25 Şubat 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

25 Şubat 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-— 6 — VAKTT 25 Subet 100) eee z Bedi Beyın muhak sm 1 Üst tarah 7 inci sayıfamızdadır | her zamanki gibi dostane ko- nuşmadan sonra bir pusula verdiğini, hesapta aralarında fark o olduğunu görünce bu işin hakeme havalesini ka- bul ettiklerini, (Bedi (Beyin | Matbuat Cemiyeti için alınması » düşünülen binayı gezme ücreti olarak yirmi beş lira kaydettiğini, kendisinin Obu işe böyle bir dcrel vermeyi vadetmemiş olduğu” nu söylemesi üzerine Bedi Beyin israr ettiğini, bunun üzerine kendisinin Bedi Beye hitaben: “Bir insana söylemediği bir sözü ismat etmek, namussnzluk olur, dediğini, bunun üzerine Bedi B.in elini arka cebine götürüp taban- casına davrandığını, kendisinin buna karşı Bedi Beyin kolunu tuttuğunu Bedi B. in gene fırsat bularak üstüste si ettiğini, kardeşi Rasim B. in içeriye gi- rerek “Bedi, ne yaptın?,, deme- si üzerine yaralandığını farketti- ğini anlatıyordu. Adliye doktoru Hikmet beyin raporları, bu arada yaranın iki haftada iyileşeceğine ait son rapor, tabanca muayenesine, keşfe ait diğer raporlar okundu. Sıra Be- di B.in isticvabına geldi. Bedi Beyin ifadesi Reis Nusrat B. , sordu: Pederiniz ne işle m olurdu ? z .— * — Şeybti, ,, tekke şeyhi idi. — Siz ewwelee hiç hastalık çektiniz mi? — İki sene evvel zatürree | Ve menenjitten muztarip pidum. | abüm, bazı asabi rp lıklarım da oldu. Deniz tedavisi yaptım, Bu hastalığım yakit va- kit nüksetti. — Şimdi Nasıl oldu ? — Hakkı Tarık B., eskiden beri arkadaşımdı. Daima konu- Şurduk. Bir dostluk lözimesi addedilecek surette bazan işle- rile alâkadar olurdum. Hocalık- tan çıkınca, yeni vaziyetimi mev- zuu bahsettim, matbaadaki in- şaat işlerine nezaret ctmem ka- rarlaştırıldı, bâna: “ Tabii ça- lişan ücretini alır!,, dedi. Bu şerait dahilinde çalışmıya baş- ladım. Arada sırada parada aldım. İş bittikten sonra ücret istedim. “Ben sana baliganma- belâğ verdim,, dedi. imizin hesaplarımız arasında çok fark vardı. Münakaşa ettik, ben ay- rılmak üzre iken önümç geçti. verdiğim hesap pusulasm bir noktasına işaret ederek “Ben Matbuat Cemiyeti binasını be- raber gezdiğinden dolayı sana 25 lira vadetim mi?,, dedi Ben, Matbuat Cemiyetinin lalası olmadığımı, bu iş için bana vak'ayı o anlatınız. ! para vadettiğini söyledim. “Ha- lenmemiş bir sözün isnadını nam yır. yalan lüyorsun, namus- suzsun ,, dedi, Alnıma doğru şöyle bir el hareketi yaptı. Ben “ Sözünüzü (geri a de- dim. “ Ortada geri alınacak bir göz yoktur, dedi. Bu sırada beni ani bir sademe ile köşesindeki sobaya ma Gi Bir elile boynumu tuttu, Ben mail vaziyette idim. O, şakuli duruyordu. Aramızda mücadele, ayak patırdısı oldu. Kimse bizi ayırmak için gelmedi. Tabanca- mı çıkardım, etraftan gelsinler, diye bavaya doğru attım. Tarık B., başımı, so! elimi ve ayakla” rımı tazyik ediyordu. Teneffüs edememek, istimdat için başka vasıta bulamamak, silâh atma- ma sebep oldu. Arkamda ve em- niyette idi, Onun yüzündeki Bir isnadı ret Hakkı 13 kânunusanide biribiri ardı sıra başıma sıkılan kurşun'arın dün muhakemesi başladı. 