Er Tuş yaptılar, kale yakınında bulunan sağ iç iyi markö edilmemişti. - Kaptı. içeri attı. Bu suretle üçüncü $a- yı da oldu. Bundan 5 dakika sonra düncü sayıyı yaptılar. Şöy- le ki: şalık olmuştu. Kaleci topu ileri attı.Sağiç geneb öyle bir! fırsat bekliyordu. Nefis bir vuruşla topu içeri att. Sayılardan da anlaşılı- yorya iyicene sıkışıyorduk. Fakat I3üncü dakikada Ze- ki 18 pastannefis bir şütle topu ağlara taktı. Halbuki oyunun cereyanına bökılırsa onların sayt yapmaları icap ederdi. Bu futbol böyledir işte.. Bir hata ve bir güzel takip böyle sayıyı veriverir. Buna misafirlerimiz O golle cevap verdiler. Bir muhacim ferdi bir akınla sokuldu, bizimkiler ofsayt zannediyorlardı. — Halbuki şaşkınlık arasında top içeri kabiliyeti yüksektir. Topa İ hâkim, güzel vuruşlara sa- biptir. Dünkü oyunile aldığı Si Belleği Fakat (o unutmıyalım ki Fener de dün fena biroyun oynamıştır. Vakit vakit oyun. cular bir birlerile rabıtasız kalmışlar , pasları yerine düşürememişler , töğü iyi takip e | Ve zen unu ek OMMAMİLNE mma derakap Nasyonal takitını müşkül bir mevkiye sok. muşlardı . Demek ki iyi oyunumuzu gösterebilirsek iyi netice almamız muhte. meldir. Bumu Galatasaray. dan bekliyebiliriz . Dünkü temasin spor ta- rah budur. İkinci bit cep- besi daha vardır ki oda ! iki millet arasındaki döst- luğun, kardeşliğin tezahü- rüdür. Seyirciler dün Enni- dil Ehli takımımı bir mem» leket takımı gibi sevdi ve alkışladı. Bir tarafta müsa- “baka yapılırken diğer taraf- ae Mr İŞ ASAL r “Vakt,m 24 Temmuz 1929 tefrikası : ve iklimam ile yapardı. ! Hatla bir işte acele etmek, Şevketin vak'ayı bir baş « kasından öğrenmesine mey dan bırakınamak ta lazımdı. Ali Rızz Bey o hafiz oğlunu biraz basta neş'esiz buldu. Bu onu ewlğ tereddüde düşürdü. Fakat sonradan katar ver- di ki ne elacaksa bir an evvet olmalıdır. Bahusus Şevketin: “Bu kadar ehem- miyetli bir şeyi benden | saklamıya baklamız yoktu. | Sıcağı sıcağına haber ver- seydiniz. belki bir çare düşünürdüm. , diye darıl - ması ihtimeli de vardı. İhtiyar adam biraz öte den beriden bahsettikten sonra sözü Ferhundeys ge- tirdi: “Allah şahittir. Şev- ve “Yaroslav,, , “Volga, sehk inde en kadim beldedir. 1034 de “ Müdebbir Y#ros- İav,, tarafindan tesis ölünmüş- tur. Amel&sf çok olan bir sanayi merkezidir. Uzün 2a- manlar Burjavalarla — “prole- tâarya,, nın didalgâhi olmuş tur. 1898 tarihinden İtibaren sosyal demokrat partisi or du bir grev ihtas etmiş ve bu grev kana böğulmuştu Grevellerin “Moskova, ya gönderdikleri murahhaslar it Laf edildi. 1918 de bir iha net neticesi olarak İsyan, za- manından evvel vukua geldi. , Bundan başka beyaz mw hafızlar diğer şehirlerde ira İiyete geçmediler. Bolşevikler “Yorosla,, etrafina mühim mikdarda Kuvvet cem'inç mü. vaffak oldular. Seksen beyaz muhafız zabiti Miralay “Per. şürof,un idaresinde olarak ön alti gin ehri işgal edebildi. Ter, Şehein en güzel Kismi mahvolduktan baçka Alman yedili hemgâmelerinde İos. geürtlmiş olan kıy. mettar evfak Ve vesika yan- dı kül öld. Bereket versin hastalık be- ok, bu #syana iştirkten me- netti. İsyan bastırıldıktar san ra kızıl terhip devri her yet © fazla şiddetli Büküm sür tan saha kenarında Gere yan eden şu sahne bir çoklarının gözünden kaç- mamıştır: inci devrenin sonları- ha doğru, Şekip ayağı sa- katlanarak yere düşmüştü. Istırap içinde yere uzanan fatbolcumuza yardıma ilk koşan Mısırlı Kardeşlerimiz. oldu. İçlerinden biri Şeki- bi kucaklayıp kenara aldı. Biri hemen Geketini çıka- #tıp oyuncumuzun arkasina koydu. Diğer taraftan da ihtiyat oyuncularından biri örselenen bacağım avuyot- Bu kardeş jestletini ya- bancı bir takımın öyanei- Burguvlaarın © sıtadaki en büyüle emelleri Cereral Kol. | çak sidaresindeki Beyaz ordü- ma A 2 RAM. RR my ağşimmmi NM Ahlaka nun müvafakiyet kâzanidsı idi. Sabık ORus © ordusu zabitatınadır mürekkep bir küle “Sibirya, -ya giderek orduya ildhak ümüdini bes liyorda. < Bu zabiti arasında bir | çok tanıdıklarım vardı. Gu suplarna Htihak etmekliğim teklilinde — Gulundular. Kızıl diktatörlüğe karşı beslediğim hüsumeci fzhar için bir çare bulmuş oluyordum. Sevinçle Moskovadan ayrıldım. Bütün gönüllülere sahte pasaportlar tedarik olundu. Benim pasa portun doktor “Bübnav,, Mar mına idL Güzel bir mayıs günü vali dem beni trene kadar teşyi ett. Orada arkadaşlarımı bul- dum. Hep bereber hastalar ve kızıl muhafızlarla dolu bir. Salibiahmet vagonun atlıyabildik. “Rüsyu,da seya- bat şetaiti pek fena olduğun. dan, ecdebilerin vagöna dol maması için her birimiz ka- pıda ikişer saat nöbet bekle- miye Karar verdik. “Ktomislof,, istasyonuna kadar çök tabat seyahat et tk Tren bu istasyona girdiği sırada Kapıda beklemek -nö- be benimdi. İstasyon bir gök kimselerle dolu hdi. Bune lar bir yer elde edebilmek Ünüdüer vahşidesine hücum etiler, Bir çokları vagonların de mına çıktı, Çünkü arabalarda yez bulmaları imkânsızdı. Bu şerait karşısında yolcu ların Vağonumuza girmesini senetmek içim çok zahmet çekiyordum. Halk yavaş yaz aş, dağılmıştı. Tam o sırada lârında görmezsiniz. Oren | Gimadiğim biri Gana doğru için dünkü temas gol yap- maklan ziyade aradaki s8 müimiyeti büsbütün kuvvet lendirmi | yeni bir hareket oldu. 41 ket, dedi, karna senin yokluğunu — duyurmamak içii annen de ben de eli- mizden geleni yapscağız. Ona, kardaşlerinden iyi waamele ediyoruz. Fakat bir türlü memnun olmuyor. Mütemadiyen bizden, evi- mizden, £ fıkarakığımızdan şikâyet ediyor. Hatta de. Be ileriye de gidiyor.“Keş- ki serbest olsam da başı- im çaresine baksam. diyor. Ali Riza B. bu son söz leri söylerken * ne tesir yapacağım anlamak ister gibi dikkatle oğlunun yü- züne bakıyordu. Genç a- dam sert ve sinirli Dir te vırla : — Ö Halde ne bekliyor? | ilerliyerek © arabaya : girmek medi ve delikk “Çeka kep Misesiyim. İş için * Bema: Yaprak tatan yok... keşki öyle bir. şey yapsa da hem kendini, hem bizi büyük. bir dertten kurtarsa... Al Riza Bey şaşıdi Kalbi sevinçle, halecanla garpmıya başladı. Oğlu a- caba sahiden böyle mi dü. şünüyordu? yoksa bir yer. den bir şeyler sezinlemişti de ağzını mı arıyordu? Maa. mafih karısının bu şikâyet. leri izzeti nefsine dokundu. ğu için böyle bir söz sarf. etmesi de mümkündü. İhtiyar adam birdenbire pek sevinmiye cesaret edö- miyerek. — Kuzum Şevket, dedi, benimle açık konuş. Bu sözlerin doğru mu? Genç adam hafifçe ğü- dedi, Kapı açık.. onu zorla | lümsiyerek başını salladı: Mülkiye mektebinin umumi imtihanları bitmiş ve elendi mezan olmuştur: Selâhattin, Nurettin Zihni, Ahaç, Nihat âli, Emin, Esat, Sait, ! Mehmet Nurettin, Fabri, Bekir Sıtkı, Nadir, Burhan, Saraç, Münir, Nurettin, Süleyman, Hüseyin Gemal Efendiler İdari şubeden; Sadi, Rifat, Namık Kemal, Gıyas, Emin, Recai Pertev, Hilal, Gemal Bakı, Tevfik, Nihat Cemil, İhsan, Kadir, Halil, Cevat Efendiler de mali şubeden mezun olmuşlardır. Mezunlardan Selâhattin, Burhan Efendiler İstanbul, Âhat, Nihat Âli, Sait, Mehmet Nurettin Efendiler Ankara, Nurettin Zihni Elendi Zoaguldak; Emin Efeni Kütahya; Fahei Efendi Konyı; Nadir Efendi Edirne vilâyet maliyet memarluklarını tayin edilerişlerdir. Namık Kemal Efendi maliye müfetiş muavinliği; Sadi, Rifat Gıyas, Cemal, Nihat Cemil, Hali Efendiler zirdee bankası müfettiş muavinliği imthanında muvaffak olarak mezkür Vazlfelere tayin edilmişlerdir. ! ter ajansının Adnadan haber SON > aldığına göre Bulgaristanın HABERLE RİĞ| Sürllevo kasabası civarında tesadüfen meydana çıkarılan gizli bir silâh deposu, tam memarini aldesi tarafından tesellim olunacağı bir sırada berheva olmuştur. o Padayan üç bin bomba ve mermi bir çök kişiye isabet ederek ha- metiâ devletlü Baş- vekil paşa hazret- leri Fransa ve Rus- ya ve İranve İngil fere v6 Almânya sefirlerine giderek vizitelerini iâde ef- lamış olan devletlerin ha- İ kemliğine arzetmeğe hazır | bulunduğunu Fransaya bil dirmiştir. Loüdra, 23 (AA)— Da ily Maile göre Mançuride tahışit edilen Rus ve Çin kuvetleri, elyevmt karşı kar- şıya bulunuyorlar. Arala- nnda: daha şimdiden tek tük müsademeler vukua — Maalesef döğru baba! dedi. Bu kadından yakamı- zı sığınak bizim için en büyük bir bahtiyarlık olur- da, Ali Riza bey artık bir ?eY söyliyemedi; yüzü kireç gibi ağarmış, nefesi tw talmuş, Gitriyem elleri ile yeleğinin cebinden Ferhun- denin. mektubunu çıkardı, oğluna uzattı. Oda karanlıkça olduğun. dan, Şevket mektubu oku- mak için pencereye yaklaş mış. İhtiyar adam büyük bir halecan içinde bulan - masına rağmen gözlerini oğlunun çekresinden ayır - mıyordu, Bu en büyük bir imtihan dakikasidi. Şevke- | tim bu kadını ne derece savdiğini şimdi anlıyacaktı. ; mişler ye miüivah- haren Babıdliye ge- Jdp umuru hariciye nazırı ebhetlâ dev- letflâ paşa hazretle. rinin odalarına bil. azime hayli müd- det mülâkat etmiş lerdir. İ oldu. Sonra babasına dön- dü. Yüzü sararmış olduğu ağlıyor; — Doğru mu Şevket, bunları bizi teselli etmek içim söylemiyorsun yal di- yordu. Genç adam neş'e ile Bursada (Temenyeri)nde bir kim ârazı Gök dereye doğru Bu dağın 1090 metre yanl, Çamlica | tepesinin dör mili irulmnda ve 10,000 metre ge- nişliğinde (olan bir kim (1805) senede şiddetli gülerek yemin etti : —Ne söylüyorsun babaf.. Zındanların en büyüğünden kurtuldum... Beni bu saatte buradan çıkarıp (seninle beraber eve gönderselerdi bu kadar menmun ölmaz- dım. Fakat babasınm hâlâ inanmadığını görerek daha fozla İzahat verdi: — İlk zamanlarda bu kadını sevmiyor değildim. Yalnız. her gün bir çirkin tarafını, bir yabancılığını göre göre soğumağa tik. sinmiye o başladım. o Hoş zâten o kargaşalık o buh- ran İçinde sevdiğim bir insan da olsa gözün ğür- miyecekti yal. Herşey gibi sevmek te parası, vakti, az çok raha" olsn insanlara mahsus Dir iritiyazmış ba- Of heyelânmın sebebi! Muallim Harun Reşit B.if e nr gile Kayali vaz ya Seyriseiainin yardımı seyrisefain idaresinin Karadenize sefer eden vâf ç #0 / uU Yazan: Reşat Nuri? anak i İ | yerinden kaymış te gök gürler” sine benziyen bir gürülü at taralınıdaki ©“ ö tur. Bilâhare gene Elem şehri civarında vukuağ heyelân da an! ve mühim Tanlardandır. Gelen malimata On Of civarında vukua gelen İn da bu hevi heyelanlsi dandır. Heyelâmn © sebebi Bir dağın altında mail bi tabakası bulunur, yağan yağ suları dağın üst kısmını eden “kam ve çakıl gibi mat: taşlardan geçerek kil tabakasma (kadar ve bu ki tabakânns yum israk kayıcı bir hale ge 3 i anlaşılmıştır. Of civarında gelen heyelin da tetkik ba.. Hasılı öyle bir 28” geldi ki bu kadının yanı? da nefes almasına bil& hâmmül edememiye pati” dım. , “Böyleydi de. neye — lerce dayandın ? Ney€ ve kendini bu hale geti tiye okadar sabret diyeceksin. Bunu b nna anlatmak gü$ sen ihtimal anlarsi- Vazife diye üstüme bir şey'i kolayca se bilecek mayade ve değildim... Ümit gi olmasa da sen dayanmağa meebu | yapahmı. bizi öyle 7. din. * Gemisini Fg kaptan , diyebileiii adam: olsaydım “b d