AZ İE e ADN eolayileri Kuhapriri : Ömer Rıza Her adımında ölüm teh- likesi olan bir köprü Bu köprüden sonra Şeyhül Cebelin ikametgâhına varıldı ve yolcular misafirhaneye götürüldü e şe Sizin biriniz benim hayatımı aslanın pençesinden kurtardığı için ben de size yardım ede- ceğim, fakat Şeyhin azameti ve dehşeti karşısında benim yardı- wim kaç para eder... Bu sözler pek doğru idi, fa- kat Haldun itiraz etti: — Şeyhin bir sürü fedayileri vardır; biz amcamızın Şeyhe vaktile yaptığı iyilik mukabilinde bir hizmet istiyoruz. — Evet Şeyhin fedayileri var- dır, fakat onun size yardım et- mesi yine şüphelidir. İlerliyelim mi?.. — Evet ilerliyelim. — O halde şimdiden size bir iki nasihatte bulunayım. Şeybin âdetlerinden biri misafirlerine şa- rap ikram etmektir. Siz bu şa- rabı içmezseniz daha iyi olur. İçerseniz Şeyhin tuzağına düşer ve bir daha yakanızı kurtara- mazsınız, — Demek ki yalnız su içelim. — Evet! Bundan başka eli- nizdeki yüzüğü kimseye göster- meyiniz. Bu yüzüğü taşıyanlar burada emniyet içindedirler, bir kimseye açılmıyan kapılar onlara açılır, fakat siz bunu ifşa ede- cek olursanız başınıza belâ gelir. Bu yüzüğü ancak bir tehlikeye uğradığınız zaman kullanınız. Bu nasihatimi tutarsanız, belki mu- vaffak olursunuz. Çünkü Şeyh sizden yüzüğü aldıktan sonra sizi başından savmağa bakar. Yolcular. mütemadiyen ilerli- Acaba Mesrurenin bu nasihatleri neydi? Doğru mu, sahte mi, faydalı mı, zararlı mı?. Kardeşler yolda ilerliyorken bu- nu düşünüyor ve bir karar vere- miyorlardı. Bu nasihatler doğ- ru ise bu kadın neden onlara bu kadar açılıyordu?.. Neden Şeyhin birtakım sırlarını ifşa ediyordu? Acaba bu onlara bir tuzak mı kuruyordu?.. Yoksa onlara acıyor midi?. Haldun kendine bu soruyorken içinde bu karşı / birtakım deruni sualleri kadına hisler uyandığını anlıyor ve ayni his- lerin onun kalbinde çarptığını duyuyordu. Yolcular bütün gün ovayı geç- misler, akşsma doğru ovanın Yarım avr evvelki : VAKIT 22 NİSAN 1880 m EİN pa Heyderpaşa (o demiryolu- nun işletmek imtiyazına da- ir olan fermanı âlişan geçen pazartesi günü nafia neza- reti tarafından İMösyö Han- son ve şürekâsına ita olun- muş ve evvelki çarşamba günü hat ve alât ve edeva- tın teslimi resmen ora olunmuştur. | İ ortasından yükselen dağın ete- ğine ve kalenin kapısına gelmiş- lerdi. Kalenin kapısından çıkan | birkaç atlı yolcuları karşılamış, Mesrure ile konuşmuş, sonra on- ların önüne düşerek kalenin ka- pısından içeri sokmuştu Kapı dan sonra derin bir hendek üze- rinde asma bir köprü duruyordu. Ancak bu köprüyü geçtikten son- ra şehre girmek mümkündü. Mu- ları: şehrin içine almışlardı. Şehrin yolları #on derece dik ve dardı. Pencerelerden bakan- lar yolculara dikkat ediyorlardı. İlk sokak biter bitmez muhkem bir kapı ile karşı karşıya geli- niyor, muhafızlar kapının üstün- de birer heykel