17 senedir kendine (dostum) dediğim ve hakkında, belki her- kesten fazla, hayırdan başka birşey düşünmediğim bir adam- la, bu hadiseden sonra, hele o mevkide bir kere daha karşılaş- mabın ge acı bir şey olduğunu karilerim takdir ederler. Ben bü acıdan kaçtım; en son bir ha- yırhahlık olarak müşteki ve müddei yerini dün iştiyerek boş biraktım. Bundan cesaret alanlar, görüye- rum ki, o gün başıma sıkılan kurs şunları bugün haysiyetime tevcih etmekte bir ıstırap duymuyorlar; Açıkta kaldiktan sonra sâyi ile geçinmeğe mecbur olmuş bir adamın hakkını yemek iştedi- ğimden, « namussuzsun » diyip üzerine yürüdüğümden, yüzü ko yun yere yatırıp boğmak iste- diğimden bahsediyorlar. Allah kimşeyi sui kastın bu kadar ağırına düşürmesin. Bedi Bey teşrinievvelin onuna doğru Ankaradan işini bozarak geldi; elinde resmi biç bir inşaat #alâhiyeti bulunmıyan bu dosta işini düzeltinciye veya başka bir iş buluncıya kadar bir ge- bir kenara oturdum. — Tabancayı ne yaptınız ? — Bizi ayırdıkları zaman 80- banın üzerine koymuştum. — Ne vakit doldurmuştunuz ? — Dört, beş ay evvel Dört- ten fazla fişek koymuştum. Bu kadar hatırlıyorum. Müddei umumi Burhanettin B., sordurdu: — Tabancayı sobanın üstüne ne şaman bırakmışlar, hariçten kimse gelmeden pay pi? — Ferahlayıp almağa başladığım zaman. — Sıhhi hallerini kendileri anlattılar, Niçin silâh taşıyorlar? — Evim, Erenköy istasyonuna yarım saat uzaktır. Gece ka- ran ıkta eve dönerim,geç vakit. Onun için, — Kaç karan v taban- cada? İyi şünsün eri — iyaziye o hocasıyım, riyaziye hocalarının yözde dok- sanının olmıyacak şeyleri akılla- rında tutm, İçli sebebi ma- kul yoktur. Maamafih tabancada yedi kurşun bul akvayı ihtimaldir. — Tank B., ifadesinde söy- suzluk olarak tavsif ettiğini söy- lüyor. Buna ve diyecekler? —Kendilerinin bendeki intiba ditti, ya kendileri mi dedik- leri şekilde anlemışlar? — Hayır. Doğrudan doğruya “Namussuzsun,, demiştir. Sonra bir şe liyeceğim. Yüze isa- bet e ver un, bence duvara Tarık Bey çinme vasıtasını, etrafımın bütün muhalefetlerine (o ra ben verdim, ve bize belki yüzde yüz fazlasına ma'olan bu meşgale için, son yevmiyelerin verildiği 16 kânunuevvele kadar takriben iki ay içinde 550 liraya yakın para aldığı, beni öldürmek iste- diği gün, bana bıraktığı kâğılta, kendi el yazısile yazılıdır. Bununla beraber, bana silâh çekmeden 5 dakika evvel bana söylemeyi kabul ettiği, birlikte çıkmak içn ayağa kalkarken tekrar etmem üzerinede «düşü- nürüm, söylerim» dediği isim yanında bütün İstanbulun vukuf ve adalet adamlarmı çağınır ve bunların ekseriyetinin değil, iç- lerinden her hangisi olursa ölsün bir tekinin teklifini borç olarak kabul ederim, Ancak Matbuat cemiyeti için 25 lira vermeyi kabul etmiş bu- lunşa idim, bunu ödemek bile bana sit değildi ki. Neden inkâr etmiş, neden Bedi gibi ibtiyacile alâka- dar olduğum bir dostun ısrarina karşı ısrar etmiş, neden bunun için kendisine durup dururken pamussuzsun diye bağırmiş ola- yım? Hele böyle dedikten sonra neden üzerine hücum etmiş ve boğaznna sarılmış bulunayım ? oldu, Kapıyı açtım, tabanca atladı, tekrar ola- ik kapadım. * Dörtel rak kapıyı > silâh atıldı. Ses kesilince ka- tekrar kapıyı açtım içeriye girmiş bulunuyordum. Tarık ağa- beyim ayakta