13 Ekim 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

13 Ekim 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

#2 — VAKIT 13 Teşrinevel 1430 Sig ELERAFvE TELEFO | — — — — ———— ——Aj Uyaurma haberlere khral | | 7 Kn Ny Recep Bey diyorki: | 7 “ Kasımpaşada halk bize İccavüz etmedi, hürmetle selâm verdi, “ Doğru yoldan şaşırtılmış olenira karşı vazife, onları ikns ederek teker hek: ketin karşısına getirmektir,, — a. Dünkü ( Yarın) gazetesi ben den Halk Fırkası umumi kâtibi diye bahsederek bir gön evvel © gezdiğim intihap (yerlerindeki kalabalık tarafından benim aley- himde fena tezahüratta bulunul- duğunu yazmış, bu tezabüratın fırkamıza mensup insanlar tara- fından yapıldığını da ilâve etmiş.. | Esası yalan olan bu havadisin mahiyetini bulâsa edeyim. Istanbulda bulunacağım birkaç © gün zarfında intihabat yerlerini görmek istedim. Bir çok yerler meyanımnda mezkör gazetenin b ği Kasımpaşaya da wğ- dım, Orada fırkamıza mensup arkadaşlarla hasbühal ettim. Av- det edereken yanımda bulunan Hakkı Şinasi paşa, Hakkı Tarık | : Bey ve diğer bazı zevatla birlik- te intihap yapılan camiin önün- deki caddede biriken ve serbes | fırka namına nümayiş yapan bir kalabalığın arasından geçtik. Bu | rada epey izdiham olmasına rag- men terbiye ve nezaketle bize yol açtılar. Açılan yolun iki tarafındaki halk bizi selâmladı. Biraz evel (yaşasın serbest fırka) diye ba- ğıran bu insanlardan otomobili- miz hareket ederken etrafımıza gelen bir çokları bize nüvaziş gösteriyorlardı. (e Fikirlerini ve hareketlerini beğenmediğim bu | vatandaşların bize gösterdikleri © terbiyeli hareketi takdir ettim | ve otomobille yola devam eder- ken yanımdaki arkadaşlara bu takdiratımdan bahseyledim. Ben zaten yüksek milletimin her fer- © dinde asaleti asıl telâkki ederim Bir kısım halkımız şiddetli ve gürültülü tahrikât (neticesinde görgüsüzlük yüzünden ve o da muvakkaten yolunu (o şaşırabilir. Ben bunlara kızmam, nihayet © acırım. Doğru yoldan şaşırtılmış - olanlara karşı vazife, onları ikna ederek tekrar hakikatin karşısı- na getirmektir. Yarın gazetesinin yaşattığı şahsiyetler bu bahset- tiğim milli asaletin nadir istis- © malarındandır. Bunlar caniyane b ir cinnetle malüldür. Milletin VAKITıIN tefrikası: 101 K i henüz şuuru tasallup etmemiş olan saf tabakasının ruhuna her gün sar'alı ifrazat saçarlar. Fa- kat temiz bir mide fena bir maddeyi (nasıl (o bazmedemez ifraz ederse asil milletimiz de bunları hazmedemiyecek elbet bir gün bünyesinden itrah edecektir. Bu beyanatı (Yarın) gazete- sinin neşriyatına itibar eltiğim ve ! ve ondan intibah umduğum için yapmıyorum. Bu millet daha uzun müddet, devir devir isimleri de ğişen ve daima aynı habis ruhu temsil eden böyle bir çok belâ- larla uğraşacaktır. Asıl maksatlarım şudur: Bana reddetmek, Fırkamın kâtibi umu- miliğine tayin edilmiş olmak şe- refini ihraz eylemediğim ve bu- nu bir kaç gün evvel gazeteler yazdığı halde benden bu sifat- ia babsolunarak uzaktan dabi olsa fırkama tevcih edilmek is- tenen fena muameleye #iper ol- mak ve nihayet bu fırsattan is- tifade ile yazıları milli şeref için leke ve Cümhuriyetin şevket ve emniyeti için büyük bir tehlike olan bu gazete hakkında bütün mefküreci Türklerin nazarı dikk- katini celbetmek. Bir mütecaviz Izmirde bir polisimizi yaraladı İzmir, 11 — Kaçakçı Rıza is minde biri Bornovada bekçi ile dev riys gezen polis Ahmet Efendinin karşısına çıkarak “Ben Serbest fır- kadanım. Halk firkasının anası, avradını!.....,, diyerek ansızın I tabancasını çekmiş, iki el ateş et- miştir. Kurşunlar Ahmet Ef.nin i göbeğine ve kasığına saplanmıştır. Polis itidalini muhafaza ile Rızaya mukabele etmemiştir. Yarasının ağırlığına rağmen mütecavizi ya- kalıyarak adliyeye vermiştir. Hak- kn tevkif müzekkeresi kesilmiş- İtir. | mem mam Ekmek ve Franoala fiatları Teşrinievvelin Oon dördüncü salı gününden itibaren ekmek dokuz buçuk ve francala on dört buçuk kuruştur. MAHALLE MUHARRIRI: SELÂ HATTIN ENİS © halınm üzerine uranan iki muzi kırmızı hat bulanıklaşıyor, ren- gini kaybediyor, ve bir duman ve sis halini alıyordu. Röştü, çenesinden sızarak ek © lerine düşen göz yaşlarile ken- dine geldi. Ve başını arkaya çevirerek (oğlunun gömüldüğü mezarın bâlâ zerratını ve kuku- © sunu taşıyan ellerile gözlerini - sildi. Yüzü yamyaştı. Atıf Bey, müteessir oldu: Bu kuponu kesip birikti- | riniz ; bir sıra kupon ge- tiren VAKITın türlü türlü hediyelerinden birini kendi seçip alacaktır — Affedersiniz... Diye özür diledi. Sözlerimin sizi müteessir ettiğini görüyorum... Karsı (o hakkında korktuğu akıbet tahakkuk etmemişti. Ke mali iffetle yaşayan karısı, gö- rülüyordu ki, gene öyle melek ve afif olarak ölmüştü. O halde hakikati Atıf Beye söylemekte bir beis yoktu. Fakat düşündüki, bu itiraf niçin?... Bu itiraf, ona ölen ka- dını ve gömülen çocuğu mı iade edecek ?.. Mademki Atıf Bey, yüzünü tanımadığı bu adamı öl. müş biliyordu. Aksini bilmekten faide hasıl olmadıktan sonra o halde bu biliş devam etsindi. Zaten kendisi yaşayan bir adam mı idi?.. Taşların bile ta- temas eden bir macera Üzerin- | de halkımızın milli terbiyesine | tecavüz teşkil eden bir isnadı | Iki istifa Izmirde $. Fırka a telâşta İzmir, 12 (Hususi) — Avukat Nuri Fettah Bey Serbest fırka idare heyeti azalığından istifa etmiştir. Bu istila Serbest fırka muhitinde büyük bir yeis ve te- lâşa sebep olmuştur. Bundan başka Serbest fırka- nın belediye namzetlerinden A- vukat Ahmet Murat B. de istifa Balkan konferansı ———— Romanya murahhası bir misak teklif etti Atina, 11, (A-A) — Balkan konfe- ransımın umum! içtimanda Romanya murabbası M. Pella, Balkanlara ait bir misak akti İüzumuna dikkat celbetmiş- tir. Bulgar murahhası M. Sökassef, Bul gâristanı madun mevkilne düşüren New- illy muahedesi hakkında tenkidama bu- lanmuş bu muahedenin Balkan hükt- metleri arasında bir ittihat vücüde geti- rilmesi fikrine Bulgaristanın akılserdire- memesine sebep Olduğunu beyan etmiş- sir. M. Sakassef bu muahedenin yeniden tetkiki imkân ve ihtimallerini derpiş eden maddeleri de bu münasebetle hatırlatmış- tar. M. Papanastasdou, bu arada söze karışmış ve Balkan konferansı ihzarı Devlet bankası hisseleri Şimdiden büyük | bir rağbet gör- müşiür Memurların iştiraki için talimatname hazırlandı Ankara, 12 (Telefon) — Bü- tün memurlar Devlet bankası hisse senetlerine çok rağbet göstermektedirler. Başvekilimiz bu hususta bir emirname neşret- mişler ve ordu mensuplarile memurların bankaya iştirak için kolaylık