3. — VAKIT. 31 Kânunsani 1930 — den geliyor? örtyol portakalları buraya Suriye iyor! Seyrisefain idaresinde D Hangi yol daha kısa? |(Mirned Dörtyol - İstanbul mu, Dörtyol - İs- kenderon - İstanbul mu ? Bizim de vapurlarımız, bizim de tirenlerimiz var; fakat Dörtyol portakallarını Istanbula getirmek için Fransız j tapraklarında para döküyor, ecnebi ellere muhtaç oluyoruz. Bu nasıl iş? TEN fi ün, her sene yüz binlerce liramızın harice gitmesine sebe- biyet veren garip ve şayanı dikkat bir nakliye işinden haberdar olduk. Türk Ak denizinin müntehasında denizden 2,5 saat uzaklıkta por- takal ve mandalinası ile meşhur (Dörtyol) kasabası vardır. Her | sene yüzbinlerce liralık ihracat yapan bu kasabamızdan şehrimize bu sene 2775000 paketen fazla portakal gelmiş ve satılmıştır. Fakat ne yazık ki Türk kasabasından çıkan, Türk denizlerinden geçen ve © yine Türk şehrine gelen bu mahsul İstanbula kadar varabilmek için Türk menşe şehadetnamesile ecnebi gümrüğünden geçmiş İskenderona itmiş oradan ecnebi vapurlarına yüklenerek ecnebi vasıtaları ile fi tanbul limanına girmiştir. Yalnız bu sene Dörtyoldan 550000 sandık portakal ei olara VE İsa ll ml . Bu pal yarısmın bu vapur- larla ihraç olunduğunu tasavvur edersek bir senede yalnız bu yüzden ecnebilerin kazandığı para ,44,000,000 kuruş gibi büyük bir yekün tutmaktadır. Bunun baricinde nakliye için kullanılan *cnebi amelesinin aldığı para da yine büyük bir rakamdır. Bu hususta tetkikat yapan bir muharririmizin dün müracaat sen pa a m hakikati teyit etmişler ve pi tı ir: “ — Dörtyola en yakın istasyon Mersindir. Seyrisefain buraya yg ere gr gsm k dibe atılır, ezilir. en nbul; Di istiyenler trenle e mesi idaresi ii Portakaldan 70 kuruş aldığında para kısım tüccara çok aj ğrudan doğruya deli ye 6 laa etiriyorlar a ER P kruşa şehrimize gı : ets iü harice (gitmesini bizde arzu etmeyiz bunun Mersiadar ve açil çare Seyrisefain İdaresinin Dörtyola Hai daha yakın olan ( Payas ) kasabasına hiç olmazsa por- © © sık sık vapur işletmesidir. Bunu biz rica ettik- se de orada tenişgt ve iskele lâzım diye reddettiler. » Otomobillerde sürat Emanet nizamnameyi şiddetle tatbik edecek i vekâleti 8 yaşlar Tamer ayni ayle zalara mani olunmak için oto. mobillerin .söratinin azaltıması bildirilmişti. Emanet mevcut ta- limatnameye göre, $€hir dahi- linde sürati saatte 10, hariçte ve müsait olan yerlerde 36 kile e m mmm Ne zaman açılıyor ? | Dışarıda da içemiye- Nev Vork A) — ver York Herald > verdiği cekler! Londra, 30 (AA) — Daily mi üzerine, Emanet talimatna- menin bu maddesini dikkat ve itina ile tatbıka karar vermiştir. Bu takdirde kazaların azala- cağı kuvvetle tahmin edilmek. tedir. bir habere göre beynelmilel Dahiliye vekâletinin bu tami- | banka bir Nisanda (açılacaktır. Banka, Mayısta 300 milyon > lel bir istikraz ak- tedecektir. Bu iktikrann üçte birine! Amerikada müşteri yazılacağı Telgraf gazetesinin Yachington muhabirine nazaran ecnebi mem- | leketlerde O bulunan Amerikan memurlar da içki memnuiyetine İsvrat alanalılandiz Bir Bulgar gazetesinin i müsademe hakkında neşriyatı | Bir kaç güne kadar İstanbul ağır ceza mahkemesinde rüye- tine başlanılacak olan Hirisi- | Varna müsadesi davası hakkın- Sofyada çıkan Mir gazetesi İstanbul muhabirinden aldığı şu mektubu neşretmektedir. “Hrisi vapuru Varna vapurunun yolunu kesmek syyetile vurmuş ve dört metroluk bir rahne aça- | rak Varna vapurunu batırmıştır. Varna vapurunun ( taifesinden kurtulmuş olan beş kişi Hrisi | yapıma atlıyarak kurtulmuşlar- ır, Beynelmilel | kanunlara fiken ve insaniyet gamına mağ- rak bir sefinenin taifesine yapıl- ması icap eden muavenet, Hrisi vapuru kumandanı ve mürettebatı tarafından yapılmamıştır. Hrisi vapuru 26 kânunevvel 