| | i — 4 — VARIT 5 Nisan gi günden beri şutada bürada bir dedi! ha- vasi esiyör. İsmet Pş. hükümeti istifa etmiş, yahet iş, yök filân vekil çekilmiş, yahut çeki ecekmiş gibi sözler sik sık duyuluyor. İş bu kadarla da kalmıyor. Dünyanın er tarafında olduğü gibi memleketimizi sarsan ikti- sadi bührân müvadehesinde böy- le bir tetbirin lüzumlu olduğunü iddia edenler görülüyor. Aydı zamanda bu istikamet üzerinde birtakım neşriyat oluyor. Hükümet vaziyeti etrafındâ ağızdan ağıza dölaşan veyâ bati gazetelere Oakseden rivayetler bir İlısım halicta öyle bir hâssa- siyet tevlit etmiştir ki Dahiliye ekili Şükrü Kaya Beyin Gaği Hazretleri tarafından bir saat kadar kâbul edildiğine dair Ân- karadan bir arkadaşımıza çeki- len bir telgraf bazı mahafilde miuktemel bir kabine tebeddülü- nün bariz bir alâmeti gibi telâkki &dilmiğtir. Bu arada yeni kabi- nenin Jistesini tanzim edenler biç bir şey bulunmadığını biliyo- rum. Önüm için her taraftan va- #yetin hiyetini a De : Butünla çe cevap eraber bazıları bü mevi devap- İarla da kanaat etmemiş görü süyorlar. Ortada bu kadar dedi kodu ve bahusun açık neşriyat varken en na hadiseleri bü- yülterek yağan g ii bü hususta sâkit —— âdeta manalı buluyorlar. e a m hükümeti im bi kaç mes'ele üzerinde faaliyetini talesif ötmiş bulunuyor. Harici mesailden Türk-Yünan #üzake- yatı ve Düyunu Umumiye mes'es İesi, dahili mesailden pata mü- dadelesi, tasarruf ve istihsal programi... İktisat o vekili Şakir bey Şiip- hâsiz istihsal proğramını alâka: dar eden basi tetkikatta bülün- mak üzere dâhi evelki gür Adâhâya gitmiştir. Demek ki bükümet iktusidi o pröğrüiiini bâğirlanidkla Müşguldür. Zâtite- diyorüz ki yaliız bü meş t tartı örtada bir kabine ln bülünmaşasıni göstermeze kâfi bir delildir. Bizim bugün gördüğümüz fili vâziyet bundan ibarettir. Şim- Yarım asir ettelki : VAKIT 5 NISAN 1880 Bölgikâde irisâh köfâleriria dair töhkikat V8 tetkikât icra olunuyöf. Efkekler ilâ kadifilâkini Ksfâöü yekdiğer- lerinden farklar hazer dik- kati davet eyliyor. Rusyalı bir tabip bu tetkikâtta bu- lüfimâk iğin mehsusen Brük- #öle gitmiştir.Zükür Ve Mis- ven kâfalefinin o fârklerini Şokdaniböri mumalleyh nes zarı öhemmiyete almiş imiş. 1930 WA i İnanalım mı? Yolumuzu şaşırmiyalım eğe söranlara bü |. diki vaziyette en makul hattı hareket dö kKükümetin benüz kaneva hâlinde (hazırlamakta olduğu yeni tedbir erin bütün teferrüatı ile meydana çıkmasını beklemek ve kat'i sözü öndan sonra söylemektir. Filân veya filin gazete şu veya bu tarzda neşriyatta bu- İunabilir. Bir temenni kabilinden olarak hatta hiç bir madde ve delil göstermeksizin İsmet Paşa hükümetinin çekilmesini istiye- bilir. Bu kanaatte olmiyan ga“ zeteler de aksini iddia edebilir, yahut tamamen süküt eyliyebitir. Matbuatın bu vaziyeti nihayet meiİeketimizde bir çoklarının zan ve tahminleri hilâfında ser best bir matbuat bulunduğunun açık bir delilidir. Bununla beraber hürriyetin ber nevi için olduğu gibi mat- buat hürriyetinin de bir hududu vardır; bu hudut mevcut kanun- lafın kayıtları İle çerçetelidir. Bu târrda neştiyatta bulu nanlarıri tâbii V& Kânuni hudut- Mari ağmamağa bilhassa matik zamanlardâ çok dikkat etmeleri lâtimigelir. İtiraf ötmek idap edetki mem* leketizdeki (mali ve iktisadi buhran hâfiçte hâkiki derece sinden çok fazla bir şekilde âksetmiştir. Milk mücadelede. Türkiyeyi mabvedemiyen bazı memleket- İr mevcut mali ve iktısadi mii istifade © etmek lerini inmeye büşlâmış- farlı Bunların e bedele hiç şüphesiz (memlekette kuvvetli hükümet (otoritesini o kuvvetli pröpagânda Vâsıtaları ile yik maktır. Sötira bularıdırılacâk si içinde balık avlamağa çalışmaktır. Ağikça bir daha tekrar edelini ki hükümet her türlü dahili ve harici taahhütlerini tamamen vak- tırda ödeyecek küvvet ve kabi: liyettedir. Memurlarının #iâaşlari muntazamen verilecektir. Mem- İskâtin milli müdafaâ vesaiti her vakitkindeh daha mükemmeldir. Dahili: ve harici ber türlü sul kastleri eğecek küvvettedir. Hü- kümet için büğgünkü vaziyette âğıt gelen şey, sadece Düyunü ümümiye (böfçlarini tediyeden ibarettir. Bü dâ hiç şüphesiz höm dâyitlerin, he hükümetin men- faatlerini telif edecek bir #ürette hal ve fasledileğektir. Mââmüafıh iyice biliyoruz ki ulnumi vaziyeti tasvitr için yâz“ diğitmiz bu sözler bit takimi kim- in ihiflerindeki şüpheleri bertâraf etmiş ölmuyacaktir. Hü- kümete isnat olünani kusurlar nedir ? döğrü #mudür ? Hâkika- teri Hükümetin kusuru Var mr dir, yok mudur? Nihayet İsmet paşâ hükümetinin bugün çekik mesindön bir faide beldemek doğru mudur ? Bu tarzda bir tâkiti #üüller >ihinleri gene işgal etmekte devâm edecektir. Onün için bu tihetleri ari makalelerle izah etmiye (Çalışa- cağiz. mmm mlm Zye a m Mehmet Asim AKT Tabı işlerinizi vapar. yy ve yazıyorlar ki Türk-Yunan itilâlının im Zası arifesindeyiz. Bir kaç gün içinde iki milletin arasındaki dostluk siperleri kalkacak, iyi komşu'uğun tatlı hayati başl yacak. Eğer hafızam beni aldatmı yorsa bundan tam beş, belki de altı sehe evvel de gene böyle bir imza arifesinden bah* sedilmiş ve tıpkı bugünkü gibi sevinilmişti. Aradan yıllar geçti, hadiseler koskoca dosyalar has linde masalar üstünde birikti, Bu kâgıtlar artık birer ebram büyüklügü ile iki taraf arasına yığılmıştır. Okadar ki artık iki tarafın bu kâgıt ehrâmlardani birbirlerini görebilmesine imkân kalmamıştı. Türk-Yütan müzakeresi harap sinema koördeleleri şeklinde sık sik koparak iki memleketi şüp- beli karanlıklar içinde bırak yordu. Bu çürüklük akla siğme yacak kadar uzadı ve müzakere silsilesi kâğıt kordonlarla bağ lanmış küflü bir zincire döndü. Hadisenin tarihi bu, vak'ânın i bünyesi budur. Mama ve sebep: İerine gelibee.. İşte meselenin acıklı isyan ettirici noktalari butadan sonra başlıyor. Bu iş Anadölü Zaferinden doğdu. o Mübadelenin o menşel Dumlupmar hezimetile bera“ ber başlar. Tarihi (o zaferle bir mület için ikide birde. her vesile We-kafağdiği şâni örtaya koymak hafitliktir. Bu, güneşi görmüş, otun işıklari altında ısınmış insanların yıldız pârıltı ları karşısında göz kamaşmala: rına uğramasına benzer. Biz kazandığımız şanın yüksek alevlerini tevazuumuzla kütledik onların gözüne #okmadık. Dün“ yanın en masum kuzüsu halile zarar vermekten çekindik. Fakat müzakere zinciri bi? düziye koptu, komisyon azalari değişti, mukaveleler taklak atti ve işin bir türlü sonu gelmedi. Yünanlılar, bizim hüsnü hiye- tmüzi kendi maksatlarna süt nine yaptılar. Alak için söyle- mek lâzm gelirse, bu yalan dolan öambazlığında onlar bizi bayrete düşürdüler. Belki bu siska Mmüvaffakiyetle öğünmek hafifliğinden de çekinmezler. Burası kendilerinin bileceği iştir. Yalnız şurasını hiç hatırdan çi- karmasınlar ki artık aldanmâğa tahammülümüz kalmadı. Biği temsil edehler, ketdile- riidön evvel bü vazifeyi yâpan- ların gösterdikleri hüstü tiyetin nasıl düşkünde istifadelöri bes- lediğini | öğreniişlerdir. | Şim- diye kadar bu müzakerelerden çıkan biricik netice, Yunan müs messilletinin en sarih haklar eri âçık hakikâtlâr karşisinda hiç sıkilmadan dönmelefidir. Mademki bunu âfâtüizda bil- miyen kalmamıştır. Artık uzlaşma arifesinde yalnız kendi hüsnü giyetiimiğin meseleyi Halle yet miyeceğini düşünmeli ve Yunati- lılaın o samimiyetinden her zâ- mandan daba çok şüphe etm& liyiz. Onlara karşi mertlikteh ziyade sağlam kazığa bağlanmiğ davalarla çıkdalığiz. yi »> 5 Çenmeip ts i e 8 Muharriri : oluyvileri 4 Ömer Rız8 ŞamdanEndülüseseyah4 . Salâhattinin gönderdiği gemi akdi nizi geçerek tacenaya varmı$ı onun adamları işe başlamışlardi Endülüste kurulan aile sâkin yasıyordü Vi Eş 2 e ee Dünkü kısmın hülâsası; ( Saldhâttin ile Heraber harplete giren Bedi! büyük bir itimat kazanmıştı. Fakat bir gün Du ddam hükümdarii gözel i Yeğeni Hurrem Şahla bereber kaçtı, Kas i dülüse gitti Orada evlendiler. Bir sene sonrâ bir kızları oldu. Pakar Hurremşah öldü. Atadan Misene geçmiş ve bu kiz büyümüştür. Saldhaitin bu kızı gütellik ve yahut zorla getirmek için bit sabitle bir kaptanı Endölüse yolladı fisher bekliyor. 7 po m. —- Hareket Emir Haydar ile adamlari tüccar kılığına girerek Şamdâri hareket etmişlerdi. o Gemileri Akkâda bekliyordu. Gerçi Aks kâ Frenklerin elinde idi. Fakat iki taraf arasında ticaret devami ediyordu. Kafile Şamdan Ban- yasa ve buradan Akkâya var- muştı. O #aman Akkâ bul ile kıyas olunan bir limandı. Şehir, Avrupanın türlü türlü memleketlerinden gelen Ehlisa- lip ile muhşetden tümüne ok muştu, Nazarı dikkati celbeden DÖKTA ŞEDTMN tatmine ueğeğrre si idi, Camiler, mesçitler kâmi- len kilisöye çevrilmiş, cami Has mia Hazreti Salihin yanında küçük bir zaviyeden beşka bit | şey kalmattıştı. Kafile bürsdân (gemisine bi- nerek hettisti hüreket etitiş, yirmi baş gün sönra şiddetli bir fir: tina yüzünden Giride ilticaya mecbur kalmış, ikinci hamlede de Mesina limânına tartıştı. O yaman burasi birçok müslüman- larla mesköndu. Hatta müslü- sanlar bürânin en engin ve müreffeh kölönisini edi- yordu. Sicilya adasının © zamân- ki merkezi olai (o Pâlermoda müslümanların birçok camileri ve vardı. Adanin hü- kümdârına hizmet eden ricalin müslümanlatdandı. toplanmışlar, onü izaz vE onu: «Biz müsltimatlıj ishar edemiyoruz. Çünkü &dersek tehlikeye düşeriz "| kat ibadetlerimizi ve dini felerimizi ilimal etmiyoruz. bize dua ediniz ve akibeti hâyır oltüâsıni temenni € demişlerdi. i Mesine de ve Palermodf mahzaralarla karşılaşan ve yah İbni Cübeyr gibi gören kafile büradâti —— Endülüs yolunu ti dunya adâsını ge buradan gayri e ir ” rin tesirile Afrika sahilit€ | larak birkaç gün hali bir ilticadan sorira tekrar S yelyle ormantera ad. , « N sonra Kartacenay# i mış ve limanda lenger ati d i i 5 KM e şe iç Gemi tam bir ticaret $ olduğundan ve içinde” hepsi tüccar kıyafetinde larından, sonra gemide bif ticaret malları bulunduğ””4 * &trafta zerre kadar şüphe”'j İrmeğin i salar” ali sari i alış o verişle meşgul Ni ga ei. İ etmemişlerdi. i Kartacena sahilden ; bir ova ve uzaktan Ö , muhat bir yerdi. Şamdan geleni kafile gün zarfında Şehri ii iyice ve meönfi bir larını ndığı takdirde ne yaf” alındığı irde a Bedil N a ç Jj , , ş ” , Çünkü) ekserisi kıral tebeası iğiide en çok on- lara itimat ediyor, ve yüşâyi- müslümânları taklit edi- yordu. Seyyah İbsi Cübeyrin âğlatişına göre Gilyom fiamın- dâki bu kükümdat Afâğça ko- üüğür ve (Elhamdü lillâh) öüm- lesini kendisine şiar ittihâz e- derdi. Bününla betâber bü hi- fistiyân hükümidarıfi sââyı öte- dön beriden kaçınlan, yahut Eklidalip tarafından esir almârak het tarafta satılan İslâtı kadin larıle dölü idi, İbhi Cübeyr sarayi sirmacısı ile konuşarak öndan bütün bu lâm kadınlarının dinlerini giz- lemekle beraber, dinlerine son deröce sadik olduklarını, hatta Kl okduklarm > onlukmaşli, vE kekler içinde de dinlerini gizli- mek “hbdül Mesih, gibi is ler takanlar Gregg ray Cübeyrin Hicazdan geldiğini haber alır almaz onun ettafında dik ea Pe