kadın jandarma 'döğmesin insanı dar ağacına götüreceği zannımda. Diğer bulunanlar da bir az! şaşkın. Zabıtanın ve üniformanın tesiri iliklerine kadar işlemiş . Vi sırrtıyor: — Ağlama haminne. Eğer bütün po lisler karşıma çıksa aldirmam., Bizim gibi eski askerler hiç yiyecek bular da | 5 — VAKIT 15 ŞUBAT1931— nihayet Önümüzdeki Çarşamba akşamı MAURİCE CHEVALIER COLBERT'i tg MAURICI © CHEVALIER Devlet Kuşu filiminde görmek saadetine nall olacaksnız| Darülbedayi Temsilleri Bu akşam saat 21,30da ve Evdeki 'S1M8N teli Pazar (İHK — Vodvil 3 perde Yazan : G. Faydıan Nakledenler BediaH. V.Riza B. | Il | Lİ Kişe hergün saat 13 ten İtibaren açıktır Alü yaşına kadar olan çocuklar tiyatroya kabul olunmaz Uzun müddet Fıçılarda dinlenmiş fevkalâde BÜYÜKKON AAKISINI Tavsiye ederiz. Galata Beya- ut sokak 35 ve 37 TEŞEKKÜR Yadilemizin vukuu vefatı hasabile şifahen ve tahriren beyanı taziyet lüt funda bulunmuş olan bilcümle ehibba ve eviddamıza samimi teşekkürlerimi. xin iblâğına muhterem güzetenizi tav. sit eyleriz efendim. Davud Samanon Jak Honli a EEE YA çakcılığından vaz geçerek meş- ru bir işle meşgul olmak istedim. Fakat buna imkân bulamadım. — O halde yasağın ne zaman kalkacağını tahmin ediyorsunuz? — Beş sene geçmeden bu iç- ki yasağı mutlaka kalkacaktır. — Sizin Italyan olduğunuz söyle- niyor? Niçin Italyaya dönüp ra- hat rahat yaşamıyorsunuz? — Ialyada işim ne? Ailem, karım, çecuklarım, işim burada, Sonra ben Italyan değilim. Ben 31 sene evvel Nevyorkta doğ- muş bir adamım. Mülâkat bu şekilde bitmiş ve muharrir, haydutlar kıralı tara- fından kapıya kadar teşyi edil miştir. Bereket versin köy istasyonu evler. den çok uzak. Kimse bir şey görmedi. Istasyon müdürü bu sırada istasyon- dan başını kaşıyarak çıkıyor. Parmak lığı geçiyoruz. Vili domuz kafasını kolu altında tutuyor, Muhabbetle okşı yarak mırıldanıyor: — Ah canımın içi. Hiç seni köyuve rir miyim? Tren hareket ediyor. Ellerimizi kas pıdan sallıyoruz. İstasyon müdürü o nu selimladığımızı zannediyor ve hay retle selim veriyor. Halbuki biz ona halâları işaret ediyoruz. Yili iğiliyor ve uzaktan istasyon müdürünün kırmı zı kasketini gözlüyor. Nihayet muzaf- Terane bir tavırla bağırıyor: — Barakasına giriyor, Jandarmalar daha uzun müddet bekliyecekler?.. O vakit (anaforcu) ların yüzünden endişe asarı siliniyor, Tekrar konuşma ğa cesaret ediyorlar, İçyağının sahibi kadın sevinç göz yaşları dökerek gülü. kaçırır mı?.. yor. Yalnız Yağını yutmus olan gene (Bitmedi)