idi. Bedi B. in elini tutuyordü. üstantiklikte © muallim Ahmet Halit B. in bir sözünden bahsetmişsiniz? — Evet, Halit B., Bedi B. in badiseden evvel kendisine zan- nederim “Hakkımı © vermiyor, kavga edeceğiz. dediğini söy- lemişti, Gazetemizin tahrir müdürü Refik AhmetB., şahit olarak din- lenildi. Şunları söyledi: — Odamda otururken silâh sesi ve çığlık işittim. Sonradan ndik, haykıran arık Beyin JA ak e kânmış. K oldu. Ben iş. 2 an de m, mal Tarık Beyin od bt ayakta idiler. Tank B., yizün- den yaralanmıştı. Dışarıya çık- e : İZ Şönil. Döneriz Üç US-İ polisin tabancasını çekmiş, mer- ta olduğunu diyenden rdüm. — T.bancasını aşağıda iken mi çekmiş? — Evet, yukarıda hadise de- vam ediyor sanmış olacak. Ben vaziyeti izah ettim, tabancası elinde olarak Tarık Beyin oda- sna girdi. Hakkı Tarık Bey çarmış ve inikâsla yüze gelmiştir. ayakta idi, polise: “ Ben Hak- Şahitlerin ifadeleri Şahitler davet olundu. Evvelâ gazetemizin muhasebecisi Hasan Rasim B., dinlenildi. Şöyle anlattı; — Bitişik odada çalışıyordum im sesini işittim zaman oldi ibi Bedi - sek sesle Gen sir sek sesie koni iy i i bir bal değildi” ER eği yarayı sonradan gördüm. Kan |kadaşımla çalışmıya devam ettim, görünce bana baygınlık gelir, irk Gi ii > Bir aralık ayak sesleri, göl e © ai e LR kı Tank, Gireson meb'usuyum, bu zat da muallim Bedi Beydir hadiseyi görüyorsunuz., dedi. Polis memuru Beye; — “ Yürüyün !,, dedi, polis soba üstünde duran tabancayı aldı, beraber çıktılar. Dışarda ecza- cının, elinde pansıman pamukla- rile gelmekte olduğunu gördüm. Hakkı Tarık Bin sıhhatinde bir vehamet olmadığı ve yanın- tü ' da başka arkadaşlar da bulun- ' defa odaya girip çıktığını, bir kendime | diyor ki; Buraya kadar yazdıklarımı böylece hatırlattıktan sonra, pek tabii gördüğüm bir müdafaa zaruretile kendisini kurtarmak için dün mahkemede söylediğini işitüğim omütecavizane (sözler erine zengin omuhayyilesinin eğim slm öge ediyorum. Çünkü hâlâ kendisini herşeye rağmen namuşlu gör- mek, 17 sene kendisine yürekten bir arkadaşlıkla bağlanmakta aldanmamış olduğuma el'an inan mak istiyorum, Tabancasını kullandırmamak için yaptığım mümanaat hare ketinin o teviline (göre me hakiki cani ben imişim, ve bir dostuma bir cemiyet kasasından 25 lira aldırmamak için kendisini boğmak istemişim. Yarabbi, insanları iki paralık hayat kaygısı ne derekelere düşü- rüyor. Çok şükür, onun beni ön kere yere yikacak kolları kendi ya- nında duruyor ve beni vurup zabıtanın düvardaki metfeninden aldığı kurşunla delinen soba borusu hâlâ yerindedir. Yoksa hemen hemen ben cani mevkiin- i de kalacakmışım ve bugüne kadar mahkümiyeti peşinde koş- İ mıyan ben onun yerine mahküm olacakmışım. hakkı tarık © duğu için ben Bedi Beyi takip ; ettim; sokakta kendine yetiştim. | e a a Ne ok yle, ni wd Bedi B., ağlak ki öm yordu. «Monşer, paramı vermi- ye biye ettik. Bana namussuz m diye anlatmağa başladı Ben “Canım, bu kadar senedir tanışiyorsunuz. Hiç Tarığın sana ciddi olarak hakaret edeceğine inanır mısın?,, Dedim. Alaettin ografanesi yanına gelmiştik, durdu. Galiba vak'ayı anlatacaktı. Polis, “Ka- rakolda söylersin, dedi, yürüttü. Polis, müdüriyetine gittik, Bedi B. müteferrika odasında