ME —4— VAKIT 11 İngiltere Iktısaden tecerrüt mü edecek? giye (Vakıt) ta İngilterede zuhur eden yeni itisadi | cereyanların oObu memlekette mühim bir fırka ve parlamento buhranı tevlt ettiğinden babs- | Hakikati hâ de etmiş idik ise bu cereyanar için dahili bir mes'ele değildi. Bu ceranlara galebesi takdi- rinde İngiliz imperetorluğu ha- ricinde kalan her memleket a7 çok müteessir olacaktır Bu itibar ile vaziyeti bir kerre de | bu cepheden tetkik etmek far delidir. Malümdur ki İngilterede yeni teşekkül eden İmperatoriuk fır kası Britanya “adasile İngiliz | müstemlekâtı ve Dominyon'arı arasında mevcut gümrük duvar- larının kaldırılmasına taraftardır. Eğer bu fikir cereyanı tahmin o'unduğu gibi İngilterede hâkim bir kuvvet haline gelirse husule geecek tahavvülün diğer mem- leketler üzerirde büyük bir aksi tesiri olacağı şüphesizdir. (ira İngiltere ile müstemlekeleri ve Dominyonları arasındaki gümrük hatları kaldırılırsa mperator- loğa dahil olan ber memleket bu günkü gümrüklerinden al makta olduğu varidatı tamamen kaybedecekler, ve kaybedecek- leri varidatı başka memieketler- den vuku bulacak ithalât üze- rinden çıkarmağa çalişacaklar- Uldır. Yanirİmperatörlük haricin- den götecek her nev. mallârın gümrük resimlerini azami dere- cede artıracaklardır. Bu balin neticesi olarak tabii diğer mem- leketlerin ihracatı son derecede | azalacaktır. Anlaşılıyorki İngilterenin mu bafazakârları İngiliz müstemle- keleri ile Dom'nyonlarının Bri- tanya adasına karşı rabıtaları azaldıkça bunları muhafaza et- mek, mevcut rabıtalarını kuv- vetlendirmek için yenden bazı bayati şerait yaratmak ihtiyacını bissetmektedir. Britanya adası ile diğer ımptratoruk eczası arasındaki rabıtaların, gümrük- ler kalkınca, artacağı düşünür mektedir. Fakat ayni zamanda hesap etmek icap ederki, İngliz impe- ratorinğu (oeczası (aransındaki gümrüklerin kalkması (bi âkis imperatorluk O cezasile (başka memleketler (arasmdaki güm- rüklerin artmasını mucip olacak, bu suretle ımperatorlukla Yarmasır ecrelti VAKIT . imi 1880 I ragır. cazelesi nus- hai ahıresinde dercettiği ber#te hükümetin meskü- hât hakiında ürhaz ey. tediği karara tariz te beraber kaide: edebe bılvâücuh münoefi bir ta. kım keliman kabiha is- timal ettiğine ve bövle bır gazetenin bekası caiz olmad ğına mebni gaze- ii mezkâr baemri âti bu günden itibaren mü- ebbeden ilga kılınmıştır. yalnız İngiltere | Mart 1930 —— —— — - ——— Tarık B.ın cerhi muhakemesi bitti AKIMI İ Güzicenin müdürü Gireson | meb'usu Hakkı Tarık B.i cerhe- den Bedi B. in muhakemesine dün İstanbul ağır ceza mahke- mesinde devam olunmuş, muha- keme bitmiştir. i Dünkü celse, on üç buçukta açılmış, evvelâ o yaralandıktan sonra Tank B. i ilk muayene eden ve yarasını saran Dr. Kerim Sebati Bey şahit sıfatile İ dinlenilmiştir. Riyaset makamında bu'unan Nusret B., doktordan yaranın | şekline, nasıl husule gelmiş ol- duğuna dair fenni mütalaasını sormuş, Kerim Sebati