1929 tarihinde İstanbula müva- salat eder etmez, Istanbul müd- dei umumiliği en mütemeddin kanun o müdafilerine şerefbahş | edecek Sürette serian Ve gayet | mahirane lâzım çelen tedabiri | alarak isticvab, İsticvabın neticesinde Hrisi va- purunun Süvari ve taifesi ninmüt- tehim olduğu anlaşılmıştır. Bu feci hadiş, Türkiye Cüm- huriyetinin sularında vuku bul- amaaa “ Asker tev- ksek (kaldırımdan inip " Y çıkanlar, sıra dükkânlar- | dan birinin önünde hak kın toplanarak bir şeyler sey* rettiğini elbette görmüşlerdir.Bura- da bir hayranatı Vahşiye sergi si açılmıştır, Dükkân önünde bir adam yüksek sesle bağır yor: — Haydi, vahşi o hayvanlar, yırtıcı kuşlar, Müthiş ayılar, ölkiler, | kurtlar. 101 yaşında | papağanlar... Bösibozuk 10 ku- ruş, asker 5 kurus. talebe 100 para.. Haydi, girelim Efendiler!. Bir vitrin işinde mini mini hayret dolu göz İ lerle halkı seyrediyor. İçeride İ fesler.. İşte bir tilki, eğ miz. ilkini, dükkân sahibi | izahat veriyor * Min bir til b Gi ze 15 aylık, Asya kur- tu, 2 yaşında Sonra, ihtiyar, asırdide bir papağan. Saçı başı ağarmış, gözlerinin feri sönmüş | bir maymun, Asya icra eylemiştir. | garip bir hadise İki kaptan Seyrtsefein işletme müdürü Burhanettin B. Seyrisefain idaresi işletme mü- düörü Burhanettin B. aleyhine idarenin memurlarından Fabri ve Nihat Beyler tarafından bir | dava açılmıştır. Burhanettin B. bir mubarriri- mize dün bu hususta şu malü- | matı vermiştir; — Dün celp kâğıdını bana | İşletme müdürü aley- hıne dava açtılar Burhanettin B. hayret ler içinde kaldığıni söylüyor runda suvari idi. Aleybinde şi- kâyetler olduğundan idare em- rine aldık. Şimdi bu tenril key- fiyetine ben sebep olmuşum gi- bi aleyhimde dava açmış. Diğer zat Nihat B. isminde bir üçüncü kaptandır. Bunun da işe yaramadığını söyledik, Her halde o da buna kızmış getirdiler, hayret ettim. Çünkü | olsa gerektir. beni mahkemeye veren Fabri B. | halen idaremizde müstahdemdir. Eskiden bu zat Ereğli vapu- İ muş olmakla maznunların taki- İ bine İstanbul mahakimi yettardır. İ e m ŞA S4 başıbozuk 1 salâhi- (Y üksek kaldırım- da açılan İriş İnatı vahşiye bah- çesinde neler var? gibi, Fakat kulakları dikkatle dikilmiş, sanki çalınan mızıkanın bestesini tayine çalışıyor. Dük- könin sabihi temin ediyor ki bu papağan 101 yaşındadır. İhtiyar papağanın yanında, bir papağan delikanlısı, henüz pek genç, 16 yaşında, ve bir serçe kadar küçük. Ötede bir kirpi beyaz dikenlerini dikmiş, etrafı- pa keskin gözlerle bakıyor. Bir maymun, hem de yavru- su ile beraber. İkide bir çocu- ğunu muhabbetle bağrına ba- sıyor. Başka bir kafeste, (kahve renki bir yabani Amerikan fa- resi, Kuyruğu kedi kuyruğu kadar kalın uzun ve tüylü. İki haşin göz, insanın gözle- rine dikiliyor, bu gözler bir Avrupa kartalınındır. Bu davalar şubatın 13 üncü günü Beyoğlu Sulb ceza mabke mesinde görülecektir. — sase ae Bulgar Oefkârnı umumiyesi bu bapta Türk mahakiminin adli kararımı emniyetle bekliyebilir. ,, muna yemiş veriyorlar, Ayı may- munu kıskanıyor, kızıyor, homur- danıyor. Halbuki öbür tarafta maymun memnur, mahzur, ken- disine yemiş verenlere, teşekkür etmek için elini uzatıyor, seyir- cilerin ellerini bir dost gibi sıkıyor. İşte müthiş vahşi hayvanlar bunlar, Sergi dolup başalıyo, mizıka basit bir parça çalarken serginin (sahibi (mütemadiyen | haykırıyor: — Haydi efendim, haydi di- yor, başıbozuk 10, asker 5 ku- ruşa, talebe 100 paradır. Emanette: Emanet bütçesi Belediye daireleri varidat ve masraflarını tesbit ederek Ema- nete bildirmiştir. Emanet tamirat için 750 bin lira koymuştur. Bu sene yalnız tamiratla iktifa edilerek yeniden İnşaat yapılmıyacaktır. Kartalın 5 yaşında olduğu söyleniyor. Seyirciler kafeslerin önünde birer birer geçerlerken may-