Kafile büyüdü büyüdü Denebilir ki Kazanm yarı halkı g köpüklü iki serserinin arkasından koşuyordu 4 10 . dönük, ağızları Zönman pasanlı — Hatice epi tak) : dı fakat kafile Yolları geçti kazadan çıkân cad desin “üstüğde “bir çiğ “halini alarak > genişledi, büyüdü, bir insan seli oldu... Denebilir'ki közünin yan“ halkı yalınayak abızları köpüklü, gözleri dönük bie halde iki serserinin ardından afilenin önüne çıkan kadın, erkek onlardan sille yedi tokat » tekme yedi. Şehre inen köylüler nı Bir halırat münasabztilg «6 sinde yer almış, bir za i manlar dünyanın en azgın iiahile ihtirasnın dişlerini bile- Miş bir mazarn, <Çorçilrin har tim yaziyor. Tarih denilen binbir perdeli | piyesin geniş sahnesinde rol almış aktörleri, kendi “dhl ve “ya * kalemlerinden Girlemek fena olmuyor, Fakat ken, 0 batıran yalı bizeait clan kısmını okudum. Cihanın keder ve tali mani- vdesini ellerinde tuttuğunu söy- Hiyenleri, “daha “ağır başlı, daha deri düşündeli sanırdım. Çorçil», Muharebenin şarkta mağlubiyetle © “bittiği | zamanki Türk pükolojisini birkaç cürlede Sülâsa etmek istiyor. ve Türk- e bütün harp günahını rah- etli Talât ve Enver Paşalara Yüklediklerini © söylüyor. Biz, si. hiçbir zaman bukadar #Ptal bir mazerete tarihin Mahkemesi huzuruna çıkmadık. dava ola oka “İngiliz Mehipleri> © ceriyetinin sersem ir terancsi şeklinde ileri sö- sile bilir, Ne ise işin bu” mok- tasi ile habratın © kısmını tahlil “hek bana düşmez. Fakat gene bu Çorçil, «Türke i” ©a büyük düşman olarak e i biliyor ve bu kanas, PN dörtte üçünün İngiliz e « ve İngiliz süngüsü ile mn ileri © geliyordu» “Yor. Bu cümlenin yarım doğru, Yen yalanla dolu bir yanlıştır. Kendi mütefiklerine © karşı Selim taslamak - Çorçiln <hoşuna e istediği kadar böbür- “o: ama başka sebepler, büşka e örâsm, Bize Mtira etme çe terin okadar gururla bab- taşi Ganakkalede İskoç alaye dan hiç “biri Türkün süngü ni karşıkeyamamışiz. “ bir şehidimizin göğe sağ ken alınmış bir gibi silahlarla bize mis», İngiliz kabine İ yamadılar. Bu arada Hatice ve Hasan-küöşede bir, çalı aralığına girlendiler, o kafile önlerinden geçti, “Cöşkün; coşkun yoluna devam etti, Gölile de babasız gotük doğuran Meryemi recme bazır- Jananlara: Günahı olmıyan ik taşı atan» sözü “önüde lil olmaşlar, taşlar ellerinden tap, tap yere düşmüştü. Halbuki buradakiler çocuksuz bakireye bem taş attılar hem taşlarının ucuna İn ADLI İstanbul üçüncü ceza mahke mesi, dün Rumca « Olopanes » mizahı gazetesi aleyhine müddel- wmumilikçe açılan bir rüyeti ile meşgul olmuştur. Bu gazete, yalnız mizahi neşriyatta o bulumnak © Üzere | vermediği halde, beyannamesine mubalif ola siyasi © neşriyatta © bulunduğu udan mahkemeye veril. yanın beyanname Davayı mucip olan neşriyat, gazetenin muktelif nüshatarında ivtişar eden yazılardır. Bunlar- dan « İ kamerden; merititen netlen aldığı malümat » serlev- altında infişar eden bir kaç) enin kürei arzdan, ve cep sal < Telgral, Atina, 12 M Temerküz Kâbinesi sa Kondilis, askerlik we siyasetten isüfa «diyor ve Meteora mmanss- İda decerrüt hayatı inirarıma karar verdi. Bundan ahval mütereddit görünüyor. Rösalanı tebeddülâti ceviye hakkindaki ruznsmesinde karışık hk istidiği ediliyar.. Başka bir yazı, şu maldedir: « Istanbul, dündenberi komşu cümliuriyetin siyasilerinden biri- ne, inarnf Kafandarise milhmas- zlik ediyor. Mumsileyhin işbu seyahati muhlelif surette yor ve “İslanbülda yor ise de siyasi ehemmis) yeti haiz değildir.Katadatis gen- disine kafadar olan kesretli Evri- alıları görmek ve ayni zamanda - Prenslerin eleyhdarı olan giritli recülü siyasiye rağ- en » Prens adelarında bir müd- det kalmak üzre geldiği aglebi ilitimaldir. » Mahkemede derileri ile soyca ayrı, fakat yahgilik ve yamyamlıkta bir #üruler de (İngiliz. ordasu) adını taşıyor we Çorçilin o öğünerek nü dei urmumi | Abtürraman Be; İ dür Nike K İ bazı şeyler old Harbiye söylediği gibi İngiltereyi (birinci erk eki deibileğie kayır yordu. A A NA Sale TLAİM5 myomlar alçak cas sürüleri, Rum, Gi eli 0 sokak haydudarı, İngiliz ordusu: nun o şerefini © paylaşıyorlarsa Çorçilin sözü hakikate yaklaşır. Ama bu takdirde de bilmem İsgiliz tarihinin beli ne olur? dıkları insanların kanlarını bü- Jaşndılar.... Genç kadını, genç erkeği bulamadılar. Fakat gazadan döner gibi kan ter içinde kahveye döndüler. Sakallılar gene kadın yüzlü çocukların karşılarına ğeçtiler, köçek gene * parmagındaki zil oynadı. Kah- veden gelen sesler aksediyordu: Aşadan yavrum, aşadanl,, leri ütrelerek Akşam basarken, Hatice ve Hasan çahıların arasından çıktılar, Bu amamaz insanların elinden kurtulmanın yeğine çaresini hozlı, hızlı kayıbolmakta © bul dular, Genç kadın, genç erkekle ve ayrı geçen günlerine dair konuşmadan; birlikte yolculuğa mecbur olmuşlardı. Korka, 'korka yollarına de- vam eiiler şehirden uzaklaş” ukları halde nereye gidecek- mi bilmiyorlardı. o Kadın sordu: Nereye gideceğiz? gece YED | “Okopanos» m Siyasi neşriyatla bulunduğundan muhakeme ediliyor, müddelamumi mes'ul müdürün #ecziyesini istedi izah gazetesi mes'ul mü - idi Ffen- dinin Matbuat kanununun dör- düzcü maddesi mucibince tee - ziyesini istemls, mazmun vekili , yazılan şeylerin mizahi“ cinas uğunu, siyasetle alâkâsi bulunmadığını söylemi, Şelirimizden yazdığı makalede... dan çıkarılan. sabık Troçki “Jurnal, gaze komiseri riste Çi tesine şehrimizden bir maka *p göndermiştir. Troç- kendi arzumla gelmiş değilim. Vapurda ben- den ailemle Sovyet polisle risden başka kimse yok. Karıya çıkınca Gazi Mustafa Kemal — hazretlerine şunları yazıp gönderdin Memlekerinizin toprakları- na serbest olarak değil, mec buriyetle geldiğimi sureti kat- iyede beyan eylerim . Rusyadan çıkarıldıktan son- ra elbet dilini bildiğim ve ta- yıdığım bir memlekete gitme: Fakat sürü sürenler- ce nadiren mazarı dikkate g- hır, Rusyadan çıkacılmaklığım bu işte son söz değildir. Ha- disat az yahut çok seri bir sureue terakki edebilir, » Troçki bu sözlerinden son- ra Kazakistana nasıl sücüldü- gün anlatmakta, ikinci bir makalesinde mütemim malü- mat vereceğini söylemektedir. Havaların ati tebeddiller gös termesi dolayısile o şehrin bazı mıntıkalarında —grip | hastalığının baş gösterdiği yizlmeşer. Dün Sıkhiye müdürü Ali Rize İk bir muhafririmize Kip “Tivayetinin doğtu ulmuduğnı ancak mevsim dolayisile kendiyi muhalaza ede» miyenlerin nezlevi | basualıklarş tusulduklarım, o bönun o sıcakla VAKIT 4 Var Yer bizim... Şu dağlar, bu yeşil ağaçların alı, Şu derenin kenan. gün sıcak, gece aydınlık, yaz Allahın yazı; Bize şehirde ekmek yok, rahat yok.. Namus yok! Ben, sana burada otlardan bir güzel yatak yaparım., Hasan şöyle bir döndü bir kucak © sararmış otla kadının yanına geldi; kuru otları kadının ayaklarının altına bir yastık gibi yığdı. Haticeye 'döndü: — Yoruldun, dedi, sen yat. Karnımızda aç., Ben sana yemiş bulup geleyim. Belki de bir yolcu ilân görürüm, biraz ekinek alırım ..» Kadın yorgundu , ve vücudu diken bereleri içinde idi. Kadın boylu boyuna otlar üzerine / sereserpe uzamıverdi . Hasan, nafile yere yoku bekledi, oradan ne kuş uçtu, ne kervan geçti, Kimseye rasige - lemiyen Hasan etrahı dolaştı , dağ eteklerinde ancak ahlat, ve ham iğde bulabildi, Onları top - ladı, koynuna ceplerine doldurdu. Hasan kadının zaman vakıt bir hayli geçmişti sabahın penbe beyi Türüye ve Çekaslemya arasında Cekosloyakya maarif nin yakında İstanbula gelmesine intizar o- Çekos- şarünileyhin & şe: b”- sü üzerine Çek hükü- meti Balkanlarda ve bahusus İstanbul, An- kara ve İzmirde tica- ret mümessillikleri ih- dasına karar vermiştir. Düyunu mümiyede tösliye Mart ayından itiba- ren Düyunu umumi- yenin besabatının tas- Simdiden tedabiri Ki zime ittihaz olunmuş- tur. Tasfiye muamelâ- | u bir ayda itmam edi- i ecek ve bina bundan sonra hükümete teslim olunacaktır. Ticaret mütiiyetinin Ticaret müdüriyeli şehrimizdeki müe satı maliyeye gönderdiği birtamimde bor biri essesede Meveul ne- mur ve müstaltemle- bir kıla listesinin maaşları, vazifeleri ve daireleri işaret edile- rek kendisine gönde- vilmesini bildirmiştir. Himaayya ayan İri Berlindeki Türkiye ticaret mümessilini işarı- nü pazeran Türkiş eden Alamanyaya ihraeolu- an. âlyon wiktarı 1925 te 90,400 kilo, 1929 da 126,000 kilo ve 19271 de 4,289 kilodur. Hmerikaya incir ihracat yanına geldiği | nazırı M. lö D. Hoca- | ıdandır.Mü-; | bir gölge gibi seçilebiliyordu. Kadın o kadar yorgudu ki bir türlü uyanmıyordu, Ara sa gerinip sağa sola dönüyordu. Fakat gözleri bir türlü açılınıyor- du. Genç koynundan çıkardığı iğdeleri çömelerek yiyor, hem de güzel kadını seyrediyordu... O kumral, saçların pe güzel bir dağılışı vardı. “Haticenin saçları kça dl, serin rüzgâr arasında dı her telini ayrı, ayri titretiyord Bu kımıldanışı ona ayrı bir gü Kadın birden soluna döndü.. Hasan bir bıçakla vurulmuş gibi oldu, sanki dondu, ellik veriyordu. sanki karşısında o güzel kadın değil, bir leş. pis bir hayvan kadavrası vardı. O yüz, ogüz kenan nelidi Allahim. Ne iğrenç ne kötü seydi bu. Gözleri karardı. Dün de yoldu Haticenin yüzü | gözüne ilişmiş, akşam da bir yara izi görmüştü fakat ona bu kadar feci, bukadar çirkin gel: memişti... Bir an geldi ki, delikanlı uyu- | yan kadının yamadan kaçmak i duydu fakat Namzetler Çarşambaya ilân edilecek Makkı $i günü s€ t edecektir. Çar- Fteka mülettişi ' şamba günü fırka, kaza ocak ve nahiye reisleri fırka bina- toplanacaklar, Hakkı Şinasi Pş. ile görüşeceklerdir. sında Bu içtimadan sonra çemiyed belediye isimleri gi »mzederinin e tevdi edi lerek ilân olunacaktır. Onu müteakıp de bel inrihas batına başları Esnaf cemiyetlerinin listesi Bugün fırka İstanbul idare beyeti toplanarak esnaf < yetlerinden tevhit edilenlerin ak ve âza vur, listesini çık; tevhit &lilen cemiy Bizam- ki bir içtimada yeriik- leri karar mucibiee ürkiyeden ithal edi- len incirler üzerinde- ki rüsumun 2 çeniten 7 sene iblâğm talep etmiş İerdir. Avai in- virlerin islenmisinden | alınan 2 cestin 14 de iblâğı da ayrıca talip edilmiştir. İzmir incir müstahsilleri bu ha- beri alınca içtima ede- rek bükümetin bu - kuklarını yikaye etmesi / için temenide bulun i meğa karar vermisler- idir. Amerika büküme- ti incir üzerinden al- i dığı ithalât rüsumunu 7 ve İ4eente ib ederek Türkiye in larine karsı Amerika piyasasmi o kapalmış olacakiır. Borsada iş buhranı Mi? Borsa aceritelerinden Bohor Kamhi Efendi- nin istifa ettiği haber alınmıştır. Acenteleriden bazılarının daha. istifa niyetinde oldukları ve buna işsizliğin sebep olduğu söylenmekte- AİR a annesi | Hasan bunu düşünürken kadın İ uyandı. Kalki İ dayana, dayana yola düztldü- birden öbür tarafa döndü. Gü- ince çizgileri onun için hatırlattı, munis 2el yanakların ona, eski günleri, çektiği aztırapları Hatıralar ona okadar göründü ki artık bir yığını olan o kadın bırakıp | gilmeye razi olmadı. Haticenin kıyrık uzun kirpiklerinin hiandan gülümseyen gözlerine daldı. Sıcak kadının yüzüne okadar! çidetli vurdu ki nihayet Hatice” hatıralar âra- Genc ona iğde verdi. Ham hiç biri boğazından geçmiyordu. Bu kup güçmeyen evel kurtulunursa meyva uçmıyan kervan yerden ne kadar | açlığa zannedi- bir çare bulacaklarını yordu. — Yulcu yulunda gerek diye ellerindeki “meşe dallarına Onların hiçie güç değildi östünde onları oldukları yere bağ ler. yola çıkmaları | küren layan ne vardı? Hatice şu. kocaman. dü (Sehir haberleri —<“ JMANGİ Yeni tarife yapılıyor Emanet şehrimizdeki hava gazi girkeslerinin fiat tarifelerini tedkika başlamış. tır. Kömürün tonunun kaç li- yeni raya Olduğunu Zonguldak kömi ine bir tezkere yazılmış- ildirmesi için madeni eri 'İ Oradan gelecek cevap üze rine tarile tanzim erlilecekür. Şimdiye kada ri İmanetle şirketler da .bir çok öbtilülları | olmakta idi. Eranet buna mani cümür dara Yasın kömür Tintlarını ktan du olmak üzre bundan sonr Zon; enmeğp ve Tarifeleri sürtle tanzime karar vermiştir. Bozdoğan kemeri Karım ve donun Bozduğı kemerile surlar üstünde bat yaptığı serların üstünden kop talıribat o mühim iğinden Millet mekteplerin- de imtihanlar de- vam ediyor Millet mekteplerinin “B. Kurela dün de devam olunmuştur. Vili- ında imühanlara yerimiz dshilinde 1 kânuny- saniden beri muhtelif tarih- çilan “8. 'kursları 807 imdilik bunlann 600 unda ders müddetleri biniğinden imtihanlar i dilmektedir. Geriye kal kadar kursta da bir sonra imühanlara başlanacık- lerde ha ür, Maarif eminliği tarafından İstanbul maaril mıntakasında- ki maarif müdürlüklerine gön- derilen “bir tamimde imtihan netiöelerine sit İistelerin B marta kadar tanzim olunup oliğe gönderilmesi bildi- dilemiştir Busün öğleden sonr da yalnız kadınlara mahsus “KR, kurslarında imtihanlara baş- danacaktır. - ei ii. “ Bir tayyaremiz Geçen hafta iki gün arla arkaya İsnbul afakında beyaz cenkli bir tayyarenin uçtağu- nun “görüldüğü yazılmıştı Bu” tayyarenin “Yoşköydeki askeri tayyare o karargâlına mensup bir Türk tayyaresi aldy anlacılmetr. akşamdan beri üzerinde yaltiğ otlarda kalan vücudunun kiy rinbli izlerinden başka bir şeye malik değildi. Genç lan ondan da mahrumdu. Yürüdüler. İkisinin de gözleri dönmüşlü Biraz Yürüdüler... Yorgundular .. Açtılar. ileride su kenarındaki söğü! yeşil dalları uzaktan sükü istirahat ve serinlik veriyo Subaşı, söğüt dibi yolcu uğrı diye sevindiler. Tepeden dükleri bu yeşil ve serin gölgel onlarin içinde bir vaha tesiri yaptı : Belki bir insan bir yolcu bu lunur diye çabukçabuk yürüdüle adeta koşarak inişleri yoküş tırmandılar yolcu varsa yola çık” madan yetişelim diye. ş İlerledikçe gördüler ilerledikçe yeşil gölelik açıldı, büyüdü; Esmer ve serin gölgelerin ara « sından berrak bir dereciğimi kenarında kumıldanan r farkolundu ... Genç Erkek, dedi kiz — Ah işle dere kemi yolcular var. Keşişoğ'undan moktup! “Hi alı rum pal çavrası, Türklük aleye hinde yazı © yazım küstaklığını gösterdi. Bu arsızlı gile bize mütarekenin beyaz günlerini | hatirletan paçavranın sahip ve muhu olan (Keşişoğlu) kendisi göyesi aleyhinde (yazılan alara cevap vermiş bunu neşredilmek üzere güzel) sütununa gön Cevap güz (Muharrir Efendi, Bir iki gündür, başta siz (Vakıf) olmak üzre, bütün Ti gazeleleri o aleş püskürüyorlar, © bir matbaada | tezahürat Oy Bütün bunlara sebep benim yazılarımı. gösteriyorsunuz. Sizde hiç akhselim ve hiç in yokmu? Ben Keşiş oğluyum. Çoc luğumdan beri keşiş terbiyesi alarak büyüdüm. Bana ilk veris? len terbiye, Türk dü esasına dayanıyordü. Keşiş ola babam, bana İstanbulun Osmanlı, payritabtı değil, wukakles Roma impraotrluğunun — halefi Bizans patriğipin kıbleğil o rak tanıtmış ve Boğaziçi ile Marmara sahillerinde ölün kadar, Türklerin aleyhine ve Yumanlılık lehine çalışmağa ettirmişti. Ben de hamdolsun, bu yaşıma gelinceye kadar andımı yerine getirmekte hukuk müşaviri olduğum rum amali milliyesine ettiği hizmetler, mezkür müesses altın kitabında yazılmıştır. İlcaatı zaman bir müddetten” beri bendenizi ettiğim andı yerii getirmekte menediyordu. Son zamanlarda bir babam müteveffa keşiş rüyam girdi. Elini öptüm. Bana dedi kiz - Mey oğlum, Türkler ilet gidiyorlar; terakki © ediyorlar, Zaman, gayret zamanıdır; hayd bir tarafını bul da şu Bizanaklık, Yunanlılık davasına hizmet eti Babamın sözünü tuttum, 6 yazıyı yazdım. Fe hem bir vazile, hemde byd ve sizin bir o darbımes >. nazaran huy can alündadır. ve o yanca öleki çıkmaz. v. 5.» Bide bat zi yağli, »ğlİU EN Vilkvet encümezi dürkü içti. manda bazı ilk mekteplerin. Miks mk a EN