4 Nisan 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

4 Nisan 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— YAKIT 4 Nisan 1939 AKİT | “Akdem müvazenesi öndra bahri tahdidi tes'ihat konferansı kat'i bır aka- met safhasında uzun zeman bocaladıktan sonra son gün erde birdenbire yeni bir ümit ile canlanmıştır. Konferansı bu su- retle canlandıran şey şimdiye kadar beş büyük devlet arasında en büyük anlaşma enğeli teşkil eden Fransa - İtalya rekabetini bertaraf edecek yeni bir Akdeniz itilâfı projesidir. İngiltere, Amerika, Japonya, Fransa ve İtaya arasında akti ibtimalinden bahsedilen böyle bir itilâf Akdenize sahil oan ber memleket için hayati bir ehemmiyeti haiz olacağından konferans müzakeratını bıhassa bu noktai nazardan takip etmek lâzımge mektedir. Mevzuu bahs olan itilâlın mahiyetini iyice an- lıya bilmek için meselenin evve- liyatı hakkında biraz ma'ümat verelim: İtalya ile Fransa arasında bü- yük bır rekabet vardır. İtalya murzhhası Londra konferansında İtalya ve Fransa arasında bahri kuvvet noktasından tam müsa- vat bulunmasını istemektedir. Eğer Fransa ile Italyanın bahri kuvvetleri birbirine müsavı olur- sa Fransızlar gemilerinden bir kismını şimal denizi ile Bahri muhiti Atlasi de bulundurmıya mecbur olacakları için Akdeniz- de İtalya tamamen hâkim bir vaziyet almış olacaktır. Bu tak- dirde Fransa ile Afrika ve Asya müstemlikeleri arasındaki müna- kajât ve irtibat tehlikeye düşe- | cektir, n İşte bunun için Fransa İtalya- nın metalibine karşı kat'i bir mubhasama cephesi aimıştır. Di- ğer taraftan İtalya da bütün ib- tiyaçlarını Akdeniz yo'undan te- darik etmekte oduğundan bu denizin kendisi içn bir nevi (Mare Nostram) olmasında, bu- rada İtalyan kuvveterlerinin Fran- sız kuvvetlerine karşı tefevvuku haiz bulunmasında israr etmek- tedir. Görülüyor ki her iki tarafın iddiaları arasında tam bir müba- yenet vardır. Şu kadar ki bu mübayencii telif etmek imkânsız gibi telakki ediliiken son gün- lerde bir uzlaşma çaresi bulun- mak ihtimailerinden bahsedilmi- ye başlanmıştır. Amerika murahhas'arı aylar danberi Londrada uğraşıyorlar. Burada sarfettikleri emeklerin ber halde maddi bir semeresi- ni almak istiyorlar. Diğer ta- Yarım asır evvelki : VAKIT 4 NISAN 1850 öneki lal meme beklemen geni Fiati meskükât üç, dört gündenberi tehavvülâtı kül- liyeye duçer olduğundan muamelâtı &hzü ite keşme keş: müşkülâta giriftar ol- muştur . Bu tahavvülât me- telik ekçenin kaldırılmasına dair hükümeti seniyece bir tasavvuru cecit bulunmesi- na ve encümeni mehsusu vükelânın bu husus içinbazı muteberanı (sarrafean İle müzekerede olmasına mebni olup bu bapta telâşa mahal görülemez . Cennet fedayilerinin hü'âsası : du. Endülüslü bir seyyahın anlattığı gibi güzel ve sevimli vepyeşil Şam arak bir kahramanlar yuvaadır. Bu kabraman- lar yuvasında çok heyecanlı toplanmalar oluyordu. Bilhassa Kudüsün Salip ordu- ları elinde aldığı manzera pek fecidi. Şehir baştan başa bir