B., şun- ları söyemştir: — Kurşün, yakından atılmış- tır. Yarım metre, bır metre diye riyazi bir kat'ıyetle tayin ede- memi, Fakat yakından atıldığı mubakkaktır. Yaranın etrafında yanıkık, ihmirar alâimi vadr. Müddei umum! Burhanettin B., şu noktayı sordurdu: — Duvara çerpıp akis sure- tile yüze isabet eden kurşun, bu şekilde bir yara açabilir mi? — Duvardan 'dönüp gelen kurşun, yüzde doksan bu şekil- İ de yara açmaz. Dokroriarın mu acehesi Bü sirada yara hakkında ra- ,por veren adliye doktoru Hik- wet B.!e Kerim Sebati B. in muvaçehesine iüzum görüldü. Hikmet B., odasından çağırıldı, geldi. Hikmet B., vak'adan sonra Tarık B. i muayeneye gittiğini, yaranın sarılmış olduğunu, açıl- i masında mahzur bulunduğu için o gün görmediğini, bir kaç gün İ sonra muayene ettiğini anlata- İ rak devam etti, — Ben, için yakından açılması âzım geen eysa'ı görmedim. Mamaa- fh, üç, dört gün ine İ sonra yaranın etfrafındaki yakın- | dan atıldığını istidlâl ettirecek alaim zail olabilir. Aksi tes'rlede yarada bulunması bu memleketier arasında vir nevi Seddiçin çeki miş olacaktır. İngilterede zuhur eden bu yeni hareket bir cümle ile tarif edi mek istenilirse “vasi mik- yasta bir miiliyetperverlik» de- nilebi! r; çünkü bu hareketin esası bir taraftan bütün İngiliz imperatorluğuna (dahil oOolan memleketler ahalisinn hakimi- İ yetine, diğer taraftan İngiliz snden bariç kalan âlemden İ tecerrüdüne doğru gitmektedir. Hatır arda olduğu Üzere geçen sene Müttehide. Amerika güm- İ rük © tarifelerini İ yükseltince bu übirin aksi tesi- ratına karşı mukabele etmek İ istiyen Avrupalılar birçok çareleri aramışlardı. Amerikaya karşı bir ittihadı tavsiye etmişti. Şayanı dikkattir ki o vakıt Avrupa ittihadı projesine itibak eder görünmiyen İngilizler şimdi Br:- yan projesini İngiliz hududu dahilinde tatb:k etmiye temayül göstermektedir! Avrupa ımperatorluğunun adeta kendi- | birden bire | Bi hassa M. Briyan | kurşun yarayı açabilir. Ancak aşa- ğıya doğru gelmiş o'ması şarttır. İki doktor, malü iyet derece- sinde olmıyacak tarzda yaranın bir suale karşı ilave ettiler. Adnan ve Halit B. ler Doktorlara beklemeleri iç'n yer gösterildi. Vak'a esnasında bitişik odada bulunan Adnan B. şahit mevkiine geldi. Soruldu, söyledi: Bir gürültü işittik, Benimle birlikte odada bulunan Hasan Rasim B., yürüdü, Tarık B. in odasına geçilen ara kapıyı açtı. Tabanca patladı. Kapıyı kapadı ve hemen tekrar açarak odaya girdi. Ben muharrirlerin odasına koştum, vak'ayı haber verdim. bildiğim bu kadardır. — Kaçel silâh sesi işittiniz? — Üç, dört el işittim. tahmin ediyorum. Şahit müallim Ahmet Halit B., şöyle şebadet etti: — Gerek Tarık B.i, gerek Bedi B. i tanırım. Vak'adan bir gün evvel Bedi B. kitaphane- min önünden geçiyordu, uğradı konuştuk. Lâtırdı arasında «Va- kıt» idarehânesine gittiğinden bahsetti, « Hakkımı vermiyor, Tarıkla galiba aranuz açı acak» dedi. — Vaziyet: nasıldı, Bu sözden ne anladınız. Bir şey yapacağını mı ihsas ediyordu? — Müteesir görünüyor, öyle fazla hiddet ve şiddet göster- miyordu. — Daima silâh taşır mı idi? — Taşıdığını bilmiyorum. Yal nız ava merakı olduğunu bili- rim. — Aradaki samimiyete göre kasta makrun olarak Tarık B.e karşı hareket edebilir mi. Ka- naatleri nedir? Müddei umuminin sualine karşı Haiit B., « Hayatımız hep bera- ber geçti. Tahmin etmek istemi- miyorum ki <— hareketi (kasta makrun olsun » demiş ve Bedi B.in biraz asabi olduğunu kaydetmiştir. Son tetkikler, İstizahlar Bedi B. in ağabeyi ve vekili Seniyüttin B., Bedi Beyin Tarık Beyi hedef ittihaz ederek silâh atmadığını ileri sürerek karde- şinin — paltosundaki mevzuu bahsetmiş, kurşuni renk- te olan bu palto muayene edil- miş, Seniyüttin B. «rovelverin barutu paltoda yanmıştır. De- miştir. Müddei umumi Burhanettin B., bu araık şu ciheti istizah ettir i miştir: — Bedi B., Tarık B. in ken- Vak'a akabinde bir şikâyette bulunmuş, boğazının muayene- sini istemiş mi? Bir iz falan var mı imiş? Sonra neden silâha davranmışlar da spor yaptıkları kollarile, ellerile Tarık B, in eli- ni itmemişler? Bedi B., boğazı sıki madığını, çenesi yukarıya (kaldırıldığını, yüzde bir iz bırakacağını sorulan | Öyle | İ Tarık B.i bir .deliği | di boğazını sıktığından bahsetti, | Bedi B.,, bir sene, dört ay hapse mahküm oldu i Müddei umumi Burhanettin B. cerhi, kasıt gayri muayyen | olarak sabit görmüş, mahkeme, ayni esastan ceza vermiştir ağzını açamıyacak vaziyete dü- şüp imdada gelmeleri için silâh atmaktan başka çare bulamadı- ğını söylemiş, devam etmiştir : — Ben, Tarık B. den daha sportmen olduğuma dair bir şey demedim. İmkân olsaydı, kem- dimi kurtarırdım. Bundan sonra keşif meselesi müzakere olunmuş, şahitlerin ifadeleri, doktorların mütalaala- | rı kâfi görülmüş, keşfe hacet olmadığına karar verilmiştir. Muhakemenin tahkikat safhası nihayet bulduğundan, müddei umumi mütalaasını serde davet o.unmuştur, ıddianame Bunun üzerine müddei umumi Burhanettin B., şu iddianameyi İ serdetmiştir: — Ahmet Bedi B.in 1930 senesi kânunusanisinın 13 üncü pazartesi günü “ Vakıt,, gaze- tesi idarehanesinde beyinlerinde cereyan eden hesap meselesin- den çıkan münakaşai lisaniye neticesinde (Giteson meb'usu “ Vakıt , müdürü Hakkı kurşunıle cerhten duruşması icra edilmiş- tir. Bu duruşma neticesinde, Ah- met Bedi B.in attığı kurşunlar ve revolver ! dan birinin temasla Hakkı Tarık B.i cerhettiği tarafeynin marbut ifadeleri, Bedi B. in omahke- mede vaki izahatı, şahitlerin şehadetlerile sabittir. Üzerinde tevakkuf edeceğimiz nokta, cerhin vukuu veya ade- mi vukuu değildir. Bedi B. in demin de vaki istizaha cevap- larında söyledikleri veçhile Tarık Beyin şakuli vaziyette arkasında bulunması, el ve koile çenesini itmesi şekline nazaran kendisinin müdafaa vaziyetinde hareket et- miş olması varit olabilir mi? Vak'anın en canlı şahitlerinden Hasan Rasim B. in şehadetine ve tabip (raporlarında yazılanlara nazaran, yaranın mevki ve kur- şunun sureti seyrine göre, eğri vaziyette duran Bedi B. in ar- kasında bulunan Tarık B. in tazyiki odolayısile omüdafaaten silâh almış olması imkânsızdır. Rasim B., Tarık B.i Bedi Beyin iki elin tutar vaziyette gördüğünü de sarahaten tesbit etmiştir. Binaenaleyh, müdafaa vaziyeti sabit değildir. Cerhin şekli: Şu haiwe cerh ne şekilde ol- muştur? Tarık B., şakuli vazi- yette ve muvacehede idi. Kur- şunun seyri buna delildir. Şimdı acahı muvaciheten atılan kur- şun aksi tesir yapmışda mı Tarık B. i yaralamıştır? Böyle bir iddia var. Tetkik edelim. Tabancada sekiz kurşun var- mış. Yedisi şarjörde, biri nam. ıda. Dördü atılmış, dördü atıl- mamış. Acaba yüze isabet eden kurşun hangisidir? Aksi tesir yapan ve elde edilen şu kurşun mu, birinci ve ikinci atilan kur- şunlar mı, yoksa elde bulunmi- yan kurşunlar mı? Yabut, me- İ selâ bu eldeki kurşun Tarık Bi yaraladıktan sonra mı aksi yapıp başka tarafa gitti? torların fenni mütalea'arını Bunlardan çıkan neticeye Tarık B. n aksi tesir kuş değil, Bedi B. in doğrudan d ruya attığı kurşunla yarala! teayyün ediyor. Tecziye talebi Katil kastı var mıdır? müphem kalıyor. Şu halde k kasdı gayri omuayyencir. kastı tahakkuk etmemiştir. Cerh, iki hafta hastalığı cip, iştigale mani olmuş, çe de bir iz kalacakmış. bünlar düşünülerek B. in teşri sıfatı hai ması hasebile 457 inci ma deki teşdidat nazarı dikkate narak Bedi B. in ceza k nun 456 ıncı maddesinin il fıkrası omucibince (o teczi; isterim. Müdafaa Bundan sonra, Bedi B. in kili Seniyüttin B., Müdafaa İ mış, müekkilinin maksadı, fi gürültü yapıp halkı davet ğunu, kurşunun kazaen isi ettiğini mesele hata mahiye bulunduğunu, ceza kanuni 459 uncu maddesine göre vaya bakılması için şahsi yet lâzım olduğunu, Tarık B: dava açmadığını söylemiş, ?' ce olarak Bedi B. in bera istemiştir. Harar Reis Nusrat, aza Asım ve hir B. ler, kısa süren bir zakereye o çekilmişler, a İ tamika muhtaç bir cihet kaldi! dığından muhakemenin bitti bildirilmiş, heyet esasa ait * rarı müzakere için tekrar sale f terketmiştir. Müzakeresi bir saat sö karar, on yedide tebliğ edilf tir. Müttefikan verilen bu mudibince, Bedi B.in Tarık bir hesap meselesinden münakaşa neticesinde revo kurşunile katil kasdına mi olmamak (üzere çehrede eser bırakacak surette ve hafta rahatsızlığı, işten kalr istilzam eder tarzda Yy. sübut bulmuş, müddei umum” tâlebi veçhile, 456 ıncı madd& ikinci fıkrasına tevfikan kef” bir sene hapse mahküm © tur. Tarık B. in M. meclisi dan bulunması Colayısile 45€ maddenin ikinci bendi ve aşikâr bir sitâhla ika düşüdl rek, cezanın üçte biri arti mış, müddet bir sene SN çıkarılmıştır. Ayrıca revolvi fişeklerinin omüsaderesi, ri sunun da Bedi B.e b kat'iyet o kespettikten iadesi kararlaştırılmıştır. Husum e Göneşin doğuşu: 6,21 — Ayın doğuya 31320 — bari Namaz vakitleri >l Sabah Öğle İkindi Akşam her “* «ep 1226 152 asan Bugünkü hava Rüryör hafif Poyraz , MS“ olacaktır.