gibi duruyor- lardı, Bu esi da pia açıl» mış ve yolcular buradan geç- mişlerdi. Buradan — çekildikten © sonra manzara bütün dehşetile göze çarpıyordu. Dışardaki şehir ile içerdeki kale arasında kırk elli metre derinliğinde bir uçurum vardı. Bu uçurumun Üzerinde sütunlara istinat eden ve iki yüz metre uzunluğunda olan son derece dar bir yol: uzanıyordu. Yolcular bu daracık yoldan ge- çeceklerdi. Yolun kenarlarında parmaklık yoktu. Olsa atların gelmesine imkân klamazdı. Atın ayağı kayacak olursa uçurumun dibini boylamak kayalara m parça parça olmak vardı. ( Bitmedi) Günün siyaseti mmm Hintihtilâlcilerinin umdesi (Hindistanda medeni ihtilâl hareketi giddikçe tevessü ediyor. Hareket yalnız tuz res- mine muhalefet hududu içerisinde kalmıyor. Bazan kanlı hadiselere inkılâp ediyor. Fâkat diğer taraftan İngiliz- ler de Hintlilere karşı her hangi bir teveccüh alâmeti yok- tur, Onun için medeni ibtilâlin reisi olan ( Gandi) nin ingiliz aleyhdarlığına istikbalde nasıl bir cereyan verebileceği cayi sual görülüyor. (Gandi) ile taraftarları şimdi- ye kadar “Hindistan Hintlilerin- dir, şiarını milli bir umde itti- haz ediyorlardı; bu maksada varmak için silâhsız ısyan hare- keti takip eyliyorlardı. Tuz ver- sini vermemek için Hint ihti- | lâleilerinin bizzat deniz suyun- dan tuz çıkarmaları bu isyanın bir şekli idi. Tuz resmine muhalefet ihtilâ- | li maksadı temin edemezse ih- timal ki (Gandi) buna benzer di- ğer bir takım tedbirlere müra- caat edecektir; ve ihtimal ki ni- hayet bir gün silâhsız ihtilâlin hiç bir şeklinden maksada varıl- mıyacağı anlaşılacaktır. O vakit (Gandi) ve taraftar- ları son tedbir olarak silâha müracaat etmek iıztirarında ka- hafızlar köprüyü açmışlar ve bun- Seyyahlar Boşocının fikri - Süleymaniyenin kırık camları ve güvercinler Şeyah mevsimindeyiz. Her gün otomobil içinde ablak yüzlü, iri yuvarlak gözlüklü er- keklerle hepsi ama hepsi çirkin kadınlardan mürekkep seyyah kafilelerine rast geliyoruz. dukça süratli sl bir otomo- bil içinden bakan miyop ve ihtiyar bir gözün göreceği ne olabilir ? diye (düşündüğüm oi Geçen gün Şehzadebaşında ayakkabımı boyatıyordum. Cad- deden seyyah otomobilleri sö- kün etmeğe başladı. arpinimi parlatan boyacı bu ikti gıpta ile baktı ve bana; — Beyim, dedi, bu seyyah- larda çok para var! — Nereden bildin? dedim. — Herifler hiç otomobilden inmiyorlar . Ayni günde bir dostum bana şu sözleri söyledi: — Evelki gün Süleymaniye camiini gezmeğe (o getmiştim. Ayni zamanda ecnebi ahlar da camiyi geziyorlardı. de baktım ki bu güzel san'at abi- desinin yukarki pencerelerinin bir kısım camları kırılmış . Buradan içeriye ai güverçinler orta- lığı pisliyebiliyorlar ... Bu hikâyeyi duyunca | Şeh- zadebaşından geçen (o seyyah otomobilleri karşısında ayakkabı boyacısının söylediği şu cümle geldi. — Bunlar otomobilden inmi- yorlar ! Ve: — sahiden inmeseler de bir san "at abidesinin kırık camlarından güvercinlerin içeriye girdiğini görmeseler) dedim. Taptu İğne 7 İpbisar idarelerinin. müstakbel şekli hakkında Maliye Vekâletile temas etmek üzere bürün inhisar müdür- leri yakında Ankaraya gideceklerdir. a İaziranda o lâğvedilecek olan şeker ve petrol inhisarının başka bir şekilde faaliyetine devam etmesi tekerrür etmiştir Yeni şekle göre bu idare pancar zeriyatı ve şeker sanayiile uğraşan bir enstitü alacaktır. > aradeniz (boğazındaki duba fenerinin önünde dün bir serseri torpil görülmüştür. ir Ameriksn a B emk eniMlik rsi miktarda mevaddı iptidaiye almak üzere bir heyet şehrimize gelmiştir. A ehrimiz posta kutulanna üzeri “Beşerim diyenlerin nazarı dikkatine , yazılı pülsuz zarflar atan Ali Ekber isminde bir deli dün Gületetln yakalanmıştır. ün Celdlettin Mustafa edi ö Di diğer bir delide halkın önünde çırılçıplak soyunarak Beyazıt havuzuna banyo etmek için girmiş ve polisler taralından zorla havuzdan Çıka- rilmiştir. iğ «dyo şirketi bir a kadar a R ğiyeni geçmek in hazır. lanmaktadır. Bunun için dün. üç şirket murahhasının İştirakile bir içime yapıl- roıştar. lacaklardır. Ancak son baberlere göre Hint ibtilâlcilerinin şiarında ye- ni bir tahavvül vukua geldiği anlaşılmaktadır; “Hindistan Hint- lilerindir,, düsturu yerine Hintli- lerle İngilizler arasında hukukça tam müsavat iddiası ileriye sü- rülmektedir. Acaba bu tahavvül İngilizlerle ibtilâlci Hintliler arasında bir anlaşma temayülüne delâlet eden bir alâmetmidir? MA. Gayri mübadiller Dün kimlere tevziat bd 3po Viyanalılar giti 'Hakem M. Mavf da bugün mem ketine gidiyof Viyana muhteliti beş gi bir misaferetten ve bu 8 mu>telit takımımızın ka bir galibiyet, bir de mağlö” neticesi (aldıktan sonra yapıldı Dün gayri mübadillerden musakkafat sahiplerine ikinci avans üçüncü part | tevziat icra edilmiş ve 5000 liradan fazla dağıtılmıştır. Buna nazaran düre kadar ikinel avans tevziau 15000 lirayı müte- cavizdir. Dün avans alanlar arasında şu zevat vardır; Kıflı hacı Mustafa EL zade Kudret Ef Hasan Recep Efendiler. Şerife ve Rukive hanımlar. Muhsin Sait ve Yümnü Sak Beyler. Libas ve Sabiha Hanımlar. Emi- -253 190: ne H. bind Yusuf B. Hüsmen ps zade hacı Süleyman B. veresesi. Avşe Selter H. bini Mustafa B, Rukiye, Rebia, kev- memleketine gitti. Misafirler Sırkeci istasyon rcularımız tarafından ©“ '.—. Üneilim Eke Mi Kinm ve edilmişle irrağiikein asim İci veresesi, emzi K. in e rahim Ef. Rıfat B veresesi Bahattin a lar r R. veresesi. Hatçe H. veresesi, Muhsin ma emri cağı iadei ziyareti sab gi B İr n kongresi i bir | ” u imaca o Peştede Mayıs ayında toj ( Dünkü bulmacamızı ballede- | olan muharrirler ne ire kom tesi ilk celsesini akte! B. veresesi, İbrahim Halil E£ bin Meh- mel İzzet Ef. Ahmet Cevdet B. verese- si. Hasan Vasfi B. bin hâcı Hahz Si levman. Rauf Fehmi B Ataullah Ef veresesi, Azize ve İffet H. lar, Ali Vafi B. Behna H. binti Osman BR. Ahmet Muhtar B. Mürekait binbaşı Fust B. Komisyon bugün tevzlatın arazi sahip- lerine taşmili hakkındaki şikâyetleri tet- kik etmek üzere toplanacaktır. beklediklerini söylemişlerdir, Bu suretle çarşamba - nerbahçe ile yapılması maç geri kalmıştır. Maçları büyük bir pr lükle idare ederek İstanbil” çok iyi intibalar bırakan kem M. Mavro da bug'u leketine hareket om i medin'zse bugünkü halledilmiş şekle bakarak yeni bulmacamı- zın sırrını meydana çikarabilirsi- niz. Bunun için aşağıdaki tarife- yi tatbik ederek üç beş dakika meşgu' olmanız kâfidir: 123456 7 8 91011 Bu kongre 27 mayısta si edecektir; iştirak edecek / azanın miktarı 150 ecnebi 4 harrir ve tabi olup / vesile ile Priade bir haft4, lacaklardır. Bundan kadi ki kongreler Paris, Berlin, ve Madrit te aktedilmiştir. # nebilerin Macar edebiyat musikisi ile alâkadar olmal “ ehemmiyetli surette da yapılacakır. Kunyrv Macar naibi hükümeti dan kabul edilecektir. Kont Betlen ve zevcesi bir çay ziyafeti, maarif ve nazırı bir lünç ikram edi Peşte belediyesi tarafında” buket takdim olunacaktır. Kongre masarifi maa! reti ve Peşte belediyesi fından deruhte edilmiştir. Muharrirler m İ ra beynelmilel edebiyat “ nayii nefise cemiyeti ki * aktedilecektir. Bu kongre ecnebi iştirak edecektir. sonra edebiyat ve sanayii sede mülkiyet hukukunu" faası için beynelmilel yon toplanacaktır. ! Cemiyetle de; —Tenç ressamlers Müstakil ressamlar ve he) j birliğinden: Ankara ikinci ilkbahar resi ne iştirak etmek isteyen #8 eserlerini nisanın 23 üncü Vİ > Zi zmimamz İM 2-1Xx 2-0 Zz —npm «in İSE | emmi Za oosoukum iz >» b DEERE Bugünkü bulmacamız günleri saat #ten G ya kığır © Hacı Emin sokağında & muma meleri rica olunur. "Tramvay istasyonu: Teş* kole. Soldan sağa: 1 — Tabii hamam (7), kıral 3). 2 — Alo (3), vahşi değil (4. 3 — Hu- ses değil (6), beyz! (4 4 — Av mi. saddesi (11), 5 — Şart edın (2), dahil (8) 6 — İntikam (27, kusur (4) 7 — Rüm memleket (10. & — Pislik (3). (Be A K €n yüksek (41 9 -- Köle (3), emir 6). “VAKIT,INT > 10 — Şiş 184 Nots (2) ben (34 11— ” Salı Nisan 1930 vi Güneşin Saver buresnd G 513 — ber” üneşin doğuşu: ai En iri hayvan (31, dest (2). Yukardan aşağı 1 — Köprünün bir tarafı (7). havada uçan (3). 2 — Ateşin harı (4), delik (5). 3 — Tatar İS) Afrikada bir nehir (3). 4 — Me (2) ateş hızı (34 rota (21) 5 — Ücret (51, &l (81. 6 — Harp (4. iplik Tal. 7 — Oh 2), üsler (4) 8 — . Laplante (41, damın aksi 751 9- Tarz (47. döşemenin aksi (s1 19 — Ayın İREM 2. 252 m Muti olmıyan (3), anne (#4 (i — Köp- rünün içi, (51. Namaz akil Sabah Öğle İkind Akı Matbamıza geler eserler; ——— Milli mecmua 118 inci nüshası çıkı. Zengin mün- | derecatla çıkan bu mecmüayı tavsıye ederiz. 344 Shi 16.00