4, — VAKIT 16 Şubat 1930 WAVYKIUE Londradan Bağdata Türk-Yunan münase- batında inkişaf Yer başvekili M, Venizelo- sun bahriye programı hak- kında vaki olan izahatı Anka- ranm yüksek mahafilinde çok müsait bir tesir yapmıştır. Ha- kikaten M. Venizelosun Yunan meclisi millisinde söylediği son sözler, Türk-Yunan münaseba- tında tamamen yeni bir merha- lenin ilk işareti olarak telâkki edilebilir. Malümdur ki şimdiye kadar Türkiyeye karşı Yunanis- tan tarafından takip olunan si- rasetin esası şu idi: bir taraftan Türkiyeye oharpçuluk atfederek diğer taraftan Adalar denizinde kakimiyet iddia ederek Türkiye- ye karşı tecavüz pilânı hazırla- mak. Vakıa Venizelos iktıdar mevkiine geldiği (o gündenberi Türkiye ile dost geçinmek iste- diğini fırsat düştükçe tekrar etmiştir. Fakat Türk-Yunan mü- zakeratında takip edilen uzat- ma ve oyalama siyaseti sözle- rindeki (o samimiyetin derecesi hakkında şüphe uyandırmıştır. Bilhassa Yavuzun tamiri vesile- sile Yunanistanda koparılan vel- veleler ve hareketler Anadolu maceralarından sonra da Yunan- lıların uslanmamış olduklarma dair bir delil gibi görünmüştür. Onum için iki memleket arasında geçen sene münkati olan mü- zakerat bu sene yeniden açılmış olmakla beraber bir çok kimsc- ler bundan ciddi bir netice bek- miyordu. Bu defa M. Venizelosun söy- lediği , sözler gene Türkiyeye karşı dostluktan O bahsediyor. Fakat dostluk teminatını bundan evvel olduğu gibi yalnız sözde bırakmıyor. Ayni zamanda Yu- nanistan için çizdiği yeni bah- riye siyaseti ile Türkiyeye karşı da filen dostluk siyaseti takip edeceğini anlatıyor. Yunan o başvekilinin verdiği izahata göre Yunanistan Tür- kiyenin bugünkü milli hudutları baricinde (o herhangi bir emel beslediğine tamamen kanidir. Bu itibar ile Türkiyeye karşı Yarım asır evteki : VAKIT 16 Şubat 1880 Galatada mantar oyunu na- mile bir nevi kumarbazlık zukur edip bu oyunun ne türlü olduğu malüm olma- maklâ beraber şu kadarı malümdur ki bu oyuna gi- rişmek üzere kise küşayı teşebbüs olanların keseleri bir ehli hüner tarafından çarpılmakta imiş. Bu kerre dahi bir bahçe- vanın kesesi bu oyun be- hanesile çarpılmış olduğun- dan keyfiyet Beyoğlu muta- sarrıflığından istihöar olun- dukta keseyi çarpan der- dest olunduğu gibi ledelis- tintak refiklerini ihbar et- ,miş ve refikleri olduğu an- laşılan İtalyalı Ispiro ile Yu- nani Kosti ahzü girift olu- narak hini giriftlerinde Kos- ti bir zabtiye neferinin elini yaralamıştır. (Öst tarafı birinci sayılamızdadır) Hat Halepte ikiye ayrılmakta, bunlardan birisi Nusaybin ve Musul istikametine, diğeri Ra- yak ve Kahire istikametine git- mektedir. Rayaktan sonra Berut, Hayfa ve Kahire arasındaki muvasala ile Musaybin, Musul, Gergük Bağdat muvasalalarını otomo- bil temin etmektedir. Dünkü merasim ve ziyafet Dün ilk Toros katarının hare- keti sade bir merasimle yapılmış ve katar (demiryolları memur- larile, oo erkânmın Oo temennileri arasında Haydarpaşadan ayrıl- mıştır. Bu ekisperesle 1$ yolcu gitmiştir. Bu katar yarın saat 2,6 da Halebe varacaktır. Ekisperesin hareketini omüte- akip yalaklı vagonlar şirketi tarafından o Tokatlıyanda bir ziyafet verilmiştir. İRTİHAL Esbak Trablusgarp valisi Ab- met Rasim paşa zade ve mer- hüm Ali paşa damadı miralay mütekaitlerinden Mehmet Murat Bey dün eceli mev'udile irtihali darıdeka eylemiştir. Cenazesi bu sabah Erenköyündeki köşkünden kaldırilarak Erenköy camii şeri- finde namazı badeleda Sahrayı- ceditte aile kabristanına defne- dilecektir. Allah rahmet eylesin. Adalardenizinde hakimiyet siyaseti takibine mhal yoktur; Türkiye ile Yunanistan arasında müsâvat esasi üzerine bir anlaşma! vücuda getirmek mümkündür. Binaenaleyh M. Venizelusun bu bususa dair söylediği sözler, megaloideayı bugünkü Yunan budutları ile çerçivelemek kara- nnı zımnen ifade etmektedir; Yunan bahriyesini büyük saffı- harp ogemileri yerine küçük harp gemileri ve tayyarelerile takviye etmek siyaseti de bu ifadenin filiyatla teyidi hükmün- dedir. Eğer megaloideanın bugünkü bududu ile iktifa etmek lüzumu hakkında OYunan başvekiline atfen (o telgrafların (naklettiği sözler doğru ise artık Türkiye ile Yunanistan arasında hakiki bir anlaşma zamanının yaklaş- tığına hükmedilebilir. Türkiyenin ne Garbi Trakyaya nede Midilli ve Sakız gibi 'adalara karşı ber hangi bir teca- vüz emeli beslemediğin anlamak için M. Venizelos gibi zeki bir diplomat olmağa hacet yoktur. Bunu en basit bir Yunanlı da kolayca takdir edebilir. Onun | için (o Yunanistandan gelecek | herhangi aksi bir iddia ancak Türkiyeye karşı beslenen fena bir niyetin izharma vesile ara- mak suretile tefsir edilebilirdi. Bu itibar ile Venizelus'un son nutknda sarahaten Türkiyenin sulhperliğine işaret etmesi ve Yunan babriyesi için tecavüzi olmaktan ziyade tedafüi bir mahiyet © vereceğini teyit eylemesi iki memleket arasın- daki siyasi anlaşmamazlığı iza leye çok yardım edecektir. Mehmet Asım Adliyede : Yeşilköydeki soygun Mm. Keresteciyanı bağlıyarak gece evini soyanlar Üçü yedişer sene, biri beş sene on ay ağır hapse mahküm edildiler Geçenlerde bir gece Yeşilköy- de Mm. Keresteciyanın evine girerek Madamı bağlamak su- retile evi soyanların muhakemesi, İstanbul ağır ceza mahkemesinde dün bitmiştir. Vak'a hakkında son iki şahit dinlenildikten sonra, omüddei umumiliğin mütaleası sorulmuş, Cemil B., iddianamesini serde- derek evvelce Mm. Keresteci- yanın evinde çalışan ve kendi- sinin zengin olduğunu bilen Mustafanın vaziyeti Mehmet Ali ve Saide heber verdiğini, san- dal'a gece Yeşilköy sahiline çı- kıp Madamın evine girdiklerini, Madamiın uşağı Zekeriyayi teb- dit ederek evi aradıklarını ve Madamın eşyasını, parasını, mü- cevherlerini ( çaldıklarını o sabit görmüş, Mustafa, Mehmek Ali ve Saidin birlikte hırsızlık et- mekten, Zekeriyanın sirkatte Bu adam delidir! alâkası anlaşılamadığı kaydile, yalnız çalınan av tüfeklerini ça- lındığımı bilerek (o saklamaktan tecziyelerini istemiştir. Maznunlar, hiç bir şey yapma- dıklarını söylemişler, mahkeme müzakereye çekilmiştir. Neticede sirkatin dört mazoun tarafından cebir, şiddet gösterilerek ve ölümle tehdit suretile yapıldığı sabit olduğu noktasından, mah- keme, Mustafa, Mehmet Ali, Sait ve Zekeriyayı yedişer sene ağır hapse mahküm etmiş, Ze- keriya, on sekiz yaşını tekmille- yip yirmi birini henüz ikmal et- imediğinden cezasi, beş sene on aya indirilmiştir. Maznunlar, ce- za müddetine muadil emniyeti umumiye nezareti altında bulu- nacaklar, müebbeden amme hiz- metlerinden mabrum kalacak- lardır. Resimli Ay Hatil maznunı Mahmuda | Davasında dün müdefaa dair Tıbb'adliden bir rapor geldi. Fakat, mahkeme kâti görmedi İstanbul ağır ceza mahkeme- sinde muhakeme edilen Rüstem isminde birisini öldürmekten ve Osmanı yaralamaktan maznun Mahmut, muhakeme esnasında elindeki çıkidı'hâkimlerin önüne atmak, saçma sapan söylemek gibi hareketler yapmış, mahke- me, maznunun sahiden deli olup olmadığını anlamak üzere, Tıb- bıadliye sevkini kararlaştırmıştır. Maznun geçende Tıbbıadli bi- nasından kaçmış, fakat, bir gün sonra kendiliğinden gelmiş, niçin kaçtığı sorulunca: *Karım, hak- kımı ver! diye kulağımın dibin- de haykırıyor, #€si kulağımdan gitmiyordu. Burun için eve koş- tum» demişti. Bundan sonra da müşahedehanede zaptı kabil ol- madığından, bımarhâneye gönde- rilmişti şti. Dün ağır cezada Tıbbıadli- den gelen rapor okunmuştur. Mahmut, yoktu. Yalnız avukatı elmi z Mahmudun “nöbeti malihulyai,, ile malül, eskiden- beri afif ve dürüst, maamafıh gayri tabii, merdümgiriz, inziva- pey iradesi Zaif bulunduğu, irader ve hemşiresinin himaye- si altında yaşadığı, vaktile tı- marhaneye girip çıktığı, meselâ köy halkını cebren camiye sok- mağa kalkıştığı, aptestsiz oldu- gu söyliyenlere “ zararı yok, yle de olur ,, ded'ği anlaşıl- dığı yanılıyor, “ Efkârı hezeya- niyesi vardır. Halen mecnundur. Adalet karşısında (hesap © vereceğini müdrik değildir. Tımarhaneye sevki lâzımgelir.,, deniliyordu. Davacılar, “ Kabul etmeyiz. Şimdi deli olsa bile kabul et- meyiz. Bakalım, cinayeti işlerken deli mi idi? Hem zaten şimdi de mahsus deli gibi bareket ediyor » dediler. Mahkeme, raporun yalnız mü- şahede müdürünün imzasile gön- derildiğini tesbit ederek, müddei umuminin talebi üzerine tbbi- adli meclisinin rapor vermesi icap ettiği kaydile, mubakemeyi Martın sekizine bırakmıştır. şahiileri dinlenildi “Resimli Ay,, aleyhindeki dö- vaların rüyetine dün sabah İs- tanbul ağır ceza mahkemesinde devam olunmuştur. Dünkü muhakemede müdafaa şahitleri dinlenilmiştir. Darülfünun o müderrislerinden Muslihittin Adil B. şunları söy- lemiştir: — Behçet B. yi eski bir ta- rihte tanırım. Temiz, vatanper- ver, namuslu bir insandır. Sabi- ba Zekeriya H £.,Amerikaya git- miş, iyi tabsil görmüş, münevver bir H f. dir.Ateşli ve ayni xa- manda vatanperverane mevzular Üzerinde yazılar yazar Behcet B., cümhuriyet umde- lerinin en har taraftarıdır, Sabiha H., cümbhuriyetin ilk kuvvetli kadın muharriridir. Cümhuriyeti, en iyi anlamış insanla dandır. Mubarriri Peyami Sefa B., « Sabiha H., memleketimizde demokrasinin, hakkın müdafaası- sa zulmün yıkılmasına çalışmış bir kadındır. Behcet B.de yirmi senedir matbuat hayatında leke- lenmeden çalışmıştır. » demiştir. Hacı Musa, Bekir, Mehmet Ef. ler, muallim Emin Türk Bin iyi bir genç olduğuna şahitlik ettiler. Muhakeme, müderris Şefik, | meb'us Yunus Nadi ve Hakkı Tarık B. lerin şehadetleri için, 21 şubat sabahına kaldı. Dava mevzuunu yazıyı sami sıfatile mahkemede dinledim. O makale.. Bu sırada müddei umumi Ce- | mil B. le avukat İrfan Emin B. arasında noktai nazarlar teati edildi. Cemil B,, müdafaa şa bitlerinin yalnız dava edilenle- rin ahlâk ve etvarı hakkında | söz söyliyebileceklerini, (o yazı hakkına ehli vukuf gibi müta- | leaları alınamıyacağını kaydetti. Mahkeme müddei umuminin mü- taleasım tasvip etti. Muharrir Sadri Etem B. gel- |“ teşkil eden | Hey koca balıkçı ! 7 ava ne Fatin Beyi, # H de Aptülfeyyaz Tevfik Beyi dinlemedi, tuttu, bir çının sözü ile bozdu. i Adamcağız, “ Şubatın 13 ünde adam haklı imiş. Dün yatakli" rından kalkan İstanbullular 0” taığı bembeyaz gördüler. hiden ayın da on üçü idi. Biz havayı balıkçıdan öğre dik. Balıkçı da bır martıdan Öğ Bir gün gelecek, aklımız sude? martı kadar havaya erecek mil Toplu Hene | ii müdürü Behçet B.i yirmi dir tanırım, Behcet B., gazetecilik hayatında dürüst b at taşımıştır. m Bir hikâye Açık görülerek açılan dava, bu sabah nakzen fetkik olunacak Mubarrir Osman Cemal B bir müddet evvel «Cümhuri refikımizde bir hikâye neşref miş, bu, açık mahiyette görü müş, dava açılmış, İstanb birinci ceza mahkemesi, ber kararı vermişti. Temyiz, bu rarı, ehli vukufa müracaat edir mediği noktasından bozmu Bu sabah on birde nakzen hakeme ceryan edecektir. B. in imzasını taklit etmek sf retile iz'nmame tanzimi ile m: nun mahkemenin eski b ti ağır cezada devam olunm Dün ehli vukuf raporu oku muştur. Buna nazaran, izinnant deki imza, maznunun ehli vuk” zememektedir. izinmamedeki imi mâznunun imzası Olmadığı 4! laşılmıştır. Müddelumumi B., evrakı tetkikten sonra taleasını söylüyecektir. Çocuk düşürmek Mm. Sara isminde birinin ço düşürmek için iki doktora racaat ettiği ve ameliyat net” snde öldüğü noktasından doktor hakkında tahkikat yaf maktadır. Ölen kâdının ve cuğun cesetleri morga kaldı” Güneşin doğuşu: 655 — batış * Ayın doğuşu : 21,24 — batışı ? Sabah ğe İndi Akya va 534 1228 123 iraş İN : A Bugünkü hava yi Rüzyar Poyraz , Oha olacaktır.