e EŞ ri) — 6 — VAKIT 24 Köânünsani Ruüyaaa Başı boş idi. Mütemadiyen dolaşır, her gördüğü şeyi ineeden İnceye tet- kik eder, anlamak isterdi. Kendisine arkadaşlik eden kız khrdesile daima beraberdiler. Bütün gün kâinatı me rak İçinde tecessüs ederler, dünyayi onu yaratan Allahı, büyüklüğünü, merhametini düşünürler, engin deniz İletin derinliklerine başlarınm üstün de yükselen semanm maviliğine, çiçek iere bakarlar hayret ederlerdi. Bazan biribirlerine (dünya yüzündeki çocuklar ölseler, âcâbâ semâ, sular ve çiçekler matem tutarlar mı?) diye s0 rarlarda Onlar; koncalı çiçeklerin dağ yamaçlarında neşeli neşeli şakır| dıyarak akan derecikler suların, sema dâ saklambaç oynyan küçük parlak şehaplar yıldızinm çocuklarıdır derler di. İşte bunların öyon © Arkadaşları olan Âdem ve Havvanm çocuklarını dünya yüzünden kaybetseler matem tutacaklarına inanırlardı. Uyuyacak- İafı zaman mezarların ve kilisenin çan kulesi üstünde doğan parlak yk dit yanmadan evvel el ele tutuşarak teden #eyrederlerdi. Bunun için bağâni efkendeh pendereye koşarlar yıl dısm doğacağı yere bakarak bekleşir lerdi. Onu İlk gören (yıldızı gördüm) diye bağirır. Bazan beraber bağrışır.| lardı. Yıldızla artık arkadaş gibi ol. Muşlardı. Yatarken ona (Allah râhat- lik versin) diyerek penceveden ayrılır. ardı, Yataklarında gökteki bu ârkn- daşlarıma da dua etmesini anutmazlar dı. Lâkin şimdi pencereden beraber ba kamıyorlardı. Kızcağız birden soluver 'mişti, Kardeşi artık yıldızı yalnız sey rediyor, yatakta yatan soluk çehreli Ablâdiha yıldızdan 6 haber veriyor, pencereden geriye dönerek yıldızı gör düm diye yalnız bağırıyordu, Solgun kız bu haberden fazla hoşlanır, karde şine ve yıldıza dua ederdi. Fakat he hat, Artık vakit erişmişi. Yatakta © solgun çehre yoktu. Kabristanda yeni. küçük bir mezar hazırlanmıştı. Kari: şimdi vaşlı gözlerila, şuzlarmı te ıtza gö 'dren yıldii vapayaliiz se) vediyordu. Paket ona yildizin şunlar: ne kadar parla; gözüküye 'u. Bu dünyalan cennete giden bir yol zn nederdi. Yildizi her gece rüyusm görürdü. Bir göce yine #ördü, Yıldız da idi, Melekler, parıldıvan bir yolda insan kafilelerini götürüyorlardu Yıl dız ohâ, nutdan büyük bit dünyafı birgok ruhların akrabalarıma kavuş mak için bellemsdiklerini : İlyan “bütün bu ruhlar, parıldiş İşlerini yıldiya getirilen ( insanlera geviriyorlar, bazıları durdukları üzün saftan çıkarık insanların boyunlarına sarılıyor, iştiyak ile orlür ve Bon ra ziyadar bir yolda berce gidi- yotlardrı. Çocuk rüyamnda (oruh'ürın İnsanlara hasretle kâvusmasını gördü ğü zaman sevincirden ağladı fakat ho kafileler Me gitmiyen birçok oruhlar vardr. Runlarm içinden bir tanesini biliyordu. Bu bir zamanlar yâtakta hasta yatan kardeşi idi, Onu bu kadar bütün | güsterdi.! 1931 İ11dız nun koluna girdiği zaman çocuk (oh kardeşim, buradayım, al beni!, diye böylece üyanmışlı, Yıldır parlıyordt. ma çağına gelmişti, Çalıştığı bir sıralarda ihtiyar hiz metçisi gelerek! “Annen öldü. Sana vasiyeti var!, dedi, Ö gece tekrar yıl disi gördü. Hemşiresinin ruhu reise sordu: “Kardeşim geldi mi?, Reis annen! dedi. Bir #mâserret vü veylâsidit koptü. Bü 868 bütün yıldız Jlara aksetti, Annesi iki yavrusuna tek rar kavuşmuştu. Çocuk kollarını uza» tarak (Oh ânneciğim, kardeşlerim, bü radayım, alın benli, diye haykırdı ve onlar (Şimdi değil) diyorlardı. Böyle ce uyanmıştı. Yıldız parlıyordu. Artık orta yaşlı bir adam olmuş, saçları ağarmıştı. Keder ve elemdefi İgözleti yaşatıyor, yüzü ıslanıyordü. Şüminenin yanımda iskemlesinde otu- rüyordü. Rüyasında yıldım tekrar gör düğü zaman hemşiresinin ruhu reise yine sordu: “Kardeşim geldi mi?,, #& is (Hayır, fakat Allahım iüdinde iyi bit mahlük olan kardeşinin kızı gel di. Dediği zamüti Adem de (çok şü kür ki, kizımın başı, kördeşimin &in€ sinde, kollârı annemin boynunda ve â yakları da küçük iken ölen yavtuda dır. Bunun için ondan ayrılmağa t& hammül ediyorum!, dedi, Uyanmıştı. Yıldız parlıyordu. Bu veçhile çocuk ihtiyarlamıştı. Yüzü buaruğfttuş, kam- bur olmuştu. Bâtakları titriyor zafi- yet hissediyordu. Bir gece yatağa yat tığı vakit çocukları etrafını sardılar. Bundan çok zaman evvel bağırdığı gi- bi (yildın görüyorüm!) diye haykırdı. İ Çocükları biribirine (ölüyor) diye ifısıldaşiyorlardı. Ve © (eskiyen bir eli bise gibi artık göçüyorum ve bir çö 'eik. gibi yıldıza gidiyorum. Ok Alla huya, orada sevdiklerimden birinin benli beklediğini bana sk «k göslerdin, sa| na şülsderim,, dedi, Yıldız periryor | »ozarını ışıldatıyotdu. il Charles Dichens'ten M. Dürrü | Harici Haberler | Mısırda kargaşalık yapanlar ve mahküm olanlar Kahjre, 23 (A.A.) — Geçen temmüz ayında Nahas Paşanın Zakazik gehti ni ziyareti esnasında vukua gelen kaf ganalıklardan dolayı itham edilen 39 çişinin davasi hitam bulmuştar. Bun. lardan eski bir meb'us d ay, 25 kişi 9 'ay hapse mahküm olmuş, beşi beraet etmiştir. Hindistanda — siyasi mahkümlar aftolunuyor | Memlekette VAKIT | | jhan Kilisimizde Türk ocağının teşeb- tiplere cerap Yerilmiş ve ayni meydan kalabalıkta seçebilmişt. o Kardeşinin, Yeni Delhi, 22(A.A.) — Siyasi mah- ruha yıldızın duhul kapısına giderek yusların affı şaylâsı Müsitrane de insanları buraya getiren reise, mele yaş etmekte olüp Gandi İle komitenin ğe (Kardeşim geldi mi?) diye sordu. diğer azasının valli ümuminin ömrile Reis (hayır) dedi. Kızcağız ümit için tahilye edilmeleri pek yakindir. de ayrıldığı zaman çocuk kollarını -! * : yiarak (oh kardeşim, buradayım, s1 Afyon konferansı Ban” beni) diye haykırdı! Kızcağız parlak' gözlerile kardeşine baktı. Böylece uyan kokta taplanacak Cenevre, 22 (A.A.) «« Cemiyeti Ak- mıştı, Gece idi. Gelen huzmeleri yaşi» gözlerile görüyor, yıldız olmadan Pa” yam meclisi Yugoslavya murahhasla- yordu. rından biri tarafından vörilen bir râ Çocuk artık bundan sonra yıldıza poru kabul etmiştir. Bu taporda, şark baktığı zaman vakti gelince gideceğini, ta afyon ticaretini kontrol meselesini ve yalnz dünyaya değil, keza yıldıze tetkike memur komisyonun elde etmiş da sit olduğunu düşünmeye basladı. olduğu neticeler tasvip edilmektedir. Çünkü kardeşinin ruhu kendisinden 1931 K. evelinde Bankokta bir afyon evvel oraya gitmişti, N İkonferânsının içtimas daveti kabul Küçük bir kardeşi doğdu, ağabey edilmiştir. olmuştu. Fakat henüz konuşamyacak| R Gizli celsede katar kadar küçük iken öldü. verilemedi Yıldız tekrar rüyasına girdi. Bir takım ruhlar, ve İnsar kafilelerini gör dü. Saf saf melekler »arldıyan gözle (O Censvre, 22 (A.A.) «- Cemiyeti Ak rile gelen insanlara (bakıyorlardı .am meclisi, aktetmiş olduğu gizli Kardeşinin ruhu reise tekrar sordu. bir celsede tahdidi teslihat konferansı» (Kardeşim geldi mi?) Jen içtima tarihi ve riyasete getirile- (Hayır sorduğun deği), fakat öbü- © Kızcağız yeni gelen kardeşinin ruhu dilmemiştir. Çocuk artık delikanlı olmuş, oku:| | Öümheriyet möydanındı Müftü E İftice aleyhinde nutuk söylerken Kılıs müftüsü Bir hitabe sövliyerek tarikatleri ve ittical tel'in etti Külislen yazılıyor; Türkiyemizin cenup hududunda bulu büsile Menemen hadisesini tel'in ve $€ hit Kubilâym hatırasmı tebcil için mü azzâm bir miting tertip edilmiş, Türk ocağında Dr. Kâşif, Meclisi umumi a zasından Ata, muallim Yunüs, Maarif memüru İH. Fahri, muallim Sait, Türk ocağı reisi Dr. Emin Beyler tarafin dan hitabeler irki edilmiş ve binlerce halk saat 13 ten 18 e kadar bütün dük kânlarını kapıyarak ellerinde kahrol- #ün mürteciler, yaşasın oCümhuriyet, yaşasti ulu Gazi İevhalarınr taşımak. #üretile mitinge İştirak etmiş, kadın, erkek bütün memleket halki meş'um hadiseyi tel'in etmiştir. Miting tiha yet bulduğunda Cümhuriyet meyda- umda kaymakam bey tarafından ha Ukta Mürtü efendi dahi tarik ve mür tetileri tel'in mahiyetinde gayet mües| #ir bir hitabedâ bulunmuştur. Kışla ve Maarif memurluğuna tazi yeler yapılmış, halan bu müazzam te gahüratı ve eümhuriyete sadakati ve mürtecileri tel'ini eldden şayanı hay- ret bir derecede tecelli etmiştir. Hainlerin her halde cezalandirılma sını hükümeti eümhuriyemizden İstir- hüma ve her tarafta şeriatçi mürteei- lerin bit daha kafalarmı kaldırmala. kikatimsiromüan: 46 Asmalımesçit üreme iğ 74 Fransiz erkekler: Sade Hanım niçin fazla hoşuna gitmişti San'atla alâkadar olanlar, bir zamanlar İstanbula gelmiş ve burada sefil ve harap birkaç se- ne geçirdikten sonra Parise gi“ derek şöhret ve servete kavuş- müş olan resssm Griçenkoyu ta- nırlar. İşte Sadenin alarak Vanlıya hediye etmek istediği kitap bü | ressamın (İstanbuldaki hayatını bizzat anlattığı resimli kitaptı, Kitapçı Sadenin sualine: serseri | — Griçenkönun kitabı daha | çıkmadı, almak istiyorsanız 'smi- nizi yazalım, sayısı mahdut kitap- lardandır, — Kaç frank? Kitapçı güldü: —0O, dedi, pek ucuz değil, 800 frank. Ikimiz birden nefes âlmadâh sökağa fırladık. Sade: - Tam, dedi, hediye edile- cek bir kitap, — Evet, bir muslim iki ay- lığını kırdırırsa alabilir, «Dome» Kahvesinin önüne gelmiştik. Monmartra 12 de gi- decektik. Saat ândâk 10 vardı. Vakit geçsin diye oturduk. Öte den beriden koruşurken söz İrânsız kâdınlarının #ârafet ve vücutlarının inceliklerine dökül- du. Sade: -- Evet, dedi,sanki Allah er- keklerinden güzelliği almışda sade (Fransızların OKadın'anna İ vermiş. Sanki Kepsi birer Mari iş P! Bell, Şeyh Memduh burada olsa İ bergün üç defa âşık olur. Fakat Fransız erkekleri güzel olmamakla beraber çok nazik ve sevmli şeyler. Haibuki' bizim erkekler! Sade, baha, ona İstanbulda tanıştırdığım bazı arkadaşların kendisine nasıl (o sataştıklarını, isimlerini söyliyerek anlattı: — Hatta, dedi, birkaç tanesi gece yanları evime kadar geldi- ler. Vakıa aralarında nişanlım Ibrahim de vardı, Fakat gece yarısı eve gelip “haydi kalk, sende :rtist, sende bohemsin,, rna mahal bırakmamak için tedabir ittihazıni temenni ve bu husüsta mi- ting heyeti tarafmdan Gar Hz ne! Bâşvekâlete, büyük erkânı harbiye ri yasetine, dahiliye, maarif, milli müda fan vekâletlerile sair yüksek makama ta telgraf keşidesine karar vetilmiş ve sükönetle dağılınmıslardır. Matbaamızd gelen eserler: (Uyanış) mecmuasının bu haftaki nüshasında Hüseyin Necmettin Beyin (Virgiltas) e dair tetkiki, Reşat Fey: zi Beyin (Bir sinemadan), Mehmet Se lim Beyin (Kar, kedi ve ben) şiirleri, Hasan Refik Beyin (Son haber) isim fi hikâyesi vardır. i.m aa er eareree seren seren sevme sarsar Mis England rekor kırdı Londra, 22 (A.A.) — Saatte 100 mil sürat cihan rekoru Miss England 1i motorbotile tesis edilmiştir. o Bün- dan evelki rekor Sir Hanry Cezrave! tarafından Windermere gölünde tesis edilmiş ve mumaileyh orada telef ol- cek zatın intihabı meselelerini müzakejmuştu. Bu seferki rekor, Irlandada re etmiş ise de hiç bir karar ittihaz gkâin Noagh gölünde yapılan teşebbüs! sevdi mi © — Gİneticesinde tesis olunmuşlur, diye insan zorlanır mi? Sonra kunlar memleketin en tellektöel adamları... Sokaktan İ geçerken, birazda vakit geç ol- dumu herkes insana yiyecek gibi bakıyor, Ve basıl bizim er. kekler pek kaba. Sadenin hakkı olmakla bera- ber bu bahis üzerine konuşmağı tanım istemiyordu. Par ste, Mon- parmasın göbeğinde ışık, koku | ve birçok gözel kadınların man- zarası arasında bizim erkeklerle Fransiz erkekleri arasında bir değildi. mâğada tek başına oturan bir gentin yanına güzel bir kiz gel- di. Gençle ağız ağıza öpüştüler ve olurdular, Mükâlemeyi neşe- lendirerek (o değiştirmek © üzere gülerek: — Sade Hanım, dedi, bizde bu Fıansız kızı kacar samimi.et ve saffelle hareket ce-arelini gösterecek kadın va: mı? — Neşibi? — Yani şunu demek istiyo- sum ki bizim kadınlar (o birini | bir sürü “ehicbi, ler yaparlar, kimisi her şeye razı | i itbamına mukayese yapmanın hiç de sırası | MEM O aralık önümözdeki ! olduğu halde “a, ya gör diye sahtelikler, ya'tut da tabalkümünü gösteri beni seviyorsan şuru Y saçma bir tâ'm tecrübeli mıya kallkışmlar. Halbuki sız kadın — öyle mi? sever, j ii Sonra (o bizim ( kadıf €ğer evli ise, bütçes düşünmeden, evkafta m casından vizon manlo asri ve kibar olmağı, 4 mek, şıklığı sinetta. 8 kopye etmek zarmederlefe kadına bizim erkekleri yapsın? Sade fena halde kızdı! — Unutuyorsunuz kir ben bir Türk kadinıyım. sözlerinizle, siz de bütün erkekleri gibi kadına mw etmek bilmediğinizi ispât 5 yorsunuz. a Doğrusu şaşırıp kalmı güne Okadar Sade ile eldiven giymeden, bu 2 daha çox bazik şeyler b8' imünakasa etmiş, ne be olduğumu, ne de Sadenin İ olduğunu düşünmüştüm. bir arkadaş salfetile gi dum. Fakat bürmetimi bi$ i betmeden. | Sadenin bütün Türk © rile beraber beni de 1. .KİKİİ aldırış o etmeme onun bana böyle bücumüz şisinda omüdafaa mec” hissettim; a — Sizde, dedim, ben” Türk erkeği olduğumu “© nuzdü Sade Hanım, He; | sizi kat'iyen istihdaf el Siz benim için h evvel bir #an'atkâtsınız. İşte bunada ( aldanıy©” um. Sade artist olmadsf kadınmış. Bunu bara vüyük bırçınlıkla gösterdi! | — Rica ederim, dedi, Sizinle daha fazla görü temiyotum. Bu heyecan karşısında kızdım. Fakat karşımda” kadındı. Susmak mecburiYfi idim. Gülmeğe çalışarak* -— Nasıl emrederseniz, © vakıa sznle konuşmam çök müteessir edecekse balıkla itham © ettiğini? erkekleri hakkındaki di rinizin yan'ış olduğunu is? mek için bile olsa, emir ifaya çalışacağım. Adabı muaşeret kit?” ezberlenmiş basma kalıP söyleyiş © Sadeyi büsbütün çıldırttı duğu yeri unutarak “gar £ 4 | ye çağırdı ve yalnız kentğ sinin o paresını o vermek, kalktı, oteline gideceğin İdiz — Müsaade ederseniz, siz. otelinize kadar göt — Hayır, istemiyorum — Siz bilirsiniz, maam tekrar o kabalıkla itham meniz avni zamanda d# kadar yalnız yürümeme size, uzaktan takip sureci fakat edeceğim.