a a — —— ——————— ——ş—ş—ş—ğ—ğ— 3: VAKIT. 14 Kânunevvel 1929 — VE MEMLEKET HABERLERİ VAKT ,IN ŞEHİR EE KEZ AM rı İz Hİ idi deş oktorlarımız şifa bulmıyacak hastaların öl- dürülmesi meselesi hakkında ne diyorlar ? Seka öve kli GEM Dan iel oktor Ali Sükrü Beyin, Besim Ömer Paşanın, Osman Şerafettin, M. Kemal, Neşet Osman Beylerin fikirleri kut etmiş vepyeni fikir hek iktorlarımızın , ağ . Ne ee erek A Şetale bey şunlar çok ızu! irlarır. Parisre acıklı bir Bir kadın zevcinin iraba dayanamamış Ve i kadım şnır, İşte Çekosluv nk va- DEVZuubabsolan — #iesele DU ektir, te'bikatınd gelince ölüme val v harika eri du görülür Bir pk erin PİSİ tasyiki çiryanisi yirmi nünnakı kıvranan bir nkbip farafın- ângi o hastalar *çmiş ve gidi N 1; : İka, Atirabatından #lla >t. mi Vİ diğini kaydetmekte ! Yay, “akı Ri, ii, * huş “Üme 3 b, <b se Kb Zından mütevel a muclbi mevt » elyevm “insolin, dfavan edildök- şitayap edildc »öyle bir kapunün | denecek derecede kanser öle iile cahfif € onlari bu iş| Osman Şerafettin B. | herhangi Kan olsa bile, vesile irlâfına t mesleği e gayrı Bu Kanün kabul lunmıygeâktr. Neş'et Osman B. söyledi: beşerin isti- süveri #alfe ölümden kurtarmakur esir diye Kavmi durdurmak. a hiç taraftar değilim, Ali Şükrü B, b n söylüyor: bastay ö'dürmek EY Ş mahköm bir wrap çekmesih diye doktorlukla kabili telif değildir. Biz iğimiz hastaların ız öleceğini bi .— Şiktir. Şıktr. Şık, Zihnim karmakarışık !, , yarısından sonra Beyoğlun- eçen İsplito kokulu hanlığında Şıktır Gece dan İstanbula ge adam, ttamvayin ar pes perdeden tekrar ediyordu: * Zihnim karma karış'kl Zuvulının zihni pek bLilitmez ama kiveleti, bit pazarından daha karışıktı İçüği takının dumanı, uykulu gözlerinden butam buram tüörüyordu. Tramvay Şişaneden kıv- alirken apaş kılıklı bit adem cop diye “atladı sarhoşun bi yanı dönüyord farıl adam, bu ge kında bile olmadı Malüm şürkirin gavrlarını durmadan geveliyordu: 4, Zibnim kama karşık!, , Apaş kılıklı &damın alışkın eli havada ulsk bir kavis çizdi ve sarhüsün | yelek cebindekl saate takıhv dı. Sarhoş biç istifini bozmadan #aatini yankesicinin tekrar o cebine kokulu ziyaretçisin'n far. elinden alarak yerleşdirdi » Hayret züne uğray larda var Gene hayf tığı ha Y eslcilerin o tecavli p. sesçıkarmıyan adam: “ovası meydana hiç bozmiyan » bulunayorar ba n zUrap eri fatal | Besim Ömer Paşa rabını ölümle değil, Hüçlarln tahfife çalışırız. Mevzuy buheolan kanun kabili tatbik değildir, Besim Ömer Paşa besim Öm Püşu diyor ki: “Haberi ökuduği, Uzun söylemi: yeceğim £ Böyle bir kinin ne ke bili tatbikir ve ne de tatbik edilirse bu İşi yapacak doktor yardır. Sonra hastaların muvafakatı. Bu belki en.mlihim meseledir, M. Kemal B. Operatör M. Kemâl B. diyorkk © Bir hastanın izurabını dindir. mek için tabibe öldürmek hakki verilebilir mi 9 Bir çök Gepheden şayanı mütalâa ve tetkik Olan bu meselenin nd abbı adif hede ahlâk noktayı naza“ rından halline imkân yoktur. ! maş tacirleri bu usu'ü Moda kurbanları Kadınlardan değil İstanbulun manifaturacılarından bahsediyoruz e İflâs etmemek için halkı aldatmanın esrarını araş'uanlar neler yapıyorlar! Kadın elbise ve tuvaletlerinde sık sık değişen renk modası, kus maş ticaretanelerini oyeni bir kurnazlığa sevketmiştir. Kuraş tacirleri modaya tabi olarak renk hususunda moda olan kumaşları getirmek mecbüriyetindedirler. Netekim geçen sene açık renkli kumaşlar moda olduğundan şehrim ze külüyetli miktarda açık renkli ipek ve sair kumaşlar getirilmiş: tir. Tabif bunlardan bir kısmi satılmış, bir kısmı da sarfoluna * mıyarak mağaza ve depolarda kalmıştır. Halbuki, slakadarların ifade sine göre, bu sene daha ziyade koyu kahve tengi ve koyu nefti renkli kumaşlar aranılmaktadır. Kumâş tacirleri