10 Nisan 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Avrupada olduğu gibi bizde de bir l | çıplaklar Amınyada çıplak gezen in- | sanlirın kurdukları bir cemiyet var. Bu teşekkül meydana geleli hayli zaman oluyor. Dünkü telgrafiar tesettür bah- sinde Hazreti AÂdemden daha cesur olan bu cemiyet efradının Fransada da türediğini haber veriyorlardı. 500 Parisli yazı mayo ile geçirmiye karar ver- mişler. Kadınlı, erkekli bir adaya çe- kilmişler, Böyle bir cemiyet bizde de kurulabilir mi ? İdare adamları, doktorlar, beden terbiyecileri, avukatlar, romancılar bakınız ne düşünüyorlar : Sporcu Beden terbiyesi müfettiş umu- misi Selim Sırrı bey diyorki: — Bizde de bir çıplaklar ce- miyeti kurulabilir mi? Bundan daha evvel ço- cuklarımıza deniz “donu, kızlarımıza mayo ile cim- nastik yaptır malıyız. Bunun zamanı artık gelmiştir. En afif aileleri pi- lâjlarda mayo ile birlikte yı- kanan, bunu mahzursuz gö- Ten ve hiç taassup göstermek- sizin kabul eden bir cemiyette deniz donu ile cimnastik yap- Mak bir zarurettir. Bilirsiniz ki acele atılan adımlar insanı ba- ten geri götürür. Fakat bu ha- teket tedricen yapılırsa o neti- (e varılacaktır. Çünkü sizde bilirsiniz ki hakikat çıplaktır. Romancı Muharrir Sadri Etem B. di- Yor ki, Selin Sırt B. ax EN zi > Çıplaklığın sleybinde de- gilim. Fikir için vuzuh ne ise beden için de çıplaklık odur. Doğru olmıyan fikir teşbihten istianeden — İp- hamdan kuvvet alarak ayakta durmak ister, Çirkin beden de çirkinliğini ör- tü ile örterek güzelleştirmek z AKİL - & m ii R e 3 iken insanlar b Örtüler arttıkça, kayi “e; bacaklar güzelii- va asırlarca insan be- e k £ mma am ne radyo, ne de Pastörün keş- Sporcular, idare adamları, roman- cılar , doktorlar , avukatlar ne dü- şünüyor ve ne diyorlar ? İdare adamı Vali vekili Fazlı Bey diyor ki: — Bize böyle bir müracaat vaki olmamıştır! Eğer bir mürâ- i caat olursa, o ze"*sn düşünürüz. Sen böyle bir cemiyeti kanu- na ve ahlâka münafi ve mu- gayir addede- rim, Binaena- leyh o şimdiki halde bir mü- racaat olsa red- dederiz. İlerisi için | şimdilik | bir şey söyle- nemez. Çıplak- lığın ahlâkı dü- zelttiği iddia ediliyormuş. Ma- demki öyle.. Almanyada ve Fran- sada tecrübe ediliyor, eğer iyi netice verirse © zaman belki bizim için de bir çıplaklar ce- miyetinin teşkii düşünülebilir, fakat şimdi?... Doktor Doktor Fah- rettin Kerim B. şunları o söyle- mektedir: “ —Mubhite, iç- timai kanunlara uymıyan bir ce- miyetin teşek- külüne (o lüzum yoktur. Buraya girip de çırçıp- lak dolaşanlara ise tam akıllı diyemem.» Radyo şirketi Bundan bir müddet evvel gazetelerde radyo (şirketinin tekrar faaliyete geçmesi için Fi- lps Radyo şirketile bir itilâf akt- edeceği yazılmıştı . Alınan Omevsuk (omalümata nazaran şirket böyle bir itilâfa lüzum hissetmemektedir . Yalnız evvelce de sölendiği gibi şirket 4 mayısta tekrar içtima ederek hükümetin mali yardımda bu- lunmasını rica edecektir. Ayni zamanda ücreti vermeden radyo dinleyenlerden ceza alın- ması istenecektir , Fazlı B. Fahrettin Kerim B. fiyatıdır. Yirminci asır baldırları keşfetti. Bu keşif insanın biraz daha güzelleşmesine sebep oldu. Vücudü biçimsizleştiren örtü- leri kaldıracak olursanız o za- man çok daha güzel insanlarla karşılaşacağız. Elbise modaları da zaten bu istikameti tutmuş gibidir. Dar, vücudün katlarını işaret eden elbise çıplaklığa ilk adımdır. Beşeri zekâ ve beşeri güzellik | cemiyeti teşkil edilebilir mi? Avukat Avukat Ali Haydar B. şunları söyledi : “— Cemiyetler kanunu muci- bince, mevzuları .dap ve ab'â kı umumiyey yetlerin teşki- line omüsaade edilmez. Ceza kanununa gö- re de alenen X hayasızca va ziyet ve hare- kette bulunan- lar, ceza gö- rürler. Bu de- diğiniz o şekil, bizim memle- ketimizin oan'ane ve adabına göre, alenen hayasızca vaziyet ve hareket olarak telâkki edi- lebileceğinden, müsamaha olu- namaz. Kanuni Omevzuatımıza nazaran hukuki vaziyet, : bence budur. ,, Kadınlar metingi Yarın yapılıyor — Kimler nutuk söyliyecek? Kadın birliği metingi yarın saat 9 da Sultanahmet meyda- nında yapılacak, nutuklar söy- lenecek, kadınların intihabata iştirakleri dolayısile tezahürat icara edilecektir. Metingte bu- lunacak kadınlar Emanet, Fırka, Vilâyet binaları önünde beşer dakika tezahürat yaptıktan son- ra Taksime gidecekler ve abi- deye bir çe'enk koyacaklardır. Dün Kadın birliği idare heye- ti toplanarak metingte kimlerin nutuk söyliyeceklerini (o karar- laştırmışlardır. Karara © göre, Lâtife Bekir, Efzayiş Suat, Me- lâhat, Lâmia H:'lar birer tuk söyliyeceklerdir. Tesbit (edilenler (o haricinde kimse nutuk ( söyliyemiyecektir. Birliğin eski reisesi Nezihe Mu- hittin H. kendisine nutuk söy- lemek hakkı verilmediği için Ali Haydar B | kızmış, dün şunları söylemiştir : «— Ne demek.. Ben de kadın değil miyim, metinge gidip nu- tuk söyliyeceğim, menedemez. ,, Matbuat kongresi Matbuat cemiyetinden: Cemiyetin mutat heyeti umu- miye içtima: 2İNisan cuma günü öğleden sonra bir buçukta Türk ocağı salonunda aktedilecektir. Ruzaamede, evvelki kongre mugayir cemi- | beni kimse | Cinayet Kadın yüzünden i boğuşan iki erkek | Biri öldü, birisi yaralı Dün sabah Küçük Ayasofya- da feci bir cinayet olmuşlur. Hemen bütün kanlı vak'alarda | İ olduğu gibi bu cinayette de | sebep paylaşılamıyan bir kadın- | dır. Küçük (o Ayasofyada Mehmet Paşada Kurubalık hamamı 80- kağın da oturan sabıkalı Cindi İsmail, civardaki Mehmet Paşa medresesinde sakin bir kadını sevmektedir. Ayni kadına gene med- resede oturan Kâzım isminde bir balıkçı da tutkundur. Ka- dın İsmaile daha ziyade yüz- vermekte, onunla sık sık gez- mektedir. Kendisine yüzveril- memesi Kâzımı kudurtmaktadır. Cinayete sahne olan yer Evelki gece İsmail evine gi- derken önüne Kâzım çıkmış, kendisine kadından vazgeçme- sini söylemiştir. Bu sözlere İs- mail gülmekle mukabele etmiş, aralarında kavga çıkmış, iki âşık (o biribirlerini fena halde i dövmüşlerdir. Yetişen - polisler kavgacıları ayırmışlar, merkeze götürmüşler, ifadelerini aldıktan sonra serbes bırakmışlardır. İs- mailden iyice dayak yiyen Kâ- zım intikam almağa karar ver- miş, dün sabah erkenden İsma- ilin evine gitmiş, kapıda: — Ulan, erkeksen dışarı çık, hesaplaşalım, diye bağırmıştır. Bunun üzerine İsmail evinden dışarı çıkmış, Kâzım ağzıma ge len küfürleri savurmıya başla- mıştır. Küfürle iktifa etmiyen Kâzım bıçağını çekmiş İsmailin üstüne atılmıştır. Savrulan bıçak İsmailin sol elinin şehudet par- mağını dibinden © uçurmuştur. Parmağı kopan İsmail artık sab- redememiş, o da bıçağını çe- kerek Kâzımın üzerine atılmış, İ bıçağı hasmının karnına sapla- mıştır. İndirilen darbe şiddetli | olduğu için bıçak derin bir | yara açmış, yere yıkılan Kâzım derhal (ölmüştür. £ Cinayetten | sonra İsmail polis merkezine gitmiş, “ Kâzımı öldürdüm. Gi- İ din kaldırın ,, demiştir. Bunun üzerine polisler katıli yaka'a- mışlar, Kâzımın cesedin: sokak ortasından kaldırmışlardır. Rus zıhlıları Romenlerin teşebbüsatta bu- lunmaları esilsiz Birkaç gün evvel gazetelerde Rusların Karadenize geçen iki dritnotunun Romenleri kuşku- landırdığı, ve bu münasebetle Cemiyeti akvam nezdinde teşeb- büsatta bulunduğu yazılmıştı. Yapmış olduğumuz tahkikat 3— bunun tamamen asılsız olduğunu göstermektedir. Hatta bu mese- | VAKIT 10 Nisin 1930 | İstanbulun hayatı l Uçurtma mevsimi Baharla beraber çocuklariş eğlence mevsimi de başlamış'ır. Kırlarda, mahalle aralarında şi di en güzel oyun uçurtma uçur!” mâktır, © Piyanko çekiliyo” Piyanko keşidesinin yaklaştı günlerde şehir sokaklarındaki seyyar satıcılara yeni bir kafile daha karışmaktadır: Seyyar bi- let bayileri. Resmini gördüğü- nüz delikanlı bunların en gür seslilerindendir. 7 Belediye nizamları nerede ? Zabıtai belediye nizamnat sine göre yaya kaldırımlarını işgal etmek her ne suretle olur- sa olsun memnudur. Bu mem- muiyete nasl riayet edildiğini te istiyorsanız resme ba- Ta | Kıraliçe Mari Prenses İlena ne za- man gelecek? Kıraliçe Mari Hazretlerinin İs- tanbulda 17 nisana kadar kala- cağı tahmin olunmaktadır. Kıraliçe Hz. bugün Topkapı sarayında yeni açılan Harem da- iresini gezeceklerdir. omanya prensesi İlena bir ay kadar Kahirede kaldıktan sonra şehrimize gelecektir. ——e.—— Defterdar Beyir valdesi için mevlit Geçenlerde irtihal eden Def terdar Şefik Beyin valdesi e yarık öğle üzeri Beşiktaşta Si- nanpaşa camiinde mevlit oku- nacaktır. Sönen Işık Mebrure Hurşit