kaldı, ben matbaaya döndüm, Tarık Beyin Afiyetyurduna götürüldü- günü öğrendim, oraya gittim. Reis - Hakkı Tark Beyle vak'a akibinden görüşüp hadi. senin pasıl olduğunu sordunuz mu? Bühassa şu namussuzluk meselesini? — vet Hakkı Tank Bey hastanede o gün hadisenin cere- yan tarzımı anlattı. Matbuat çe- miyeti binası için çıkan münaka- şada 25 lira meselesinde «söyle- mediğim bir sözü bana isa dicek namussuzluktur, dedim.,, Bedi B., bu şehadete karşı kendisinde teheyyüçten ziyade teessür alâimi bulunduğunu ileri sürdü. Refik Ahmet B., şöyle tasrih etti; — Zannederim,teessür de bir nevi heyecandır. Bedi Bey mü- teheyyiçti, dedim. Bedi B. de hadisenin tesiri altında ezilmiş, büyük bir işten çıkmışbir adam hali vardı. Şahit Türkân H., matbaada annesile birlikte kapıcılık vazife- si gödüğünü, © gün Tank ve Bedi B. ler konuşurken birkaç si dün ağırceza mahkemesinde başladı | | l çe m gl İ Sonuncu sayıfada ) Resmi liner. sonuncu sayıluda ———— li İ aralık tabanca sesi işittiğini tiye girince Bedi B. in taba attığını gördüğünü söyledi. Makinist Zihoi ve elektri#! Antranik Ef. lerin de vak'a rafındaki omalümatları (tes edildi Müddej umuminin talebi Müddei umumi O Burhanetiğ B., müstantikin davayı 62 448 inci maddeler mucibififi sevkettiğini,merruhun teşrii W suniyeti haiz bulunması itibâ 62 ve 450 inci maddelere g şevki İâzimgeldiğini, o mazi vekilierinin (o gelecek © cel bu nokta etrafından mülâl larını bildirmeleri mütaleasöl bulundu ve iki şahidin daba &l bini istedi. Vekilin talebi Bedi B. in iki vekilinden büyük kardeşi Seniyüttin B. Kârdeşinin ifadesine istinat ei! rek duvara çarpan bir kurşuri 2 Tark B. in yüzüne akis sureli3 gelmesi muhtemel olduğu k#4 dile hir keşif yapılmasını müflis faa için İizumlu gördüğünü, Hg di B. in havaya silâh attığı ş87 AŞ lindeki ifadesinin bu duvilg sübutu teyit edeğ9 ğini söyledi. N Mahkemenin kararı 1 Mahkeme, evve'â şahit nan ve Ahmet Halit B.lerin *; mecruhataki yara etrafında İİ; rut lekesi olup olmadığı enlaf i mak üzere, Tank B.i ilk mf e eden Dr. Kerim Sefa in şahit sıfatile celplerine, ©* an gir A a, Pe Bn yapılmamasının düşünülme rar verdi. 6 ma B., bu sırada * ; 8 9 - Vaziyet, bir dereceye dar tevazuh elmiş, mah'sen kanaat basil olmuştur. i Tahliye talebinde bulunü) rum. Gayri mevkuf olarak « hakemeye devam edilsin. Reis Nusrat B., mahkemâl kanaatini şimdiden kestire! giye işaretle tahliye bi da istidala müracaat edil takdirde bu hususta ayrıca Ü: karar verileceğini söyledi. M, me, on mart pazartesi $İ, nü on üç buçuğa kaldı. SARERMAERRRE darda Ai aramamız sarya xa SELANIK BANKA: 1$8X de tesis edilmişti SERMAYESİ 30 000,000 Merkezi umumi. İstanbul Türkiye şubele'i Galara, İsranbul, İzmir, Samslfğ ! Adana, mersin. Yunanstarnı şubeleri Selânik, Atina, Kavala Her türlü banka mame”. itibar mektuplar. her nevi l 1 üzerinden hesabab cariye, # muamelâtı ras çemae — NİÇİN? Reklâm yapmıyor” sunuz ? İ Bugün az kazanıyor, yah kaybediyorsanız sebebi rek |, lam yapmamanızdır. i İşte ilân tarifemir! Satır Kuruş di MW m. ) Sind |, dn ri “ ZE 7 » wa 1 . pe & R İlân memurumuz size dalı bir ilânm şekii ve “, | reti için hizmet etmeğe © sırdır. iç

Bu sayıdan diğer sayfalar: