— VAKIT. 1 Kânunevvel 1929 eman YAK nl api a H cadele etmek üzere ma- ha'lelerde istihlâk kooperatifleri hakkında yeni bir cereyan amıştır. Bu yoldaki teşebbüs- müzaheret kararını veren Şeh'emanetinin de (1) milyon Mira sermaye ile büyük bir koo- peratif teşkil etmek üzere hazır lıklarda bulunduğu söyleniyor. Gerek ietihsal, gerek istihlâk » hasında kooperatifler teşkili şöphesiz çok iyi bir fikirdir. Bu nevi kooperatifler hakiki ihtiyaç ler üzerine tesis edilir ve koope ratif idaresini fyi bilen adamlar halde eline verilire her faide temin edilir. Fakat bu hus hayallere sta mübalâgalı düşmemek lâzımdır: gazete sütunlarına akte- den bazı rivayetlere göre mahal lelerde kooperatif teşkilâtı yapı- lacak olursa halk için bayat pahalılığınm yüzde kırk nisbe- tinde tenezzül edeceğini iddia vardır. Biz bu şekil id- diları hakikatle hiç temas edile- memiş olmanın telâkki ederiz. Eğer kooperatif teşkilâtı saye- sinde hiç olmazsa bir kısım halk için hayat pahalılığı yüzde on beş, yahut yirmi nisbetinde hafif letilebilirse gene mühim bir hiz- ttir, Buna mukabil Meselâ yi edenler neticesi olarak kooferatif teş- âtı eyi tesis ve idare edilmez yerine zarar etmek ihti- ali de vardır, bu ise halka ey- edeyim derken bilâkis fena r olur. Şu halde fikrimizce İstanbul t lerinde kooperatifler teş büsüne (oObirden pumi bir cereyan vermek dog ) değildir. Yapılacak şey evvel | bir mıntakada Bir şehrin bir iki yerinde nümunelik tstihlâk kooperatifi vücuda getir- mektir, ide mahdut tecrübe yapmaktır. kere Bu suretle teşkil oluna" kooparatiller üzerinde te& rübeler yapılır; teerübelerin ne- ticeleri alınır; sonra teşebbüs sa- bası gittikçe tevsi olunur. Her hangi bir iktisadi teşeb- büz mevzvu bahsolursa, emin ol- mak İâzımdır ki, nazariyat ile ameliyat arasında pek çok fark vardır. Binaenaleyh ameli nokta- Yarım asır evvelki © VAKIT | Klnüpevvel 7879 icmali ahval Rusya İmparaforunun erki salfanat etmesi mad- desine dair yakında ma- âmatı tajsiliye alınmak ve nelicei hal görülmek kaviyen memul ve maz- nındur. Sir iki fcmalimizde be- yan ettiğimiz veçhile biz hâlâ işi istinatgâhı hük- molabilecek delâilden ari görüyoruz. Rusyada müessesafı ce- dide vücuda gelmesi ar- zusunda olanlar veliah- dın tarafdarları olmağla bu havadisin anlar fara- fından çıkarılması dahi muhtemeldir. bire | dan tecrübesi olmıyan kimseler hakikaten yerinde olan bile çok defa muvaffak olam: lar. Onun için mahallelerde lâk kooperatifleri teşkili husu sunda sadece hatkı teşvik kâfi değildir. Aynı zamanda onlara ameli yolda rehberlik te etmek lâzımgelir , istih- Mehmet 4 Günün Tamirat meselesi Şarkta tamirat meselesi Bul garistandan tazminat talep eden Yunanistanı siyaseti Yugoslaryayı ve fazlaca alâkadar posta ile gelen “Mesaje Daten, dede bu meselenin mühim bir ediyor. Son mevki tuttuğunu görmekteyiz. Şark tamirat meselesi biri Ma- caristann ve diğeri Bulgaristana alt olmak zere iki kısıma ay rılabilir. Macaristan tamirat meselesi, Romanya ile ihtilâl badi olan rey sahipleri teyhit etmekte ve birisinin için diğerinin şayanı kabul su- relle tefsirini şart Halbu ki senelercedir, Cemiyeti bir çok müzakerelerin cereyanıma ve ka rarların ittihazına sebebiyet ver- miş isede henüz hiç bir netice elde edilememiştir. Bulgaristana gelince, bir küçük devlet üzerine yükleilen edemicek bir halde bulunduğunu ve vaziyeti maliye Macar mesel sürmededir. Akvama sevkolunarak bâra tahammül sinin zebunluğunu ileri sürmekte | ve temirat (Odüyununun tecilini istemektedir. Bulgar hükümetinin şark tami ratı komisyonunca verilen kara ra karşı takdim eylediği beyanat nolası gayet vazıhlır. Esasen harpten zebund çikan Bu ist dahili o birçok omüçkü afatın tevalisinden dolayı kendi ni toplamağa imkân bulamamıştı. tan ve Dü,un taksitinin geçen sene te cili sırasında yeti maliyesindeki dettabkik akvam ko misyonunca tasdik edilmişti, Bu müşknlât bu sene el'an mevcut mudur? İşte © anlaşılması eden nokta budur. Düveli muazzamadan ikisi; iki eski müttefik olan Fransa ve arasındaki Bulgaristanın vazi müşkülât İe- cemiyeti icap İtalyanın siyasetleri çarpışma Bulgar meselesi dola ywile de meydana çıkıyor. Fi kika Fransa mahmisi bistanı memnun etmek için Bul- olan S garlar üzerinne tazyik fcrasın taraftar olduğu halde İtalya Yu- goslavya ibtilâfatından dolayı Bulgar temenniyatı daha dikkate ile olan 2iyade nazarı almıya meyyaldir, Maamafih İtalya ile Bulgaris tan arasındaki münasebatın *on zamanlarda, eski samimiyetini mu hafaza etmediği kanaati de ileri sürülüyor. Roma hükümeti Sofya ile bir ittifak muahedesi akdet- | mek üzere iken amele fırkası nın İngilterede resikâra geçmesi | M. Liyapçefi daha mutabassırane harekete ve misakın aktinden feragate sevketmiştir. Vaziyetin bu şeklinde, da Lâhey konferansında şark ta- İ miratı mevzuu babsolunca, mes yakın elenin oldukça müşkülât ile bir | sureti halle sevkedileceği anlaşı lıyor. Halbuki Lahey mukarrers t herne olursa olsun aczi tâmmı meşbut olan Bulgaristanın bu mukarreratı ademi kabulde ısrar edeceği de unutulmamalıdır. MM. Guayur işlerde laşılan ulan bah- bugün J çinde Galata kinci haf taymın sonunda, az kaldı, ıyordu. gece rüyamda ne kırdısını eyin acısı n kulabalık başka maç Gazetecileri iyice tanıdığı an- delikanlı; — İkda ydı, Bey Ali Naci vasıl “yazardı, radığım | ayni b rine bir atı ış atıldılar ki azkaldı, bo rordu... — Ayol düşünür? anlar mze ıyordu. yaşa', bravo!, diye se kısıldı. bahis duyu - ndeki ke- | bayı- Morgentavın yeni bir eseri: Türk - Yunan harbi 1913 ten 1916 ya kadar Ame- sebirli i batıratta Tür- 6 ile Türkler aleyhinde birçok İstanbul eden ve neşretti? vvühatta bulunan Morgentav hafta zarfında basılan yeni bir eser yazmıştır. geçen Nevyorkta “Atine ye gönderildim,, unvanı- Yunanlı'arın esi olarak mâömle- nı taşıyan bu eser mubadele neti muhacirleri nasıl bir su- ketlerine giden n ettiklerini mufassal rette izah ediyor. kendisini liberal eser- ri, onun liberal Yahud değil, müteassıp ve ner rubu taşıdığını rek mevki ve nu- bir riyakâr misy Ve böyle ük fuz teminine çalıştığını gösteriyor. Almanyada tevellüt eden ve Amerika tabiiyetine geçen Mor- gentav 1923 senesinde Ak n cemiyeti tarafından muba- ar komisyonu reisliğine tayin olunmş ve kendi ifadesine göre “kalbinin özlediği bu vazileyi , ila için Atinaya gönderilmiştir. Riyaseti altındaki komisyonla birlikte Atineye giden Morgentav, lıların o mübadilleri iskân için düçar oldukları müşkülüt tahfife çalışarak, lâzım olan mali muaveneti, bilhassa İngiltereden Yunan temin etmiş ve yeni eserinde bil- | hassa bu faaliyetlerini kaydetmiş- tir, Morgentav, bu eserini yazarken, Yunanlıların Anadoluya tecavüzü- nü ve bu tecavüz esnasında irtikâp ettikleri cinayetleri, katli âmları, yaktıkları yıktıkları" yer» leri, tasvir edeceğine sırf Yunan- lıların uğradıkları hezimeti en acı ve acındıncı lisanla anlatmağa | gayret etmiştir. Morgentavin, buhattı hareketi onun MHberal bir Yahudi değil, fakat bir meselenin yalnız bir tarafını gösteren tarafkir bir pro- İ pagandacı olduğunu gösteriyor. Margentav, eserinin başında Anadoluda mukim Rumların İs- kenderi kebir devrinden, batta daha eski zamanlardan orada ikamet ettiklerini anlatarak Türk- lerin bu havaliye gelişinden beri Rumların zulmu itisaf içinde yar şadıklarını, daha sonra Yunanir ların istiklâl kazanarak Türkiyede an Rumları kurtarmağa çalış- , encak umumi harp n de Rumları kurtar olduğundan izmirin iş- gel edildiğini, “Aziadolu” barbinin bunu tek ip ettiğini, nihayet Yu- nanlıların —“hailevi surette kânı hasıl bir up ve perişan edildiklerini hep bir tarsflı bir çekilde aktadır. rgentav, dillerinin vaziyetini anlatmak için en acı kelimeleri, kullanmış, fakat buna mukabil, her eziyeti, ber meşekkatıve ber zu'um çeken daha sonra, Rum mübacrlârı kâmilen ibmal miştir. Morgentav, Yunanistardaki mü- , karşı oOtemin i n yardımın saiki o'arak, nn alâka olduğu halde onun ği sırf | insani alâkası nedense ya'nız Yu- nan hududu içinde mış ve oni kal- mahsur kitleleri doğrusu Türkiyeye akan mazlum daha ek istememiştir, Bu itibar ile Morgentavın yeni eseri bir propaganda eseridir ve bu propaganda, daha fazla ken- di şahsını yüksetimiye matulftur. O.R. görmemiş, bun- ları gö n gözleri Yunanistandan| Sırrı nedir? Mstbaanm içinde bit “ EVİ gidiyor, telefonla” zir hiç kesilmiyor. Gerçi ve binaya keldik geleli kub? çekiç gürültüsü, döşeme “9 esi ayrımı”. rde azıci sop” Ji lardan keser yüzden ilk günle sıkıntısı duyduksada ilham perilerimiz çi“ rından korkup kaçamaz © Fakat dün akşamki şimdiye kadar hiç rastg tik. Hemen her çınguak sonra: — Fenerbahçe ikiye kari! galip. Cümlesi geçiyor. Bu okadar çok tekrarlandı “N yanamadım ve kâğıtlarım! w kendimi odaya dar attım. Bir saat evvel de baş” manzara karşısında yınca telefons düşünüp gülümsemiş de benim gibi düşünr nim bhökmümü o manzarayı tasvir eir sek gelecek. Matbaanın çalışma oda birisindeyiz. Köşede bir * ve üstünde bir telefon va” rettip, makineci, hbir, m # rir bay'i ka'abahk bir / kinenin başına toplanmış! ça dair konuşuyorlardı. Biri saa'ine baktı, maç langıç dakikasile geçen yi hesapladı. ve sonra, heye€ titriyen bir sesl — Ya bitti, e: ya bitmek dir! gi Haberini veıdi, Konus “ yüzlerine hafif bir sarılık yfl Birkaç el birden telefona € , ve uzanmasile geri çekilme oldu. Kalabalığın içinde G# saraylı, Fenerli olanlar varğ” Bir çatı altında aynı meslek İ gaye için çalışan bu gençlef '4 sında düşman bir h esi” başlamıştı. e Hepside ağrılarına tutulmuş gi! türlü açıp konuşmuyorlard. yet içlerinden bir tanesi, ne * y sa olsun diyerek * i neticeyi sordu. Fenerin n anlaşılınca, taraftarları ler. Mağlübun bayrağını taş” yi lar havadan, çamurdan bs başladılar. Köşemde onları seyrerkaf £ Memleket hudutlar ağ harp olsa, resmi tebliğler on beklen” mıştım. bukar (heyecanla kabil olurdu. Bir spor maçı sinirlerinde - il Ne olur daha köklü, dah yollarda da vatan gençliği heycanı duysa... Ss KIT, INT AKVİN Kânun evvel 1929 eşin doğuş: /, Namaz vakitleri Sabah Öğle İkindi Akşam 837 1203 A8 Tol Buç Yatın ünkü bava Rüerie have kapak muhtemeldir