bu vaziyet kar- pisinda, dükkânlarında kalan açık renk kumaşların sarfolunabilmesi için yeni bir usul bulmuşlardır. Bu da renginin modası geçen ipekli, yünlü kumaşları, revaçta bnlunan modâ renklerine boyat: mak'an fbarettir. Bir kısım kw tatbik etmektedirler, Bu kürnazlık ilk bakışta 7k yansız gibi görünmektedir. Fakat sonradan boya kâzanlarına girip te rangini değiştiren ipekli ku- İREN 2k ASM Beşetiyeti müzteribenin bütün i#tirahatına istirak eden doktorlar büşer için pek tabii bir akibet telekki edilen mevte bükarken O has'alarını ona mümkün mertebe müsterihân& sevketmeğe çalışırlar. Tabibin vazis fesi , hayatı temdit edemezse bile imha Oetmektir Tabip hastasnı ruhi telkinatla teşci etmek vazife slle de mlikellefrir, Ölüm de doğma kadar tabiidir Gece yarısı tramvaylarda oynanan komedi Bir yankes'ci bir sarhoşun saatini aşırdı ve sonra kol kola aşağı indiler, güle oynuya uzaklaştılar — Şiktr. çıkar. çikbr gık, Z karma k e Aradan bir Za man (geçtikten sönra sirhoş bir- deh sikihdi ve apaş kılıklı yün- kesicinin gıttlas Zına sanılıverdi. Palabıyıklı — saf“ böşun Zihni ye tihe gelmiş ola cak kı (o şarkıyı bırakmış, yanke #ciye söylenmis ye başlamıştı: — Yay babis vayl. Sen benim saatimi aşırmağa cesıret (o Edersin | bal. Fakir sici, yankö- kaldı. Sarhoşun hiddeti geçer gibi oldu, dayağı hu- filleri ve #ğiz Peşrevine girişti: — Vay gidi çeytenin çözü, Bu enayi bolluğunda belt mi buldun?.. Ne ise biletçinin » müdahalesi Yankeslöiçşe s0Z Söyemek fırsauni | ver — Aman babacığım, hovardalık böyle mi olur? Gece yerı eşimi sörecekin, Daha ( siltab o ötmeden başıma iş çıkardın. İşte üçüncü hayret, Sultanahmette duru ve gece yolcusu kol kola Tramvay bu iki girip | batını teskin uzaklaştılar, maşlar hiç dayanmamakta ve kısa zamanda çürümektedirler. Bu yözden birçok saf müşterile- rin paraları, heder olup gitmek- tedir. ve İnsan ihtimal döğarkeh öldüğü zamandan fazla ızırap çeker. Bakonün eski olan bu sözü bir zemanlar (gayrikabili tedavi olan hastalarda çök tatbik ediliyordu. Hindiktunda güyrikabili tesfiye has- talâr aileleri ile birlikte, Ganj nehri sahiline götürülür, agız ve burnuna okunmuş Hmwon doldurulur, nehre atılırdı ; tedavi ediltmeyen hastalar ıztıranı tahammüllersma (o olunca intihar ederlerdi Bü iptidat milletlerin ottonajiyi bu tayda tatbik oetmeleri biçte doğru değildir. Bu gün asri bir otonajı hırst bir şekilde cereysn etmelidir. Bu da hastanın İstirahâtini bertaruf etmekten fbarettir. Bundan yirmi sens evvel Almanyada Sakson- ya meclisi meb'usanında hastalığı gayrikabili tedavi olan hastalurdan iyi ölüm temenni edenler ölürse ölümü için tabibe mütacsar edilmesi hakkında bir kanun projesi veril miş, fakat reddedilmiştir. Ön sene sonra Rayıştag da gayri- kabi tedavi Oolin O hastalara otonaji hakkının verilmesi hakkında bir teklifte bulunmuş, yaşımağa lâyık olmuyanların imhası bile mevzuvbahsolarak O abdalların ortada kuldirilmasi hakkının buhş- edilmesi teklif edilmiştir : Bu telillerin takip ettiği geye nekadar hüsnü nİyyete makrun olursa | olsun İnsan! olmadığı kannatındayım. İstirabatının şiddeti altında “ beni öldürün! , diye feryat eden bir hastada bile Obizim vazifemiz onu teskin ve teşci etmektir. İztire- için onu öldürmek e bizim Yazilemiz ve ne de mes lekimizdir. Eğer tababette gayrikabili tedavi addedilen o hastalıklarla o malöllerin imhası yani bunlara ölümün tesiri hakkı verilmiş Olsuydu edebiyatı tıbbiyatımızda bunun yanlış ceşhis. lere kurban edilmiş masumların, mesleği şalbeder eden kara listesini okuykeek.Hüldsa, kudsi mesleğimizin bize tahmil ettiği vazilenin istirahatı beşeriyenin nikayetine kadar tahfi- Gine hadim olmek, teşfiine bil olmıyanlarda ümidi temadi ettire- bilmektir.,