mektel halini al: miş. Bu büyük zulüm ve büyük cina- yen intikamını alacak bir kahraman geceli gündüzlü çalışıyordu. Bu kahraman Silâhavin idi. Gireceği harbi ve neticeyi düşünmektedir. | Bu genç kafilesinden ayrıla- rak Şamda kalmayı tercih etmiş ve Salâhattin ie beraber bir kaç askeri maceraya iştirak ede- rek onun bütün itimadını, bütün mübabbetini kazanmıştı. Gece g ndüz Salâhattin'e düşüp kalkan onun konaklarındaki her içtimada hazır bulunan ve bütün ailenin en samimi dostu tanıtan Bedil günün birinde ansızın (Okaybol- muş, Salâhattinin biraderi Bale- bek emiri Şehinşahın kızı, bütün ailenin en güzide güzel evlâdı Hürremşahı da kaçırdığı anlaşılmıştı. ( “Bü hadike bütün” EYYüp hahe- danını © yıldırımla © vurulmuşa döndürmüştü. Bi.hassa Salâhattin iki Okat müteessir © olmuştu. Çünkü hem bir dosttan olmüş, hem de şerefine nakısa gelmişti. Onun aile şerefile oynıyan bu adama bir ders vermek lâzım V) Şehinşah, o Terarşeh, o Ferruhşah gbi | 'mler Eyyuhler aresında şay'di. ' raftan Londra konferansını ha- zırlıyan İngiliz baş vekili M. Makdonalt akametten kurtulmak ve herhangi bir şekilde siyasi bir muvaffakiyet kazanmak için çalışıyor. Bundan dolâyı bir ta- raftan İngilizler, diğer taraftan Amerikalılar Fransa ve Italya arasındaki bahri rekabeti bir Akdeniz itilâfı ile bertaraf et- miye karar vermişlerdir. Anlaşıldığına göre mevzuu bahsolan itilâfın esası şudur: İtalyanların istedikleri şekilde bahri müsavata razı olmıyan Fransa oAkdenizde (İtalyanın filosundan fazla kuvvet bulun- durmamayı teahhüt edecek, kuv- vetlerinin fazlasını Şimal denizi ile Bahrimuhitiatlasi de ve uzak müstemlekelerinde tutacaktır. Öyle görülüyor ki İta'ya ile Fransa bu esas üzerinde ittifak eder.erse İngiltere, Amerika ve İspanya bu esas üzerine bina edi.ecek bir itilâfı ima edecek- ler, bu suretle Fransanın tahdidi teslihat için istediği emniyet şartını temin etmeğe çalışacak lardır. Her halde Akdeniz müvaze- henüz kâfi derecede vazih olma- makla beraber Londra mürâke- ratınm o birdenbire ehemmiyet peyda ettiğini göstermektedir. Mehmet Asım — ks İF el iruherriri Bedilin güzel Hurremşahı kaçırdığı duyulmuştu Selâhattin bu abari duyunca çok sı- kıldı.Bu şerefe dokunur bir hadiseydi ( Salip akınlar şarka doğru ilerliyor- İ nesi hakkında akseden projeler | EN ayileri : Ömer Rıza 2— | gelmişti. Sanki Bedil ondan bu kızı isteseydi onu almaz midi?... Salâhattin © aziz hislerine aşina çıkmaz midi?.. Bedilin bu hareketi mert ve gururlu insanlardan müteşekkil Eyyup hanedanını derin bir hüz- ne duçsr etmiş, hepsinin izzeti lekelemişti. Hürremşahın babası Şehinşah bu hadise üzerine o kadar köpürmüştü ki birkaç bin adamı toplayıp Endülüse kadar devam edecek bir maceraya girişmek istemişti. Fakat Salâ- hattin Hürremşahı kurtarmayı kendi üzerine almış ve hadisenin vukuu anından itibaren takibata girişmiş, fakat bu takibat bir netice vermemişti. O zaman Suriyenin vaziyeti karmakarışıktı. Şehirlerin ve li- manların oekserisi (Frenklerin elinde olduğundan bir taraftan övür tarafa geçmek ve oradan gitmek ko'ay bir işti. Bedil de ee öylece kurmuş, Hürrem- Ğ ile ç Ml iğ KA kâya inmiş ve oradan ilk tesadüf ettiği gemiye binerek Endülüse avdet etmişti. Salâbattin ilk takibatında mu- vaffak olmamakla beraber işi yüz üstü bırakmamıştı. Bilâkis Bedili hep aramış ve onun izini bin müşkülâtı iktiham ederek bulmuştu. Gerçi Salâhattin bu nankör arkadaşın yerini, yurdunu biliyordu. Fakat onun birden bire Endülüse avdet edeceğine ihtimal vermiyordu. Bedi! her halde izini kaybetmek ve bu suretle ( intikamdan kurtulmak için bir şeyler yapacaktı. Halku- ki asil genç yaptığı işin pek aziz dostunu son derece rencide ettiğini bilmekle beraber doğ- rudan doğruya memleketi olan Endülüse avdet etmiş ve orada kendi şehri olan Kartacenede ailesinin içinde Salâhittinin birs- derzadesi Hürremle evlenmişti. Onlar için Salâhattin ile bütün Eyyubiler istediklerini yapmakta serbest idiler. Her halde onlar aşklarını sui istimal etmemişler- di. Buna karşı ya af ile karşı- İanırlar yahut cezaları neyse çekerlerdi. Salâhattin bu eski dostunu aramak için bir çok adamlar i tayin etmiş, ancak birkaç se- nelik taharri neticesinde haki- kati anlamış, Hürremin Karte- cenede Bedil ie evlendiğini, | fakat evlenmesinden bir sene sonra bir kız çocuğu bırakarak | öldüğünü haber almıştı, Bu ölüm İ haberi bu aileyi mahzun etti. Hepsi de karalar giydiler, hepsi de takip ve taharriden vaz geçip onu tekrar aralarına çağırmadıklarından mustarip ol- dular. Fakat bu ölüm haberi on- larda yeni bir iştiyak Ouyan- arkadaşının | nefsini yaralamış, hepsinin a'nını | bir limana inerek istenilen yere | ELA reerei Ühomme de joie Muhakkak ki Fransız t yatrosu şimdiye kadar bu derece seçme, şık bir seyirci kalabalığını gör- memişti. Ve yine muhakkak ki, İstan- bullular bu kadar genç ve yine meşhur, yine muktedir bu kadar uygun bir trup seyretmemişlerdi. İstanbul, ilk defa olarak, Avru- pa şehirlerinde turneden turneye eskimemiş, köhneleştikten sonra sadece eski şöhretlerine speküle eden bazıları gibi kakavanlaşma- mış bir heyeti görüyor. # Matmazel Marie Bel ve Mös- yö Charles Boyer, eve'ki akşam, ilk oyunlarını oynadılar, Bu, Geraldy ve Robert Spitze- rin müştereken yazdıkları “L'- homme de joie - Zevk adamı, isimli 4 perdelik bir komedya idi, Bu eser, trup henüz geldiği ve tertibatını tamamile alama- dığı için, Fransız tiyatrosunun “Saldide,, dekorları içinde oy- nandı, Fakat ne zarar, piyes oynanırken dekorlar kaybolmuş- tu. Charles Boyer, bu çok kuv- vetli ve sanatı esir etmiş artist, Mari Beli ile beraber yarattığı hava içinde sahneyi bile kaybet- tirmiye ve piyesi SöYircilere ya- şatmıya muvaffak o:dular. Eser, mevzudan ziyade havai diye telâkki ettiğimiz fakat bizi idareden hiç de geri kalmıyan his er Üzerine bina edilmişti. Evvelki akşam, bu tutulmaz incelikleri obize (birer kaide küvveti — ile gösteren Charles Boyer, Marie Beli ve arkadaş- ları haklı bir alkış topladılar. Mösyö Georges Bertic, asri bir baba idi. Rene Fleur ise âşık ro.ünde safdilliğini, koca rolünde de... Kocalığını muvaf- takiyetle oynadı Fa. ————— dırdı. Oda Hürremin bıraktığı yavruyu aralarına almak ve onu beslemek, onunla möteselli ol- maktı. Salâhattin de onların fikrini kabul etmiş ve ilk fır- satta istediklerini yapacağını vadetmişti. Fakat bir sürü bitmez ve ardı gelmez gaileler içinde buna imkân mı vardı. Bununla bera- ber bu şeref davası onu daima meşgul ediyor, oda bu işi dai- ma takip ediyor, ikide birde Karteceneye adamlar göndererek Bedil ile kızının O haberlerini alıyordu. Yukarda dediğimiz gibi bu hadisenin üzerinden hemen he- men yirmi sene geçmişti. Hür- remşahın bıraktığı kız yetişmiş ve büyümüştü. Son zamanlarda | Salâhattin rüyasında merbum Hürremşaha benziyen bir kızı görüyor, bu kızı görmekten hem teselli, hem hiddet duyuyordu. Bu rüyalar üzerine ailenin, neye mal olursa olsun, Hürremin kı- zmı getirtmek için vuku bulan ısrar ve ibramı inzimam edince o da eski arkadaşı Bedile kat'i | bir müracaatta bulunmıya karar vermişti, Bu öyle bir müracaat | olacaktı ki iyilik tarafı kâr et- mezse tehdit tarafı netice vere- cek, Hürremin kızı zorla alınıp getirilecekti . Bir gece herkes uyuduktan sonra Salâhattin daima denizde dolaşan ve birkaç defa Karta- PL EM MR GELİŞİ eva ii Korkmıvoruz! | Ef: Suat Hanım remiz kadınlar birliş bir konferans vermiş. razı olsun, kocasına amansız ve kıymetsiz bir olduğunu öğreten bu şimdi de hemcinslerine bö yeci iğin oOnedemek oldilğ izah ediyor. Natıkasına v€ lümatına O“Efzayiş, ti ederim, Ya'nız bir nokta gitti, Hanım Efendi aşağı şu mealde bir söz i « Erkekler (o müsterih ! kadınlar işlerinizi t almıyacaklar.» Bu temins" hacet vardı. Hanımlara bu veren erkekler değil mi? böyle bir korku beslesele” hakkı verirler midi? Topin ceneye uğrayarak Bedilin * lini tarassutla ondan habef tiren kaptanlardan birini dı. Salâhattin bu adamın diği malümat sayesinde dostu ve lâhik hasmının yaşadığını, nasıl vakit ğini anlamıştı, Bu kaptan ” fer gemisini Bedilin kızını ff miye tahsis edecekti. geminin bü seferi ! le yapması için her tedi | Dişte. Bundan başka onun rinden Haydür'da bir ki rübedide adam ile birlikte bulunacak ve Kartacen derek bu vazifeyi ifa Bu heyet “evvelâ. iyilik tutarak Bedile mühasip rette müracaat edecek, bir ser'ere vermezse b hattı hareket takip neticelendirecekti. : 1 bik dostu Bedile hitaben) / p bir mektubu ve Hürremin” 4 hediye ettiği taücevherlefi ff tevi bir kutu ile berabef / remin kızına intikal eden *# tin büccetlerini vermiş, bunları alarak kaptanla Salahattinin huzurundan mıştı. Bu adamlar Hürremi getirmeden dönmiyeceki terse babası onunla Fakat bu onun kılacaktı. Selâhattinin bu adamlar derhal yola ve vazifelerini ifaya lardı. Selâhattin ise bu verdikten sonra bir | hissetmiş ve istirahata © emel ğ / > ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: