15 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

15 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ Süvari binicilik mek- | i tebindeki müsabakalar Genç zabitlerimiz şayanı takdir bir muvaffakiyet gösterdiler Genç sünüri zabitlerimiz. tarafından yapılan müsabakalardan bir inliba Süvari binicilik mektebi tara- iş fından tertip olunan binicilik / Müsabakaları dün Harbiyede | Sipabi ocağının yanmdaki saha- Yapılmıştır. “y Müsabakada “Ali Sait, Şükrü | İsi, Sami Sabit, Akif Paşalarla “erkânı askeriye; beş bini m civiz halk hazir bulunmuş- r, iy ösabakaların icrası esnasında askeri mızıka güzel havalar r. Stadyomda senenin en mühim müsabakasının yapılmasına "ağmen beş bini mütecaviz seyir- Sin bulunması, halkın milli bir olan biniciliğe lâzım ge en miyeti verdiğini göstermiş- Yalnız sahanın yaş olması Naklen biraz güçleştir- kaş sabaka proğramının birinci Mini binicilik talimleri teşkil d, Str. Birinci talim at üstün- se mübareze idi. Buna Mü- ba, Saim, İsmail, İrfan, İbra- Baka Ali İ oe Baykar, beyler iştirak etmişler- b, Banda mülâzim İsmail bey a iliği kazanmıştır. bini “ci talim kılıçla kesme ta- Mi Buna yüzbaşı Aslan, dan, Aptüllatif, Hamit, Feri- Tap, Pülâzim Saim, İsmail, Ali niye Baykar beyler iştirak et- Y! yere düşürmeden değ- da birinci gelmiştir. "pil, ân sonra süvari oyunları dö, #br. Su dolu bardakla — mülâzim Ali Tekin, Ji ik Aİ öeylen Baykar girmişler. OAli Tekin mü. ğındaki suyu enaz birinci olmuştur. hye lâzim Ruhi Ahmet, İsmail, ler iştirak etmişler, Ahmet Bey yumurtayı Miyi, Sösürmiyerek birinci gel ' sonra mania mü- p mıştır. Küçük Okonkura © yüzbe Aslan, Feridun, Hamit, Demir, Aptüllâtif, Mikâil mülâzim Sa- va, Gül Ahmet, İrfan, Cevat, Ali, Baykar, İbrahim, Ali Saim, İsmail, Ahmet Şaban, Ali Te- e er ide e. ülâzim Saim Bey 14 manii devirmeden atlıyarak birinci gelmiştir. Bir müddet istirahatten sonra ma- niler yükseltilmiş, ikinci büyük konkur - başlamıştır. Bu müsa- bakada mülâzim Feyzullah Bey birinci gelmiştir. Yüzbaşı Aslan bey | içinde yumurta ile dört” Müsabaka arın hitamında Ali Sait Paşa tarafından birinci ge- lenlere muhtelif” hediyeler ve- rilmiştir. Güzel bir havada İstanbullu- lara güzel bir spor günü yaşa- tan müsabakanın o müretliplerile müsabakaya iştirak ederek mu- vaffakiyet gösteren zabitlerimizi takdir ederiz. Sparta takımı şehrimize gelmek istiyor Pragın meşhur Sparta takımı şebrimize gelmek için Galata- saray klubüne teklifatta bulun- muştur, Sparta ilk maçını 20 nisanda yapabileceğini bildirmiştir. Hem ziyaret hem ticaret! HER TÜRK | Yen ANKARA yı görmeli! n için i 120 NİSAN 1930! İ Milli Sanayi Nümune Sergisini E Ziyaret et! EE ner A LA TN AA A SA Galatasaray boznk bir oyun oynamış ve maç umumiyetle Fenerin hakimiyeti altında ge Vefa ile Beşiktaş da (9) er sayile berabere kaldıla (Üst tarafı birinci şayıfamızdadır) dakika kadar çok güzel bir oyün göslerdi. Buna Beşiktaş da mukabele edince i'k dakikâ- lardaki muvaffakiyetli © oyun yeniden carlandı, Fakat birkaç dakika sonra Beşiktaşın hakimiyetine | şahit oluyoruz. Ve takımın genç oyum- cusu Nözim nefiş bir vuruşla 3üncü Sayıyı yaşıyor. Oyunun bitmesine iki dakika kala Vefa sağaçığı güzel bir darbe ile topu kale cireğine çarptırp takımına üçüncü ve beraberlik Sayısını kazandırdı. Oyun netice ile, yani bera- berlikle bitti. Galatasaray - Fenerbahçe maçı, i malüm oan gürültülü hava içinde oynandı. Takımlar sürekli alkış- lar arasında sahaya çıktı. Hakem Futboj beyeti reisi Hamdi Emin B., yan hakemleri Saim Turgut ve Ragıp Beyler. Rua (F.B) Füruzan Kadri Reşal “Sadi Cerir Fikret Meğafler Zeki Alğetin Niyazi Ami (G.S, Vasi Burhan Meat Nihat Suphi Rebii Lâtif Muslih Kemal Şefik Mehmet | Müsabaka on altıyı ön bir ge- çe başadı. İlk hücumu Galata- saray yaptı. Buna Fener muka- EA top karşılıklı akın da'gaları içinde kaleden kaleye koşmıya baş adı. Devrenin üçüncü dakikasında maçın ilk golü Galatasaraya ©- luyor. Galatasaray omüdafaası pek sıkışik bir Vaziyette iken Suphi kaleciye pas verıyor. Ka- leci o yetişemiyor, top içeriye gidiyor... Bu, Galatasaray hesabına fena bir başlangıçtır. Durup durur- ken kendi ayağile gol yemek. Bun sonra Oçok sıkı bir maç seyretmiye başladık. Top ortalarda hiç kalmadan bir kaleden diğer kalenin önüne geçiyor, her zıplayışında, her hareketinde sayı tehlikesi taşı- yan bir hal var. Bir kalede birşey o yapamayınca - öbürüne koşuyor. Takımlar şu tertiple sıralan- mıştır: Ve böylece 23 üncü dakikayi bulduk. Ama bu geçen daki- kalar içinde fenerbahçe vaziye- te daima hâkimdir. En çok o hücum ediyor. Oyunun üzerinde daha fazla sarı - lâcivertliler mü- essir.. İşte bir de gol kazanıyorlar: 23 üncü dakikada Muzaffer topu kapıyor, sürüvor, müdaf'leri ge- çiyor sıkı bir şut. Kaleci boşu- na yatmıştır. Top ağlara takıldı. Fener bu suretle ikinci sayı- sını da kaydedince © vaziyete büsbütün hâkim oldu. Beri ta- rafta Galatasaray her itibarla nl bozuktur. o Ahenksiz oynuyor. Gayrı Oo muntazam (O oynuyor. Bütün bunları bir tarafa bırakın. Düşüncesiz oynuyor. Vaziyet tavazzuh etmiştir. Fe- ner bu defa galibiyete lâyıktır. Fakat takımın bir saat gibi iş- leyişi bozu'du. Niyazi bir çarpış- ma neticesinde sakatlandı, Dr- şarı çıkarıldı. Takım on kişi kaldı. İki dakika sonra, hakem, maçı durdurmasına © rağmen Öyuna devam eden Fikretide dişarı. çı- kardı. Bu suretle Fenerbahçe dokuz kişi kaldı. Oyunun bitmesinede daha bir saat olduğu için sarı - lâcivert- lilerin bu vaziyeti muhafaza ede- miyecekleri hatıra gelirdi. Filha- kika Galatasaray bunu düşüne- rek akıllıca oynasa idi netice çok değişebilirdi. Halbuki iki dakika sonra Fenerbahçe üçüncü sayısını kay- dediyor: Alâeddin topla beraber kaleye koşarken-, Burhan #topa ; elile dokundu... Penaltı, Zekinin. şutu ve gol; devre böylece bitti. 2 inci devreye başlanırken Fener bahçe 0 - 3 galip vaziye- ———— Fener Bahçe 3 -- Galata Sara yi MİX İYEMR E. wn Çiğli pili af tinded'r. o Bunu dü dokuz kişi ile oyna itibara alarak sıkı bir dafea sistemile topu taci savuran bir oyün oynamıya başladı. Bu suretle oyünün zevki kaç- tı, Fenerbahçe dokuz kişi ol- masına rağmen (Galatasaraya hâkimdi. İki muhacim'e oynarken bile top kaleyi tehiikeli vaziyetlere soka biliyordu. Çünkü sarı - kırmızılılar mane- vi kuvvetini gaip e'miş ve hiç bir oyun ve tabiye esası dü- şönmiyen bir takım manzarası arzediyordu . Fenerbahçe bu dokuz oyuncu: sile böyle topu taca atarak, ya- kışık almıyan bir oyun oynıya- cağına tazyiki idamede devam etse idi oyundan daha fazla sayı ile çıkması pek mümkündü. Oyun bu zevksiz ocereyanile beş dakika kalıncıya kadar sayısız geçti. Bu sırada Galata- saray bir firikik atişy esyasında muhaciı hattına geçen.Nihadın gayretile yegâne sayısını yaptı ve oyun bu suretle 3-1, Fe- nerin lehine bitti, Spor ve sıhhat «San'at san'at içindir» haki- kati gibi «Spor da spor içindir». Sporun kendine mahsus bir hufzıssıhhası olması © kadar tabii ve elzemdir ki: bunun aksini düşünmek bile hatadır. O halde nasıl spor ilme ve teknike ibtiyaç gösteriyorsa; ayhi zamanda taba- bet ve sıhhat kaidelerine, esas- larında istinat eder, Diyebilirim ki sporu iki ayaklı veya iki köklü farzedersek bu ayak ve köklerden birini de «sporun hıfzıssıhhası» teşkil eder, Bunun ne kadar doğru ve ta- bii olduğunu ufak bir mülâhaza meydana koyar. Asrımızın fen ve medeniyet Mi tu spor gibi çok mühim bir değil her nevi işlerin ilim, fen ve sıhhat, hıfzıssıhba düstui 2 rile yapıldığını şuphesiz bir çok- larımız bilir. e O halde iman edelim ki: spo- rumuzun ne Zaman bir medeni spor olmasını istersek o zaman işin içinde tababet yani “ Tıbbi spor» girecektir. Bu keyfiyet gayri kabili ictinaptır. Mem'eket müneyveranı, alâkadar maka- mat artık işe layik olduğu ciddiyet ve ehemmiyeti verme- lidirler. Bu hususta söylenecek, yapıl ması istenilecek ve temenni edile- cek şeyler pek çoktur. sporcu- ları tehdit eden bir takım has- talıklar vardır ki, ihmal ve te- rahi yüzünden ehemmiyet veril- mez; ozaman işte böyle bir spor- ad ” # Re e O ma cunun faaliyette bulunması id- man yapması, oyunlara iştirak etmesi ve hatta «futbol» topuna ayağını bir kaç defa vurması bi- le bir hata bir cinayettir. Nasıl zehir bazan şifa veriyor, bazan da sem olarak insanı öldürüyor sa; işte o vaziyet te bir katilden başka bir şey değildir. Ona bu sıfatı veren tedbirsizlik ihmal, Mikaydi ve «hifzıssıhasız,, spor, gelişi güzel meşgul olunan spor- dur. Artik yetişir efendiler! «spor yapıyorum», «kuvvetli ola- cağım,, diyerek çelimsiz, zaif, kansız, boysuz ve nihayet bu yüzden “teverrüm etmiş, ne kadar misal, ne kadar çok genç vardır. Yine bu “gelişi güzel spor,, aşkınada memleket ne kadar fert kaybetmiştir. Yazık ve günah değilmi bunlara, Buna mani olmak için neler yapmalı? Bu sualin cevapları çoktur. Fakat her şeyden evvel sporun nedemek olduğunu bilen ve &poru osevmiye başlıyan ufak bir çocuktan en yüksek 8por makamını işgal eden zate kadar herkeste bu zihniyetin yer tutması lâzımdır. Sırasile spor kulüplerini sıhhi ve tıbbi teftiş ve mürakabe altın- da bulundurmak, müntesibini muayyen zamanlarda muayeneli sıhhiyeden geçirmek. İlâh.. gibi esaslar gelir. mütaakip yazıları- mızda da bunlardan (o bahse- deceğiz. Dr. Nusret Hüsnü

Bu sayıdan diğer sayfalar: