” Kiz Hatçe! bir fas su ver. Hatçe vücudunu, durgun bir suyun dal- galanması gibi hafif hafif, tatlı tatlı kamıldatı yek diye sualini tekrar Düdunun kocası Ömer Hasa- k. Mücerasını cikidenberi bili- Gömülen san'atkâr ! ie hazırlanırken, oğlu “Musa a 2 dan atam beşlyin haberini almıştım. İlik müjdesini beklerken kar- rün tabutu çıkt, Asım Beyle Palaz aştı. Eli #ene onun nefesi bu kamış içinden geçti, Bir taraftan Yaktı bir taraftan cana işle canvermişti, İN ağaları a er bire yadigârlar müzesi * vey, Vermiş oka idik, Fi Pa Cemilin muzrabı di onun giri de konabilir. Avan beyin ü cidden güzel rast e başlarken la İn eserin büyük bir maz- Ten b; müsiki alemimize kk gönülün, onun meşkile b ini tatmasıdır, Yecit veren nağmeleri yordu. İhtiyar gülümsedi gencin mak- sadını ariladı, fakat bir ihtiyarın bir gence bir gencin'bir ihtiyara aşka dair söz söylemesi ayıp ihtiyara, aşka dair malumat vermeyi bir nevi pezevenklik add ederlerdi köyün edebi etkân böyle idi, Havadan sudan cevap verdi: —Bir saattir çaldığını çene boşu na mı ogi Hasan. . Bu ne dalınlık bene... “Hasan az. daha sonra çaktı: — Benim kız ne alenide ?.. | Kendini derhal topladı, ona göre aşıklık Jeragatti. İlliyar gence acıyordu, onun çektiği iztirabi anlıyordu bunun için dilinin ucuna kadar geldi. — Ah Hasan geç kaldın. seninki gitti.. Bülbülü kafesten kaçırdın diyecekti, Kendini topladı, tanrı misa- firinin kalbini kırmak aşkı dilhun etmek bin sene eşkiyaliktan daha fenadır diye düşündü , genç #nadamın ıztırabını içinde duydu ve kötü bir haber vermemiş | | olmak için sözü değiştirdi onu hem methederek başka şeyler söyletmeği hem de aklından istiladeyi düşündü. — Ey Hasan sen okudun yazdın... Şu bizim dokuma tezgâhlarını işletmek için ne yapsak bir.. Bütün köy işten yana hep aylak... — Neden? Neden olacak mahiyedeki mucılar bizim dokumaları ar- tik almıyorlar, satmıyorlar bizim- | ki pahalı oluyormuş direnkten | daha ucuz mal gelirmiş. Bir nahiye müdürü Bir adamı dayak ata ata öldür- dü ve tevkif olundu Balrkesirde o Burhaniyeve tabi Gömeç nahiyesinde Üç dört gün evel çek çirkin ve müessii bir “hadise olmuş, Gömeç nahiye i Refik B. bu hadisenin faili olarak tevkif edilmiştir. Gümeçte bir kaddem nahiye müdürünün evinden iki bin fira radde sinde bir para çalınmıştır. Nahiye müdürü Refik B adet leri he olmakla berâber onu tecavüz ettiği anlaşılan bu vaka y Zanna almış V balta mu üz haber alınamamış bazı eşhası tahtı bunlardan bilhassa dördünü inanılmaz şekil ve surette tazyik etmiş şünden ve döğmüştür. Bu dört s- asın biri Gömeçte cilikle müşteğil Sabri didir, ve döğüldükten iki gün .sonra welat setmişrir. Adliye bu çok çirkin vak" ayı işitmiş ve feci darp ha- disesini yukarda yazdığımız şekilde raporlarla tespit ettir dikten sonra nahiye müdü- rünü taha tevkife almıştır. Ecnebi sermayedarlar Trabzonda Trabzonda iş yapmak mak- sadile bazı ecnebi sermaye- darlardan mürekkep bir grup viliyete müracat etmiştir. Bunların arasında danimar- kalı bir tahlisiye şirketi de yardır. Bundan başka bir Fransız tütün şitked vardır ki tescil muamelesini bitirdiği için der- bal işe başlıyacaktır. İki kişi dondu Amasya köylerinden birin- de ölki av maksadile kar tipisi içinde kırlara çık- miş olan iki delikanlı daç- larda donmuşlar ve gece ge- lipde “köye o dönmediklerini gören «köy halkı bu ;gençle- rin cesedini sertesi günü bul- muşlardar. İzmirde bir kaza İzmirde. Seydi köyünde feci bir kaza olmuştur. Tayyare yüzbaşısı Nuri Beyin 12 yaşında Vedat çismindeki oğlu babasını avıtüleğile oj- mamakta iken tülek ateş almış ve kufşun O sirdda odaya giren sev sahibinin kızı 18 çı : Canavarlık İzmirde bir hizmet- çi kıza ne yapmışlar İzmir gazeteleri yayıyorlar: Gözeteciler, dün kısmı adi dairesinde feci bir sahnenin şahidi olmuştur. Tahminen 10-11 yaşlarında mazlum, aaif bir kız çocuğu. Kiyafeti fakiane, hatta perişafi.. Gözlerinin kenarı ağlamaktan ve dayaktan sivah bir halka ile çevrilmiştir. Boğazında bir ipin sıkımasından mütevallit bir halka vucudunun bir çok yerinde de kızın bir aletle yakıkmakla hasıl olmuş - lekelerki,buların hey'ti umumuyesi tüyleri ürpertmekte- dir. Zavaliskız bin müşkülütla yürümektedir. Bu kız, bulunan 3-4 ay evel hizmetçi olarak — “çalıştırılmak üzre, Keçecilerde “akılöp söka- ğında Ahmet çavuş ve zevcesi tarafından İzmire getirilmiştir. İsmi Cemile, babaşımn ismi ismaildir. Başından geçen hadi- seyi şöyle attlatıyor: — Gecen akşam Kazaen ai- lenin çocuğunu beşikten düşür- düm. Çocuğun gözüne biraz kan gelmiş. Hanımla bey beni yakaladılar, döğdüler, ve ondan sonra da maşayı mangalda kız- dırarak her farâlımı yaktılar. Boğazıma da ip geçirerek sık- tılar. Ben körktum, sesimi çi- karmadım, çünkü Kimsem yok! Filhakika kızcağız başından geçen hadiseyi kimseye söyle memiş, fakat komşulardan bir hamm hadiseyi haber vermiş. fir. Cemile, tedavi olünmak üzre hastaneye yatırılmış, karı ile kocanın da derhal tevkifleri için meddeji umumilikten polise emir verilmiştir. Tosyada mahkeme baş- kâtibi tevkif edildi Tosya “mahkeme *başkâtibi Bilâl Et. Tosya mustantildiğince tevkif edilmiştir. 'Başktibin mahkemeye ve kâtibi adil daire- sine «it nukut ve emanet ile eytam emvâlinden zimmetine para geçirmek suretile suiistimal yaptığı ve ;bu paratun'bin “ira raddesinde olduğu söylenmek - tedir. ki Sabri bey Bükreş eiçiliğine tayin olunan Mlanisa meb'usu Sabri B dün Ankaradan gelmiştir. Siiri B. (5 gün kadar e gehri- . VAKİT 9 Nart — Yal. Allah bir çaresini veriri İhtiyar genç adömü daha çek sıkmadı. Çünki o görüyordu ki delikanlı me tezgâh, ne de nahi- yedeki tüccardan haberi var... İhtiyarı ancak nezaket olsan diye dinliyordu; Hasani yalnız bıraktı, * Hasan köyde İyi çeşmi oldu. Onu uzak iklimleiden gelen bir kuş gibi tecemüsle muhabbetle seyretiler. Uz meç ilm lere dair sualler ”gördalar, Fakat Hasanın derdine dair konuşan olmadı. Geüç bir gün kayıplara ka- aştı, Takat ondan Şüybe edil mezdi, çünkü, Dudunun da E& manında bezmine dahil olmuş onlarla nikapsız “ölarak görüş müştü. * — Kazibir tans vere. | Bir tas ... Yanıyorum v. | — Ne aki, dön... Bana bak İsmet Paşanın sözleri 7 Baş makatemizden mabat " Uzun bir Kayböluştan sonra kendine kavuşmak... Onun için İsmet Paşanın “#liku herhangi bir devlet adamimn nutkundan ayrılır. Çünkü, onda, bütün bir tarihin sesi ürperiyor. Biz orada en karanlık'derinliğimizin Çağlayışını — işidiyoruz. Orada milleti millet yapan gönül va- | sılularını görüyoruz. Biz, öteden beri, Türk diline Fransızcanın gözlüğü ile bakı- yorduk. Fransız" filolojisi ile türkçe yol bulmaya çalışıyorduk. Ne boş, ne tehlikeli bir yor- gunluk. Eski gileyanın Roma kütülrü içinde “eridiğini, eski varlıktan hemen biç bir şey kalmadığını düşünüyordük. Hal buki, Türkün yaşayan bir dili var. Sözlerinde hakiki bir anla- biş genişliği var. Ölmüş Arap we Acem sözlerini «Istilah mey- damı » na çıkaranlar, eski Türk sözlerinin öldüğünden bahsedi- yorlardı. Ölü, Latince acaba niçin) «müstesna» oluyor? Biz ödünç #ikirler yarişile, şimdiye kadar, pek çök vakıt Mâybetik. 1908 den sonra, terkiplerin kaldırıl- ması teşebbüsüne rağmen, Arap ve Acem sözleri ekim, başta fıklıa benzeyen İlim bayrağı olmak üzere başlamıştır. Bunun ne iğrenç bir dil zevksizliği olduğunu, bügün, anlamayan kalmamıştır. Öz Türk sözlerine çgönülleri #sınamayanlar, İstanbul türkçesi meselesini İleriye sürüyorlar, İstanbul türkçesi yalnız e şive » itibarı ile mikyastır. Şive İse yeni sözlerin ahnınası, yahut atılması için hiçbir zaman mik- yas olmamıştır. Bum böyle anlamak icap eder. Omuniçin, İsmet Paşamın nutku şivemize tamemiyle uygundur. « “Söz Kitabı » bittikten, basıldıktan sonra yeni “bir faaliyet devri açılmış olacaktır. O vakıt, herkes, Türkçemizin zenginliğini ,hayretle görecektir,Fa kat söz kitabı yapılıncaya kadar da yasgelmek doğru değildir. Bu gaye için çalışmak hepimiz için ulu bir yurt borcudur. Şimdi bize, vakıt geçirmeden, ihtiyar « Albteri » nin “beli o çökmüş «Bürhanı kat'r ir elini sıkmak, iç acı, duymadan ayrılmak düşer. Çünü biz “kendimizi ancak kendi yurdumuzda.kendi sözlermizde bulabiliriz. Onuu için bizi İsmet Paşanıh sözlerini yala aflamıyoruz, ayrı zamanda ruhumus ©söz- lere karşı sözle oanlatıimaz başlangıcı. olmayan bir aşinalık duyuyor., Meni .bir adım, Favat canlı; yeni bir ierleyiş, Tsiat sezızili.. < Söz söğletneye yaktı olmayan dusetlar eserleri ile | cevap verirler. > — Genç yorgun, ezgin, kaza- daki çeşmenin başında elindeki güğümlere su dolduran kadına böyle yalvardı, Kiz, kiz Hatice... Kız, suyun şırltsindan de. miuki sesleri pek anlamamış. Fakat... Kız Hatice, kız Hatice... sözü onun yüreğini hoplattı. Bu ses, bu derinden gelen ses hiçde yabancı değildi içinde korkudan mı, sevinçien mi olduğu “belli ol- mayan bir sarsıntı oldu. “Başını arkaya doğru yarı çevirdi. — A.... Sehin işin ne... Bu- rada, Kızın yüzünün görünen kıs- mından memnuniyet yerine ke- der dalgalanıyordu. Genç bunu kendisine yüz İİ vermek istemeyen sevgili oyunu İİ zana etti... Peki Hatice ben dağ tepe aştım bunlar için mi? Ben sna me yaplım... Neo | surat, Ne korktun ben adam | yemem... Darıldınsa gideyim,.. Kız başını meden cevap | verdir — Beni Hatice olduğum için değil... Susuzluğunu gidermek için çağırdın... Zaten beni Ha- tice diye artık aramazsın'ki.... Kızın, ömründe en çok sikik: dığı bu gündü... Zann ediyorduki Hasan sura- ndaki böyük yara © yerini, sal avurdundaki şerha şerha pı- çak tekme yerlerini, gözünün kenarındaki o büyük, bir oyuk lesiri yapan yüzünü görür görmez yoluna devam edecek, Haticeyi bir daha anmayacaktır. Halbuki genç derili deciliz — Hatice , beni unuttun , izini kaybetiin, beni bulamaz sandın.. Şimdi de yüz vermiyor- sun nereye gitsen seni bulurum. Bu sözler uzerine Haticeye biraz sükün geldi: Dağru mu söyliyorsun..... — Doğru... Hatice durgun bir suyun del- halil kımıldattı, bunu bir kisan gözü değil, sevki tabiileri şahla- man'bir hayvan daha iyi anlaya - Harita ve plân Avrupanın birçok yerlerinde tayyareden alınan fotoğraflarla yapılıyor Tapo ve kadastro umum müdürü muhabirimize izahat veriyor Tapu ve “Kadastro umum müdürü Anf B. Aukura mı. habirimizin süallerine şu be- yanatta bulunmuştur: — Avrapada zerinde tetkikatcı bulunduk Birincisi, Tapo ve kadastro- culuğun fenni kısmı, diğeri de hukuk kısmıdır. Fenni kısımdan maksat yapmakta olduğumuz haritaların daha kolay ve daha seri elde e dilmesi için fennin bugün- kü ihtiraatından pasıl ve ne de- edebileceğimiz mevzu tece istülnde mevzuudur. Gözle bakarak mesafe, za- viye, irtifa ölçmek için gerek Almanyada, gerek İs- viçrede gavet hasas aletler ihtira edilmiş olduğu gibi, yerden, havadan yani tayya- re ile alınan fotoğralardan brita ve plân yapılması iş leri bugün bütün dünyada taammüm etmiş ve muhte. lif sahalarda tatbik edilmek- te bulunmuştur. Binacna - leyh bu iş bugün artık ak- ademik bir sahada olmayıp umumi ve ameli hayata gir. miştir. Hukuki kısma gelince kanunu medenimizin me'ha- 1i İsviçrenin Hozan ve (Bem şehitlerinde İsviçre Kanunu medenisinin tatbikanı setrafm- da bu memleketlerin gerek şehir gerek kommün kadas- tr dsirelerinde meşgul olduk. Bilhassa sicili emlâk defter. erinin nasıl “tutulduğunu ve ne yolda “işlendiğini gördük. Hangi (o memleketler, tayvareden fotografla plân, harita alma wsalünü tatbik etmektedir, vessit nelerdir? — Fotoğrafla harita yap- maka başlıca iki usul vardır, biri tek klişe ile ve tesviye li lan ha haritalar ancak düz le yapılabilir. İkincisi arızalı, arızasız her mahallin tesviye münhanili harim ve yapmakor oki bunlar da isteroskopik kli-, şe ve filimler (ianesile elde edilir. Bu klişe vefilim- leri “harita haline koymak İçin bugün dünyada başlıca iki alet kullanıhyor. Biri Almanyada profesör “Hügür- shol, un * Açerakartorof plânlarını sletidir. ÇMügürsof ) un aleti tesviye o münhanili o olmak Şörtile saniyede meselâ 1-1000) mikyasındaki “haritada (20) | metro Çizer. Bu usullerle | yapılan haritaların ne kadar İstiratle elde edileceği hakkında bir fikir vermek için size şu rakkamları söyleyebilirim: (Eğer tayyare 3-44 bin met re irtilamda uçacık Oluru bir. plâk (5 kilometro mu- rabbalık arazi ihüva eder. ÇHügürsol) un işbu aleti, bu plöği 2-3 saatte (tesviye wünhanili harita haline koy- maktadır. aynı Zamanda istenildiği vakıt sür- atle muayyen mesafeleri oto- matik olarak vermektedir. Mühendis (Vid) in aletine Bu aletler mahsus hüsust fotoğraf ma- kinesi olup 10 camı birden ihtiva ediyor. Meselâ 10bin mikyasındaki bir harine için 3 bin metre irtiladan uçmak lâzımgeliyor ve bu mikyasta (1750) hektarlık bir arazinin resmini & çift pilâk alıyor ve bu pildklarda bu aletle (105) srat zarfında işlenip harita haline konuyor. “Valds in aleti bügün İs viçre harbiye nezareti hurita müdüriyeti umüm bazı hususi Lehistanda kullanılıyor. defa kolombiya hükümeti için de ısmarlanmıştır. Cilügürsöl ) un “aleti 'de İspanya, Brezilya, Lehistan, “Çekos- lovakya, “Yunanistan we Ame- rikada mülki ve askeri ida- veler tarafından haritacılıkta Hüseyin Ragıp B Motkova' büyük elçimiz Hüse- yin Ragıp. “dün Ankaradan şehtimize gelmiş, Tokatlıyan oce- line misafir. olmuşlardır. H. Ragıp BK. yarından sonra Odesaya doğru Ilmanımızdan gi- decek olan Kırım vapurile hare. ket edeceklerdir. ani İRTİHAL Erenköyünde mukim merhum Şimdi ortada gemini koparmış ağzı köpürmüş, gözleri kızarmış bir hayvan vardı. Bu hayvanı coşturan, bu hayvanı şahlandıran bir küçük hareket bedenin hafif kıvrlaşı idi. Kadın kendinde bu sihirli, kudreti bilse idi.. Bilseydi ki — Genç adam artik bir çilginder gözü bir şimşek gibi parıldıyordu., O... © kıvrılışı, me esrarlı şe idil. i Sanki gencin damarları, yacaktı, Vücudundan alev racaktı. Kadın bâlâ sol yanağımı. göstermemek için tek gözü ile” güzül kız zanneder. Varsın öyle zannetsin! — GBiemedi) ——— Tapu ve kadastro ! ia ak İzmirde merasimle talik edildi | İzmir, 28 (A, A.) — Türk tayyare cemiyeli teborruatta bulunduk- arından dolayı tayya- ve madalyası ile taltif- deri cihetine gidilen zevata bugün öğleden sonra tayyare sinema sında madalyaları me- rasimle talik edilmiş- dir, Merasimde mülki ve askeri memurin ile cemiyat mümessileri ve diğer zevat hazır bulunmuşlardır. Mera- sime istiklâl marşile başlanmış ve bir ma- rassa yedi alın ve üç gelince bunun da kendisine | gümüş madalya talik olunmustur. Murassa madalya defaten beş bin Tira vermek sure- üle izharı hamiyet e- den Alâiyeli zade Ma- tim Beye verilmiştir. ii Sürmenli Ömer kap- tana ait (Kismel)vapu- ru,dün sisten Yeniköy ile Tarabya arasında- ki Kalender köşkü ö- nünde karaya olur- mustur. j Etrafında buz parçala- isümal ve tatbik edilmektedir. | e olduğu icin vapur verilecek? Diyanet işleri reisliği fitrenin bu sene kaç kuruş olduğunu gösteren bir cetvel tanzim Sadi beyin refikası ve Beykeri | etmiştir. Eitreyi bu cetvele ve müessesesi müdürlerinden Şelik beyin. validesi hanım dünkü cu- saa sabahı irtihal etmiştir. Cena- zesi bu gün oğle vakti Cadde zekâtınızı seryetinize göre tay» yare.cemiyetine veriniz * Ali Evsat Eğim kuruş kuruş kuruş. | bastanındaki köşklerinden .kaldı- | Buğdaydan 33 30 26 rlarak aile makberesine deine- Nİ eesiirni 4