istediklerini, bunun hü- kümetçe çok ciddi şekilde mü- talea olunduğunu, bu işte hisse- darlar için büyük bir emniyet ve menfaat bulunduğunu beyan etmişlerdir. Bankaya suhuletle iştirak ede- bilmek için bir talimatname ha- zırlanmıştır. Mısırda Bir komünist ajanı yakalandı ternasyonalinin bir memuru olduğu ve kargaşilik çıkarmak için Moskovadan Mwra gönderildiği iddin edilen ve ge- çen ay tevkif edilmiş olan Alman teba komitesinin bu müşkül meselenin müza- kere mevkiine konmamasına evvelce kâ- rar vermiş olduğunu hatırlatmışır. M. Pupanastasiou, kongre azasının harpten mütevellit meselelerin balli lehinde mü- dafaatın bulunmak üzere toplanmış ol- dukları zannında bulunmadığını, muahe- delerin hepsinde bir “takım haksız. hü. kömlar mevcut olduğunu ilâve etmiştir. M. Papanestasiou, Balkan konferansının fsideleri hakkındaki düşünceleri kuvvet- lendireceğine efkân umumiyenin kani bulunduğunu beyan ederek sözüne niha- Yunanistan birinci geldi Atina olimpiyatlarinda ancak 7 puvan hazanabildik Atina, 11 Neo-Faleron — Sekiz yüz metrelik koşu müsabakasını kaybettik, iki yüzde Semih üçüncü, Mehmet Ali dördüncü geldiler, Atina, 11 — Atletizm müsaba- kaları kat'i neticelerine varmıştır. Yunanistan 25 puvanla birinci, Ro- asından Paul Dietrich, memleket haricine şakarılacaktır. Filistin komünislerinin belli başlı reislerinden olan Wolf Blau ile Chriich ve Nomburg isminde 2 Rus Yahudi kı zada teb'ii & eklerdir. Hâmillerin vekilleri tekrar geliyorlar Ankara, 11 — Mali mütebaasıs| vaziyetimiz hakkında (raporunu verdiği için evvelce kararlaştırıldı- ğı veçhile Düyunu Umumiye hâ- milleri vekillerinin bu ay içinde Ankaraya gelerek tekrar müzake- rata başlanması muhtemeldir. Selânik şampiyonu istanbula! Kahire, 11. (A.A) — Komünist en- | ABERLERİ Doktorlar Âli baysıyet di- vanının kararına gore... Ankara, 11 — Etibba odaları âli haysiyet divan. bugün sıhhat ve içtimai muavenet vekâletinde #ıh- İhiye müsteşarı Hüsamettin Beyin iriyasetinde toplandı. İçtimada Ad- liye teftiş reisi Selim Nafiz, Darül- fünun tıp fakültesi reisi Süreyya Ali, Erzurum meb'usu Ahmet Fikri Cerrahpaşa hastanesi sertabibi Rüş- İtü, hıfzıssıha müdürü, sıhhiye baş- müfettişi, sıhhiye sicil müdürü Beyler bulunmuşlardır. Haklarında İmensup oldukları odalar tarafın- dan icrayı san'attan men'i kararı verilenler hakkında müzakerat ce- reyan etmiştir. Etibba odaları ka- nunu mucibince âli haysiyet divanı karar verince bunu alâkadarlara tebliğ ve ilân eder. Bunu da yarın ilân etmesi muhtemeldir. Bedi B. hakkindi Mahkeme eski kararında isrer etti Gireson meb'usu Hakkı Tarık B.i yaralıyan Bedi B, hakkında İ Temyizden makzen muhakeme neticesinde verilen karar, dün bildirilmiştir. Temyiz, evvelce verilen kararı yüzüe kurşunun bıraktığı izin sabit bir izolup olmadığının raporla tasrihi için bozmuş, Tıbbı- adli izin sabit olduğuna rapor vermişti, Istanbul ağır ceza mahkemesi, dün buna nazaran evv- “e ver- diği bir sene, dört ay uapis ka- rarında israr etmiştir. Gi Kerisi davacı değil ame... Karısı Binnaz H.ı yaralamakla İ mazmun (Oo hamal Durmuş oğlu Mustafanın muhakemesine dün istanbul ağır ceza mahkemesinde başlanmıştır. Karısı “Ben davamdan vaz- geçtim. Çocuklarımız var.,, de- miş, mahkeme, muhakemenin amme namına devamına vermiş, bir kaç şahit dinlendik- geliyor Selânik şampiyonu Aris takımı Galatasaray ve Fenerbahçe takım-' larile iki müsabaka yapmak üzere müracaatta bulunmuş, bu müracaat alâkadarlarca hüsnü telâkki edile- rek kabul olunmuştur. | Yurüanlı futbolcular 23 teşrini-| evvelde şehrimize gelecekler ve 24, manya 24 puvanla ikinci, Bulgaris- tan 12 puvanla üçüncü geldiler. Türkiye 7 puvan kazanmıştır. hammül edemiyeceği ıstırapların | cehennemleri arasında bütün el- yaf ve mesamatı yanan bir ada- ma artık kim yaşayan bir adam diyebilirdi?.. O balde bu ölüm facıası devam etmeli idi. Harp- te öldüğünü söylediği Rüştünün bizzat kendisi olduğunu Atıf beye söylemek, belki acılarının bir tesellisi olabilirdi. Fakat ken- disi artık teselli istemiyordu. Bu | kadar büyük hailelere uğramış bir adam için tesellinin bir is- tihzadan farkı ne idi?.. Sonra Atıf beyin karşısında, bilmeksizinde oğlunu kendi elile gömen bir baba vaziyetinde bulun- mak, okadar acı idiki, bundaki | feçaatin dehşetini tasavvur et- mek © bile gayri kabili taham- mül idi. Emindi ki bir kasabada bir tek mezarcı olsaydı da bir gün o mezarcının bir çocuğu ölseydi obile kendi oçocuğu- nun mezarını kendi elile ka- | 26 teşrinievvelde iki müsabaka ya» pacaklardır. insan çıkarak o mezarcıyı ta- hammülü gayri kabil olan böyle ağır bir yükten mhhakkak kur- | tarırdı. Fakat tali, kendisine bu- | kadar küçük bir lütfi bile çok görmüştü, Atıf Bey, tekrar özür diledi: — Sözlerimin sizi obukadar müteessir edeceğini bilseydim... Rüştü, mukavemetini toplıya- rak Atıf Beyin sözlerini kesti; — Zavallı arkadaşımın siper- | de öldüğü dakika hatrıma geldi de... deye tevil etti... Koca ta- | kımda o, en eyi arkadaşımdı. | Bir kere bile birbirimizi kırma- | mıştık. Çekilen meşakkatler ve felâketler bizi obirbirimize bir kardeş gibi bağlamıştı... Atıf Bey sözlerine devam etti; — Siz bu kadını görmediğiniz halde müteessir oldunnz. Ya biz.. Onu gördük, Biz kaç sene onun- la birlikte yaşadık. Ne eyi ka- dındı... Zavallı Semabat!. Har- Lamlin halktan merhametli bir bi umuminin son senelerinde bü- ten sonra muhakeme şahit cel- bine kalmıştır. Selim Ragıp B. bugün gidiyor İzmirdeki gazetelerin davasıle birleştirilen “ Son posta » gaze- tesinin davası, İzmir ağır ceza mahkemesinde ayın on beşinde görülecektir. Gazetenin mes'ul müdürü Selim Ragıp B. ve vekili bugün saat ondörtte “ Gülcemal, vapurile İzmire gidecektir. tün İstanbulu (Okasip kavuran İspanyol © nezlesi salgınını hatırlarsınız, değil mi?..: İşte o salgında bütün evcek autulduğu- muz bu hastalıktan, yalnız na- bif ve narin bir kadın olan za- vallı Semahat kurtulamadı, bütün ihtimam ve dikkatlerimize rağ- men vefat etti... Atıf Bey, karşısındaki adamı daha fazla müteessir etmemek için onun ölümünün tafsilâtını anlatmadı. Fakat o günün hatı- rası, müfekkeresinde tamamer tazeliğile duruyordu: Semahat, bir (Oakşam ezanı vaktinde vefat etmiş ve ihtilâç” lar arasında son sözleri çocuğu” Dun ve kocasının ismi olmuştu. Atıf Bey düşüncelerinden ya” vaş yavaş kendine geldi ve tek” rar sözlerine devam etti: — Ovakit Turhan dört yaşla” rında kadar vardı. Zaten gerek zevcem ve gerek ben çocukları" 4 (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: